24 Ocak 2014
Sayi: KB 2014/04

Çürümüş düzenle uzlaşmaya hayır!
Ekonomideki kırılganlık ve sermayenin büyüyen korkusu
Dinci-gericilerin dalaşması ve Kürt hareketinin tutumu
Pisliği devrim temizleyecek, devrime hazırlanalım!
Bozuk düzenin çarklarını döndürenler
Roboski adın yine kaçak... - T. Kor
Herkes için parasız, nitelikli sağlık hakkı için mücadeleye!
Özelleştirme saldırısına karşı mücadeleye!
3. havalimanı için “acele kamulaştırma”lar başlayacak!
İki işçi eylemi ve gösterdikleri...
ENA Tekstil’de direniş!
“Sonuna kadar devam edeceğiz!”
Bakanlıktan işçilere: “1.5 yıl daha ölmeyin!”
“Çocuk cezaevleri derhal kapatılmalı!”
ABD mali krizi perdelemeye çalışıyor
Cenevre-2 Konferansı’nda uzlaşma arayışı
Suriye’de propaganda savaşı
Yeni anayasaya karşı farklı tutumlar
Direniş kazandı!
Bielefeld’de Haziran Direnişi paneli
Zoru zor bozar!
İzmir’de DLB’lilere polis saldırısı!
Gebze’de Rosa anması
Çürüyen düzen emekçilere umut olamaz!
İstanbul’da Hrant Dink’i on binler andı
Gezi Şehit ve Gazileri Platformu kuruldu
İHD’den hak ihlalleri raporu
Mustafa Suphi ve 15’ler…
Mustafa Suphi’nin 3. Enternasyonal’deki konuşması:
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ABD mali krizi perdelemeye çalışıyor

 

Tüm dünyanın dikkatle izlediği ABD ekonomisi, Temsilciler Meclisi’nden geçen 2014 yılı bütçesinin Kongre’de de onaylanmasının ardından kısa bir süreliğine de olsa rahat bir nefes aldı. ‘Kısa bir süreliğine’ diyoruz; çünkü geçtiğimiz yılın sonlarına doğru bütçe yetersizliği sebebiyle hükümetin uzun yıllar sonra çalışamayacak duruma gelmesi ve bedeli 24 milyar dolar olan iki haftalık ‘kepenk kapatma’ ile doruğuna ulaşan kriz hala aşılabilmiş değil. Şimdilik ABD yönetimi krizi yönetilebilir bir seviyeye düşürmüş durumda.

İş bulma umudu bitti, işsizlik azaldı’ dediler

Bu duruma IMF, Dünya Bankası, çeşitli kredi derecelendirme kuruluşlarının ve bazı düzen kalemşörlerinin moral desteklerini de eklemek gerekiyor. Keza bahsettiğimiz kurum ve kalemlerin çoğu devasa bir karanlık içerisinde gördükleri tek bir ışığı derecelendirmelerini yükseltmek için kullanıyorlar. ABD ekonomisine ve dolaylı olarak emperyalist-kapitalist sistemin kendilerince can simidi olmaya çalışıyor, ‘piyasaları rahatlatmak’ için çırpınıyorlar. Bunun son örneği Kongre’den geçen 2014 bütçesinin yanı sıra işsizlik rakamlarındaki düşüş oldu. İşsizlik oranının son beş yılın en düşük seviyesinde olduğu söylenerek, piyasalar ‘sevindirildi’. Ancak söylendiği gibi işsizlik oranında kayda değer bir değişiklik yaşanmadı. Daha kayda değer bir değişiklik olarak ise iş arayan kitlelerin, iş aramaktan vazgeçtiği söylenebilir. ABD’de işsizlik oranı iş arayanlar üzerinden hesaplanıyor. İşsizlik verilerindeki ‘olumlu’ değişim, aslında iş arayan kitlelerde ‘iş bulma’ umudunun yitirilmesini gösteriyor.

İşsizlik yardımı engellenmeye çalışıldı

Yine işsizlik üzerinden devam etmek gerekirse, ABD Kongresi’nde işsizlere verilen yardım konusu da en temel tartışma maddelerinden biri oldu. Özellikle neocon Cumhuriyetçi çizgidekiler devletin sağlık ve işsizlik gibi alanlara ayırdığı bütçeyi ellerinden geldiklerince kısmaya çalıştılar. Daha önce hükümetin kepenk kapatmasına sebep olan inatlaşma kamuya ayrılacak bütçe konusunda da devam etmiş oldu ve piyasalar bir kez daha sıkıntı içerisine girdiler. Cumhuriyetçiler’in de amacının aslolarak Obama yönetimini sıkıntıya sokmak olduğu ifade ediliyor (Cumhuriyetçi parti iktidarda iken işsizlik yardımı beş defa uzatılmış, parti içerisinden kimse buna ses çıkarmamıştı.) Önümüzdeki aylarda yapılacak ara seçimler sebebiyle yumuşayan Cumhuriyetçiler, sağlık reformu ve işsizlik yardımlarını tartışmaya açmaya, emperyalist efendi Obama’yı ‘sosyalist’ olmakla suçlayarak, muhafazakar kitlelere ve tekellere göz kırpmaya çalışıyorlar. Ancak ‘bu göz kırpma’, kaş yapar iken göz de çıkarabiliyor ve tepki çekebiliyor.

Fatura kamu çalışanlarından kesilecek!

Bu sebeple şimdilik iki kapitalist parti arasında uzlaşmazlık sona erdirilerek yeni bir krizin önüne geçildi ve içerisinde bulunulan büyük krizin önü perdelenmeye çalışıldı. Kongre’de yapılan oylama 26 ‘hayır’ oyuna karşın 72 ‘evet’ oyu ile kabul edildi. Böylece Kongre yeni bir yönetim krizini engelleyerek 1 trilyon 100 milyar dolarlık yeni bütçeyi onayladı. 92 milyar dolarlık kısmı ek olarak savaşa ayrılan bütçenin küçük bir bölümü de doğal afetler için ayrıldı. Ancak Mart ayında başlayacak olan ‘otomatik harcama kesintileri’ ile kamu çalışanlarının maaşlarında kesintiler yaşanacak. Ayrıca uçak biletlerinin fiyatları arttırılacak.

Emekçiye değil savaşa bütçe!

Savaşa ayrılan bütçenin önemli bir bölümü ise dış ülkelerdeki operasyonlar için kullanılacak. Bütçenin sağlık ya da işsizler için ayrılan kısımları hükümetin kepenk indirmesine kadar giden olaylara sebep olurken, savaş bütçesi için rahatlıkla mutabakat sağlanabiliniyor.

2014 yılında Obama yönetimindeki ABD’nin son yıllara benzer biçimde dış politika yerine iç politikaya ağırlık vermesi bekleniyor. ABD son yıllarda özellikle içerisinde bulunduğu mali sıkıntılar sebebiyle daha çok iç politikaya ağırlık vermişti. Hatta bu yüzden Ortadoğu’daki ağırlığını da yitirmeye başlamıştı. Suriye’ye yönelik emperyalist müdahale beklenirken aniden 180 derece dönüş yaşanmış, onun yerine Rusya’nın sunduğu diplomatik çözüm tercih edilmişti.

Mali kriz dengelerini bozdu

Elbette dünya jandarmalığı görevini üstlenen Washington’daki efendilerin Otadoğu’daki gelişmelere ilgisiz kaldığı iddia edilemez. Ancak içinde bulunulan mali, bürokratik kriz öylesine bellerini bükmüş durumdaydı ki, bu onların dengelerini bozdu. Özellikle Mısır ve Suriye için hedeflerinde de başarısız olmalarının gerisinde olayların akışı ile birlikte mali sıkıntılar da vardı. Onun haricinde ellerinden geldiğince uğursuz rollerini oynamaktan, yeni operasyonlar ve katliamlara imza atmaktan geri kalmadılar. Son birkaç yıldır ABD’nin kapsamlı işgal senaryolarına girişmemesinin gerisinde hem Irak’ın verdiği dersler, hem de ekonomisindeki kırılganlığın payı büyük. İran’a yönelik olası İsrail saldırısı engellenmeye çalışıldığı gibi, Tahran ile yaşanan “soğuk savaşın” da bitirilmeye çalışılması, iki ülkenin de acil bir ‘rahatlama’ ihtiyacı içerisinde bulunduğunu gösterdi.

Jandarmalığa devam!

2014’te de bu durum önemli değişiklikler yaşanmadığı sürece devam edecek gibi duruyor. ABD Obama ile girdiği İHA tipi katliam modelini sürdürecek. Birkaç senedir konuşulduğu gibi gelecek büyük savaşın adresi olarak ise Uzakdoğu gösteriliyor. ABD devasa askeri makinesini özellikle Pasifik’e kaydırarak, kendi yerine göz diken ve bu sene ABD’nin elinden en büyük ekonomi unvanını alan Çin’e göre konumlandırıyor. Tabii kaynayan Ortadoğu’da ne zaman ne olacağı bilinmez ve emperyalist efendiler her daim jandarmalık rollerini sürdüreceklerdir. Gerek yerli taşeronları gerekse de işgal ve katliam makineleri ile.

Yeni şoklar kapıda!

ABD ekonomisinin ‘iyimser’ büyümeleri onu içinde bulunduğu derin krizden çıkartamıyor. Şu an için emperyalist efendilerin iç ve dış politikada krizi yönetme, onu katlanılabilir biçimlere sokma telaşı içerisinde oldukları görülüyor. Buna karşılık emekçilerin krizi ise katlanılabilir bir durumda değil, milyonlarca emekçi yahut işsiz için yaşam koşullarında hiçbir iyimser gelişme yaşanmıyor, zengin ve yoksul arasındaki derin uçurum büyümeye, dev tekellerin şubeleri kapanmaya devam ediyor. Şimdilik dizgine vurulan krizin ne zaman nerede patlayacağı ise belli değil. Ancak yeni şokların yaşanacağı ve bu şokların kimseleri teğet geçmeyeceği kesin.

 
§