17 Ocak 2014
Sayi: KB 2014/03

Gericilerin iktidar dalaşı kızışıyor…
Düşmanlarımızın davası için değil kendi davamız için dövüşeceğiz!
Sınıfın devrimci baharına yürüyoruz!
Beyzbol sopası AKP şeflerini hizaya getirdi
Eğitimde 10 yılın sahte bilançosu!
11 Ocak mitingi üzerine...
Emekçiler yolsuzluk düzenine karşı yürüdü
Daha fazla Ontex, Greif, Feniş... - D.Umut
Aloğlu’nun yalanları Feniş gerçeklerinin üzerini örtemeyecek!
Feniş işçileri Hak-İş’i çözüme zorluyor!
Taşeronluk köleliğine son vermek için mücadeleye!
Karayolları işçileri kadro için eylemde!
Punto işçilerinden coşkulu yürüyüş!
Bosch’ta Türk Metal düzenbazlığı...
“Tüm insanları şifreleme silahlarını kuşanmaya davet ediyoruz!”
“Beyrut Kasabı” hesap vermeden öldü!
Lavrov-Kerry-Brahimi görüşmesi…
Mısır’da anayasa referandumu…
Hamburg’da kavga yeni başlıyor!
Berlin’de on binler Karl ve Rosa’nın mezarı başındaydı…
Yeşil / Sosyal demokrat hükümetin saldırıları boşa çıkartılacak!
Bu daha başlangıç...
Mücadele tarihimizden bir sayfa: Tariş Direnişi
“Birlikte üretmek ve paylaşmak için...”
Devlet çocuk evlerinde taciz ve fuhuş!
Roboski’de ailelere saldırı!
Devrimci tutsaklardan mesajlar...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mısır’da anayasa referandumu…

 

İhvan (Müslüman Kardeşler) yönetiminin 3 Temmuz 2013’te alaşağı edilmesinden sonra kurulan geçici hükümet, hazırladığı anayasayı referanduma sundu. 14-15 Ocak günlerinde gerçekleşen referanduma katılımın %50’yi aşması bekleniyor. 50 milyonu aşkın seçmenin bulunduğu Mısır’da, kesin rakam henüz belli olmamakla birlikte, yapılan tahminlere göre, katılım 25 milyona ulaşabilecek.  

Referandumun kesin sonuçlarının 18 Ocak Cumartesi günü açıklanması bekleniyor. Ancak oy sayımının başlamasından sonra yapılan ilk tahminlere göre, “evet” diyenlerin oranının %70’lere ulaşması mümkün görünüyor.

Referandumla birlikte, İhvan yönetiminin 2012’de hazırladığı anayasanın geçerliliği resmen sona ermiş oldu. Devrilen İhvan yönetiminin hazırladığı anayasa referandumuna katılım, %30 civarında kalmıştı. 16 milyon seçmenin katıldığı referandumda, 10 milyon evet, 6 milyon hayır oyu kullanılmıştı.

İhvan ve destekçileri, referandumu boykot ettiler. Hatta bazı bölgelerde şiddete başvurarak referanduma katılımı engellemeye de çalıştılar. İlk gün yaşanan çatışmalarda onu aşkın kişinin ölmesine rağmen, katılımın %50 civarında olması, Mısır koşullarında başarı kabul ediliyor. Bu arada, sol güçlerden 6 Nisan Hareketi de, yeni anayasa halk isyanının taleplerini karşılamadığı için, referandumu boykot ettiğini açıkladı.

Referandumu gayrı meşru ilan edip boykot eden İhvan hareketi, yeni anayasanın kabulüyle, son yasal dayanaklarını da yitirmiş olacak. Devrik cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin “meşru başkan” olduğu nakaratını aylardır tekrarlayıp duran dinci-gerici İhvan’ın, yeni anayasanın geçerli olmasıyla birlikte bu iddiası da tamamen havada kalacak.

İlk gün olaylı geçti

Referandumun ilk gününde birkaç kentte yaşanan çatışmalarda 11 kişi hayatını kaybetti. Onlarca kişi ise yaralandı. Hem kolluk kuvvetleriyle hem halkla çatışan İhvan militanları, birkaç yerde bombalı saldırılar düzenlediler. Oy vermek için yola çıkan bir grubu tarayan İhvan militanları, dört kişiyi katlettiler, çok sayıda kişiyi de yaraladılar.

Kahire, Cize, İskenderiye gibi kentlerde kolluk kuvvetleriyle çatışan İhvan militanlarından yedi kişinin öldürüldüğü bildirildi. Yer yer seçmenlerin sandıklara ulaşmasını engellemek için fiili saldırılar düzenleyen İhvan militanları, molotof kokteyli kullanarak bazı bölgelerde otomobil ve işyerlerini yaktılar. İhvan militanlarını dağıtmak için şiddetle saldıran polisin, gerçek mermi kullandığı gözlendi. İhvan şefleri, 7 kişinin polis kurşunuyla öldürüldüğünü belirttiler.

Çatışmalar, ilk günün akşamına kadar devam etti. Olaylara katılan onlarca İhvan militanın tutuklandığına dair haberler var. İhvan şefleri geçici hükümeti suçlarken, kolluk kuvvetleri ise, sadece şiddete başvuranların tutuklandığını iddia ettiler.

Hem polisin hem ordu güçlerinin seçim bölgelerinde yoğun bir şekilde üslendikleri gözlenirken, ikinci günde kayda değer olaylar yaşanmadı.

İhvan’ın boykot taktiği pek etkili olmadı

Hem geçici yönetimi hem hazırladığı anayasayı gayrı-meşru ilan eden İhvan hareketi, referandumun boykot edilmesi için çalıştı. İhvan tarafından düzenlenen gösterilerin kitlesel geçmemesi ve polis saldırısına maruz kalması, boykot çalışmasının etkisini sınırladı.

İhvan’ın boykot çalışması yaygın olmadı. Buna karşın ilk gün oy vermeye gidenleri engellemek için bazı bölgelerde fiili saldırılara başvuruldu. İhvan’ın bu akıldışı yola başvurması, boykotun pek etkili olmadığı izlenimini güçlendiriyor. Zira oy verme işlemini engellemek gibi, halkın tepkisini çeken yöntemlere başvurması, İhvan hareketinin boykot taktiğinin pek etkili olmadığının göstergesi kabul ediliyor.

 İhvan ve destekçileri dışında, 6 Nisan Hareketi de referandumu boykot etti. Halk isyanının şiarları olan demokrasi, özgürlük ve toplumsal adalet taleplerini karşılamadığı için anayasa referandumunu boykot ettiklerini açıklayan 6 Nisan Gençlik Hareketi, bu talepler uğruna mücadelenin devam edeceğini belirtti. İhvan ve destekçileriyle aynı taktiği izlese de, 6 Nisan Hareketi’nin gerekçeleri farklıdır.

Laik, liberal ve ulusalcı partiler ise, anayasaya evet çağrısı yaparak referanduma hazırlandılar. Anayasanın bazı noktalarda sorunları olduğunu dile getiren bu kesimler, bu eksikliklerin ilerde giderilebileceğini savunuyorlar.

Sol/sosyalist güçler “evet” dedi

Mısır’daki sol/sosyalist parti ve örgütlerin önemli bir kesimini birleştiren “Sosyalist Güçler İttifakı”, “anayasaya evet” çalışması yürüttü. Bu arada 6 Nisan Hareketi’nin de içinde yer aldığı ilerici gençlik örgütleri de referandumda evet için çağrı yaptılar.

Sosyalist Güçler İttifakı, anayasada pek çok sorun bulunduğunu kabul ediyor ve bu sorunların mücadele ile çözülebileceğini savunuyor. Sorunlarına rağmen, anayasanın, İhvan anayasasından birçok noktada daha ileri olduğunu savunan bu güçler, Mısır tarihinde ilk defa anayasada yer bulan siyasi, ekonomik, demokratik, sosyal kazanımlar olduğunu ve bu yönüyle işçi ve emekçiler lehine maddeler içerdiğini belirtiyorlar.

Yeni anayasanın geçerli olmasıyla, fiilen kapanan İhvan döneminin resmen de kapanacağını savunan sosyalist ittifak, referanduma özel bir anlam atfediyor. İhvan hareketinin “terör örgütü” olduğunu söyleyen sosyalist ittifak bileşenleri, Mısır için yeni dönemin başlayacağını savunuyorlar.

Ordu etkisini arttırmaya çalışıyor

Geçici yönetim döneminde iktidardaki etkisini güçlendirmeye çalışan ordu, orduya karşı suç işleyenlerin askeri mahkemede yargılanması ve milli savunma bakanının seçilmesinde söz sahibi olma hakkını korudu. İhvan anayasasında da var olan bu maddelerin ilkinin kapsam alanı daraltıldı, ancak ikincisi olduğu gibi muhafaza edildi.

Ordu, hem halkın çoğunluğu nezdinde saygınlığını arttırmış olması hem İhvan’ın yenilgisiyle elde ettiği avantajlı durumu yasal güvence altına almaya çalışıyor. Göründüğü kadarıyla, şimdilik bunu başarabildi de. İhvan hareketiyle giriştiği iktidar savaşında, en azından verili koşullarda ordu daha avantajlı bir konum kazandı. Bu arada Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı General Abdulfettah el Sisi’nin, görevinden istifa edip, cumhurbaşkanlığına aday olma olasılığının da yüksek olduğu bildiriliyor.

Birkez daha işçi ve emekçiler için
belirleyici olan mücadele olacaktır

Yeni anayasa ile emekçiler ve sol/sosyalist güçler lehine bazı yasal kazanımlar sağlansa da, halk isyanının temel talepleri olan eşitlik, özgürlük, onurlu yaşam ve toplumsal adalet sağlanabilmiş değil. Zaten bu taleplerin anayasa ile karşılanması da mümkün değildir. Sınırlı kazanımlar, yeni dönemde mücadelenin araçlarını güçlendirme işlevi görebilir ancak.

Anayasaya evet diyen sosyalist ittifak bileşenleri ile gençlik örgütleri, elbette durumun farkındalar. Bazı yasal kazanımlara ulaşmak ve İhvan döneminin resmen kapanması için anayasaya evet diyen bu güçler, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve gençliğin temel taleplerini kazanıma dönüştürebilmek için mücadeleye devam etmek dışında bir yol olmadığını söylüyorlar. Sol/sosyalist güçler, kararlı bir mücadele olmadan isyanın taleplerini kazanıma dönüştürmek bir yana, halihazırda ulaşılan sınırlı kazanımları korumanın bile mümkün olmayacağı konusunda hem fikir görünüyorlar.

 
§