20 Aralık 2013
Sayı: KB 2013/49

Bu pisliği devrim temizler!
İktidar dalaşı AKP’nin ipliğini pazara çıkardı
İşçi çocuklarına simit, burjuva çocuklarına gemicik!
Dershane tartışmaları ve ötesi - Haydar Baran
“Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu”
Roboski’den Gever’e
“ÇHD’ye sahip çıkmak üzere bekliyoruz!”
BDP milletvekillerine tahliye yok!
Çürüme, ihanet ve sınıf düşmanlığı
Bütçe tartışmalarında eğitim
Aliağa-Çiğli İşçi Birliği’nden etkinlik
Ankara’da devrimci sınıf faaliyetleri yoğunlaşıyor
Feniş işçilerinden coşkulu etkinlik
Feniş işçileri yolaçmayı bekliyor!
Kadın İstihdam Paketi, esnek çalışma paketinin parçasıdır
Köksüz bir yazarın kök arayışı - 3 K.Toprak
Burjuva siyaset sahnesinde gelişmeler ve reformist solun seçim heyecanı
AKP’nin hevesleri ve Libya ordusunun eğitimi
AB’yle kirli işbirliği!
Dünyadan eylemler
Suriye’yi yağmalamaya devam
Üniversitelerde faşist baskı ve saldırılar
Erdal Eren sosyalizm mücadelesinde yaşıyor!
Vanlı depremzedeler kalıcı konut istiyor!
ÇHD’den tutsak avukatlarla dayanışma gecesi
İnsan hakları karnesi zulümle dolu!
Bakanlıktan çocuklar için ‘eylem planı’!
Cumartesi Anneleri: Adaleti biz getireceğiz!
Ahırda tepişenler
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Bakanlıktan çocuklar için ‘eylem planı’!

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2013-2017 yılları arasında uygulanacak “Çocuk Hakları Eylem Planı”nı tamamladı.

Yargıda çocuklara yönelik olarak yapılacak değişiklikleri planlayan raporda, önümüzdeki dört yıl içerisinde devletin bu alanda atacağı adımlar aktarılıyor.

Eylem planı çocukları mağdur eden durumlara “çözüm” sunarken mevcut tablonun ne kadar vahim olduğunu da gösteriyor.

Çocuk tutuklu sayısı hükümlüden fazla

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın hazırladığı rapora göre tutuklu çocuk sayısı, hükümlü çocuktan fazla. Uzun mahkeme süreçleri nedeniyle çok sayıda çocuk, tutuklu olarak alıkonuluyor.

Çocuk mahkemelerinde dava süreci 414 gün, çocuk ağır ceza mahkemelerindeyse 502 gün olarak görünüyor. Bu sürelerin uzunluğu nedeniyle çocuklar uzun süre tutuklu kalıyor. Yetişkin cezaevlerinde yetişkinlerle birlikte kalan çocuk sayısının Mayıs 2013 itibarıyla 1085 olduğuna da dikkat çekildi.

Cinsel istismar mağduruna yardım yok!

2012’de muayene edilen cinsel istismar mağduru 18 yaş altı çocuk sayısı yaklaşık 3 bin olarak değerlendirildi. 2012’de ensestin 300-350 olduğu tahmin edildiği belirtildi. Ensest saldırısına karşı ayrı bir ceza kanunu hazırlanması ifade ediliyor.

Değerlendirmede “istismar mağduru çocuk ve ailesinin adli süreç sonrasında uzun süreli rehabilitasyon ve destek hizmete ihtiyaç duyacağı kesindir” denirken şu itirafta bulunuluyor: “İstismar mağduru çocuk ve ailesini, adli süreçten sonra izlemek ve onlara yönelik uzun süreli rehabilitasyon hizmeti sağlamak yönünde kurumsal bir bakış açısı ve bu görevin direkt olarak verildiği bir hizmet modeli yoktur.”

Çocuk işçiliğine bakanlık desteği

Çocuk işçiler içinse bakanlık takip sistemi kurulacağını ifade ediyor. Fakat bu takip sistemi, çocuk işçiliğine karşı olarak değil onu destekleyecek bir mekanizma olarak öngörülüyor. “Çalışan çocukların fiziksel psikolojik ve sosyal gelişimlerinin ve çalışma koşullarının izlenmesi ve mevzuat uyarınca haklarının korunabilmesi” diye sunulan takip sisteminin ucuz işgücü görülen çocuklar için bir önlem planı ile ifade edilmiyor.

Bakanlığın eylem planı çocuk hakları için göstermelik düzenlemelerden ötesini tariflemiyor. Esasta mevcut yasalar da benzer minvalde içerikleriyle çocuk haklarını güvence altında tutuyor. Fakat tecavüzcüleri serbest bırakan, çocukları tutuklayan, çocuk işçiliğini teşvik eden aynı sermaye devletidir. Kağıt üzerinde ‘reform’ sunulurken yaşamda çocukların sorunları katmerleniyor.

 

 

 

 

Elerken bile skandal yaratıyorlar!

 

Ortaöğretimden liseye geçişte yapılan TEOG Sınavı’nda bir dizi hata yapıldığı ortaya çıktı.

Elemeci sınav sistemi, ortaöğretim ve lise öğrencilerinin karşısına sürekli farklı biçimlerle çıkıyor. Üniversiteye ya da liseye giriş sınavları sık sık değiştiriliyor. Değişen tek şey ise sınavların ismi ve tekniği oluyor. Niteliği ise hep aynı: Gençliğe dayatılan geleceksizliğin halkalarından biri...

Gençliğin geleceğine takılan bu prangalar her seferinde yeni skandallar da yaratıyor: Hatalı sorular, yanlış basılmış kitapçıklar, yanlış okumalar ve tabi ki şifreler.

TEOG’da hatalar silsilesi

Milli Eğitim Bakanlığı’nın SBS yerine uygulamaya koyduğu Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) Sınavı’nın soru hazırlama ve basım aşamalarında hata üstüne hata yapıldığı ortaya çıktı.

1-2 Kasım 2013 tarihlerinde, 81 ilde birer okul belirlenerek yapılan deneme sınavında dağıtılan soru kitapçıklarının içinde asıl sınavın Fen ve Teknoloji testinin kitapçığı da çıktı.

Durumun fark edilmesi üzerine kitapçıklar çöpe atıldı ve yeniden hazırlandı. Bu yeni hazırlığın maliyeti ise 500 bin lirayı aştı.

Bu yaşanan tek hata değil. TEOG Sınavı için hazırlanan Fen ve Teknoloji dersi soru kitapçığında aynı sorunun iki kez kullanıldığı son anda fark edildi.

Soru kullanımı hatasının ortaya çıkmasının ardından, hatalı cevap kağıtlarının basıldığı da ortaya çıktı.

Tüm bunlar olurken, bu sınavı hazırlama sorumluluğundaki yetkililerin görevlerinin başında olmadığı anlaşıldı. Hatanın sorumluları ise kısa bir süre sonra, hiçbir şey olmamış gibi, ek ücret sağlayan sınav kuryeliğiyle adeta ödüllendirildi.

Kesinlikle sabotaj!

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ilki geçen ay yapılan TEOG Sınavı’ndan iki gün önce, 26 Kasım’da katıldığı bir toplantıda “Bu uygulamanın yürümeyeceğini göstermek isteyen bir kesim tarafından sabotajlar yapıldı” demişti.

Avcı’nın iddiaları doğru mudur bilinmez. Ancak, elemeci sistemin gençliğin geleceğine dönük büyük bir sabotaj olduğu kesin.

 
§