20 Eylül 2013
Sayı: KB 2013/37

AKP’nin sarsıntılarını
düzenin depremine çevirelim!
Demokratikleşme paketi ve AKP’nin gerici hesapları
Devlet terörüne karşı mücadeleye!
Polis cinayeti düzenin temel bir pratiğidir
Gözaltından “çıkan”lar...
İstanbul forumları
devam ediyor!
“Özgürlük ve eşitlik için ortak mücadele zeminleri yaratmalıyız”
Tuzluçayır talepleri için sokaklarda!
Direniş ruhu her yerde
Kıdem tazminatının gaspına “taşeron” süsü
Feniş direnişiyle dayanışma ve
destek ziyaretleri
Feniş dinenişi kararlılıkla sürüyor!
Ankara İşçi Okulu’nda
ilk gün
Grev ve direnişler sürüyor!
Ulucanlar katliamı ve ötesi
Ulucanlar’ı ulu kılan kavga neferlerine saygıyla...
Emperyalist saldırganlığa karşı
mücadele ve görevler

Emperyalist savaş çığırtkanlığına karşı eylem!

Savaş koalisyonu tehditlerini sürdürüyor!
Irak halkı cihatçı canilerin hedefinde
Eylem dalgası dört yanı sarıyor
Cinsel saldırı
skandalları devam ediyor!
ODTÜ’de gericiliğe yer yok!
Gençlik mücadeleye yasakları delerek başladı!
İstanbul Üniversitesi’nde yasaklara karşı yanıt mücadele oldu!
Eğitimde gerici tavsiyeler
Ruhi Su ve Musa Anter’i saygıyla anıyoruz!
Kavganın sürdüğü her yerde Neruda ve şiiri yaşıyor!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Grev ve direnişler sürüyor!

 

Darphane grevine protokollü son

Darphane’de süren grev 68. gününde yapılan protokolle bitirildi.

Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası ile Basın-İş yöneticileri, 12 Eylül Perşembe günü bir araya geldi, fakat anlaşma sağlanamadı. Hemen ardından 14 Eylül’de Türk-İş Sendikası yöneticileri ve Çalışma Bakanı’nın katıldığı yeni bir toplantı yapıldı ve mutabakat sağlandı.

Anlaşmanın ardından Basın-İş yazılı bir açıklama yaparak, mutabakat hakkında bilgi verdi. Yapılan açıklamaya göre kamuda verilen yüzde 4+4’lük zamma ek olarak yüzde 3 oranında zam yapılacak. Ayrıca işçi sağlığı ve işyeri kurallarında düzenlemelere gidilecek.

Yapılan açıklamada, fazla mesailerde kumanya verilmesi ile ilgili düzenleme toplu sözleşmeye konulurken, işe giriş ve çıkışlardaki aramalarda karşılaşılan problemlerin çözümü, meslek hastalıklarını ve iş kazalarını önleyici düzenlemelerin yapılması, işçilerin her ay aldığı yüzde 18 oranındaki devam teşvik primlerinin yüzde 21’e çıkarılması konusunda da mutabakat sağlandığı belirtildi.

Tekel’den Damga Matbaası’na devredilen 75 işçinin intibaklarının yapılması konusunda mutabakata varıldı.

Kayseri Şeker Fabrikası’nda grev

Toplu sözleşme konusunda uzlaşmaz bir tutum takınan Kayseri Şeker Fabrikası yönetimine yönelik işçi tepkisi sendika ağalarını da içine alacak şekilde genişliyor. İşçinin tepkisini frenlemek, yerlerde sürünen itibarlarını kurtarmak için sendika ağaları grev ilanını panoya astılar.

Sendika ağaları bir yandan işçinin kabul etmeyeceği sözleşmeye imza atmayacaklarını ilan etmeye başladılar. Bu koca bir yalandır. Sözleşmeyi işçilerle yapmadıkları gibi, işçilere toplu sözleşme konusunda bilgi bile vermeyen sendika ağalarının “işçinin kabul etmeyeceği sözleşmeyi imzalamayacağız” türünden açıklamalarının hiçbir inandırıcılığı yoktur.

Kayseri’de şeker işçilerinin çalışma koşullarına, işverenin vurdumduymazlığına, Şeker-İş Sendikası’nın sessizliğine tepkisi büyüyor. Aldığı ücretlerle geçinemeyen işçilerin, sefalet ücretlerine ve aynı işi yapmalarına rağmen eşit ücret almayışlarına yönelik öfkesi büyüyor.

Kayseri Şeker Fabrikası’nda aynı işi yapan işçiler arasındaki ücret farkı üç katına ulaşabiliyor. Yıllardır işçiler arasındaki ücret farkını daha da açan Şeker-İş bürokratlarına yönelik öfke artıyor. Uygulanan ücret politikası işçilerin birliğini parçalamaya yönelik politikanın doğrudan yansımasıdır.

Şeker işçileri grev kararının uygulanması için baskılarını artırmalıdır. İç örgütlülüklerini güçlendirmek için grev komitesini oluşturmak için harekete geçmeleridir. Grev komitesi tüm görüşmelerde yer almalıdır.

Kazova işçilerinden eylem

Direnişlerini sürdüren Kazova işçileri, her çarşamba yaptıkları yürüyüşe 18 Eylül’de devam ettiler.

Kazova işçileri, direnişlerinin 203. gününde Şişli Cami’den fabrikaya kadar yürüdüler.

Yürüyüşleri sırasında “İşçiyiz haklıyız kazanacağız!”, “Zafer direnen işçilerin olacak!”, “Yaşasın Kazova direnişimiz!” sloganları atıldı.

Yürüyüşün ardından fabrika önünde basın metni okundu. İşçiler adına Bülent Ünal tarafından okunan ve gasp edilen haklarını alana kadar direnişin devam ettirileceği belirtilen basın açıklamasında şu sözlere yer verildi: “Bu direniş; Kazova işçilerinin değil, Türkiye işçi sınıfının direnişidir. Türkiye halklarının direnişidir. Bu direnişe sahip çıkmak tüm işçi sınıfının tüm Türkiye halklarının boyun borcudur!”

İşçilerin fabrika önüne kurdukları çadırlarını kışın zor şartlarına ayak uydurabilecek şekilde düzenledikleri görüldü. Yağmura, kara ve her türlü kötü hava koşullarına karşı direnişlerine devam ettireceklerini gösteren Kazova işçileri bir yandan da üretimlerine devam etmekte.

Punto Deri’de işten atma saldırısı

Punto Deri patronu, sendikalaşma kararlılığı gösteren ve direnişçi işçilere desteklerini sürdüren Punto Deri işçilerinin kararlılığını kırmak için işten atma saldırısını yeniden devreye soktu. Punto Deri patronu 17 Eylül’de 5 işçiyi daha işten attı.

Sabah saatinde bir işçinin işten atılması üzerine direnişçi Punto işçileri çay molasında bir açıklama gerçekleştirdiler. Açıklamada, yaşanan işten atma saldırılarına karşı direniş kararlılığı ifade edildi. Çay molasında gerçekleştirilen açıklamanın ardından ilerleyen saatlerde 4 işçi daha işten atıldı. Böylece işten atılan işçi sayısı toplamda 7’ye yükseldi.

BDSP’den Punto Deri işçilerine ziyaret

Direnişin 35. gününde (16 Eylül) Küçükçekmece BDSP, Punto Deri işçilerine destek ziyereti gerçekleştirdi. Direnişin gidişatı ile ilgili direnişçi işçilerden bilgi alındı. Direnişçi işçiler, sendika fabrikaya girene ve kendileri de işe tekrar başlayana kadar direnişe devam edeceklerini ifade ettiler. Küçükçekmece BDSP’nin ziyareti direnişçi işçilerin her zaman yanında olunacağının ifade edilmesi ile sonlandırıldı.

THY grevcilerinden eylem

Havayolu işçilerinin başlayan grevi karşısında THY Yönetimi devreye soktuğu grev kırıcılarla grevi boşa düşürmeye çalışmıştı. Buna karşın grev kırıcılığı yapan THY’ye işçiler tarafından dava açılmış ve kazanılmıştı. Ancak karar Yargıtay 22. Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından bozuldu. Hem bu kararı protesto etmek hem de daha önce mahkeme tarafından alınan grev kırıcılığı karşısında yürütmeyi durdurma kararının hayata geçmesi için Bakırköy ve Çağlayan’da eylemler yapıldı.

12 Eylül (direnişin 471. , grevin 121.) günü Hava-İş Sendikası üyeleri Dikilitaş’taki sendika binasından Bakırköy meydana kadar sloganlarla yürüyerek basın açıklaması yaptıktan sonra alınan karara ilişkin itiraz dilekçelerini PTT’den toplu şekilde yolladılar.

13 Eylül günü ise Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde bir açıklama yapan havayolu işçileri daha önce alınan kararların uygulanmamasını protesto etti. Eylemde grevci işçilerden Melis Gök basın açıklamasını okudu. Açıklamada, grev başladığından bu yana hukuksuz bir şekilde grev kırıcıların çalıştırıldığı ifade edildi. Açıklamanın ardından eylem sloganlarla sonlandırıldı.

Yatağan’da direniş çadırı kuruldu

Muğla Yatağan’da bulunan Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından satılmasına karşı direniş çadırı kuruldu.

Enerji ve maden işçileri 16 Eylül’de Yatağan Termik Santrali önünde direniş çadırı kurdular. Termik santrallerde örgütlü olan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve TES İŞ Sendikası üyesi işçiler Yatağan Termik Santrali önünde gerçekleştirdikleri eylemde direniş kararlılıklarını ifade ettiler.

Eyleme termik santralde çalışan Memur-Sen ve KESK üyesi kamu emekçileri de katılarak destek verdi.

Geçtiğimiz haftalarda Resmi Gazete’de özelleştirmenin 2016 sonuna kadar bitirilmesi planları açıklanmış işçiler protesto eylemleri, imza kampanyası başlatmıştı. Şimdi de kurulan direniş çadırıyla özelleştirmeye karşı mücadele devam ettiriliyor.

Ayrıca özelleştirme karıştı imza kampanyası Yatağan, Milas, Bodrum, Turgutreis ve Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda açılan standlarla sürdürülüyor.

 
§