21 Haziran 2013
Sayı: KB 2013/25

 Kızıl Bayrak'tan
Zorbaların saltanatı sarsıldı, direniş kazandı!
Daha fazla siyaset, daha fazla örgüt!
Direnenler ve çark edenler...
Taksim Direnişi ve
düzen partileri
Sermayenin gericiliğine karşı
devrimci sınıf kavgasına!
Kitlelerin direnme iradesi örgütlenmeli
ve süreklileştirilmelidir!
Polis şiddetinde
‘ustalık’ dönemi
Sermaye medyasının
direniş düşmanlığı
Taksim’de direniş iradesi kazandı!
Direniş illerde büyüyor!
“AKP’nin oyalama çabası boşunadır”
Direnişle dayanışma grevi
İllerde grev eylemleri
Düzen cephesi ve rejim krizi - H. Fırat
31 Mayıs patlaması
ve devrimci sorumluluklar
Yalan, şantaj ve şiddet makineleri parçalanıyor... - K. Ali
“Diren Taksim yalnız değilsin!”
G8 Zirvesi’ne Suriye çekişmesi damga vurdu
İran seçimlerinden yansıyanlar

Brezilya’da halkın
direnişi büyüyor

Ethem’in hesabını emekçiler soracak!
Ankara BDSP’den açıklama...
43. yılında 15-16 Haziran Direnişi selamlandı
İstanbul’da dönüşüm ideolojiktir!
Halk hareketinin kazanımları
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ethem’in hesabını emekçiler soracak!

 

Ankara’da Taksim Direnişi eylemleri sırasında Ethem Sarısülük’ü katleden polisin soruşturulması düzenin koruması nedeniyle ağır aksak sürüyor.

15 Haziran günü gerçekleşen otopsi tüm demagojileri yalanladı. Otopsi öncesi ailenin talebi ve Adli Tıp Kurumu önündeki emekçilerin basıncıyla aile doktoru ve avukatların otopsiye girmesi sağlandı.

Otopside Ethem Sarısülük’ün kafatasından 9 mm’lik bir mermi çekirdeği çıkarıldı.

17 Haziran günü soruşturmanın bilirkişi raporu açıklandı. Savcı soruşturmanın bağımsız görüntüsünü koruyabilmek adına bilirkişi raporunu Jandarma’ya hazırlattı. Bilirkişi raporuysa polis cinayetini gözler önüne serdi. Olay yerindeki incelemelerinin ardından raporunu savcılığa sunan 2 kişilik Jandarma bilirkişi ekibi, “Mermide sekme yok. Direk kafaya isabet var. Görüntüler incelendiğinde polisin ateş ettiği mesafe ile Sarısülük’ün vurulduğu yer arasında da 4.8 metrelik mesafe var” dedi. Savcılık tarafından yapılan keşif ve otopsi raporu da bilirkişi raporunu teyit ederek polis cinayetini belgeledi.

18 Haziran’da günlerdir katile dair bilgileri teslim etmeyerek korumayı sürdüren Emniyet Müdürlüğü, emekçilerin öfke ve tepkisinden duyduğu korku karşısında geri adım attı. Soruşturma için gerekli bilgileri sunan emniyet hala katil polisi savcılığa göndermeyerek korumaya devam edeceğini de ilan etmiş oldu. Soruşturmanın tepkilerden dolayı daha “şeffaf” yürütüldüğü açık fakat bu soruşturmanın bir aklama operasyonu olmayacağı anlamına gelmiyor. Savcılığa katil polis Ahmet Şahbaz’ın beylik tabancası iletildi. Fakat bu tabancayı kullanıp kullanmadığı bilinmiyor.

Emniyet olaya tanık polisler ve birlik amirinin isimlerini de soruşturma için hala savcılığa sunmuş değil. Aradan geçen sürenin aklama için gerekli senaryonun tertibine kullanıldığı da düşünülebilir. Zira AKP şefleri yaptıkları açıklamalarla ilk önce vurulmayı yalanlamış, görüntüler açığa çıkınca da polisin değil bir başkasının ateş ettiğini savunabilmişlerdi.

Mülkiye müfettişleri de aklama operasyonunu ilk adımı olarak Ethem’in katilini görevden açığa almayı talep etmedi. Gerekçe olarak “Eylemi gerçekleştirdiği hukuken net değil” gerekçesi öne sürüldü. Oysa, normal bir soruşturmada hukuken netlik çıkıncaya kadar görevden alma, hukuken suç netleşince memurluktan çıkarılma ve tutuklama kararı çıkar. Mülkiye müfettişleri bu usulü bilmedikleri için değil polisin korunması sürecine hizmet ettikleri için bu kararı alıyorlar.

Bir cinayet şebekesi olarak çalışan polis ve onu korumakla görevli olan yargı bu kez geniş kitlelerin tepkisiyle karşı karşıya bulunuyorlar. Aklamayı zamana yaymak, polisi korumak için bugüne kadar izledikleri rutin yöntemlerin dışına çıkmak zorunda kalıyorlar. Bu hafta sonuna kadar Ahmet Şahbaz’ın ifadesi savcılık tarafından alınacak. Anlaşılan, alınan ifade ile yeni bir senaryo daha hayata geçirilecek. Zira bu sefer ne “dur ihtarına uymadı” ne de “düşerken ateş ettim” yalanları ile savunulmayacak kadar aleni bir infaz gerçekleştirilmiş bulunuyor.

Polis cinayeti daha ilk günden itibaren sabitken, savcılık bu son gelişmenin ardından, yaklaşık 20 gün sonra Emniyet Müdürlüğü’nden polisin ismini ve silahını istedi.

Katil polisin kurtulmasını engelleyecek tek güç soruşturmanın jandarma tarafından yürütülmesi, savcının ‘tarafsız’ olması değil emekçilerin sokakları bırakmamasıdır. Polis cinayeti soruşturmasını bir haftada bu noktaya getiren güç eylemlerdir. Bunu sonuca taşıyacak olan da yine emekçilerin hesap sorma iradesi ve kararlılığı olacaktır.

 

 

 

 

Ankara Ethem için sokaklara çıktı!

 

Alınteri okuru Ethem Sarısülük 14 Haziran günü hayatını kaybetti. Ankara direniş şehidi Ethem Sarısülük’ün beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından kalbinin de durduğunun öğrenilmesi üzerine semtlerde gerçekleştirilen direniş eylemleri Ethem’i anma eylemlerine çevrildi. Özellikle Ethem’in evnin bulunduğu Batıkent’teki eylemlerde ayrı bir canlılık ve öfke hakimdi.

Mamak

Direniş eylemlerinde Tuzluçayır Meydanı’nda kurulan kürsü, bu kez Ethem için kuruldu. Devrimci ve ilerici güçler tarafından gerçekleştirilen etkinlik, Ethem Sarısülük’e ithaf edildi. BDSP’liler eyleme “Ethem Sarısülük ölümsüzdür-Anaların öfkesi katilleri boğacak!-BDSP” pankartıyla katıldılar.

Keçiören

Her gün İncirli bölgesinde yapılan eylem, Ethem Sarısülük’ün cenazesinin Keçiören Adli Tıp’a getirilmesiyle genişleyerek devam etti. Binlerce emekçinin Adli Tıp’ta toplanan kitle ile buluşulmasının ardından sloganlar daha coşkulu ve öfkeli atılmaya başlandı. Adli Tıp’ta kitle adına bir konuşma gerçekleştirildi. Herkese Ethem Sarısülük’ü sahiplenme çağrısı yapıldı.

Eylemde BDSP’liler “Taleplerimiz karşılanıncaya kadar direnişteyiz!” bildirilerini dağıtırken Kızıl Bayrak’ın da satışını yaptılar. Ayrıca TKP Adli Tıp’a yürüyecek olan kitleye, “İsteyen evlerine dağılabilir, isteyen Adli Tıp’a gidebilir” çağrısı yaparak, kitlenin büyük oranda dağılmasına sebep oldu.

Batıkent

Batıkent’te günlerdir devam eden direniş eylemlerine öfke hakimdi. On bine yakın emekçi Atlantis önünde buluşup bir kez daha Ethem Sarılülük’ün evine yürüdü. “Ethem yoldaş ölümsüzdür!”, “Ethem’in hesabı sorulacak!”, “Katil devlet hesap verecek!” sloganlarının hiç susmadığı eylemde Ethem’ın anısına saygı duruşu gerçekleştirildi.

Adliye önü

13 Haziran günü Ethem Sarısülük’ü vuran polisin savcılığın talebine rağmen gizlenmesi üzerine ÇHD Ankara Şubesi ve İHD Ankara Şubesi tarafından Adliye önünde basın açıklaması düzenlendi.

“Ethem’i vuranları biliyorsunuz. Açıklayın, tutuklayın, yargılayın! / İHD-ÇHD”  “Ethem yoldaş ölümsüzdür! / Alınteri” pankartlarının taşındığı eylemde ortak açıklamayı ÇHD Ankara Şube Başkanı Murat Yılmaz okudu.

Açıklamada yaşanan süreç özetlendi, Ethem’i vuranların korunmaya çalışıldığı ifade edildi. Bugün İçişleri Bakanı, Ankara Valisi, Ankara İl Emniyet Müdürü, İl Çevik Kuvvet Şube Müdürü ve diğer yetkililerle ilgili suç duyurusunda bulunulduğu aktarıldı.

Kızıl Bayrak / Ankara