21 Haziran 2013
Sayı: KB 2013/25

 Kızıl Bayrak'tan
Zorbaların saltanatı sarsıldı, direniş kazandı!
Daha fazla siyaset, daha fazla örgüt!
Direnenler ve çark edenler...
Taksim Direnişi ve
düzen partileri
Sermayenin gericiliğine karşı
devrimci sınıf kavgasına!
Kitlelerin direnme iradesi örgütlenmeli
ve süreklileştirilmelidir!
Polis şiddetinde
‘ustalık’ dönemi
Sermaye medyasının
direniş düşmanlığı
Taksim’de direniş iradesi kazandı!
Direniş illerde büyüyor!
“AKP’nin oyalama çabası boşunadır”
Direnişle dayanışma grevi
İllerde grev eylemleri
Düzen cephesi ve rejim krizi - H. Fırat
31 Mayıs patlaması
ve devrimci sorumluluklar
Yalan, şantaj ve şiddet makineleri parçalanıyor... - K. Ali
“Diren Taksim yalnız değilsin!”
G8 Zirvesi’ne Suriye çekişmesi damga vurdu
İran seçimlerinden yansıyanlar

Brezilya’da halkın
direnişi büyüyor

Ethem’in hesabını emekçiler soracak!
Ankara BDSP’den açıklama...
43. yılında 15-16 Haziran Direnişi selamlandı
İstanbul’da dönüşüm ideolojiktir!
Halk hareketinin kazanımları
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Direnişle dayanışma grevi

 

İstanbul

Grev yürüyüşü için işçi ve emekçiler İstanbul’da iki ayrı noktada toplandılar. KESK’e bağlı sendikaların üyeleri Tünel’de, DİSK’e bağlı sendikaların üyeleri ise Şişli’de DİSK Genel Merkez Binası’nda bir araya geldi. Devrimci, ilerici siyasetler ise her iki kolda da yer aldı.

KESK toplanma yeri olarak verdiği Tünel önüne Karaköy’den sloganlarla yürüyerek geldi. KESK üyeleri ve diğer katılımcılar dahil, bu noktada yüzlerce kişi biraraya gelmeye başladıktan sonra sloganlarla bekleyişlerini sürdürdü. Polis ise 2 TOMA ve yüzlerce çevik kuvvet ile Taksim’e çıkan yolu barikat kurarak kesti. Polis barikatına yaklaşan kitle oturma eylemine başladı. Yaklaşık bir saat boyunca oturma eylemi sürdürüldükten sonra, sendikacıların polisle yaptığı pazarlıklar sonrası açıklama Tünel’de yapıldı. Açıklamanın ardından dağınıldı.

Diğer bir kol olarak açıklanan Şişli tarafında DİSK Genel Merkezi önünde toplanmaya başlayan yüzlerce kişi açılan pankartın arkasında kortej oluşturarak sloganlarla bekleyişe başladı. Eylem öncesi Taksim’e inen yollar polis barikatıyla kesildi. Polise jandarmaya ait TOMA’lar da eşlik etti.

Yürüyüşe başlanmasının ardından polis barikatı kaldırarak daha geri bir konuma yerleştirdi. Kitle DİSK’in en önde açılan pankartı arkasında yürüyüşü sürdürdü. Sloganlarla ilerleyen kitleye çevreden çok sayıda kişi katılarak, evlerin camlarında alkışlarla destek oldu.

Polisin Ramada Otel’in önüne kurduğu barikata kadar yürüyüş sürdürüldü. Burada DİSK yöneticisi sendikacıların basın açıklamasının ardından eylemin sonlandırılacağını duyurması üzerine “Kahrolsun sendika ağaları!” sloganı yükseldi. Birçok sendika üyesinin de tepki göstermesine rağmen, DİSK yöneticileri açıklama yaparak eylemi bitirdiler. DİSK’in açıklamasının ardından Halkevleri, EHP ve Kaldıraç da alanı terketti. BDSP, Halk Cephesi, PDD ve Mücadele Birliği bekleyişini sürdürdü. Bir süre sonra polis gaz bombası ve tazyikli su ile saldırmaya başladı. Kitlenin polise taşlarla karşılık verdiği çatışma bir müddet sürdü. Ara sokaklarda süren çatışmalarda polis direnişçi avına çıktı. Bir çok kişi gözaltına alındı. Gözaltılar ertesi gün serbest bırakıldı.

Her iki kolda da sendika üyelerinin katılımı oldukça sınırlıydı. Devrimci ve ilerici kurumlar eyleme flamaları ile katıldılar.

Ankara

Kolej Meydanı’nda buluşan yüzlerce işçi ve emekçi, Ziya Gökalp Caddesi’ni çift yönlü trafiğe kapatarak yürüyüşe geçti. En önde DİSK ve “AKP faşizmine boyun eğmeyeceğiz!” şiarlı KESK pankartları açılırken TMMOB flamalarla eyleme katıldı. Ayrıca hekimler de beyaz önlükleriyle eylemde yerlerini aldılar. Türk-İş’e bağlı sendikalardan TÜMTİS üyesi işçiler ise önlük, şapka ve flamalarıyla grev eylemine destek verirken BDSP, EMEP, EHP, ÖDP, TKP 1920, Kaldıraç, ESP, SYKP ve Alınteri sendikaların çağrısına karşılık vererek bir kez daha sokaklara çıktılar. Coşkunun hâkim olduğu eylemde grev halayları çekildi.

Günlerdir Ankaralı emekçilere kan kusturan, uyguladığı yoğun terör ile Kızılay Meydanı’nı savaş alanına çeviren, Ethem Sarısülük’ü katleden, Ethem’i vurulduğu yerde anmak isteyenlere aynı vahşilikle saldıran Ankara polisi bir kez daha işçi ve emekçilerin yürüyüşünü engelledi. DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve DİSK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul’un barikatın kaldırılması yönündeki talebini “marjinal gruplar var” yalanına sarılarak reddeden polis şefi, yürüyüşe devam edilmesi durumunda müdahale edileceği tehdidini savurdu. Bunun üzerine geri adım atan Tertip Komitesi basın açıklamasını barikatın önünde gerçekleştirme kararı aldı. Basın açıklamasının ardından eylemi örgütleyen bileşenler adına konuşmalar gerçekleştirildi.

Tüm konuşmaların ardından “Bu kez polise gaz bombası kullanma fırsatını vermeyeceğiz” denilerek oturma eylemi yapıldı. Yaklaşık bir saat süren oturma eyleminin ardından iş bırakma eylemi sonlandırıldı.

BDSP’nin “Kazanana kadar direniş!” başlıklı bildirilerinin dağıtımının yapıldığı eylemde ayrıca Kızıl Bayrak satışı da gerçekleştirildi.

İzmir

İzmir’de Basmane Meydanı’nda toplanılarak Basmane yolu, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı trafiğe kapatılarak buradan Konak Meydanı’na yüründü. 15 bine yakın kitle coşkuyla alanları doldurdu.

Yürüyüş Basmane Meydanı’ndan İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) önüne yapılacaktı. Ancak Konak Meydanı’na gelindiğinde işçiler Valilik Binası’nın önünde polis yığınağını görünce “AKP’nin itleri yıldıramaz bizleri!” ve “Her yer Taksim, her yer direniş!” sloganıyla polisin üstüne yürümek istedi. Fakat sendikacılar zincir oluşturarak kitleyi engelleyip İBB önüne yürütmek istediler. İşçiler iki kere barikata doğru valiliğe yöneldiler ama her seferinde sendikacılar tarafından engellendiler.

Bu yönelişin sonucunda, İBB önünde olacak eylem valilik önünde yapıldı. İşçiler “Her yer Taksim, her yer direniş” pankartını TOMA’ların yakınında tuttular. Konak Meydanı’nda bekleyen yüzlerce kişi de eyleme dahil oldu.

Konak Meydanı’nda Taksim direnişinde ölenler için saygı duruşunda bulunuldu. Kürsüden yapılan konuşmalarda “Konak Meydanı’nı özgürleştiren çapulculara selam olsun!” sözleriyle kitle selamlandı. Ardından haftalardır AKP’nin uyguladığı faşist teröre karşı direnildiği belirtildi. Meselenin üç ağaç meselesi değil yaşam alanlarına saldırı ve özgürlüklerin kısıtlanması meselesi olduğu söylendi. Kürsüden Çiğli Organize Bölgesi’nde işçilerin yürüyüş yaptığı söylendi ve kitle tarafından “İşçi-memur elele genel greve!” sloganı atıldı. Kürsüden yapılan konuşmaların ardından, hazırlanan ortak basın metnini İsmail Akyol okudu.

Basın metninin okunmasının ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapılarak eylem bitirildi. Yürüyüş ve eylem boyunca coşkulu sloganlar atıldı. Sınıf devrimcileri “Kahrolsun sermaye iktidarı! Yaşasın sosyalist işçi-emekçi iktidarı!/ BDSP” pankartıyla ve flamalarla eyleme katıldı.

Eylemden notlar:

* Eylemde TTB ve TDB kendilerini ifade eden bir pankart ya da flama taşımadı.

* KESK Şubeleri örgütlü oldukları yerlerde sabah 08.30’da işyerlerine gidip hizmet üretmediler ve saat 13.00’te yapılacak eyleme topluca geldiler.

* SES’e bağlı işyerlerinden sadece 9 Eylül Hastanesi Temsilciliği dövizler taşıdılar.

* Eylemde DİSK kalabalık yürüdü.

* KESK’in katılımı önceki eylemlere göre zayıftı.

Kızıl Bayrak / İstanbul-Ankara-İzmir