28 Eylül 2012
Sayı: SİKB 2012/06 (39)

 Kızıl Bayrak'tan
Birleşik-militan mücadeleyi büyütmek için 7 Ekim’de alanlara!
Bir yanda kirli savaş, bir yanda Oslo ve “Barış” tartışmaları
3 yılda hazırlanan iddianame, 3 satırdan ibaret gerekçelendirme
“Sömürücü asalakları yargılayacağımız günler gelecek!”
AKP iktidarı iğneden ipliğe her şeye zam yaptı
Sermaye ve uşakları, sendikal hakların gaspında “mutabakat”a vardı
“Kararlı bir mücadele vermeliyiz!”
“Zalimin zulmüne direniyoruz” kampanyası ya da DİSK’in “dostlar alışverişte görsün” eylemleri üzerine
İnsanca yaşam mücadelesini
büyütelim!
Termo Teknik örgütlenme deneyimi ışığında
PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül ile 7 Ekim mitingi üzerine
Ulucanlar direnişi 13. yılında eylem ve anmalarla selamlandı!
BDSP’den etkinlik duyuruları
Komünist hareket 25. yılını kutluyor!
Zombi bankacılık salgını-Volkan Yaraşır
Almanya’da yerel seçimler ve devrimci politika
Yunanistan’da mültecilere yönelik saldırılar tırmanıyor
Dünya emekçilerinden mücadele
Çeyrek asrın zaman süzgecinden payımıza düşenler
Dün başaramadınız,
bugün de başaramayacaksınız!
“Parasız eğitim” zamlara kadarmış
Tutsak sınıf devrimcisi Nihadioğlu’ ndan HEY Tekstil işçilerine
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Dünya emekçilerinden mücadele kararlılığı

 

Yunanistan

Emperyalist merkezlerin dayattığı yıkım paketlerinin Samaras hükümeti eliyle uygulanmak istendiği Yunanistan’da emekçiler 26 Eylül’de genel greve gitti. Özellikle başkent Atina’da etkili olan genel grev nedeniyle hayat durdu.

Yunanistan İşçi Konfederasyonu (GSEE) ve Yunanistan Kamu Çalışanları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla yapılan greve, yerel yönetim ve kamu çalışanları, vergi memurları, öğretmenler, sağlık çalışanları, avukatlar, mühendisler, banka memurları ve liman işçileri katıldı.

Atina’da 50 bin gösterici parlamento binasına doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşe engel olmak isteyen polise taş ve molotof kokteylleri ile karşılık verildi. Grev, Haziran ayındaki genel seçimlerden sonra gelen Samaras hükümeti döneminin ilk genel grevi olma özelliği taşıyor.

İspanya

İspanya’da krizin etkisiyle 2011 yılında ortaya çıkan, siyasi, ekonomik ve sosyal sisteme tepki gösteren “Öfkeliler” hareketi, başkent Madrid’de meclis binasını kuşattı.

Çoğu işsiz gençlerden oluşan öfkeli kalabalığa polis saldırdı . Polisle yaşanan çatışmada sırasında 60’tan fazla kişi yaralandı. Polisin plastik mermi kullandığı gösteride, en az 26 kişi de gözaltına alındı.

Eyleme katılan binlerce kişi Başbakan Mariano Rajoy’un istifasını istedi. “Az polis, daha fazla eğitim” ve “Eller yukarı, bu bir isyan” gibi sloganların atıldığı gösteride, erken seçime gidilmesi de istendi.

Güney Afrika

Marikana madeninde çalışan işçilerin yaşamları pahasına sürdürdükleri grev ve elde ettikleri kazanımların ardından Güney Afrika’da hergün daha fazla madenci daha fazla ücret talepleriyle greve gidiyor.

Gold Fields altın madeninde, Anglo American Platinum (Amplats) platin madenlerindeki grevden sonra, 20 Eylül Perşembe gününden bu yana Kopanang madenlerinde çalışan 5 bin maden işçisi de grevde bulunuyor. Amplats’ta patronun cuma günü işbaşı yapması için verdiği ültimatoma rağmen 26 bin madenci grevlerini sürdürüyor. 15 bin Gold Fields işçisi ise iki haftayı aşkın süredir grevde. İşçiler 12.500 Rand aylık ücret talep ediyorlar.

Bangladeş

Bangledeş’in Dhaka kentindeki sanayi havzası Narayanganj’da, 100 bin tekstil işçisinin katıldığı bir yürüyüş gerçekleşti. İşçiler yürüyüşte daha kısa çalışma saati, daha iyi iş koşulları ve daha fazla ücret taleplerini dile getirdiler.

Gösteriye saldıran polis, eylem yapan işçilere karşı plastik mermi ve gözyaşartıcı gaz kullandı.

Gösteri haziranda yüzlerce fabrikanın 1 hafta kapalı kalmasından bu yana yaşanan en büyük protesto gösterisi oldu. Bangladeş’te milyonlarca tekstil işçisi günde 10 saatin üzerinde çalışıyor. Çalışma saati 16 saate kadar çıkıyor. Buna karşın ayda 37 Amerikan doları kazanıyorlar.

Kenya

Afrika’nın doğusundaki Kenya’da emekçiler grev bayrağını dalgalandırıyor. Şimdiye kadar hükümet temsilcileri ve sendikalar arasında yapılan görüşmelerde ilerleme sağlanamadığı gibi; grevdeki emekçilerine yönelik baskılar artıyor. Grevde, yüksek öğretimde dahil devlet okullarında çalışan öğretmenler ve sağlık çalışanları yer alıyor.

Öğretmenlerin talepleri, devletin yine eğitim kurumları ve çalışanlar için gerekli olan bütçeyi ayırması. Büyük çoğunluğu Kenya Öğretmenler Ulusal Birliği (Kenya National Union of Teachers KNUT) sendikasına üye 250 bin öğretmen greve katılıyor.

Öğretmenlerin grevi iki sendika arasındaki çekişme ile şekilleniyor. KNUT sendikası 2 haftanın sonunda mücadele yolunu seçerken ve baştan beri yüzde 300’lük ücret artışı talebinden taviz vermezken; Kenya Union of Post-Primary Education Teachers KUPPET sendikası ise yüzde 100’lük ücret artışını kabul ediyor. Sendikalar ayrıca öğretmen aylıklarının diğer kamu emekçilerinin aylıkları ile eşitlenmesini de talep ediyorlar.

Sağlık sektöründeki işçi ve emekçiler sadece ücret artışı talapleri için değil, işyerleri için daha iyi donanım talepleri ile eylemdeler. Doktorlar hastanelere daha fazla ödenek ve yeni sağlık kurumlarının açılmasını talep ediyorlar.

Ağustos’tan bu yana süren grev nedeni ile şu an hastanelerde sadece zorunlu tıbbi hizmet veriliyor. Grevdeki sağlık emekçileri kamu harcamalarında yapılan yolsuzluğu da protesto ediyorlar. Sendikalar, doktorların uzmanlık kursları için ayrılan paraların garip bir şekilde kaybolduğunu ifade ediyorlar.

Hindistan

Hindistan’da hükümetin geçen hafta açıkladığı sosyal yıkım paketine karşı ana muhalefet partisi olan Bharatiya Janata Partisi (BJP) ve müttefikleriyle, Komünist partilerin çağrısı üzerine başlatılan grev kapsamında, 20 Eylül Perşembe günü birçok kentte okullar ve işyerleri kapalı kaldı, kamu ulaşımı da durdu.

Hükümetin planlarına karşı çıkan işçiler, Uttar Pradeş ve Bihar eyaletlerinde demiryollarına barikat kurdular. Doğudaki Kolkata (Kalküta) kentinde işyerlerinin hemen hemen tümü kapandı, kamu ulaşımıda aksadı. BJP yönetimi altında olan güneydeki Karnataka eyaletinde de grev çağrısına uyuldu. Okul, otel ve ticari işletmeler kapalı kaldı, ulaşım işlemedi.

IBM ve Microsoft gibi çok uluslu bilişim şirketlerinin yer aldığı eyalet başkenti Bangalore’da da grev çalışma hayatını tamamen durdurdu.

Çin

Dünyanın en büyük elektronik üreticisi olan ve Apple ürünlerinin üretildiği fabrikalarıyla ünlü olan Foxconn’un Çin’deki üretim merkezinde çalışan binlerce işçi, kapitalist sömürüye isyan etti.

İşçilerin isyanı nedeniyle fabrikada üretim durdu. Fabrikanın yatakhanesinde başlayan ve iki bin işçinin katıldığı isyanda en az 40 kişi yaralandı. Ayaklanmanın, bir güvenlik görevlisinin bir işçiye fiziki müdahalede bulunması sonucu çıktığı ifade edildi.

Foxconn şirketi yetkilileri, işçi isyanını “kişisel anlaşmazlık” olarak göstermeye çalışsa da 2 bin civarında işçinin eyleme katıldığı belirtiliyor. 79 bin işçinin çalıştığı fabrikada güvenlik görevlisi sayısı ise 1500 civarında.

Dünya çapında 1.2 milyon işçi çalıştıran şirketin fabrikalarında zaman zaman intiharlar da yaşanmıştı. Kötü çalışma şartlarının olduğu Foxconn’da 2010 yılından bu yana 18 kişi intihar teşebbüsünde bulundu; bunlardan 14’ü hayatını kaybetti.

 

 

 

 

 

Portekiz’de sokağın gücü

 

Portekizli işçi ve emekçilerin günlerce devam eden kitlesel gösterileri hükümete geri adım attırdı.

Hükümet, yapılan gösterilerin ardından, sosyal güvenlik katkı payını yüzde 11’den yüzde 18’e yükseltme kararını şimdilik geri çekmek zorunda kaldı. Hafta sonu yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonunda sosyal güvenlik katkı payının yükseltilmeyeceğini ve yeni alternatifler bulmak için sendikalar ve patronlar ile toplantılar yapacağını duyurdu.

Kamu açığını düşürmek adına 78 milyar euroluk dış yardım alan (bu zamana kadar 40 milyar euroluk yardım aldı) ve kamu sektöründe kesintiler yapan hükümetin, sosyal güvenlik katkı payında yapmak istediği artışın 1 maaşa denk geldiğini söyleyen sendikalar, “Yeni kemer sıkma politikası tüm sınırları aşıyor” yorumunda bulunmuştu.