27 Temmuz 2012
Sayı: SYKB 2012/30

 Kızıl Bayrak'tan
Sendikal bürokrasi sermayenin saldırılarını izlemekle yetiniyor
Suriye’de Kürt çıkmazına düştüler!.
CHP kurultayı üzerine...
Erdoğan orucunu çığırtkanlıkla açtı!.
“Saldırı sokakta çözülür!”..
Eleştiriler karşısında hazımsızlık ve saldırganlık sendikal bürokrasinin
tipik özelliğidir
Sermayenin saldırıları ve çıkış yolları
“Grev komiteleri kurulmalı”
Sanayi havzalarında
mücadele çağrısı
“Birleş, örgütlen, sendikalı ol!”
Mahle Mopisan’da grev kararı
“Yetkiler beklenmeden fabrikalarda çalışmalar yürütülmeli!”
Gerici/emperyalist savaşa karşı halkların birleşik direnişi yükseltilmelidir!
Batı Kürdistan’da
“özgürlüğe” doğru
Suriye için işgal senaryoları
Dortmund’da anti-faşist eylem
İş cinayetlerine karşı
örgütlü mücadeleye!
Dönüştürseniz de bu sokaklar emekçilerindir! - TMMŞP
Düzenin yeni yalanı: “Harçlar kalkıyor!”
“Meydanı onlara bırakmayacağız!”
Meclis komisyonu
Roboski’yi aklıyor
Hedef gösterilen devrimci katledildi!
Katledilen bir devrimcinin ardından
Kemal Türkler mezarı başında anıldı
“Son ölen bu düzen olduğunda
katliam kelimesi tarihten silinecek!”
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Birleş, örgütlen, sendikalı ol!”

Metal İşçileri Birliği (MİB), İstanbul’da Esenyurt bölgesinde, düşük ücretlere karşı insanca yaşanabilecek bir ücret talebiyle işçileri birleşmeye, örgütlenmeye ve sendikalı olmaya çağırdı.

Düşük ücretlerin ve ağır çalışma koşullarının yaygın olduğu Kıraç fabrikalar bölgesinde işçiler kölelik koşulları altında çalıştırılıyorlar. 6. ay zam dönemi gelmiş olmasına rağmen ücretlerde arttırma olmadığı gibi asgari ücretin dahi altında işçi çalıştırılan bir plastik-metal fabrikasına MİB bildirilerle seslendi.

Yapılan bildiri dağıtımlarına işçilerin ilgisi oldukça yoğundu.

Esenyurt MİB’in bildirisini yayınlıyoruz...


Düşük ücretlere karşı, birleş, örgütlen, sendikalı ol!

İşçiler, kardeşler!

Beylikdüzü, Hadımköy, Kıraç, Çakmaklı, Esenyurt, Haramidere’nin her biri patronlar için uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve güvencesiz çalıştırılmanın hüküm sürdüğü sömürü cennetidir. Tüm iş yerlerinde azgınca sömürülüyoruz. Zorunlu mesailer, ağır çalışma koşulları ile kuralsız çalıştırılıyoruz. Bugün biz işçiler son 30 yılın en ağır koşulları içinde yaşam savaşı veriyoruz. Ve patronlar için cennet olan bu koşullar bizim yaşamımızı cehenneme çeviriyor. Yaşam koşullarımız her geçen gün daha da zorlaşıyor. Yoksulluk ve sefaletimiz yetmiyormuş gibi patronların eksik etmedikleri işsizlik tehdidi bir sopa gibi sürekli sırtımızdan eksik edilmiyor. Adeta zamanla yarışırcasına üretim yapıyoruz. Üretim arttıkça, patronların karı arttıkça, bizim çalışma koşullarımız daha da kötüye gidiyor.

Bir tarafta patronların artan karı, büyüyen serveti diğer tarafta bizlerin derinleşen sefaleti var.

Kardeşler, sizler de fabrikanızda düşük ücretlere çalıştırılıyorsunuz. Bu ücret emeğimizin karşılığı asla olamayacağı gibi kırıntı bile değildir. İnsanca yaşayabileceğimiz bir ücreti, emeğimizle zenginlikleri üreten işçiler olarak fazlasıyla hakediyoruz. Ancak sessiz kaldığımız sürece her zam döneminde ya hiç zam alamıyoruz, ya da komik oranlarda zamlarla geçiştiriliyoruz. Önümüzde 6. ay zamları var. Bu ay maaşlarımızı zamlı almamız gerekiyor. Eğer zam alamadıysanız ya da düşük ücretlerde zam dayatılıyorsa sizlere bunu kabul etmek zorunda değilsiniz.

Unutmayın işçi sınıfının olduğu yerde, sorun varsa çözüm de vardır. Çözüm birlik olmak, üretimden gelen gücümüzü kullanmaktır. “Daha fazlasını hak ediyoruz” diyorsan işçi arkadaşlarınla fabrikanda duyarlı işçilerle bir komite oluşturup hak arama mücadelesine katıl. “İnsanca yaşanabilecek bir ücreti nasıl söke söke alırız” diyorsan, bize ulaş. Sizinle aynı koşullarda çalıştırılan ‘Artık yeter’ diyen işçiler olarak deneyimlerimizi ve gücümüzü sizinle paylaşalım.

Unutmayalım ‘birlikten kuvvet doğar’. Ücret sorununa karşı sen de birleş, örgütlen, sendikalı ol.

Gücünü Metal İşçileri Birliği’nde birleştir.

Esenyurt Metal İşçileri Birliği


 

 

 

TOGO’da imzalar teslim edildi

Sendikalaştıkları için işten atılan TOGO işçileri, haftalardır yürüttükleri imza kampanyası boyunca topladıkları imzaları Çalışma Bakanlığı’na teslim ettiler.

19 Temmuz günü TOGO Ayakkabı fabrikası önünden bakanlığa yürüyüş gerçekleştiren işçiler Eskişehir yolunun iki şeridini trafiğe kapattılar. Yol boyunca Ankaralı emekçilerin korna ve alkışlarla destek verdiği eyleme birçok sendika ve ilerici-devrimci kurum da katıldı.

Çalışma Bakanlığı önünde açıklamayı okuyan Deri-İş temsilcisi, TOGO işçilerine destek veren herkese teşekkür etti. Direniş sürecinin de aktarıldığı açıklamada bakanlığın sendikaya yetki vermemesi de protesto edildi. Kıdem tazminatı hakkının gasp edilmeye çalışılmasına da değinen Deri-İş temsilcisi, işçi sınıfının kazanılmış haklarına sahip çıkacağını vurguladı.

12 bine yakın imzanın toplandığı kampanya imzaların bakanlığa teslim edilmesiyle sonlandırıldı. Petrol-İş, TÜMTİS, Tez-Koop-İş ve BDSP’nin de aralarında bulunduğu ilerici ve devrimci kurumların destek verdiği eylemin ardından direniş alanına dönüldü.

Kızıl Bayrak / Ankara

 

 

 

Bıçakçılar’da iş güvencesi
bıçak sırtında!

İstanbul Esenyurt’ta kurulu Bıçakçılar Tıbbi Malzeme ve Sağlık Ürünleri fabrikasında çalışan işçiler keyfi gerekçelerle işten atıldılar.

Bıçakçılar fabrikasındaki kölelik ve sömürü dayatmalarına ilişkin açıklama yapan Esenyurt Metal İşçileri Birliği’nden işçiler, işçilere bıçak sırtında bir yaşam dayatan Bıçakçılar patronundan hesap soracaklarını belirtti.

Esenyurt Metal İşçileri Birliği’nden işçilerin açıklaması şöyle:

Metal sektörü deyince ne geliyor aklınıza? Araçlar, ev eşyaları, süs eşyaları, elektrik, elektronik alet parçaları, bir dünya tıbbi malzeme... Bütün sanayi dallarında kullanılan makineler, çarklar, dişliler... Hepsi güzel, hepsi hayatımızı kolaylaştıran şeyler. Aslında kolaylaşan hayat biz işçilerinki değil, patronlarınki...

Peki bu hayatı kolaylaştıranlara reva görülenler? Hiç binemedikleri araçları üretirken hayatları yok edilenler. Kullandığımız güzel ev eşyalarını polisaj yaptığı için ciğerleri çürüyen, takıları süs eşyalarını yaparlarken hırsız muamelesi görüp 7 kez aranarak, onursuzlaştırılmaya çalışılan insanlar... 700 liraya makinelerin dişlilerini yağlayan, dişlilerin arasına sıkıştırılan bedenler.

Bir de sağlıklı olsun diye insanlar tıbbi malzemeleri üreten işçiler. Ve tıpkı Bıçakçılar fabrikasında olduğu gibi uzun çalışma saatleri, düşük ücretler dayatılarak sağlıklarından olan, iş güvencesinden yoksun bıçak sırtında yaşayan işçiler. Bir de onların ürettiklerine el koyan patronlar, sömürücüler.

Kıraç’ta kurulu bulunan Bıçakçılar Tıbbi Malzeme ve Sağlık Ürünleri Fabrikası’nda çalışan işçiler de patronların işten atma saldırısıyla karşılaştılar. Sağlık ürünlerini üreten işçilere düşük ücretlerle günde 11 saat çalışma dayatılıyor yani sadece burada çalışan işçilerin değil milyonların sağlığıyla oynanıyor. Bu koşullara ‘sağlık olsun’ deyip geçmeyen, yeter diyen işçiler sendikalaşma mücadelesine atılınca işten atma saldırısıyla karşılaştılar ve 40 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaşma hakkına tahammülsüzlükte sınır tanımayan Bıçakçılar patronu yaklaşık 10 yıl önce de 150 işçiyi işten çıkarmıştı.

Buradan bir kez daha, işten atarak açlığa mahkum edenlere, kölece çalıştırıp üretilen zenginlikleri çalanlara ve özelinde Bıçakçılar patronuna sesleniyoruz. İşçilere bıçak sırtında bir yaşam dayatıyorsunuz ancak unutmayın; bu bıçağın iki yüzü de keskin, döner bu bıçak hesap sorar, soracak da.

Esenyurt Metal İşçileri Birliği’nden işçiler