Analar: Cezasızlık son bulsun!
Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormaya, Murat Yıldız’ın dosyasını gündeme getirerek devam etti. 380. haftasına girilen eylemde, suçun ve suçlunun siyaset-medya-yargı eliyle korunduğu söylenirken, cezasızlığın son bulması ve kayıpların akıbetinin açıklanması talep edildi.
Eylemde ilk olarak Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız söz aldı. Yıldız, 18 yıldır mücadele ettiklerini, yüreklerinin her gün yandığını belirterek söze başladı. Hapishanelerde çıkan yangın, Samsun’da yaşanan selleri hatırlatan Yıldız, halen yanan insanların ve acıların yaşanmasının devam ettiğini vurguladı. Cumartesi Anneleri’nin yanında olan, seslerini duyan, sosyalistlerin, devrimcilerin, öğrencilerin ve sosyalist basının da tutuklanarak susturulmaya çalışıldığını belirterek, 12 Eylül’ün yargılanmasının yalan olduğunu vurguladı. Yıldız, yargılama adı altında sürekli üstünün örtüldüğünü, acıları paylaşanların ise sürekli tutuklandığını belirtti. Yıldız, artık yeter dediklerini ve hiçbir gücün ne devrimcilerin ne de annelerin sesini susturabileceğini söyledi. Yıldız insanca yaşam isteyenleri, onurlu bir yaşam isteyenleri hiçbir gücün susturamayacağının altını çizerek konuşmasını bitirdi.
380. haftaya giren eylemlilikte Gönül Sonbahar açıklamayı okudu. Yargı reformu adı altında yapılan yasa değişikliğinin hatırlatıldığı açıklamada, cezasızlığın daha da güçlendirildiğine, gözaltında kaybedilmenin suç olarak tanımlanmadığını vurguladı. Açıklama şu sözlerle bitirildi: “Adalet Bakanlığı’nın peş peşe açıkladığı yargı paketinde ise ailelerin taleplerine yönelik hiçbir şey yok.”
Kızıl Bayrak / İstanbul
“Tutuklama terörüne son!”
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu 26. kez yaptığı “F” oturmaları eyleminde, anarşist tutukluların durumunu gündeme getirerek, hukuksuzluğu protesto etti.
Taksim Tramvay Durağı’nda bir araya gelen İHD üyeleri ve tutuklu anarşistlerin yakınları “Tutuklama terörüne, adaletsizliğe son!” pankartı açarak, “F” şekli oluşacak şekilde yere oturdular.
Açıklamayı okuyan Cezaevi Komisyonu üyesi Gönül Sonbahar, anarşistlerin tutuklanmalarının ana nedeni olarak mevcut devlet düzeni içerisinde muhalif olmalarını gösterdi. İçlerinde öğrencilerin de olduğu 15 tutuklunun iddia edildiği gibi eylemlerinden değil, özgürlük ve eşitlik düşüncesini savundukları için tutuklu olduklarını belirten Sonbahar şunları ifade etti: “Onlar kafalarında bir felsefe barındırmakta, okumakta, tartışmakta, yazmaktaydılar, muhaliftiler ve dolayısıyla tehlikeliydiler.”
Sonbahar, tutuklu anarşistlerin hukuksuz yargılamaları protesto etmek için Metris Cezaevi’nde 11 Haziran itibariyle süresiz-dönüşümlü açlık grevine başladıklarını ve dönüşümsüz açlık grevine başlamanın hazırlıkları için ara verdiklerini belirtti. Cezaevlerinin toplumu bastırma ve teslim alma araçları olduğuna dikkat çeken Sonbahar, herkesi, insan hakları ve özgürlükleri sahiplenmeye çağırarak açıklamayı bitirdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul
Hükümet!
Ay geldi güneş gitti
İnsanlar sokaklarda
Sefil, aç, susuz
Zifiri karanlıkta bir panzer göründü
Su sıkarak, hızla yaklaşan.
Bugün daha karanlık bir önceki geceden,
Bugün saatler asırlar gibi
Dakikalara yıllar gibi
Zaman durmuş
Ama insanlar sokaklarda hızla sürükleniyor
Kimse kimseyi durduramıyor
Ne başbakan ne de cumhurbaşkanı
Onlar ağızlarını iki metre açarak gülümsüyor.
Yollar kan gölü olmuş geçilmiyor
Biz mi sizlere güveneceğiz
Bize sizler mi doğru yolu göstereceksiziniz?
Bıyık altından hırlayan köpekler gibisiniz
Şimdi güç sizde
Şimdi “dindar gençlik yetiştireceğim’’ diyorsunuz.
Pardon sizin dindarlığınız nerede
Haraç keserken insanları suçsuz yere öldürürken
Sokaklar kan gölüne dönerken
Siz dindar nesil mi yetiştireceksiniz?
Siz peki dindar mısınız?
Siz peki onurlu, namuslu musunuz?
Ben söyleyeyim
Siz Amerikan kuklasından başka bir şey değilsiniz
Siz sadece uşaksınız
Siz aslında siz de değilsiniz.
Kartal’dan bir DLB’li
|