16 Mart 2012
Sayı: SYKB 2012/11

 Kızıl Bayrak'tan
İşçilerin birliği, halkların
kardeşliği için
Burjuva basının Newroz menüsünde yine provokasyon uyarıları
Sivas katliamı davası
zamanaşımına uğratıldı
İşçi ve emekçilerin belleğinde “zamanaşımı” yok!..
“Katil devlet hesap verecek!”
17. yılında
Gazi Katliamı lanetlendi
Artık yeter!
Esenyurt’ta organize işçi katliamı!
İSİG Meclisi Sözcüsü
S. Murat Çakır ile
taşeronluk sistemi üzerine konuştuk
Direnişçi MEPA işçileriyle
konuştuk
Sağlık Hakkı Meclisleri toplandı
Bosch işçileri çeteyi aşıyor
Birleşik Metal’de birleşiyor!
Bosh işçilerinin çıkışının anlamı
ve görevler
30 yıllık esaret
sona erdi
Savaş çığırtkanı sahtekârlar Suriye’de suçüstü yakalandı!.
Emperyalizm yenilecek,
direnen halklar kazanacak!
Metal ve hizmet sektöründe ortak mücadele ve sorumluluklar
Avrupa’da 8 Mart eylem
ve etkinlikleri
Kadıköy’de devrimci
8 Mart mitingi
“8 Mart kızıldır kızıl kalacak”
Şiddete, baskıya, gericiliğe ve
sömürüye karşı mücadeleye!.
Ekim Gençliği’nin kampanya çalışmalarından...
Geleceğine sahip çık!..
YTÜ’den kentsel sürgüne tam destek
Hüseyin Temiz yoldaş
ölümünün üçüncü yılında anıldı
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Metal işçileri :
“30 yıllık esaret sona erdi!”

Türk Metal çetesinin esaretinden kurtularak Birleşik Metal-İş’e üye olmaya başlayan binlerce Bosch işçisinin tüm baskı ve engelleme girişimlerine rağmen Türk Metal’den istifa ederek Birleşik Metal’e geçiyorlar.

Birleşik Metal-İş Sendikası’nın Türkiye genelinde örgütlü olduğu fabrikaların temsilcileri ve şube yöneticiler de Bursa’ya giderek işçilerle dayanışmalarını gösterdiler. Başta Bosch işçileri olmak üzere Birleşik Metal temsilcileri ve yöneticileri Bosch’taki gelişmeleri gazetemize değerlendirdiler.

Metin (Bosch): Uzun yıllardır Türk-Metal’e üyeyiz. Diğer metal işçilerinin de yaptıkları çalışmaları da gözlemliyorduk. Fakat yasalar bize sendika değiştirme hakkı tanımadığı için bugüne kadar hiçbir tepkimizi gösteremedik. İstemesek de yapılan değişiklikleri onaylamak zorunda kaldık. Metal sanayinde çalışan işçiler olarak şu an hakettiğimiz ücretleri, sosyal hakları olmadığımızı düşünüyoruz. Hepsi bir tarafa en düşük maaş alan arkadaşlarımızdan aylık 30-35 TL aidat bedeli kesiliyor. Biz bugüne kadar bu aidatların hakkını veren bir çalışma göremedik. Biz trilyonlar beklemiyoruz, “sizden para kesiyoruz ama mücadele de ediyoruz” izlenimi bile yaratamadılar. Biz bir mücadele verildiğini görseydik bundan şikayetçi olmazdık.

Birleşik Metal bizim hakkımızı savunduğunu göstersin bu bize yetecek.

Biz bu oluşumun başından beri içindeydik. Firma içinde de nazı-sözü geçen işçileriz. Elimizden gelen çalışmayı sürdürdük. Tedirgin olan arkadaşlarımız, “herkes atsın ben de imzalarım diyen” arkadaşlarımız bu coşkuyu gördükten sonra imza atacaklardır. Ben buna inanıyorum.

Yaşam koşulları zorlaşmasına rağmen biz hiçbir zaman buna uygun iyileştirmeler alamadık. Biz bugüne kadar zam bile alamadık. Enflasyon %7-8’e çıkıyor, biz %6-7 zam aldık. Hep enflasyonla aynı düzeyde gittik. Bu zam bile olmuyor. Enflasyon düzenlemesi gibi bir şey oluyor. Bizim beklentimiz sadece 3 vardiya çalışan, sosyal yaşamı yok olacak duruma inmiş çalışanlar olarak bütün yaşamımızı veriyoruz. 3 vardiya çalışmak bütün yaşamdan mahrum olmak demektir. Hiçbir akraba, arkadaş ziyareti, hiçbir şeyimiz yok. En azından 3 vardiya çalışmayı insanlar kadar dahi para kazansak bize yeter.

Emrah (Bosch): Her sözleşme zamanı geldiğinde bir kriz bahanesi buldular. 2008’de başladılar 2010’da da sürdürdüler. Eski sendikamız bize hiçbir şekilde çözüm üretmiyordu. Temsilcilerden hiçbir biçimde yardım alamıyorduk. Bu yüzden sendikamızı değiştirdik.

Zaten bütün büyük fabrikalar bizim oluşumumuzu bekliyordu. Bugünü bekliyorlardı. Bu haraketi, bu yoğunluğu, bu çoğunluğu gördükten sonra bizim arkamızdan gelip bu oluşumu destekleyeceklerdir.

İstediğimiz standartları yakalarsak bize yeter. Dışarıda sendikasız fabrikalarda çalışanlar bile bizden daha çok para kazanıyorlar. 3 vardiya çalışarak bu kadar emek vermişken biz de hiç olmazsa emeğimizin karşılığını almak istiyoruz.

Mahmut (Bosch): Bu sendika işçi sendikası değildi. İşveren sendikası olduğu için değiştirdik. Bizim arkamızda hiçbir zaman durmadı. Burada işten çıkarılan arkadaşlarımız oldu. onlara hiç destek olmadı. Bize hep köstek oldu. bu yüzden sendika değiştirdik.

Birleşik Metal’in bizim onlara bağlı olduğumuz kadar bize bağlı olmasını istiyoruz. Ücretlerimizde iyileştirmeler bekliyoruz. Burada hep %2 aldık. Daha çok güvencemiz olsun istiyoruz. Birleşik Metal’den bu sözleşme sürecinde 1 lira olsa bile daha fazla maaş bekliyoruz. Onlara güveniyoruz.

Türk Metal işçileri de gelsin kurtulsun, üstlerindeki yükleri atsınlar.

Mustafa Şen (Bosch): 2011’de şu karara vardık. Sözleşme sonrası metal işçileri sarı sendika Türk-Metal’in varlık amacı olan işçi sınıfı üzerinde hiçbir çözüm getirecek bir yapıda olmadığını gördük. Bizler zaten bunu görmüştük ama arkadaşlar onları hala sendikacı olarak görüyordu. 2010 tarihinde imzalanan sözleşme çifte bayram söylemiyle arefe akşamı alay edilircesine imzalandı. İşçi tabanına sormadan tabanın söz ve karar sahibi olması gerekirken, tabanına sormayan sarı sendika anlayışında oldukları için işçiyi unuttular.

Bundan sonra işçiler onurları için büyük bir örgütlenme mücadelesine girdi. 2011 ocak ayında yakılan bu ateş bugün bir alev topuna döndü.

Beni işten attılar. 12 Mart Pazartesi günü benim işime son verdiler. Türk Metal temsilcilerinden oluşan bir disiplin kurulu kararıyla tazminatsız işten atıldım. Fakat yılmadık. Bosch işçileri üzerine düşen sorumluluğu hakkınca yerine getirdi. Bursa’daki, ülkemizdeki tüm metal işçileri adına bu misyonu yüklendi ve en onurlu biçimde bu mücadeleyi yüklendi. Artık söz sırası bizde. Şimdi artık söz sırası metal işçilerinde. Söz sırası Türkiye’de esaret altındaki sarı sendika baskısı altında çalışan metal işçilerinde. Türkiye şunu bilmeli, metal işçileri yalnız değildir. Biz bu konfederasyon altındaki tüm sendikalarda metal ve diğer bütün sektörlerdeki işçileri hakkını savunan, onurlu bir mücadale yürüten kurumsal bir yapıyız. Türkiye’deki işçiler bize olan güvenini yitirmeden geçmişteki Maden-İş, ‘77 olayları, Kemal Türkler’in şehit edilmesi… Bunları unutmasınlar. İşçilerin haykırarak haklarını arama günüdür. Bu zafer tüm metal işçilerinindir. Tüm arkadaşlarımıza bu örgütlenme mücadelesinde gösterdikleri özverili çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum. Tüm arkadaşlarım adına tüm Türkiye’ye bu zaferin kutlu olmasını diliyorum.

İbrahim (Bosch): Kendi sözümüzü duyurabileceğimiz bir sendikaya geçmek istedik. Bunu da sağlayan sadece DİSK. Bu yüzden burada olmaktan mutluyum. Kendimi daha iyi ifade edebileceğimizi, işverene karşı kendimizi daha iyi örgütleyebileceğimizi düşündüğümüz için buradayız, DİSK’teyiz.

Buradan Tofaş ve Renault’ta çalışan arkadaşlarımıza şunu tavsiye ediyorum. Kendi seslerini duyurabilecekleri bir sendika istiyorlarsa DİSK’e gelebilirler.

Bizim geçmişte kalan işverenden alacağımız olan haklarımızın geri alınmasını istiyoruz. Sözleşmelerimizin iyi yapılmasını istiyoruz. Kıdem tazminatı, esnek çalışma gibi saldırıların karşısında duracağız. Bunun için de mücadelemiz devam edecek.

Ali (Bosch): Biz bu sürece hazırlanırken artık son noktada gözlerimizi kapadık. Mustafa Şen’in işten atılması bizim hepimizi tetikledi. Biz de işçiyiz, o da işçi. Onun işten atılması demek bir gün sıranın bize de gelmesi demek. Buraya gelmek bizim için sorun olmadı. Türk Metal buraya bin kişi de gelse biz onların arasından da geçecektik. Türk Metal de artık metanetli, yapacak bir şeyi yok.

Her yıl %3 zam almaktansa -ana sözleşmede %3 enflasyon, %1 -2 yıl içinde- yumurtaya %25…

Bizim en büyük sorunumuz vardiya. Vardiyalar düz dönerken şu an ters dönüyoruz. Gece vardiyasından gündüz vardiyasına dönüyoruz. Benim en büyük sıkıntım. Bunu da sendikaya söyleyeceğiz.

Onlar da ayaklarını denk alsınlar. Nasıl ki Bosch işçisi en büyük sendikayı devirdiyse onlar da çok iyi çalışmak zorunda.

 

Erkan Dülger (Süsler Doruk/Eskişehir): Bundan sonraki süreçte inşallah başka fabrikaların da buna katılacağını düşünüyoruz. Arkadaşlarımız doğru olanı gördüler ve gerçekleştirdiler. Birleşik Metal adına buna seviniyoruz. Başka fabrikaları da dahil etmeye çalışacağız. Türk Metal geçen döneme göre daha dik durmaya çalışacak. Çünkü Bosch’un 5600 işçisi var. Bu üyelerini kaybeden Türk Metal diğer fabrikaları kaybetmemek için ilk oturumda değil birkaç oturum sonra imza atacaktır. Buradan tüm Türk Metal işçilerini Birleşik Metal çatısı altına bekliyoruz. Burası işçi sendikası sarı sendika değil. Haklarımızı yüzde yüz kazanacağız buna eminiz. Bosch işçileri de artık söz sahibidir, söz haklarını kullanacaklar mücadele ettikleri takdirde haklarını alacaklardır.

Murat Selvi (Bekaert/Kocaeli): Burası Türk Metal’in kalesi olarak bilinen yerlerden biri. En fazla üyeye sahip işyerlerinden biri. Şu an kalenin en sağlam burçlarından biri yıkıldı. Diğerleri de çatırdamaya başladı. Emin olun bu yavaş yavaş yayılacak. Türk Metal işçisi bir köşede bezgin bir vaziyette beklemekteydi. Ama şu coşkuyu gördükten sonra bir sürü farklı fabrikadan arkadaş gelip bilgi aldı, görüş sordu. Aldıkları bilgileri götürüp fabrikalarına ileteceklerini ve katılım için ellerinden geleni yapacaklarını söylüyorlar. Bir sonraki sözleşme için de belki Türk Metal ile eşit sayıda üye ile gireceğiz. Eşit olmasa dahi gücümüz kat be kat artacak. Bizim en büyük gücümüz eylemler. Şu ana kadar bu işçiler eyleme aç. Hiç eylem yapmamışlar, susturulmuşlar. Dışarıdan ne söylenirse onu yapmışlar. Kararlı biçimde geldiler. İleriki dönem için burası Türk Metal’in kalesi olmaktan çıkacak. Türk Metal üyesi işçiler Birleşik Metal’in sitesine baksınlar, yaptıklarını, kazandıklarını incelesinler. Bir de mensup oldukları sendikanın kendilerine ne kazandıklarını ölçsünler. Aradaki farkı çok net olarak görecekler. İnsanca yaşam ve kendilerine değer verilmelerini istiyorlarsa, emeklerinin karşılığını almak istiyorlarsa her zaman kapımız açık.

Türk Metal’in eylemlerinden ve yaptıklarından memnun olmayan işçiler arayış içerisinde, nereye sığınabiliriz diye bakıyorlar. Birleşik Metal’i görüyorlar.

Murat Kapıcı (Dostel Makine İşyeri Temsilcisi/Gebze): Bosch işçileri yeni bir çığır açtı. Bütün metal işçilerine önderlik yapacaklar. Diğer fabrikalara da bu kıvılcımyayılacak. İnsanlar artık sarı sendikadan bıktılar yeni ufuklar aramaya başladılar. Parasal ve sosyal haklar yönünden olsun çığır açılabilir. Biz geçen dönem 2010-12 sözleşme döneminde Türk Metal dayatmasının üzerinde aldık. Bunda daha fazla olacaktır. Bu 6 ay zarfında diğer fabrikalar da gelirse daha güçlü bir mücadele ile daha iyi bir toplu sözleşme imzalayabiliriz.

Haydar Bolat (Trakya Şube Örgütlenme Sekreteri): Gerçek sendikaya üye olup mücadele içerisine girmelerini, gerçek sendikanın yanında yer almalarını diliyoruz. Bosch işçileri büyük bir cesaret gösterdiler, aynısını onlardan da bekliyoruz. Sarı sendikalardan artık kurtulmak istiyoruz. Emek mücadelesi burda. Orada bir işyerine bakıyoruz işyerinde temsilci yok. Temsilci var işçinin hakkını savunmuyor. Ama DİSK’te öyle değil. Her işçi bizim için değerlidir. Biz bu fikri aşılamaya çalışıyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz.

Nurbay Erdoğdu (Akkardan/Gebze): Bosch işçisi için bu bir kapıdır. Bosch işçilerinin kendi hakları için mücadele hakları olacak. Önceden sarı sendikanın vermiş olduklarıyla yetiniyorlardı. Şimdi en azından kendi mücadeleleriyle kazandıkları haklar olacak. Az olur çok olur ama bunu kendi mücadeleleriyle alacaklar. Boshc işçileri için bu kapı açıldı. En azından kendi temsilcilerini sececekler. Kendilerinin secme-secilme hakkı doğacak.

Türk-Metal işçilerine şöyle bir çağrım var. Bosch işçileri bir kapı açtı, siz de bu kapıdan girmeye devam edin, gelin üye olun.

Zeynel Karel (Yücel Boru/Gebze): Bizim için çok faydalı olacağına inanıyorum. Toplu sözleşmelerdeki sıkıntıları daha çabuk aşacağımıza inanıyorum. Daha önceden MESS bizi kaale almamaktaydı. Önce Türk Metal’i çağrıyorlardı görüşmelere, bayram arifelerinde de sözleşmelere imza atıyorlardı. Bize de her seferinde fotokopiye imza atmak gibi bir sonuç kalıyordu. Geçmiş dönem gösterdiğimiz direnç ile biz bunu yıktık. Bunun getirisi olarak da Bosch fabrikası bize geldi. İşçiler bunu gördüler. Şu an da gerektiği yerdeler. Haklarını alabilecekleri, gerçek demokrasinin olduğu yerdeler. Bosch’un da bize gelmesiyle sayımız 20 bine yaklaşacak. Bu sayı ile artık sözleşmelerimizin daha çetin geçeceğine daha iyi haklar alacağımıza inanıyorum. Elimiz daha güçlü olacak, daha da büyüyeceğiz. Eylem ve etkinliklerimiz daha güçlü olacak. Büyüdükçe elimiz daha güçlü olacak.

Murat Ayyıldız (Arpek / Gebze): Türk Metal’e vurulan bir darbe olarak görüyorum. Devamınında geleceğini, diğer fabrikalardan da gelenler olacağını düşünüyorum. Sözleşmeye daha güçlü gireceğiz. Daha fazla bir kitle olacak. Geçmiş zamanlarda Türk Metal’in üye sayısı daha fazlaydı. Şu an hala öyle ama Bosch işçilerinin Birleşik Metal’e geçişi durumu değiştirecek, dengeleri bozacaktır.

Zaten en son sözleşmede alınan zamlar, haklar ortada. Değişen değişleyen durumlar ortada. Bizlerin hakkımızı aldığımızı, en azından Türk Metal’e göre baya önde olduğumuzu düşünüyorum. Zaten Bosch işçileri bunu gördü ve bunun da işçilerin bize katılmasında etkili olduğunu düşünüyorum. Türk Metal işveren yanlısı bunu da herkes görüyor. Bazı fabrikalara sıfırdan Türk Metal getiriliyor. Ama işçiler bilinçsiz. Birleşik Metal’i bilseler onu tercih ederler.

Bülent Karadağ (Arpek /Gebze): Ben de Türk Metal’de çalışan işçi arkadaşlarıma demokratik bağımsız hiçbir siyasi görüş altında kalmadan istediği gibi başkanıyla temsilcisiyle konuşan, konuştuğu için işinden olmayan bir sendika üyesi olarak bütün Türk Metal’deki arkadaşlarıma özellikle suskun kalmamalarını Bosch’un bu tavrına Tofaş’taki Reno’daki arkadaşların da tepki vererek hiç üyesi olmasa dahi Birleşik Metal’i veya DİSK’e bağlı herhangi bir sendikaya gelerek haklarını araştırmaları, bu hakların sonucu olarak sadece üye aidatı vererek değil bu sendikalarda çeşitli görevler almış ve bu görevlerde hem işçi haklarını hem kendi haklarını öğrenmelerini, suskun kalmamalarını tavsiye ederim. Birlik olsunlar, araştırsınlar. İstişare etsinler, toplansınlar. Sadece aidat vermek değildir sendika. Sendika bir araya gelmek, toplanmak bilgi alışverişi yapmak, hakkını aramaktır. Bu da demokratik bağımsız bir sendika olarak Birleşik Metal’dir. Hepsini Birleşik Metal’e davet ediyorum.

Erdoğan Kılıç (Arpek Baştemsilcisi / Gebze): Bosch’un bize katılmasıyla her şeyin daha iyi ve daha güzel olabileceğini söyleyebilirim. Dahası Tofaş’ın ve Reno’nun duyarlı bir biçimde bakıp bize katılmasını istiyoruz.

Uğur Çimkaya (GEA Klima direnişçisi / Gebze): Bosch işçileri tarihe kapı açtılar. Bugün bayram günü, milat günü. Bugün sınıf ilk defa kabuğundan sıyrıldı. Bundan sonrası çok önemli. Çok büyük bir sinerji yaratacağını düşünüyorum. Bu bütün havzaya yayılacaktır, sonra da bütün işçi sınıfına yayılacaktır. Zaten Bosch işçisini öncelikle bu yaptıklarından dolayı kutluyorum. Tarihe geçtiler, biz de şanslıyız ki tarihe tanıklık ettik. Dediğim gibi arkasından mutlaka ve mutlaka işçi direnişi bekliyorum. Açıkçası Birleşik Metal’de direnen GEA direnişçileri olarak son günlerimiz ama mücadelede son günümüz değil, işte hala burdayız. Başka fabrikalarda da olacağız, fabrikalara girip oraları da örgütlemeye çalışacağız. Bosch işçisi de bizim olduğumuz gibi bu havzaya örnek olduğunu düşünüyoruz. Diğer Türk Metal işçilerine de çağrım odur ki, vakit kaybetmesinler. Bu bayram havasını kaçırmasınlar. Önümüzde bir MESS grup tolplu sözleşmemiz var ki çok önemli. MESS gibi dünyanın en önemli, en katı işveren sendikasına karşı dik duralım, büyük duralım. Hepsini Birleşik Metal saflarına bekliyorum.

Ayhan Ekinci (Bursa Şube Başkanı): Bosch işçileri sadece kendileri sendika değiştirmediler, tüm metal işçilerinin 30 yıllık esaretini sona erdirdiler. İlk adımı atıp ilk meşaleyi yaktılar. Bizler inanıyoruz ki Bosch işçilerinin arkasında devam edecek, diğer metal işçileri de var. Çok uzun soluklu bir çalışma yaptık. Arkadaşlarımız biz ne söylediysek dinlediler. Çok disiplinli bir şekilde yaptığımız çalışmayı bu şekilde taçlandırdık. Elbette bu sırtımıza biraz daha yük getiriyor. Ama bizim esas önceliklerimiz taslağımızı tabanımızla birlikte hazırlamamız kararı da onlarla birlikte vermemiz. Bunu yaparken de temsilcimizi delegemizi, şubemizi ve genel merkezimizi ve konfedarasyonumuzun başına varıncaya kadar işçilerle belirlememizdir. Bu talepleri Bosch işçileri TİS döneminde dile getiriyorlardı, biz de onları takip ediyorduk. Bursa’da başka metal işçileri de var bunları dile getiren. Gün geliyordu o sarı sendikanın şubelerini basıyorlardı. Gün geliyordu fabrikaları işgal ediyorlardı. Kapı önlerinde oturuyorlardı. Daha sonra buluştuk. Onlar mı bize geldi, biz mi onlara gittik bilmiyoruz ama bir şekilde buluştuk. Göz renklerimiz farklı da olsa gözyaşlarımız aynı diyerek yola çıktık. Arkadaşlarımızın çok duyarlı çalışmasıyla da taçlandırdık. Bundan sonraki süreçte beklentilerin olması çok doğal. Çünkü bir açlık var, esaretten kurtuluş var. Bizimdi bu işyerleri, Maden-İş’in. Ama hem hükümetin hem de o günün siyasi iktidarın bir gecelik kararıyla Türk Metal’i aldılar büyüttüler. Ama bu esaret bugün artık noktalandı, bugünkü süreç tarihsel bir gündür. Bu andan sonraki çalışmalar elbette hepimizi onore edecektir. Bundan sonra da sadece Bosch işçilerini değil diğer metal işçilerini de Birleşik Metal sendikası olarak kucaklamak için can atıyoruz. Biz biliyoruz ki bizi çok arayan arkadaşlarımız var. En büyük fabrikalardan küçük fabrikalara kadar hepsine yetecek kadar gücümüz var. Bizler eğer birlik olursak hem sosyal haklarımızı hem de TİS’lerden kazançlarımız daha da ileriye gidecek ve biz artık söz sahibi olacağız. Bizim için ayaklar baş olmaz diyenlere de gereken cevabı örgütlenerek vereceğimize inanıyoruz.

Beykan Vatansever (Trakya Şube Sekreteri): Bu gelişme başka işyerlerinin de kapısını açacak diye düşünüyoruz. Metal işçileri için çok önemli bir girişim. Umarız ki sonuçları da daha iyi olur. Türk Metal’in diğer üyeleri de her şeyin farkındalar fakat artık Bosch işçileri gibi cesur olmaları gerekiyor. Çünkü bu süreci çok da iyi takip ediyorlar, malum internet ve bölgedeki arkadaşlarımızla sürekli irttibattalar. Yani cesaret gerekiyor.

Selçuk Göktaş (Genel Sekreter): Aslında 30 yıllık bir gecikme var. 1980 darbesinde DİSK ve DİSK’e bağlı sendikalar kapatıldığında sanayideki işçiler örgütsüz kaldılar ve bizim üyelerimizi o süreçte işverenler ek 6 dediğimiz bir gecede işçilerin dahi haberi olmadan bu ve buna benzer sendikalara üye yaptılar. İşçilerin kendi bilgisi dahilinde olmadığı halde. Ve o gün bugün bu yapı işçilerin sırtında oturuyordu. Bugün Bosch işçisi bu kapıyı araladı. Asıl yuvasına döndü. Geçmiş süreçte Maden-İş’in örgütlü olduğu bir yerdi. Yine Renault ve diğer işyerleri de aynı şekilde. Bugün gerçek yuvalarına dönmüş oldular. Bu Türkiye işçi sınıfı açısından bir tarihi ivmedir. Sendikal hareketin ivmesini yükseltecek bir süreçtir. Bizim gönlümüzde geçen diğer işyerlerinin de bu süreci de tamamlayarak, Bosch işçisini de referans alarak sendikamızla kucaklaşmalarıdır. Çünkü uzun yıllardır büyük sendikayız edalarının arkasına sığınarak işverenlerle kapalı kapılar ardında toplu sözleşme yapma sürecinin bittiğini Bosch işçisi onlara gösterdi. Diğer işyerlerinde de aynı şekilde bu tepkileri bekliyoruz.

İsa Akın (Renta İşyeri Baştemsilcisi/Eskişehir): bu süreç metal işçisinin önünü açan bir süreçtir. Sarı sendikaya, taşeron sendikaya karşı yapılmış güzel bir mücadeledir. Biz de Bosch işçisinin yanında olduğumuzu belirtmek için burdayız. Yürekten kutluyoruz mücadelelerini. Birleşe birleşe kazanacağız diyoruz.

Mustafa Sevinç (Prysmian / Bursa): Her şeyden önce demokratik işleyişe sahip bir sendikayız. Temsilcimizden bütün genel merkez yöneticilerine kadar işçilerin seçtiği bir sendikayız. Şeffaf ve demokratik bir sendikayız. 2010-12 sözleşmemiz var ortada. Taban taraf olduğu sürece her şey mümkündür. Birleşik Metal olarak ilk adımı attık. Komitelerimiz kurulacak, komisyonlarımız kurulacak sendikamızın belirlediği şekilde süreci işleteceğiz.