10 Şubat 2012
Sayı: SYKB 2012/06

 Kızıl Bayrak'tan
Sermayenin topyekûn saldırısını emeğin kızıl baharıyla püskürtmeye!
Toplumsal-siyasal yaşamı
gericileştirme hamleleri
“Demokrasi” yalanları ve
düzenin yeni politik platformu
Devletin “terör zirvesi”nin
gösterdikleri
8 Mart’ta mücadele alanlarına!
Ankara BDSP:
Bahara hazırlanıyoruz!
Emekçi kadınlar 8 Mart’a çağırıyor!
Direnişçi işçi Alper Ekici’ye
Direnişçi işçilerden coşkulu ve kitlesel dayanışma gecesi
Belde A.Ş işçileri:
“Biz de varız!
Sendikal örgütlenme ve işçiye baraj!
Tersaneler cehenneminde patlama
Emperyalist savaş aygıtı NATO dağıtılsın!
ABD’nin yeni jeopolitik yönelimi: BOP’tan Asya Pasifik’e... / 2
- Volkan Yaraşır
Emperyalist saldırganlık ve gerici boğazlaşma tırmandırılıyor
Bir-Kar: Faşizm bir düşünce değil, suçtur!
Sermaye ve düzeninden bağımsız, bürokratik yozlaşmadan arınmış
devrimci bir DİSK için
Yerel işçi bültenleri:
Değiş, değiştir!
Esenyurt’ta program seminerleri
Kuyrukta 500 bin kişi var
Katliam emri Ankara’dan!
Gazi’deki çete saldırısına karşı
ortak tutum
ESP’lilere ceza yağdı
Cellat bir kez öldürür,
umutsa hep taşınır!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kuyrukta 500 bin kişi var

Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı işsizlik tablosu, Türkiye’de işsizlik ödeneği için yapılan başvuruların sayısındaki artışla bir kez daha gözler önüne serildi.

AKP hükümetinin şefleri, her fırsatta ekonomiye övgüler düzerken AKP’nin hükümete geldiği 2002 yılında 93 bin olan işsizlik ödeneği başvurusu 2011 yılında 500 bine dayandı. 10 yılda 2 milyon 965 bin kişiye, 2 milyar 387 bin TL ödeme yapıldı. Bu kişilerin yalnızca belirli bir süre çalıştıktan sonra işsiz kalanlardan oluşması dikkat çekiyor. Son 10 yılda işsizlik ödeneği için başvuranlara ayrılan kaynağın İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken parayla karşılaştırıldığında azlığı bu fonun AKP hükümeti eliyle sermayeye aktarıldığını gösteriyor.

Bir milletvekilinin işsizlik ödeneği istatistiklerine ilişkin sorularını yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çarpıcı rakamlar açıkladı. Buna göre, 30 Kasım 2011 itibariyle işsizlik sigortası fonunda toplam 52 milyar 789 milyon 961 bin TL toplandı.

AKP hükümetinin ilk yılında işsizlik ödeneği alabilmek için toplam 93 bin 435 kişi bakanlığa başvururken bunların 82 bin 886’sına ödeme yapıldı. İzleyen yıllarda başvuru sayısı hızla katlanırken, devletin kasasından çıkan para da arttı. 2009 yılında başvuru sayısı rekor kırarak 597 bin 379’a yükseldi. Başvuranların 472 bin 569’una ödenek verildi.

Geçen yıl ise yalnızca ilk 11 ayda 450 bin 61 kişi, bakanlığın kapısını çaldı. Bu kişilerden 285 bin 918’i devletten ödenek almaya hak kazandı.

Ürküten tablo

10 yıllık bir dönem değerlendirildiğinde ise ortaya “ürkütücü” bir tablo çıktı. Türkiye’de toplam 2 milyon 965 bin 265 kişi, işsizlik maaşı için devlete başvururken, ödenek almaya hak kazanan 2 milyon 387 bin 550 kişiye toplam 4 milyar 470 milyon TL’lik bir kaynak aktarıldı.

Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancın yüzde 40’ından oluşuyor.



Taksim’i insansızlaştırma projesi

Sermaye hükümeti AKP ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle kapitalist metropol İstanbul’un kalbi Taksim Meydanı yağmaya açılacak. ‘Taksim Meydanı’nı yayalaştırma projesi’ adı altında daha fazla rant için meydanın her köşesinden sınırsız biçimde yararlanılacak.

Bu kapsamda, Taksim’de bulunan tarihi binalar da ‘yayalaştırma projesi’ne kurban edilecek.

Belediye Meclisi’nin oybirliğiyle kabul ettiği, Anıtlar Kurulu’nun aynen onayladığı Taksim Meydanı’nı yayalaştırma projesine göre, Tarlabaşı Bulvarı, yayalaştırılan Talimhane ve Taksim Meydanı’yla birleştirilecek. Meydandaki otobüs durakları, otobüs bekleme peronları ve yanındaki yol kaldırılacak. Mc Donald’s önündeki otobüs durakları da yer altına alınıp, alt geçitten meydana yaya çıkışları verilecek. Metro çıkışları ise İstiklal Caddesi kenarlarına çekilecek. Bölgedeki binalar da “aslına uygun” restore edilecek.

Tarihi binalar ranta kurban

Taksim Topçu Kışlası oturum alanı 3 katlı projelendirilecek.

Rus-Hint tarzı karışımı kışla, kültür merkezi ve sanat galerisi olarak hizmet verecek. Kışlanın, yıkılmadan önce içinde futbol maçları yapılan ve İnönü Stadı yapıldıktan sonra, Taksim Gezi Parkı olarak düzenlenen bahçesi yeşil alan olarak korunacak. Yeşil alanın altında ise birkaç katlı otopark yer alacak.



Alibeyköy’de tapu eylemi

2009 yılında kentsel dönüşüm projelerine karşı verdikleri mücadele sonucunda tapularını almaya hak kazanan Eyüp halkı, tapularının gasp edilmesine karşı 6 Şubat günü Şah Sultan Türbesi önünden Eyüp Belediyesi’ne yürüdü.

Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu, belediye önüne gelen halkın görüşme talebini kabul etmeyerek birçok durumun kendisini aştığını ve cuma günü komisyonla görüşeceğini söyleyerek Alibeyköy halkını oyaladı. Komisyon üyesi İsmail Seyrek ise cuma günü yapılacak görüşmeyle sürecin tekrar ele alınacağını ve sonuna kadar işin takipçisi olacaklarını söyledi.

“İşgalci değiliz hak sahibiz“ pankartı arkasında Eyüp Belediyesi’ne yürüyen Eyüp/Alibeyköy halkı oyalamaya karşı tepkisini sloganlar ve alkışlarla dile getirdi.

Ardından bir açıklama yapıldı. Alibeyköy Gecekondu ve Tapu Mağdurları Dayanışma Komisyonu adına Derya Dursun Kaplan’ın yaptığı açıklamada “Mağdur olmuş mahalle sakinleri ve halk olarak bir an önce, yeşil alanların ifraz ve parselasyon çalışmalarının yapılarak konut alanları olarak belirlenmesini, rayiç bedellerinin emlak satış bedelleri üzerinden belirlenmesini, 31.12.2000’den sonra yapılan binaların tapularının verilmesini, taksların yükselmesini istiyoruz” denildi.

Açıklama ve yürüyüş sırasında “AKP şaşırma sabrımızı taşırma!”, “Barınma hakkımız satılık değildir!“ sloganları atan halk AKP’ye ve Belediye Başkanı İsmail Kavuncu’ya karşı tepkisini dile getirdi.


Haydarpaşa otel olacak

Yüksek Hızlı Tren Projesi’nin çalışmaları gerekçe gösterilerek tarihi Haydarpaşa Garı’nın 2 yıl süreyle kapanmasının arkasındaki rant planını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş açıkladı.

Topbaş, Haydarpaşa Garı’nın yerine ne yapılacağı sorusuna, “Hızlı tren ve hatların rehabilitasyonu için bir çalışma başlatıldı. Bu tabii ki mevcut banliyö hatlarını da etkiliyor ve Haydarpaşa, Marmaray’dan sonra gar fonksiyonunu bir miktar yitirmiş oluyor. Artık trenler mevcut Marmaray’ı kullanmak suretiyle kesintisiz geçecekler. Yani bir gar ihtiyacı kalmayacak. İnsanlar istedikleri herhangi bir istasyondan inip binebilecekler” sözleriyle yanıt verdi.

Topbaş açıklamasının devamında tarihi garı sermayenin yağmasına açma planını ise şu sözlerle anlattı: “İstanbul için önemli bir eser kabul ettiğimiz önemli yapının çevresiyle ilgili nazım plan çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalar belediye meclisimizden geçti. 1 / 5000’lik koruma amaçlı imar planı hazırlandı. Haydarpaşa tren garını burada verilen fonksiyon sanatsal kültürel aktiviteler kısmen belki bir konaklama fırsatı verebilecek şekilde değerlendirilebileceğiz. İtirazlar olmazsa değişmezse ki itirazlara da açıktır biliyorsunuz bu planlar, ona göre verilmiş olan plan düzenine göre fonksiyonunu alacaktır. Daha çok kültürel sanatsal aktiviteler merkezi ve konaklama ihtiyacını karşılayacak bir değerlendirme yapıldı”