10 Şubat 2012
Sayı: SYKB 2012/06

 Kızıl Bayrak'tan
Sermayenin topyekûn saldırısını emeğin kızıl baharıyla püskürtmeye!
Toplumsal-siyasal yaşamı
gericileştirme hamleleri
“Demokrasi” yalanları ve
düzenin yeni politik platformu
Devletin “terör zirvesi”nin
gösterdikleri
8 Mart’ta mücadele alanlarına!
Ankara BDSP:
Bahara hazırlanıyoruz!
Emekçi kadınlar 8 Mart’a çağırıyor!
Direnişçi işçi Alper Ekici’ye
Direnişçi işçilerden coşkulu ve kitlesel dayanışma gecesi
Belde A.Ş işçileri:
“Biz de varız!
Sendikal örgütlenme ve işçiye baraj!
Tersaneler cehenneminde patlama
Emperyalist savaş aygıtı NATO dağıtılsın!
ABD’nin yeni jeopolitik yönelimi: BOP’tan Asya Pasifik’e... / 2
- Volkan Yaraşır
Emperyalist saldırganlık ve gerici boğazlaşma tırmandırılıyor
Bir-Kar: Faşizm bir düşünce değil, suçtur!
Sermaye ve düzeninden bağımsız, bürokratik yozlaşmadan arınmış
devrimci bir DİSK için
Yerel işçi bültenleri:
Değiş, değiştir!
Esenyurt’ta program seminerleri
Kuyrukta 500 bin kişi var
Katliam emri Ankara’dan!
Gazi’deki çete saldırısına karşı
ortak tutum
ESP’lilere ceza yağdı
Cellat bir kez öldürür,
umutsa hep taşınır!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

 



Sermaye devleti bir taraftan işçi ve emekçilere, Kürt halkına, gençliğe ve ilerici ve devrimci güçlere pervasızca saldırırken öte taraftan düzen içi çatışma ve hesaplaşmalar da devam ediyor.

Son günlerde MİT ekseninde yaşanan yeni gelişmeler düzen güçlerinin yeni çatışma alanına işaret ediyor. Eski ve yeni MİT yetkililerinin İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıları tarafından ifadeye çağrılması ve öncesinde iki üst düzey polis yetkilisinin görevden alınması bu çatışmanın boyutları hakkında fikir vermektedir. Ancak gelişmelerin henüz netleşmediği bir tablo var karşımızda. Önümüzdeki günler içinde bu çatışmanın nerelere uzanacağı konusunda daha kesin veriler ortaya çıkacaktır. Şimdilik çatışmanın tarafları kendi konumlarını güçlendirmeye ve karşısındaki güçler üzerinde hakimiyet kurmaya yönelmiş bulunuyorlar.

Sermaye düzeninin temel kurumları arasında yeni bir hesaplaşmanın yaşandığı bir dönemde emeğin baharına hazırlanıyoruz. "Sermayenin saldırılarına karşı emeğin baharını örgütleme" şiarı ile hareket eden sınıf devrimcileri faaliyetlerine hız kazandırmış bulunuyorlar. Bahar yaklaştıkça devrimci sınıf faaliyetinde bir canlanma, faaliyetin temposunda ve kapsamında bir güçlenme, kazanma iradesinde ise kesin bir kararlılık yansımaktadır. Sınıf devrimcileri bulundukları tüm alanlarda emeğin baharını kazanmaya yönelik hazırlıklarını belirlenmiş hedefler üzerinden adım adım uygulamaya koyarak süreci derinleştirme yönünde ilerliyorlar.

Baharı kazanma iradesi ve bu iradenin yön verdiği devrimci sınıf faaliyeti önüne koyduğu hedefleri kazanma çabasında hiçbir zorluk ve engele takılmadan bunu başarmak zorundadır.

Burada üzerinde durulması gereken bir nokta ise bahar faaliyetinin gerek siteye gerekse yayına düzenli bir tarzda iletilmesi sorunudur. Bu açıdan esasa ilişkin bir sorun bulunmuyor. Ancak çok yoğun bir faaliyet dönemi içinden geçildiği düşünülürse çalışmanın tablosunun her açıdan yayına ve siteye yansıtılması büyük bir önem taşımaktadır. Çalışmanın çok yönlü olarak siteye ve yayına yansıtılması hem devrimci sınıf faaliyetinin etkisini ve sonuçlarını sınıf ve emekçilere taşımak ve propaganda etmek hem de büyük bir emek, yoğun bir çaba ve sınırsız bir enerjiye dayanan bu faaliyetin kalıcılaştırılması ve güvencelenmesi bakımından gereklidir.

Sınıf devrimcileri bir taraftan baharı kazanma yönünde planlanan faaliyeti pratikte hayata geçirirken öte taraftan bunun sonuçlarını da düzenli olarak yayınlara yansıtmak görev ve sorumluluğu taşımaktadırlar. Sınıf devrimcilerinin, bu sorumluluğun gereklerini yerine getirmek konusunda üzerlerine düşeni yapacaklarından hiçbir kuşku duymuyoruz.

Baharı kazanmak, devrimci sınıf partisinin önüne koyduğu güncel hedeflere ulaşmada anlamlı bir dönemeç olmalıdır.