27 Ocak 2012
Sayı: SYKB 2012/04

 Kızıl Bayrak'tan
Saldırıları püskürtebilmek için ilkeli birleşik mücadele!
"Anayasa Platformu" Konya’da toplandı
“Bu dava bitmeyecek!”
46 günde 513 gözaltı!
Sermaye hükümeti AKP rant peşinde!
Maltepe Belediyesi Taşeron İşçileri Direnişi’nde yeni süreç
Maltepe Belediyesi’nde yeniden direniş
ABB’de işçi kıyımı yaşanırken
Karayollarında özelleştirme saldırısı
Billur Tuz’da işgal provası
Gelir testi çileye dönüştü
DİSK Genel Kurulu üzerine düşünceler
SES Genel Başkanı Çetin Erdolu ile sağlıkta dönüşüm ve sağlık hakkı mücadelesi üzerine konuştuk
Çatı Partisi ya da
solun tablosu - H.Fırat
Sınıf çalışmasının sorunları
İSİG Meclisi Sözcüsü
S. Murat Çakır ile konuştuk..
Mısır’da halk isyanının
birinci yılı
Mısır halk direnişinin 1. yıldönümünde emekçiler Tahrir’e aktı
Emperyalist tekellerin
“Davos Zirvesi” toplanıyor
Kıbrıs’ta grev
yasağa rağmen kazandı
Genç-Sen 5. Olağan
Genel Kurulu’un ardından
Devrim Okulu dersleri başladı
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Gelir testi çileye dönüştü

Herkesin sağlık güvencesine kavuşacağı” propagandası ile 1 Ocak 2012’de yürürlüğe giren zorunlu Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında yapılan gelir testi uygulaması daha şimdiden toplum genelinde büyük bir kaosa yol açtı. Sağlık alanının tamamen piyasaya açılması planının bir parçası olarak gündeme getirilen yeni uygulama kapsamında ülke genelinde yüzbinlerce kişi gelir testi yaptırmak için uzun kuyruklar oluşturuyor.

Şubat ayı sonuna kadar genel sağlık sigortasına başvurup gelir testine tabi olmayanların, SGK tarafından gelirlerine bakılmaksızın, devlete kişi başı 212 TL borçlu olacakları ve bu borcun her ay katlanarak artacağı ifade ediliyor.

Başvurular Şubat ayı sonuna uzatıldı

Gelir testi uygulaması için son gün olarak belirlenen 31 Ocak 2012’nin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in yaptığı açıklamayla Şubat ayı sonuna uzatılması bile yeni uygulamanın çarpıklığını ortaya koyuyor.

Gelir testi başvuruları ise emekçiler açısından tam anlamıyla çileye dönüşüyor. Tüm kayıtlara rağmen yoksul olduğunu devlete ispat etmeye mecbur kılınmak istenen emekçiler, ikamet adreslerine en yakın Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na başvuranların yoğunluğu nedeniyle uzun kuyruklar oluşturuyor. İlçelerde genellikle kaymakamlık binaları içerisinde bulunan vakıflara yapılan başvurular kapsamında bir dizi belge isteniyor. Kişinin ikamet ettiği adreste kayıtlı olanların imzaları ve nüfus cüzdanı fotokopileri ile hanede bulunan buzdolabı, telefon ve televizyona kadar ayrıntılı sorulara cevap istenen gelir testinde ayrıca, ikamet edilen adresin kime ait olduğu, ederi, gelir testi yaptıranın aylık geliri, hanedeki tüm bireylerin aylık gelirleri ve kira bedelleri gibi bilgiler soruluyor. Belgelerin altına imza atanlar, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun adrese gelerek yerinde inceleme yapmasına izin vermiş oluyorlar.

Altyapı yok, kar var

Öte yandan, bu işlemin kendisi de ayrı bir ranta çevriliyor. Vakıflar, kendilerine başvuru yapılmadan önce ikamet edilen muhtarlıktan form alınmasını istiyor. “Form-5” adındaki formlar maliyet olarak oldukça düşük bir külfete sahip olmasına rağmen muhtarlıklar tarafından 5 TL’ye satılıyor.

Devlet sorun görmüyor

Gelir tespiti için yapılması zorunlu kılınan başvuruların başlamasından bu yana ortaya çıkan tablo devlet tarafından görmezden geliniyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin “Genel Müdürlüğümüz her şehirdeki müracaatı takip ediyor. Gerekirse uzatırız ama şu an uzatacak şekilde çok büyük bir sıkıntı bize gelmedi, takip ediyoruz” dedi.

Çalışma Bakanı Faruk Çelik ise bütün yeşil kartlılar ve sigortalıların bile panik yapıp gelir testine koştuklarını bu nedenle de yığılmalar ve uzun kuyruklar oluştuğunu söyleyerek ortaya çıkan sorundaki sorumluluklarını inkar etti.

 

 

 

 

SES’ten GSS açıklaması...

Bedeli emekçilere ödetecekler!”

SES İzmir Şubesi, zorunlu GSS uygulamaları ile ilgili basın açıklaması yaptı. Bu uygulamanın başlamasının bedelini de emekçilerin ödeyeceği belirtildi.

Açıklamada, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’nın önünde sabahın zemheri soğuğunda oluşan kuyrukların, yoksul emekçilerin sadaka niyeti ile hizmet almaya mahkum edilmesinin resmi olduğu ifade edildi. Sabah çok erken saatlerde, yağmur kar kış demeden yollara düşülerek alınan sıraların tek sebebinin devletin açgözlü kurnazlığından medet umacak hale getirilen “yoksulluğun ispatı” olduğu vurgulandı.

Açıklamanın devamında, hükümetin “hayattaysan, ocağında aş yerine yoksulluk da kaynıyorsa prim öde, çünkü artık GSS uygulaması var” zihniyetinin bir sonucu olan gelir testi uygulamasının gereken yeterlilikte ve açıkça paylaşmadığı vurgulandı. Yetkililerin “kişi başına milli gelirin 10 bin doların üzerinde” olduğuna dair yaptığı açıklamalara rağmen parasını ödeyemeyen yurttaşların yoksul olduğu, tüm kayıtlara rağmen bunu devlete ispat etmeye mecbur kılındıkları ve sadaka niyeti ile hizmet almaya mahkum edildikleri belirtildi.

 

 

 

 

İzmir BES’ten eylem

Maliye emekçileri 25 Ocak günü İzmir’de gerçekleştirdikleri eylemle ücrette adalet taleplerini dile getirdiler. İzmir Vergi Dairesi önünde yapılan eylemde açıklamayı okuyan Büro Emekçileri Sendikası (BES) İzmir Şube Başkanı Ramis Sağlam, Maliye Bakanlığı’nda yaşanan “Ücret adaletsizliğine hayır!” eylemlerinin ikinci haftasında olduklarını söyledi. Bu hafta Başbakan Tayyip Erdoğan’a, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e ve İzmir milletvekillerine mektup göndereceklerini belirterek gönderecekleri mektubu basın ve kamuoyuna okudu.

Sağlam, ayrıca 657 sayılı devlet memurları kanunundan da maddeler okuyarak şu an memurlara uygulanmak istenen hukuksuzluğu eleştirdi. Devletin tüm vatandaşları için eşitlik ilkesini uygulamaktan sorumlu olduğunun belirtilmesine rağmen, Maliye Bakanlığı’nın aynı masalarda, aynı adli, idari, mali ve cezai hükümlere tabi olarak aynı işi yapanlar arasında başta ücret farklılıkları olmak üzere ayrımcı uygulamalar olmasını protesto etti. Taleplerinin kabul edileceği güne kadar her çarşamba eylem yapacaklarını ve 22 Şubat günü greve çıkacaklarını duyurdu.

Sağlam’ın açıklamasından sonra ilk önce İVD’ye “Bu işyerinde ücret adaleti yoktur” afişi asıldı. Daha sonra da İVD’den Konak PTT’ye yüründü ve hazırlanan mektuplar buradan gönderildi.

Kızıl Bayrak / İzmir