27 Ocak 2012
Sayı: SYKB 2012/04

 Kızıl Bayrak'tan
Saldırıları püskürtebilmek için ilkeli birleşik mücadele!
"Anayasa Platformu" Konya’da toplandı
“Bu dava bitmeyecek!”
46 günde 513 gözaltı!
Sermaye hükümeti AKP rant peşinde!
Maltepe Belediyesi Taşeron İşçileri Direnişi’nde yeni süreç
Maltepe Belediyesi’nde yeniden direniş
ABB’de işçi kıyımı yaşanırken
Karayollarında özelleştirme saldırısı
Billur Tuz’da işgal provası
Gelir testi çileye dönüştü
DİSK Genel Kurulu üzerine düşünceler
SES Genel Başkanı Çetin Erdolu ile sağlıkta dönüşüm ve sağlık hakkı mücadelesi üzerine konuştuk
Çatı Partisi ya da
solun tablosu - H.Fırat
Sınıf çalışmasının sorunları
İSİG Meclisi Sözcüsü
S. Murat Çakır ile konuştuk..
Mısır’da halk isyanının
birinci yılı
Mısır halk direnişinin 1. yıldönümünde emekçiler Tahrir’e aktı
Emperyalist tekellerin
“Davos Zirvesi” toplanıyor
Kıbrıs’ta grev
yasağa rağmen kazandı
Genç-Sen 5. Olağan
Genel Kurulu’un ardından
Devrim Okulu dersleri başladı
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sermaye hükümeti AKP rant peşinde!

Sermaye hükümeti AKP tarafından Boğaziçi Köprüsü’nün 2013’te 40 yılını doldurması nedeniyle “büyük bakıma” girmesi ve 1 yıl süreyle kapatılması gündeme getirildi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından yapılan açıklamada, “büyük bakım” sırasında zaten felç durumda olan İstanbul trafiğinin nasıl etkileneceği ise yeterince açıklanmadı. Ancak açıklamasında “3. köprü başlayıp hızlı şekilde tamamlanırsa böyle sorunlarla daha az karşılaşırız” diyerek konuyu, geçtiğimiz günlerde ihaleye katılımcı olmadığı için iptal edilen 3. köprüye bağlaması ise asıl niyetin başka olduğuna işaret ediyor.

Bilindiği gibi bir rant projesi olan ve ormanların yok olmasına yol açacak olan 3. köprü ihalesine, verilen devlet garantisine rağmen, yeterli araç trafiği olmayacağı için teklif gelmemişti. Bu konuda ısrarcı olan sermaye hükümeti devlet bütçesinden köprünün yapılmasını kararlaştırmıştı. Şimdi bu amacına kılıf olarak, İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan Boğaziçi Köprüsü’nün bakıma girmesinin 3. köprüyü zorunlu hale getirdiğine yönelik iddialar ortaya atılıyor.

Konunun uzmanları ve meslek odaları Boğaz Köprüsü'ne bakım konusunda farklı görüşlere sahipler. Ancak hepsi bunun 3. köprüyü zorunlu hale getirdiğine yönelik iddialara karşılar. Konuyla ilgili uzmanları görüşleri özetle şöyledir;

* Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Ulaştırma Anabilim Dalı emekli öğretim üyelerinden Prof. Dr. Zerrin Bayraktar, “Karayolları Genel Müdürlüğü, bu işleri 1 yıl önceden mi planlar? Bu olacak iş değil. 3. köprü 1. köprünün alternatifi değil. 3. köprü çok uzaktan geçiyor. İnsanlar 1. köprüyü bırakıp 3. köprüden mi dolaşacak? Aralarında kaç kilometre var. Köprünün bakımı elbette yapılacak. 40 yıl sonra bu köprü bitecekse, bunun için bir şeyler yapmaya 25. yılında başlarsınız. 1. köprünün alternatifi olacak şey 10 yıl önce düşünülürdü, 1. köprünün yanına bir köprü yapılırdı. 3. köprünün yerine yapılacak çok şey var. Mesela yük taşımacılığı. İDO’nun Ro-Ro taşımacılığı projesi var. Deniz taşımacılığına ağırlık versinler. Ayrıca Marmaray’ı bir an önce bitirsinler.”

*Mimarlar Odası Afet Komitesi Sekreteri Mücella Yapıcı: "Boğaziçi Köprüsü gibi kentsel kullanışların rutin bakımları sürekli yapılmalıdır. 1999 yılından sonra özellikle köprüler ve viyadükler güçlendirildi diye biliyoruz. Deprem riskine karşı köprülerde rutin bakımlar yapılıyor. Bakımlar bugüne kadar yapılmadıysa zaten vay halimize. Bakım konusunun 3. köprüye bağlanmasınıysa ilginç buluyorum. İstanbul için üretilen bütün planlarda hiçbir şekilde 3. köprü düşünülmemiştir. İnsanların deprem kaygısından faydalanarak 3. köprüyü gündeme getirmek doğru değildir. Bu iki durumun birbiriyle alakası yoktur. Boğaziçi Köprüsü’nün bakıma ihtiyacı varsa bu derhal gerçekleştirilmelidir."

* Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Başkanı Av. Sami Güleçyüz, "3. Köprü Boğaziçi'ne alternatif olamaz. Mutlaka böyle bir şey olacaksa deniz ulaşımına burada çok görev düşer, çok iyi planlama yapılmalı.”

* Köprünün hizmete açıldığı 1973’te Bayındırlık Bakanlığı adına kontrol heyetinde yer alan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Tezcan ise, bakanlık kaynakları tarafından yapılan açıklamanın “3. köprüye ihtiyaç duyulsun” diye yapıldığını belirterek “Köprünün bakımı çalışırken yapılır, kapatılmasına gerek yok” diyor.

* İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Cemal Gökçe ise şunları söyledi: “Boğaziçi Köprüsü’nün bir yıl boyunca trafiğe kapatılacak olması 3. köprünün yapılmasının bir gerekçesi olamaz. Çünkü 3. köprünün İstanbul’un ulaştırmasına katiyen bir katkısı olmaz. Köprüye bakım yapmak için bir yıl boyunca trafiğe tamamen kapatılması gerekmez. Neden bakım bir yıl boyunca sürsün? Bu bakım iki ayda da yapılabilir. Zaten köprünün bakımları periyodik olarak yapılıyor. Kopan halatlar olunca bunlar değiştiriliyor. Bu periyodik bakımlarla halatlar değiştirilebilir, deprem güvenliği sağlanabilir. Bakım yaz tatiline getirilebilir ve deniz ulaşımı hızlandırılarak trafiğe çözüm bulunabilir.”

Açıklamaların bir kısmı köprünün bakımına trafiğe kapatılacak denli ihtiyaç duyulmadığı, trafik akışı sürerken de yapılabileceği, diğer bir kısmı ise trafiğe kapatılsa dahi başka yol ve yöntemlerle bu sorunun çözülebileceğine dair. Ancak ortak bir kanı var ki o da 3. köprüye ihtiyaç duyulmadığıdır.

Sermaye hükümeti AKP rant peşinde!

Sermaye hükümeti AKP’ nin derdi ne Boğaziçi köprüsünün bakımı ne de sözde trafiğe çözüm diye sundukları 3. köprü ile İstanbullular'ın ulaşım sorununa çözüm bulmaktır. Onların derdi işin rant kısmındadır. Bundadır ki Tayyip Erdoğan 1992'de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken 3. Köprü projesini "İstanbul'a karşı cinayet" diye nitelendirirken, şimdi 3. Köprü'nün "gereklilik" olduğunu söylüyor. Çünkü 3. Köprü tahminen 350 milyar dolarlık rant yaratacak.

Uzun yıllardır 3. Köprü yapımı üzerinden tartışmalar sürerken rant yeme sırası kendilerine geldiğinde hiçbir hukuk-kural tanımayan bu sermaye uşakları bu işi de sözde “kalkınma” olarak halka yutturmaya çalışıyorlar. Çevre sağlığını gözeten bir kentleşme derdi olmayan bu hükümetin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım "Çevre bozulacak diye kalkınmayalım mı?" diyecek denli de arsızlaşabiliyor.

Kent içi ulaşıma ancak %5 gibi bir faydası olacak olan 3. Köprü büyük inşaat şirketleri, arazi spekülatörleri, bankalar, petrol devleri, otomotiv şirketleri için önemli bir rant alanı. Ne karşılığında?

Bu konuda TMMOB açıklaması şöyle:

"3. Köprü kentin kuzeyinde yoğunlaşan son doğal yaşam alanları üzerinde geri döndürülemez yıkıcı sonuçlar yaratacak. Köprünün yapımı sırasında, iki milyon ağaç kesilecek. 3. Köprü'yle birlikte İstanbul ormanlarının üçte biri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Dere yataklarının taşması sonucunda seller yaygınlaşacak; içme suyu havzalarının kirlenmesi ve erozyonla birlikte barajlardaki su oranının düşmesiyle İstanbul'un su sorunu daha da ağırlaşacak; geçimini ormandan sağlayan çok sayıda orman köylüsü yoksullaşacak; hava kirliliği artacak ve yaban hayatı daha da tahrip olacak."

Bugüne kadar hiçbir bilim insanı, bilimsel kurum ya da meslek örgütünün desteklemediği, mevcut hukuk kurallarına göre bile yapımının hukuk dışı olduğu 3. Köprü projesinde kararlı görünen sermaye hükümetini durduracak tek güç, emekçi halkın örgütlü gücüdür. Bu rant projesinden onları geri adım atmaya zorlayacak olan tek yol eylemli bir karşı duruştur.

 

 

 

3. köprü alternatif olamaz!”

Sermaye hükümeti AKP tarafından hayata geçirilmek istenen 3. köprü projesine tepkiler büyürken Boğaziçi Köprüsü’nün 2013’te 40 yılını doldurması nedeniyle ağır bakıma girmesi ve 1 yıl süreyle kapatılması gündeme geldi.

İstanbul’un iki yakasını birbirine bağlayan Boğaziçi Köprüsü’nün bakıma girmesinin 3. köprüyü zorunlu hale getirdiğine yönelik iddialar konunun uzmanları ve meslek odaları tarafından tepkiyle karşılandı.

Uzmanlar, 3. köprünün hiçbir zaman Boğaziçi Köprüsü’nün alternatifi olmayacağını belirterek 1. köprünün bakıma ihtiyacının olabileceğini ancak bunun 1 yıl öncesinden planlanmasının akla ve mantığa aykırı olduğunu vurguladı.