Billur Tuz’da işgal provası
Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan ve Tek Gıda-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan Billur Tuz Fabrikası işçileri, direnişlerinin 22. gününde fabrikanın tepesine pankart astı. Direnişçi 5 işçi 23 Ocak sabahı saat 06.00’da, Billur Tuz adının ve ambleminin yazılı olduğu fabrikanın ortasındaki en yüksek bölgeye “Atılan işçiler geri alınsın / Billur Tuz İşçileri” pankartını astı. Pankart asma eylemini gerçekleştiren 5 işçi fabrikanın tepesinde yaklaşık 3 saat kaldı. Pankart astıktan sonra burada sürekli sloganlar atan işçilere kapı önündeki direnişçi işçiler de slogan ve alkışlarla karşılık verdi.
İşçilerin yanına giden sivil polisler eyleme müdahale etmedi. Eylemin nasıl planlandığına ve gerçekleştiğine dair bir bilgileri olmayan işyeri idaresi ve emniyet eylem karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediler. Saat 09.00 civarında sendikanın da talimatı doğrultusunda işçiler eylemi planladıkları gibi kendileri sonlandırdılar.
İşçiler aşağıya indikten sonra ifadeleri alınmak üzere Çiğli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Burada ifadeleri alınan 5 işçi ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Pankarta ise “suç aleti” olduğu gerekçesiyle emniyet tarafından el konuldu. İfadeleri alınan işçiler ve Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkan Danışmanı Gürsel Köse, emniyetten çıktıktan sonra direniş alanına geri döndü.
Tüm bu süreç boyunca Deri-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz ve her öğlen yemek kazanlarıyla Billur Tuz işçilerine yemek getiren direnişteki Savranoğlu Deri işçileri de Billur Tuz işçilerini yalnız bırakmadılar.
Billur Tuz patronu, işçilerin sendikalarına sahip çıkmalarına tahammülsüzlüğünü geçtiğimiz cuma günü bir kez daha göstermişti. Cuma günü sendika üyesi 2 işçi daha işten çıkarılmıştı. Sendika üyesi direnişteki işçiler bu işten atmaların ardından bir süreliğine fabrikanın kapısını kapatmışlar, içeriye giriş-çıkışları engellemişlerdi. Sendika, işten atma saldırısına aynı sertlikte bir yanıt vermiş oldu.
Kızıl Bayrak / İzmir
Belde A.Ş işçileri başkaldırıyor!
Çankaya Belediyesi’ne bağlı Belde A.Ş.’de çalışan Sosyal-İş Sendikası üyesi işçiler, 12 Eylül 2011 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklarının ödenmemesi nedeniyle eylem yaparak 8 Şubat’ta iş bırakacaklarını duyurdu.
“Sabrımız tükendi”
Sosyal-İş Sendikası Ankara Şubesi önünde toplanan işçiler Çankaya Belediyesi’nin Mithatpaşa Caddesi’ndeki binasına yürüdü.
Açıklamayı okuyan Sosyal-İş Ankara Şube Başkanı Murat Bozbeyoğlu, birikmiş sorunlarının çözüleceğini uman Belde A.Ş. işçilerinin umutlarının kısa zamanda boşa düştüğünü belirttti.
Çankaya Belediyesi Başkanı Bülent Tanık’ın “toplumcu belediyecilik” iddiası ile göreve geldiğini hatırlatan Bozbeyoğlu, “Emeğin ve emekçinin hakkını vermezsen iddia slogan olmaktan öteye geçmeyecektir. Sloganların ise karın doyurmadığı bilinmektedir” ifadelerini kullandı.
“Başkaldırıyoruz!”
Belde AŞ işçilerinin bu akıl dışı tabloya sessiz ve seyirci kalmayarak 8 Şubat’ta iş bırakacağını söyleyen Bozbeyoğlu bunun bir başlangıç olacağını belirtti. Şube başkanı, talepleri karşılanmadığı koşullarda Belde A.Ş.’de yaşamı tamamıyla durduracaklarını belirtti.
"Yaşam 8 metreye sığar mı?"
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu'nun 'F tipi hapishaneler kapatılsın!' şiarı ile başlattığı kampanya çerçevesinde 'Tecrit'e' dikkati çeken fotoğraf sergisini Tütün Deposu'nda ziyarete açtı.
28 Ocak'a kadar açık olacak sergide, Vedat Türkali, İlkay Akkaya, Hakan Yeşilyurt, Erkan Can, Derya Alabora, Hale Soygazi, Altan Erkekli, Yetkin Dikinciler, Zuhal Olcay, Ece Temelkuran, Pınar Sağ, Suavi, Nurgül Yeşilçay, Fırat Tanış ve Sezgin Tanrıkulu'nun da aralarında olduğu 36 aydın, sanatçı, yazar ve milletvekilinin demir parmaklıkların arkasında çekilmiş fotoğrafları var.
"Tecrit öldürüyor F Tipi hapishaneler kapatılsın!", "23 saat 8 metrekare hücrede tek başınıza ne kadar kalabilirsiniz?", "Yaşam 8 metreye sığar mı?" ve "Hapishanelerde tecrit işkencesi sürüyor, daha ne kadar sessiz kalacaksınız!" yazılı pankartlarda asılarak hapishane yaşamına farklı açılardan değerlendirilmesi sağlanmaya çalışılıyor.
Sergide görüşlerini ifade eden İnsan Hakları Derneği Şube Sekreteri Ümit Efe, F tipi hapishanelerin kanlı bir şekilde inşa edildiğine işaret ederek, insanın hareket alanını kısıtlanması anlamına gelen mahpuslukta, bilinçli ve sistemli olarak kişisizlikleştirme politikası uygunlandığına dikkat çekti. Tecrit ve hak ihlallerine karşı 15 yıldır mücadele yürüttüklerini, bu süre içerisinde hapishanelerde sistematik olarak imha, inkar ve yok etme politikasının arttığını belirlediklerini ifade ederek tecrit'in sürekli olarak tırmandırıldığının altını çizdi.
Çoğunlukla siyasi mahkumların konduğu bu hapishanelerin yanısıra, İmralı'da olduğu gibi kişiye özel tecrit ve tredman uygulandığını da vurguladı. Resim sergisinde sergilenen fotoğrafları çektirmenin, tecrit'e onurlu bir karşı duruşun bir örneği olduğunu belirtti. İnsan olan herkesin de, tecrit'e karşı çıkması gerektiğini vurgulayarak duyarlılık çağrısında bulundu.
Mart 2012 sonuna kadar sürecek kampanyada her cumartesi günü farklı merkezlerde 'F oturmaları', her cuma İHD İstanbul Şubesi'nde film gösterimleri, hafta içlerinde stand ve resim sergileri yapılacak.
28 Ocak Cumartesi gününe kadar açık olacak sergi saat 11.00 ile 19.00 saatleri arasında gezilebilecek.
Kızıl Bayrak / İstanbul
Çiğli’de film gösterimi
Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi Derneği’nin aylık film gösterimleri devam ediyor. Ocak ayı film gösterimi 25 Ocak Çarşamba günü gerçekleştirildi.
Film gösteriminde yönetmenliğini Giuliano Montaldo’nun yaptığı “Sacco ve Vanzetti” filmi gösterildi. Film, İtalyan asıllı Amerika’ya göç etmiş 2 anarşist işçinin bir cinayet ve gasp olayıı ile ilgili olarak suçlanmaları, işlemedikleri bu suçların üzerlerine yıkılmasını ve 7 yıllık mahkumiyetleri boyunca süren davayı ve bu göstermelik yargılama sonucunda idam edilmelerini anlatıyor.
Film gösterimi çerçevesinde 50 adet A4 afiş Çiğli merkezde ve Güzeltepe’de kullanıldı.
Kızıl Bayrak / Çiğli
|