09 Eylül 2011
Sayı: SİKB 2011/34

 Kızıl Bayrak'tan
Siyasal gelişmeler ve anti-emperyalist mücadelenin artan önemi...
Mazlum halkların savunucusu değil, emperyalizmin tetikçisidirler!
Emperyalizme ve siyonizme tarihi hizmet!
12 Eylül faşist darbesi 31. yılında
Kıdem tazimatı yalanları ve gerçekler!
19. Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi
Tek Gıda-İş direnişçisi
Uğur Doğan’la konuştuk
Liman direnişinin bayram güncesi.
Sömürü ve ihanet çemberini
mutlaka kıracağız!
TTB Merkez Konsey üyesi Hüseyin Demirdizen ile konuştuk
Savaş, anti-emperyalist mücadele
ve Partimizin programı - H. Fırat
1 Eylül’de onbinler alanlardaydı!
12 Eylül: Karşı-devrim devam ediyor
- Volkan Yaraşır
6-7 Eylül olayları
‘Libya’yı paylaşım’ zirvesi
İsrail’de yüzbinler alanlarda!
Onbinlerin festival coşkusu
Mustafa Suphi önderliğinde 10 Eylül 1920’de kurulan TKP’nin 91. yılı
Yılmaz Güney partili
mücadelemizde yaşıyor!
Kadına yönelik şiddet ve “çözümler”.
“Yargı piyasanın
hizmetine sunuluyor”
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Onbinlerin festival coşkusu

Uluslararası Kürt Kültür Festivali’nin 19.’su Köln’de gerçekleştirildi. Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM) tarafından organize edilen festivale, İskandinav ülkeleri ve Avrupa’nın dört bir yanından Kürtler katıldı. Türk devletinin Kürt hakına karşı yürüttüğü imha savaşından dolayı ciddi bir sahiplenmenin olduğu festivale geçen senekinden oldukça kalabalık bir kitle katıldı. Sayısı onbinleri bulan kitlenin ezici çoğunluğunu kadınların ve gençlerin oluşturması dikkat çekti.

Köln’ün 50 bin kapasiteli Rhein energie Stadyumu’nda gerçekleştirilen festival saat 13.00’te başladı. Stadyumun dört bir yanı çeşitli taleplerin yazılı olduğu pankartlar ve devrim şehitlerinin fotoğraflarıyla süslenmişti. Taleplerde Öcalan’a özgürlük” ve Kürdistan’a barış, anadilde eğitim, demokratik özerklik, Almanya’da Kürt kimliğinin tanınması, kadına yönelik şiddet, cinayetler vb. temalar işlendi.

Festival programı YEK-KOM Başkanı Yüksel Koç’un açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmanın ana ekseni YEK-KOM tarafından Almanya’da Kürt kimliğinin tanınması talebiyle yürütülen kampanyaydı.

Festivalde Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Başkanı Tahir Kemalizade de bir konuşma yaptı.

Fransız-Avrupa Sol Parti temsilcisi Silvia Jean, Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürt sorununda daha duyarlı olmaya çağırarak, Kürtlerin dil, kimlik ve özgürlük taleplerinin anayasal güvenceye alınmasını istedi. Jean, bu sorununun İran’la birleşerek Kürtlerin üzerine top yağdırarak çözülmeyeceğini vurguladı. PKK’nin terör listesinden çıkarılması için Avrupa Parlamentosu’nda çalışma yürüttüklerini söyledi.

Festivalin diğer konuşmacıları ise Emek, Barış ve Demokrasi Bloku Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, BDP İstanbul Milletvekeli Sebahat Tuncel, Ender İmrek (EMEP), Erol Dora (BDP) ve Ayşe Yumli Yeter (ESP) oldu. Sahneye toplu çıkan temsilciler kısa konuşmalar gerçekleştirdiler.

Bazı Türkiyeli sol örgütlerin de stand açarak destek verdiği festivale, yerli sol örgütlerden MLPD, Die Linke’nin yanısıra Filipinler Komünist Partisi, Filistinlilerle Uluslararası Dayanışma Komitesi, Barış Anneleri adına kutlama mesajları iletildi. Kürt örgütlerinden KDP, YNK, Goran, KKP, Kürdistan İslam Partisi’nin de katılımı da dikkat çekerken, Tamil temsilcisi de hazır bulundu.

Karayılan: “Kim terörist, kim katil?”

Festivalin en ilgi çekici konuşmasını Murat Karayılan gerçekleştirdi. Bir grup gerillanın önünde Kürtçe konuşan Karayılan, kendilerinin savaş değil barış istediğini ama AKP’nin savaş ve imha politikasında direttiğini belirtti. Zor bir süreçten geçtiklerini, fakat halkın kendilerine destek verdiği müddetçe hiç bir gücün kendilerini yenemeyeceğini vurgulayan Karayılan, Kürt halkının PKK sayesinde ciddi bir güce sahip olduğuna vurgu yaptı Konuşma yoğun alkış ve sloganlarla kesildi.

Festivalin kültürel bölümünde Koma Berxadan, Ozan Cane, Garip Dost, Mikail Aslan gibi sanatçılar sahne alırken, bu bölümün en ilgi çekici bölümü gençlerin sunduğu programdı. 12 ayrı folklor grubuyla sahaya çıkan gençler, aynı ezgiyi her yörenin kendine has tarzıyla oynadılar. Büyük beğeni toplayan bu gösteriden sonra, sahaya kurulan tecrit hücresinden uçan balonlara bağlanmış bir Öcalan posteri uçurularak sembolik bir özgürleştirme eylemi yapıldı. Taşınan şehit resimlerinin arasında Mahir Çayan ve Deniz Gezmiş’in de olması dikkat çekti.

Akşam saatlerine kadar süren festivale Kürt halkının mücadele coşkusu, kararlılığı, ulusal bilinci ve talepleri damgasını vurdu.

Kızıl Bayrak / Köln

 

 

 

 

Dortmund’da ırkçı-faşist
çetelere geçit yok

Polis, yerel yönetim ve mahkemelerin tam desteğini arkasına alan “Ulusal otonomcular” adlı faşist çetenin 3 Eylül günü Dortmund kentinde düzenlemek istediği ırkçı-faşist gösteri, ilerici, devrimci ve anti-faşist güçler tarafından engellendi.

Uzun zamandır Almanya’nın belli merkezlerini faşist propaganda ve eylemlere konu etmek isteyen faşist çeteler, bu yıl 7. kez ‘1 Eylül Dünya Barış Günü’ vesilesiyle “Ulusal savaş karşıtı gün” adı altında bir yürüyüş yapmak istediler. Polisin tam desteğindeki faşist çeteler günler öncesinden başlayarak ilerici, devrimci kişi ve kurumlara karşı fiili saldırılarda bulundular. Özellikle anti-faşist gösterileri örgütlemeye ve önderlik etmeye çalışanların ve sendikacıların evlerini basarak tehditler savurdular.

Öte yandan, devrimci ve anti-faşistlerin yaygın olarak yaptıkları afişler de polis desteğinde faşist çeteler tarafından yırtıldı ya da tahrip edildi. Bir korku ortamı yaratılmaya, yerli ve göçmen işçi ve emekçilerin anti-faşist etkinliklere katılması engellenmeye çalışıldı.

Tüm bunlara rağmen faşist çeteler bir kez daha hezimete uğradı. 3 Eylül günü gerçekleştirilen güçlü gösteriler sayesinde faşistler, sayıları 4 bini aşan bir polis ordusu korumasına rağmen şehir dışına sürüldüler. Faşistlere verilen yürüyüş güzergahı her yerde ilerici, devrimci ve anti-faşist güçler tarafından bloke edildi. Yer yer onları koruyan polislerle de çatışmalara girildi. Dortmund gün boyunca onlarca merkezde binlerce insanın katıldığı çok sayıda etkinliğe sahne oldu.

BİR-KAR çalışanları bu yıl da anti-faşist mücadeleye katılıp çok yönlü seferber oldular. Eylem günü de yürüyüşte yerlerini alan BİR-KAR çalışanları, üzerinde Almanca olarak “Bütün faşist örgütler kapatılsın!” yazan pankart taşıdılar. Ayrıca “Dormund’da ve her yerde faşistlere ölüm!” başlıklı bildiriler dağıttılar.

Bu yılki gösterilere özellikle Ver.di sendikasının güçlü bir katılımı gözlendi. Bu yılki gösterilere gözle görülür oranda daha fazla emekçinin katıldıb

Ayrıca bu yılki gösteriler geçen yıllara göre daha örgütlüydü.

Kızıl Bayrak / Dortmund

 

 

 

 

Dünyadan...

İtalya’da emekçiler yaşamı durdurdu

İtalya’da 6 Eylül günü milyonlarca işçi ve emekçi ülkenin en büyük işçi sendikası federasyonu olan CGIL’in çağrısıyla genel greve giderek hayatı durdurdu.

Emekçiler, Berlusconi hükümetinin “ülke bütçesinin iki yıl içinde dengeye kavuşturulması” söylemiyle parlamentoya taşıdığı kemer sıkma paketine karşı tepkilerini dile getirdiler.

Ülke genelinde şalter indi

Paketin parlamentoda görüşüldüğü güne denk getirilen grevde, ülke genelinde 100 kentte eylemler örgütlendi.

Grev sebebiyle toplu taşıma araçları 8 saat boyunca hizmet vermezken, ulaşım adeta felce uğradı. Uçak seferleri iptal edilirken, tren ve otobüs seferleri ve diğer kamu ulaşımı durdu. Resmi dairelerin çoğu da hizmet vermedi.

CGIL Sendikasının başkanı Susanna Camusso, başkent Roma’da düzenlenen yürüyüşten önce yaptığı açıklamada, kemer sıkma önlemlerinin haksız ve sorumsuzca olduğunu söyledi. 45,5 milyar euroluk kesintilerin ve yeni vergilerin, işsizlere yeni iş alanları yaratılmasını sağlayamayacağını vurguladı.


Yunanistan’da grev dalgası

Mali krizle mücadele” demagojsiyle kirizin faturasını emekçilere çıkaran Yunanistan devleti bir dizi önlem kararı açıkladı. Bunlara ise toplumun her kesiminden tepkiler yükseliyor. Taksiciler, temizlik çalışanları ve öğretmenler yeni grev kararları aldı.

Taksiciler “mesleklerinin serbestleştirilmesini” öngören yasayı, Atina Belediyesi temizlik çalışanları işten çıkarılmaları ve Yunanistan Öğretmenler Federasyonu (DOE) okullardaki olumsuz koşulları protesto ediyor.

17 günlük grevle taleplerini dile getiren taksiciler, 8 ve 10 Eylül günleri 24’er saatlik iki grev daha yapacak.

Atina Belediyesinde işten çıkarılmaları protesto ederek üç yıllık toplu iş sözleşmesi talep eden temizlik çalışanları da 12 Eylül Pazartesi gününden itibaren 48 saatlik greve gidecek.

Hükümetin yüksek öğretim alanında yapmayı planladığı saldırılara tepki gösteren akademisyenler ise 22-23 Eylül günlerinde 48 saatlik greve çıkacak.