16 Nisan 2010
Sayı: SİKB 2010/16

 Kızıl Bayrak'tan
Taksim kararlılığı kazandı
Liberal reformistler sendika ağalarının gerisine düştüler!
Erdoğan savaş baronlarının
huzuruna çıktı!
Metal İşçileri Birliği MYK’sının
Nisan Ayı Toplantısı Sonuçları
Akkardan’da uzlaşmacı-icazetçi
çizginin iflası
Baskı ve teröre rağmen
Ankara’da yaygın çalışma
Ahmet Türk’e saldırı yaygın protestolarla karşılandı 
BDSP’nin 1 Mayıs faaliyetlerinden.
İşçi ve emekçi hareketinden
TKİP 1 Mayıs’a çağırıyor!.
1 Mayıs ve 26 Mayıs
üzerine konuştuk
İzmir Emek ve
Mücadele Platformu kuruldu
EKK, işçi ve emekçi kadınları
mücadeleye çağırıyor..
Eğitim sisteminin gurur(!) tablosu
YTÜ’de direniş sürüyor!
İnsanca yaşanabilir kentler için sosyalizm!
MMO’da seçim süreci tamamlandı..
Sosyal-İş’ e üye olduğu için işten atılan Avukat Cem Gök ile konuştuk
Kırgızistan’da halk ayaklanması
ABD destekli yönetimi yerle bir etti!
9. BİR-KAR Gençlik Kampı gerçekleştirildi
Her kıtada grev var!
Kuzey Kürtleri’nin traji-komik paradoksları… - M. Can Yüce
kizilbayrak.net 1 Mayıs 2010 özel sayfası yayında.
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

9. BİR-KAR Gençlik Kampı gerçekleştirildi

Almanya’da her yıl “Ostern” adı verilen iki haftalık ara tatilde düzenlenen BİR-KAR Gençlik Kampı’nın dokuzuncusu 4-10 Nisan tarihlerinde Almanya-Morsbach “Jugendherberge”de gerçekleştirildi.

“Krize, savaşa ve faşizme karşı, özgürlük ve eşitlik için!” şiarıyla düzenlenen bu seneki kampa Almanya’nın çeşitli kentlerinden ve İsviçre’den 14-25 yaş arası 40 genç katıldı. Katılımcıların büyük çoğunluğu üçüncü kuşak olarak tanımlanan gençlerden oluşuyordu.

Seminerler; biyografiler (Lenin, K. Zetkin), kitap tanıtımları (Gorki / Ana, Çocukluğum; Tolstoy / Savaş ve Barış), kültürel-sanatsal faaliyetler (tiyatro, müzik,folklor), Kamp TV, bilgi yarışması, film gösterimi ve sportif faaliyetlerden oluşan 6 günlük kamp programı oldukça yüklüydü.

Kampımızın içe dönük hedefi, ciddi sorunlarla karşı karşıya olunmasına rağmen örgütsüzlük ve apolitizm içindeki gençliğin bu ihtiyacını kendi cephemizden bir nebze de olsa gidermekti. Bu anlamda kampımızın amacıyla en çok örtüşen ve aynı zamanda en eğitici kesitini oluşturan seminerleri bu defa her zamankinden daha fazla önemsedik.

“Avrupa’da ırkçılığın gelişmesi, ırkçı ve faşist partiler”, “Paralı eğitim uygulamaları”, “Kapitalizm ve krizler”, “Tırmanan şiddet ve gençlik”, “Marks, Engels ve bilimsel sosyalizm” ve “Sosyalizmin SSCB ve DDR deneyimi” gibi oldukça kapsamlı konulardan oluşan seminerlerin “Sosyalizmin SSCB ve DDR deneyimi” başlığı hariç tümü genç arkadaşlar tarafından sunuldu. Her biri 2-3 saat süren seminerlere gençler oldukça iyi hazırlanmışlardı. Gerek konunun özünün verilmesi gerekse de biçim bakımından oldukça başarılı sunumlar gerçekleştirildi. Kampımızın en büyük kazanımlarından biri buydu diyebiliriz.

Kamp programının akışında, kültürel-sanatsal çalışmalarda, daha çok da zayıf ön hazırlık ve teknik altyapı zayıflığından kaynaklı olarak zaman zaman aksamlar da yaşandı. Zira daha önceki kamplarımız yaşça daha büyük ve daha profesyonel bir kadro tarafından organize ediliyordu. Bu kamp, büyük çoğunluğunu lise öğrencisi gençlerin oluşturduğu bir ekip tarafından organize edildi. Dolayısıyla bazı yetersizliklerin veya acemiliklerin yaşanması son derece doğaldır.

Kampımızın bu özelliği, onu diğer kamplardan ayırmakla kalmamış, bizi özgün ve gerçek anlamda bir gençlik çalışması örgütlemeye götürecek temel halkalardan birini yakaladığımızı göstermiştir. Zira gençlik çalışmasının hedef kitlesi olan “üçüncü kuşak”la ilk defa bu kadar yakın bir temas sağlanmış, onlar her zamankinden daha fazla işin içerisine çekilmiş ve daha ileriden bir sorumluluk üstlenmişlerdir.

Öte yandan gelinen bölgeler veya cins temelinde gruplaşmaların önüne tam olarak geçebildiğimizi söyleyemeyiz. Bu sorun yaş farklılığı gibi daha doğal bir sebebi olsa da esas olarak kampımızı henüz tam olarak gençlik çalışmasına dayandıramama gibi daha temelli bir sebebe dayanmaktadır. Böyle olduğu ölçüde kampa geliş sebepleri bile farklılaşmakta, bu ise gerçek bir kaynaşmayı engelleyen bir faktöre dönüşebilmektedir. Kaynaşma sorununun, örgütlülüğümüzün olduğu bölgelerden gelen gençlerde daha az olması bunu ayrıca doğrulamaktadır.

4 Nisan Pazar günü başlayan kampın final gecesi gelenekselleştiği üzere 9 Nisan Cuma akşamı gerçekleştirildi. Kampa katılan gençlerin ailelerinin ve dışarıdan gelen konukların da izlediği final gecesinin programı, bir hafta boyunca hep birlikte üretilen tiyatro, müzik, Kamp TV gibi ürünlerden oluşuyordu. Gecenin konuşması, sunumu gibi işlerin tamamı gençler tarafından yapıldı. Gecenin sonunda ise birlikte başarmanın mutluluğu herkesin yüzünde okunuyordu.

9. BİR-KAR Gençlik Kampı 10 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirilen, katılımcıların eleştiri, özeleştiri ve önerilerini sundukları değerlendirme toplantısının ardından sona erdi.

Şimdi, geride kalan 9 kampın kazandırdığı deneyim ve yarattığı birikimle, daha ciddi, daha örgütlü, daha tanımlı, hedefli ve daha özgün bir gençlik çalışması yapmak için daha çok olanağa sahibiz.

Yeni bir evrenin başında, geçmiş tüm birikimimizi yansıtan kapsamlı bir değerlendirme temelinde oluşturulmuş yeni bir perspektifle, yeni ve daha güçlü adımlar atmak sorumluluğuyla karşı karşıyayız.

BİR-KAR Gençliği / Almanya



Filistinli tutsaklar
ikinci açlık grevine başlıyor

İsrail hapishanelerindeki 7.000 ila 10.000 Filistinli tutsak, kötü muamele nedeniyle uyguladıkları görüş boykotunun ikinci haftası dolayısıyla açlık grevine başladı. Filistin Tutsaklar Cemiyeti, açlık grevinin, 10 İsrail cezaevi ve üç gözaltı merkezinde bulunan tüm siyasi fraksiyonlardan tutsaklar tarafından sürdürüldüğünü söyledi.

Tutsaklar Mart ayında aile üyelerinin ziyaretlerinin kendilerini manipüle etmek için kullanılmasını protesto etmek amacıyla 1 Nisan’dan 30 Nisan’a kadar görüşe çıkmayacaklarını açıklamışlardı. Protesto 24 saatlik açlık greviyle başlayacak, yetkililere göre bu eylem Çarşamba günü tekrar edilecekti. Filistin Tutsak Çalışmaları Merkezi’nden verilen bilgiye göre İsrail Cezaevi Dairesi ceza ve tutukevlerindeki tutsak temsilcileriyle görüşerek şu taleplerini dinledi:

* Tutsak yakınlarına yönelik aşağılayıcı uygulamalara ve ziyaret saatlerinde kontrol noktaları oluşturulmasına son verilmesi

* Gazzeli tutsakların dört yıl önce Gilad Şalit’in tutsak alınmasından beri yoksun bırakıldıkları aileleriyle görüşme haklarının yeniden tanınması

* Tutsakların İsrail Cezaevi Dairesi tarafından yasaklanan Filistin ulusal müfredatına dayalı Genel Ortaöğrenim Sınavı’na girmesine izin verilmesi

Merkez, tutsakların aynı zamanda her bir ceza ve tutukeviyle ilgili kişisel talepleri de olduğunu bildirdi. Merkez yöneticisi Rafaat Hamduna, açlığı köleliğe tercih eden tutsakların İsrail Cezaevi Dairesi tarafından açlık grevine zorlandığını söyledi. Hamduna ayrıca tutsakların yeterli sağlık bakımının sağlanmaması, aile ziyaretlerinin engellenmesi, ziyaretler sırasında aile üyelerinin “aşağılayıcı şekilde” aranmasını da içeren hak ihlalleriyle gündelik olarak karşılaştığını belirtti.

* Ma’an Haber Ajansı’nda (maannews.net/eng) 7 Nisan günü yayınlanan ilgili haberden Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi tarafından çevrilmiştir.