12 Şubat 2010
Sayı: SİKB 2010/07

 Kızıl Bayrak'tan
Saldırılara yanıt
genel grev-genel direnişle olmalıdır!
“Her yer TEKEL, her yer direniş” şiarıyla genel direnişi yükseltelim!
TEKEL işçileri kime karşı direniyor!
MİB Merkezi Yürütme Kurulu’nun
Şubat ayı toplantısı ve sonuçları
TEKEL’de her gün eylem, her gün direniş!
TEKEL direnişine
açlık greviyle destek
Sınıf devrimcilerinin
TEKEL faaliyetleri sürüyor
Maden ve enerji işçilerinden özelleştirme saldırısına yanıt...
Kobatan Entes patronuna rahat vermiyor
Entes direnişi güncesi
İşçi ve emekçi hareketinden...
Geleneksel solda ciddiyet ve samimiyet bunalımı
İşçi sınıfı direnişlerle kendi ideolojisine yaklaşıyor!
Sermaye devleti direnişi kırmak için çırpınıyor!.....
TEKEL işçisi kadınlarla
8 Mart üzerine...
BİR-KAR’dan kriz ve
TEKEL panelleri
Savaş baronları İstanbul’da toplandı
Dünyada işçi ve emekçi eylemleri
İstanbul DLB tatilde mücadeleye ara vermedi
Türkiye’de demokratikleşme sorunu hakkında kısa notlar - M. Can Yüce
Adana’da baskı ve yasaklara
karşı eylem
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sınıf devrimcilerinin
TEKEL faaliyetleri sürüyor

BDSP devrimci sınıf faaliyetini çeşitli araçlarla sürdürüyor. TEKEL direnişini büyütmeye çalışıyor. Hafta boyunca farklı çadırlarda sinevizyon gösterimleri, söyleşiler yapıldı. “Direnişin Sesi” ve “Direnişçi Kadının Sesi” bültenlerinin yanısıra Kızıl Bayrak gazetesi de hafta boyunca farklı günlerde kullanıldı.


TEKEL işçileriyle söyleşi ve sinevizyon gösterimi

5 Şubat günü, Türk-İş Genel Merkezi karşısındaki Jeoloji Mühendisleri Odası’nda söyleşi gerçekleştirdi.

Etkinlik, açılış konuşmasının ardından “Geçmişi aşarak geleceği kazanacağız” isimli sinevizyon gösterimiyle devam etti. Gösterimin ardından söyleşiye geçildi. Yoğunlukla TEKEL işçilerinin söz aldığı söyleşide taban örgütlülükleri, eylemli sürecin nasıl işletileceği ve görevler üzerine tartışmalar yürütüldü.

İşçiler, programlı bir eylemli sürecin işletilmesi gerektiğini vurguladılar. Böyle bir sürecin örgütlenmesi için güçlü taban örgütlülükleri oluşturulması ve var olanların güçlendirilmesine dair tartışmalar yaptılar. Söyleşide tartışılan bir diğer başlık ise 4 Şubat genel eylemiydi. BDSP’liler 4 Şubat’ı, genel grevi örgütlemenin dayanağına dönüştürmek gerektiğini vurguladılar. İleriki sürecin bu bakışla örgütlenmesi gerektiğinin altının çizildiği etkinlikte sosyal yıkım saldırılarına karşı ortak komite ve ortak direnişin örgütlenmesinde TEKEL direnişinin önemli bir dayanak olabileceği ifade edildi.

Son olarak BDSP temsilcisi TEKEL işçisinin mücadelesinin tek başına özlük haklarını kazanma mücadelesi değil sosyal yıkım saldırılarına karşı birleşik bir mücadele olması gerektiğini vurgulayarak konuşmasını noktaladı. Söyleşiye 50’nin üzerinde kişi katıldı.


Sinevizyon gösterimi

6 Şubat akşamı ise direniş alanında bulunan Maydonoz Kafe’de “Geçmişi aşarak gelecegi kazanacağız” başlıklı belgeselin gösterimi yapıldı. Etkinlikte ilk olarak BDSP temsilcisi söz aldı. Konuşmada, direnişin iç hedefleriyle bağlantılı olarak genel grev-genel direnişi örgütlemenin gerekliliğine vurgu yapıldı. Ardından gösterilen sinevizyon, işçiler tarafından ilgiyle izlendi. Programa 30 kişi katıldı.

Gün içerisinde Kızıl Bayrak gazetesi de direniş çadırlarında işçilere ulaştırıldı. Çadırlarda ve açlık grevinin devam ettiği konferans salonunda konuşmalar yapılarak yürütülen gazete dağıtımı sırasında toplam 90 gazete kullanıldı.

Akşam saatlerinde ise Direnişin Sesi’nin 11. sayısı TEKEL işçilerine ulaştırıldı.

7 Şubat günü gerçekleştirilen bülten dağıtımına TEKEL işçileri yoğun ilgi gösterirken bültenin “4 Şubat son değil kavga sürüyor... Genel grev-genel direniş için ileri!” başlıklı kapak yazısı TEKEL işçilerinin dikkatini çekti.

Aynı akşam “Geçmişi aşarak geleceği kazanacağız BDSP” belgeseli Batman çadırında gösterildi.


“Direnişçi Kadının Sesi” dağıtımı...

8 Şubat’ta kadın işçilere yönelik çıkarılan bültenin dağıtımı gerçekleştirildi.

2. sayısı dağıtılan bültende Emekçi Kadın Komisyonları’nın, TEKEL işçisinin sesini emekçi kadınlara taşımak amacıyla, çalışma alanlarında kadınlardan aldıkları mektuplar yer aldı.

Akşam ise Trabzon çadırında “Geçmişi aşarak geleceği kazanacağız!” isimli belgesel gösterimi gerçekleştirildi. Gösterimin ardından işçilerle sohbetler gerçekleştirildi.


BİR-KAR’dan desteği işçilere ulaştırıldı.

BİR-KAR’ın TEKEL işçileri için yurtdışında topladığı yardımlar hafta boyunca işçilere ulaştırıldı. Yardımları dağıtma işini üstlenen TEKEL Direnişiyle Dayanışma Komitesi geçtiğimiz hafta direnişteki işçilerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamıştı. Bu hafta da toplanan yardımlar işçilere ulaştırıldı. BİR-KAR’dan gönderilen yardımlar yurtdışındaki dayanışma faaliyetleri anlatılarak dağıtılıyor.

Kızıl Bayrak / Ankara

 

 

 

4/C sağlığa zararlıdır

Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) yaptığı açıklama ile hükümetin TEKEL işçilerine reva gördüğü 4/C düzenlemesinin, işçilerin ve ailelerinin sağlığını olumsuz etkileyeceğini açıkladı.

TPD, “Güvencesiz çalışma, belirsizliğin sürmesi, yoksulluk sınırının altında yaşam fiziksel ve ruhsal sağlığı bozar, ailelerde örselenme ortaya çıkar.” diyerek geçici personel düzenlemesinin, hem işçilerin hem de ailelerinin ruh sağlığını bozacağını bildirdi.

İnsanca yaşam koşullarının önemine vurgu yapan TPD, işin, özellikle erişkin yaşam döneminde öz-yeterlilik ve öz-saygı gibi benliği düzenleyen işlevler ile kendini gerçekleştirme için olanaklara sahip olunabilecek toplumsal yapı arasında önemli bir köprü oluşturması nedeniyle oldukça önemli olduğunu dile getirdi. Bu nedenle insanların insanca yaşam koşullarını sağlayabilecek bir işte çalışmalarının ruhsal sağlıkları açısından önemli olduğunu belirtti.

TPD, insanca yaşam için gerekli koşulların sağlanamamış olmasının ve geleceğe ilişkin belirsizliğin sürmesinin TEKEL işçilerinin ruh sağlığının olumsuz etkilenmesine yol açacağını belirterek, “Mevcut durum işçilerin ailelerinde ikincil örselenmelerin ortaya çıkmasına yol açabilecektir.” dedi.

Diğer yandan işsizlikle doğrudan ilişkili olan yoksulluğun da depresyon ve intihar riskini arttırdığını belirten TPD, kölece çalışma koşullarının yarattığı psikolojik sorunlara da değindi. İşçilerin çalışma saatlerinin belirsizliği, kendilerine verilen görevleri çalışma saatlerine bağlı kalmaksızın sonuçlandırmak zorunda bulunmaları nedeniyle zorlu çalışma koşulları ile karşı karşıya kalacaklarının açık olduğunu söyleyen TPD, bu durumun işçilerde çeşitli ruhsal hastalıkların ve tükenmişlik sendromunun ortaya çıkma riskini arttıracağını belirtti.