29 Ekim 2010
Sayı: SİKB 2010/42

 Kızıl Bayrak'tan
Türban sömürü ve köleliği örten
bir şal olarak kullanılıyor
Seçim odaklı düzen siyasetini
sınıf odaklı mücadeleyle aşalım!
Yolsuzluk operasyonlarının
gösterdikleri
Katil Ogün Samast çocuk mahkemesinde
MESS-Türk Metal satış senaryosunda finale doğru
MESS’in yalan rüzgarı
Mutaş işçileri
ÇEL-MER’in yolunda!
Metal işçisi boyun eğmiyor
Emperyalizmin “son kahramanı” Lech Walesa Türkiye’de.
Tek Gıda-İş’in
“tecrit” kampanyası sürüyor.
Kapitalizm işçi kanıyla besleniyor..
BETESAN direnişiyle
sınıf dayanışması büyüyor..
Fransa’da büyük
mücadele dalgası ve gösterdikleri
Fransa’da tasarı onaylandı
emekçiler pes etmiyor
Kamu emekçilerine baskı ve sürgün
Polisin bir cinayet dosyası
daha aklandı!.
Katillerden hesap sormak için omuz omuza!
YTÜ’de soruşturma terörü!.
6 Kasım çalışmalarından
“YÖK’e ve efendilerine Ankara’da tok bir yanıt vereceğiz!”.
“İki devletli çözüm
hayal ürünü…”
Wikileaks 400 bin belge ile ABD vahşetini sergiledi ”
İnsanca bir yaşam ve
temiz bir çevre için.
Sağlık haktır gasbedilemez!
Yerel işçi bültenlerinde mücadeleyi yükseltme çağrısı
Zindanlar yıkılsın
tutsaklara özgürlük!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Wikileaks 400 bin belge ile
ABD vahşetini sergiledi

Temmuz ayında emperyalistlerin Afganistan’daki suçlarıyla ilgili belgeleri yayınlayan Wikileaks.org adlı internet sitesinde bu kez Irak’la ilgili bir hayli geniş bilgiler içeren belgeler yayınlandı. Afganistan’la ilgili 70 bin belge yayınlanmışken, Irak’taki işgalle ilgili tam 400 bin gizli askeri belge yayınlandı.

2004-2009 yıllarını kapsayan bu belgeler birçok gerçeği gözler önüne serdi.

Bunun üzerine ABD devleti kendileri ve kendilerine yardım eden işbirlikçilerin güvenliklerinin tehlikeye girebileceği kaygısıyla belgelerin yayınlanmasına müdahale etti. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, “ABD görevlilerinin ve ortaklarının hayatını tehlikeye atan her türlü bilginin bireyler ve örgütler tarafından sızdırılmasını en açık şekilde kınadığını” söyleyerek işi arsızlığa vurdu. Diğer ABD’li yetkililerden de benzer şiddetli açıklamalar geldi. Belgeleri yayınlan internet sitesi sahibi ise belgelerin savaş suçu işlendiğini kanıtladığını söyledi.

Yayınlanan belgeler içerisinde birçok çarpıcı bilgi yer alıyor. Belgelere göre Irak’ta ölen insanların yüzde 60’ı silahsız sivillerden oluşuyor. Bu insanların öldürülüş şekli ise tam anlamıyla kural tanımaz bir vahşeti ifade ediyor. Teslim olmaya gelmiş 2 Iraklı kurşuna dizilerek öldürülüyor, pazar yerine bomba atılıyor, bir Iraklı’ya işkence yapılıyor ve parmakları kesiliyor. Kesilen parmaklara ise asit dökülerek yakılıyor. Bir başkası matkapla işkence yapılarak çeşitli yerlerinden delindikten sonra öldürülüyor. Çeşitli kontrol noktalarında insanlar kaşla göz arasında infaz ediliyor vb.

9 yıldır süregelen Afganistan işgalinde koalisyon güçleri Afgan direnişçilerini ve sivil halkın ölümlerini kayıt altına almadıkları ve medyaya sunulan bilgilerinin çoğunluğunun yanlış olduğu temmuz ayındaki belgelerde görülmüştü. Wikileaks’in Irak dosyasında 2003 yılından beri Irak’ta 66 bin sivil insanın öldüğü bilgisi yer alıyor.

ABD suçları böylesine alanen ortaya çıkmışken pişkinliği elden bırakmayarak bu belgelerin Irak ve Afganistan’daki işgalci askeri güçleri tehlikeye attığını öne sürüyor. Oysa bilinen bir gerçek vardır ki, o da işgalci güçlerin bizzat kendi varlığı orada tehdit oluşturmaktadır. Afganistan’da ne gerici Taliban rejimi çökmüştür ne de Irak’a demokrasi gelmiştir. ABD ve işbirlikçi kuvvetler Irak direnişinde eli silahsız kişileri öldürmeye yeltenecek kadar aciz ve alçaktır.

Pentagon belgelerin yayınlanmasını önlemek ve etkisini kırmaya yönelik olarak 120 kişilik bir ekip kurdu. Kurulan ekibin yayınlanan belgelerin ABD’nin ulusal güvenliğine zarar verip vermeyeceğini inceleyeceği açıklandı. Fakat daha ilk günden itibaren belgeleri yayınlayan sitenin başına gelmeyen kalmadı. Çeşitli devletler sitenin yayınını sudan bahanelerle durdurdu. Site aracılığıyla kara para aklama işi yapıldığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Site sahibi ise elindeki belgelerden yola çıkarak ABD askerlerinin işlediği kırk ayrı savaş suçuyla ilgili dava açmaya hazırlanıyor.

Belgelerin açıklanmasının ardından Irak’ın işbirlikçi başbakanı El Maliki “bu ülkemizin iç işlerine karışmaktır ve yeni seçimlerde seçilmemi önlemeye yöneliktir” diyerek feryatta bulundu. Kendi halkının öldürülmesinde parmağı olan El Maliki’nin bu tutumu uşaklığın ibretlik halidir ve düşkünleşmenin son kertesidir.

Bir başka ibretlik tablo da Türk basınından geldi. Emperyalist işgali görmezden gelip ABD’nin kimi suçlarına şöyle bir değinilip geçilirken, belgelerde PKK gerillalarından özgürlük savaşçısı diye bahsedilmesi asıl ilgilendikleri konu oldu. ABD’ye tepkilerini bunun üzerinden verdiler daha çok. Basının histerik tepkisinin altında yatan neden ise efendi tarafından en hassas oldukları konuda sırtlarından hançerlenmiş olma duygusudur.

Ayrıca belgeler arasında Türk devletinin suçlarıyla ilgili bilgiler de var. Türkiye’nin Güney Kürdistan’da kimyasal gazla katliam yapma girişiminde bulunduğu bunlar arasında. Ayrıca Türkiye’den Irak’a giden kamyonlarda ele geçen silahların Irak’daki Türk “direnişçi” gruplar tarafından da kullanıldığı söyleniyor.

Belgelerin toplamından yansıyan dikkat çekici bir başka olgu da devletlerin birbirleriyle kurduğu ilişkilerde sergiledikleri iki yüzlülüktür. İki yüzlü ilişkiler konusunda en başta ABD geliyor. Pakistan’la birlikte El- Kaide’ye karşı savaşırken Pakistan devletine karşı mücadele eden çeşitli grupları finanse ediyor. Türkiye ile “stratejik ortaklık” varken hem ABD Türkiye ye karşı el altından dolaplar çeviriyor. Emperyalistler ve işbirlikçileri halkların direnişini ezmek ve ülkeleri yağmalamak için işbirliğine giderken tek tek çıkarları sözkonusu olduğunda birbirlerinin kuyusunu kazmaktan da geri durmuyorlar.

Belgelerin bize gösterdiği sadece ABD’nin işlediği suçlar ve bunları örtbas etme çabası değildir. Emperyalizm bir taraftan toplumu kirli propagandaya boğarak gücünün sınırsızlığını ve yenilmezliğini ilan ediyor. Fakat başka bir yandan da bu devasa militarist aygıt ve ekonomik güce rağmen halkların direnişi karşısında aciz kalıyor. Bilindiği gibi Vietnam işgali yıllarında da kara propaganda makinası ABD emperyalizminin yenilmezliği üzerine yayınlar yapıyordu. Fakat Vietnam halkının çektiği onca acıya, uğradığı kıyımlara rağmen ABD batağa saplandı ve halkın direnişi karşısında diz çöktü. Bugün aynı şey Irak ve Afganistan’da yaşanıyor. Bir yanda ABD’nin sınırsız savaş makinesi diğer yandan kırılamayan direniş.

Emperyalist dünya düzeni insanlığın başına gelen en büyük felakettir. Emperyalizm savaşlar, işgaller, halkların boyunduruk altına alınması ve emekçi halkların en ağır sömürüye maruz bırakılması demektir. Bu düzende suç listesi en kabarık olan güç de ABD emperyalizmidir. Wilkileaks’da yayınlanan belgelerle bu kabarık suç dosyasının sınırlı bir bölümü ortaya çıkmıştır sadece.

Son olarak belirtelim, emperyalizmi tarihin çöplüğüne göndermeden yeni suçların önüne geçilemeyecektir. Açıklanan belgelerin gösterdiği en çıplak gerçek de budur.