Kızıl Bayrak'tan...
Devrimci hareketlerin ortaklaşa düzenlediği 8 Mart mitingleri, pek çok ilde 4 Mart Pazar günü gerçekleştirildi. Gerek bu mitinglerin, gerekse de mitingleri önceleyen günlerde yürütülen 8 Mart faaliyetlerinin haberleri, bu sayımızda genişçe yer alıyor. Aynı gün İstanbul Çağlayan’da feminist kanadın gerçekleştirdiği kadın mitingine ilişkin haber de bu sayfalarda yer almış durumda. Burjuva medyanın ‘erkekler gelsin mi, gelmesin mi?’ üzerinden ayrışma yaşandığı demagojisine rağmen, artık, ayrışma zemini iyi biliniyor. İşçi- emekçi kadının kanları, sosyalist kadının mücadelesiyle yaratılan 8 Mart, günümüz Türkiyesi’nde de, her iki cinsten proleterler, devrimci ve sosyalistler tarafından sahiplenilmiş bulunuyor. Devrimci hareketlerin organizasyonuyla düzenlenen mitinglerle, Clara Zetkinler’in, Rosa Lüksemburglar’ın emaneti 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlanmıştır. İşçi sınıfının ve sosyalizmin 8 Mart’ını, işçi sınıfından ve sosyalistlerden azade kılmaya çalışan feministlerse, kadın günü kutlamasıyla yetinmek zorunda kalmışlardır.
8 Mart mitingleriyle devrimci baharı karşılayan devrimci ve sosyalist hareketleri, önümüzdeki günlerde de yoğun bir ortak mücadele/eylemlilik trafiği bekliyor. 12 Mart Gazi anmasından Irak işgalinin yıldönümü etkinliklerine ve Newroz’a kadar bir dizi önemli yıldönümü Mart ayında sıralanmış bulunuyor.
Süreç, hem artık epeyce yerleşmeye başlayan ortak çalışma kültürünün geliştirilmesi, hem de işçi sınıfı ve emekçi kitlelerin sürece dahil edilmesi için de elbirliği yapılabilmesi açısından değerlendirilebilir ve değerlendirilmelidir. Anlamlı eylem ve etkinliklere konu edilecek olan yıldönümleri, sadece devrimciler açısından değil, işçi ve emekçi kitleler açısından da önem taşıyan olayları anlatmaktadır. Üstelik, Irak işgalinin yıldönümü konusunda olduğu gibi, sadece dünde kalmış, önemi açısından anılan bir olayı değil, süregiden bir emperyalist saldırganlığı ve işgali, dolayısıyla, ülkemiz işçi ve emekçileri, devrimcileri açısından yakın bir tehlikeyi işaret edebilmektedir. Dolayısıyla anmalar, sınıf kitlelerini uyarmak, örgütlemek, mücadeleye sevketmek amacına hizmet edebilmeli, bu perspektifle ele alınabilmelidir.
Komünistler olarak bu perspektife sahip olduğumuzu, yaklaşık 2 aya yaydığımız 8 Mart etkinlikleriyle de göstermiş olduk. İşçi-emekçi kadınların hak ve özgürlükleri uğruna mücadeleye örgütlenmesi, bir günlük bir anma etkinliğinin harcı olamayacağına göre, onlara daha sistemli biçimde, çok çeşitli araç ve yöntemlerle ulaşabilmek için süreci vesile yaptık. Kreş hakkından doğum izinlerine, ücretlerden ayrımcılığa kadar bir dizi soruna karşı bir dizi taleple, fabrikalarda, semtlerde işçi ve emekçi sınıfın kadınlarına ulaşmaya, onları uyarmaya, mücadeleye sevketmeye çalıştık.
Devrimci baharın diğer yıldönümlerini de aynı perspektifle, kitleleri harekete geçirme hedefiyle değerlendireceğiz. |