Merhaba,
Geçtiğimiz hafta İstanbul 4 büyük patlama ile sarsıldı. İlk iki bomba Sinagogları hedeflemesi nedeniyle Yahudi cemaatine, ikincisi HSBC ve İngiliz Konsolosluğunu hedeflemesi nedeniyle de İngilizlere yönelik gibi görünse de sonuç itibarıyla farkeden fazla bir şey yok. Sadece güncel-pratik sonuç yönünden değil, asıl siyasal sonuçları nedeniyle, bombalar, Türkiye işçi sınıfını ve emekçi halklarını hedeflemiş durumda. Şimdi egemenler bunu boğazımızdaki ilmiği sıkıştırmak için bahane edecek. Hak ve özgürlüklerimizi gaspetmenin fırsatı bilecekler. Kanlı maceralarında ABDye maşalık yapmanın gerekçesi olarak kullanmaya çalışacaklar.
Daha bombaların patladığı ilk günden gericilik korosu faaliyete başladı. El-Kaide açıklaması yüzünden Arap düşmanlığı yapıyor, bunu Irakta ABD maşalığı yapmanın zorunluluğuyla tamamlamaya çalışıyorlar. Oysa El-Kaide yüzünden suçlanacak biri varsa, sadece ve sadece ABD emperyalizmidir. Onu örgütleyip silahlandıran da, kullanan da ABDdir. Sırf bu nedenle bile, eğer devletin patlamalarla ilgili yaptığı El-Kaide bağlantısı açıklamasında en küçük bir doğruluk payı bulunuyorsa, bu, patlamaların suçlusu olarak ABD emperyalizmini ve Ortadoğudaki kanlı eli İsrail siyonizmini suçlamakla eş anlamlıdır. Ki, gelişmelerin gösterdiği de aslında budur. Ve elbette Türk istihbaratı ve Türk polisinin rolü de ihmalden gelinebilecek düzeyde değildir.
Sistemin, bu gelişmeleri, gerici-faşist politikalarına alet etmesinin, bunu bir fırsat olarak kullanıp içte devlet terörünü artırmak, dışta ABD maşalığını güvencelemek için kullanmaya çalışmasını önlemek gerekiyor.
Iraka asker gönderme kararının, ABDnin reddetmesi sonucu ertelenmesi yüzünden aksayan faaliyetin yeniden hızlandırılması, ama bu kez içerdeki etkilerini de hedeflemesi gerekiyor.
Bayram tatilinde matbaanın çalışmaması nedeniyle yayınımıza 1 hafta ara vermek zorunda kalmış bulunuyoruz. Bu 1 haftalık aranın, bir yandan söz konusu faaliyetin yoğunlaştırılması, diğer yandan gazetenin güçlendirilmesine yönelik hazırlıklarla değerlendirilmesi gerekiyor.