|
Eğitimde fırsat eşitsizliğine karşı
Lise ve Dersane Öğrencileri İnisiyatifinin etkinlikleri...
Lise ve dersane öğrencileri olarak, yeni sınav sistemine, bu sınav sisteminin daha da derinleştirdiği fırsat eşitsizliğine, eğitim sisteminin çürümüşlüğüne ve genelde sistemin çürümüşlüğüne bir tepki olarak bir çalışma başlattık. Sürecin değerlendirilmesine ilişkin bir toplantı yaptık. Toplantıda yeni sürecin neleri gerektirdiği, nasıl mücadele edilmesi gerektiği, nasıl bir ön hazırlık çalışması içerisine girileceği üzerine konuştuk.
İmza metni:
Öğrenci Seçme ve
Yerleştirme Merkezine...
Bizler üniversite sınav sisteminin yaratmış olduğu fırsat eşitsizliğinden doğrudan mağdur olan lise ve dersane öğrencileri olarak, mevcut sınav sisteminin ve yaratmış olduğu tüm eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasını ve Herkese sınavsız üniversite hakkının tanınmasını istiyoruz.
|
Toplantıda bildiri ve afiş çıkarma kararı aldık. Ancak bunların yeterli olmadığını, yeni çalışma yöntemleri bulmamız gerektiğini vurguladık. Somutta sürece ilişkin bir panel düzenleme kararı aldık.
Panelin başında hazırladığımız basın metnini okuduk. Panelde, eğitimde özelleştirme saldırısı, genelde tüm toplumu ilgilendiren özelleştirme saldırısı, buna karşı ne yapmamız gerektiği, alternatif olarak ne gibi istemler ortaya koyabileceğimiz, çalışmaya tüm lise ve dersane örgütlenmelerini seferber etmek, sendikaların ve DKÖlerin mücadelemize destek vermelerini sağlamak üzerine konuştuk.
Bir imza kampanyası başlatmış bulunuyoruz. İlgili kişilerle görüşerek röportaj yapıyoruz. Yanısıra sendikaları ve demokratik kitle örgütlerini ziyaret ederek, mücadeleye destek vermeleri istemiyle görüşüyor, imza topluyoruz. Liselerden, dersanelerden, öğretmenlerden imza topluyor, onlara mücadelemizin neyi hedeflediğini anlatıyoruz.
Panelde okunan basın metni:
Toplumun tüm duyarlı kesimlerini mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz!
Birçok sorunu ortadan kaldıracağı söylemiyle yürürlüğe sokulan üniversite sınav sisteminin bir çözüm yolu değil, biz lise ve dersane öğrencileri için başlı başına bir sorun olduğu artık gün gibi ortadadır.
Mevcut sınav sistemi geçen iki yıllık dönem boyunca, eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin derinleştirilmesine, başta meslek lisesi öğrencileri olmak üzere lise öğrencilerinin büyük bölümünün üniversite hakkının gaspedilmesine, özel dersanelerin ve özel okulların eğitimdeki ağırlığının artırılmasına, lise ve dersaneli öğrencilerin bir kördöğüşü ve rekabet ortamı içinde kişiliksiz, silik ve kendine güvensiz bireyler olmasına yolaçmıştır ve halen de yolaçmaktadır.
Bizler bu mevcut sistemden mağdur olan, haklarımızın ve geleceğimizin gaspedilmesine karşı duyarsızlaştırılmaya çalışılan lise ve dersane öğrencileri olarak, artık sessiz kalmayacağımızı, haklarımız ve geleceğimiz için AOBP ve mevcut sınav sistemi kaldırılsın, Savaşa ve silahlanmaya değil, eğitime bütçe, Her düzeyde eşit ve parasız eğitim, Herkese sınavsız üniversite hakkı olarak ifade ettiğimiz taleplerimizin gerçekleşmesi için mücadele edeceğimizi ilan ediyor, başta eğitim emekçileri ve öğrenci velileri olmak üzere, sendikaları, DKÖleri toplumun tüm duyarlı kesimlerini, mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz!
Eğitimde Fırsat Eşitliği İçin
Lise ve Dersane Öğrencileri İnisiyatifi
|
Boğaziçi Üniversitesinde militan direniş
Bir süre önce gözaltına alınan Sosyalist İktidar Partisi üyesi ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Cihan Yücel, Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde Bu memleket Demirelden kurtarılmalıdır başlıklı ve SİP imzalı bildirileri dağıttığı iddiasıyla 16 Mayısta gözaltına alınmış, 17 Mayıs günü 4. Sulh Ceza Mahkemesince tutuklanarak, Bayrampaşa Özel Tip Cezaevine konulmuştu. SİP bu konuyla ilgili olarak, 30 Mayıs tarihinde İnsan Hakları Derneğinde yaptığı açıklamada, dağıtılan bildirilerin ancak 11 Mayıs tarihinde, yani Cihan Yücelin bu bildirileri dağıttığı iddia edilen tarihten 36 gün sonra toplatıldığını açıkladı.
Arkadaşlarına sahip çıkmaya karar veren Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de olayın ardından bir imza kampanyası başlatmışlardı. Bu imza kampanyasının amacı üniversitedeki tüm öğrencilerin bu türden keyfi ve haksız uygulamalara karşı duyarlılığını artırmaktı. 31 Mayıs Çarşamba günü üniversitede buna yönelik bir basın açıklaması düzenlendi. Eyleme yaklaşık 150 öğrenci katıldı. Kuzey Kampüs yemekhanesi önünde saat 13:30da basın açıklamasını okuyan öğrenciler arkadaşlarının serbest bırakılmasını istediler.
Pankart açarak üniversite dışına doğru yürümek isteyen öğrencilere çevik kuvvet ekipleri ve sivil polisler saldırdı. Bu saldırı sırasında öğrenciler polise copa yumruk, tekmeye tekme militanca cevap verdiler ve dağılmadılar. Ancak bu saldırı sırasında 5 öğrenci gözaltına alındı.
Bu arada çevik kuvvet ekipleri öğrenci zannettikleri bir sivil polisi de yerlerde sürükleyerek copladılar. Bu durum farkına varıldığında, iş kazasına kurban giden sivil polis çevik arkadaşlarınca ayağa kaldırılırken henüz olayın şokunu üstünden atamamıştı.
Daha sonra bu saldırıyı protesto eden ve gözaltına alınanların serbest bırakılmasını isteyen öğrenciler oturma eylemi yaptılar ve halay çektiler.
Gençlik, saldırıları geri püskürtmek konusunda hukuk ve soruşturma terörüne karşı bu türden eylemlerini genel bir tarza dönüştürmeli, tutuklama, soruşturma gibi cezaları kendi elinde bir karşı saldırı silahına dönüştürebilmelidir.
Liselilerden AOÖBPyi protesto girişimi
27 Mayıs Cuma günü saat 17:00de, Ağırlıklı Orta Öğretim Başarı Puanı (AOÖBP) uygulamasını protesto etmek isteyen 30 kadar lise öğrencisi, Kartal Meydanında toplandı. Ancak basın açıklaması ve yürüyüşe izin vermeyen polis 22 öğrenciyi gözaltına aldı.
Bilindiği üzere üniversiteye giriş sınavında uygulanan AOÖBP düz liselerin, dolayısıyla işçi-emekçi sınıf tabanlı öğrencilerin tümüyle aleyhine işleyen bir saldırıdır. Bu saldırıyı göğüslemek, hatta daha fazlasıyla sınavsız üniversite hakkını kazanabilmenin yolu ise birleşik örgütlü bir mücadeleden geçmektedir.
Hacettepe Şenliğinde hücreye hayır!
Hacettepe Üniversitesinde düzenlenen Kültür ve Sanat Şenliğinde, 25 Mayıs günü, Beytepe Hücrelere Hayır Platformu, F tipi cezaevi sessiz ölümdür pankartı açtı. 2000 kişinin katıldığı şenlikte bu sırada Hücreleri parçala, tutsaklara sahip çık ve Hücreler ölümdür, girmeyeceğiz sloganları atıldı.
Hücre tipi cezaevi saldırısının gündemde olduğu şu dönemde buna karşı öğrencilerin oluşturdukları bağımsız platformlarla yürüttükleri faaliyet ve eylemler, öğrenci gençliğin mücadelesinin politikleşmesi ve hücrelere karşı mücadelenin bir ayağının daha örülmesi açısından oldukça anlamlıdır.
|