Saldırılarla yüklü bir haftayı daha geride bıraktık.
Emperyalist finans kurumlarının heyetler halinde yaptıkları Türkiye turu beraberinde yeni saldırı kararlarının alınması ve yürürlükte olanlarının yoğunlaştırılmasıyla sonuçlandı.

Sermaye iktidarı, zorunlu tasarruf soygununun üzerine bir sünger çektiği gibi yeni soygun paketlerini de yürürlüğe sokmuş durumda. Zorunlu tasarruf fonu için yapılan kesintiler 1 Haziran’dan itibaren artık “İşsizlik sigorta fonu” için yapılacak. Demek ki, soygun devam ediyor. “İşsizlik sigortası” bir soygun paketi olması yanında tam bir aldatmaca olma özelliğine de sahip. “İşsizlik sigortası” ile işçilerin ağzına bir parmak bal sürülürken, sermaye, sınıfın pek çok hakkını gaspa hazırlanıyor, işten atılmaları kolaylaştırmanın hesabını yapıyor vs., vs.

İMF ve DB heyetlerinin gündemlerinde ki saldırı paketlerinden biri de tarıma yönelikti. Destekleme alımlarının kaldırılması, taban fiyatlarının düşük bir düzeyde belirlenmesi ve tarımsal işletmelerin özelleştirilmesini içeren paket tam anlamıyla tarımda çöküşü ve küçük üreticinin yıkımını getirecektir.

Düşük ücret zammı ve sosyal hakların gaspının dayatıldığı TİS’ler İMF ve DB’nın öncelikli gündemlerindendi. Emperyalizmin bu sadık köpekleri sermayeye TİS’ler konusunda hiçbir taviz vermemeleri için bir kez daha uyardı. Sermayenin TİS’lerde en küçük tavize dahi tahammülü yok. Bu uşaklar sermaye cephesinden açılacak en ufak bir gediğin dahi “istikrar” programlarını boşa düşüreceğinden korkuyorlar. Çünkü sermaye cephesinden açılacak bir gedik sınıf cephesine moral sağlayacak ve bu gediğin büyütülmesi için mücadeleye ivme katacaktır.

Sermaye, sınıfı saldırılarına boyun eğdirebilmesinin yolunun bir kez daha sendika bürokrasisinden geçtiğini biliyor. Bu nedenle ESK’nın yeniden toplanması için girişimler yoğunlaştırılmış bulunuyor. ESK’da sınıfın nasıl teslim alınacağının planları yapılacak ve sendika ağaları kirli misyonlarını bir kez daha yerine getirmeye çalışacaklardır.

Sendika ağaları bu hafta içinde, başlamış olan SASA ve Antep grevlerini bitirmiş bulunuyorlar. Henüz yeni imzalanan bu TİS’lerin içeriği konusunda net bir bilgimiz yok. Ancak imzalanan bu TİS’lerin işçilerde belli rahatsızlıklara yol açtığı görülüyor. SASA grevinde sendika ağaları işçilerden “gelecek baskılara” karşı yapılacak bir şey olmadığı gerekçesini getirerek grevi bitirdiler. İşçiler bu gerekçeyi tepkiyle karşılamalarına rağmen, sendika ağalarını aşacak bir örgütlülüğe sahip olmadıkları için yenilgiyi kabul ettiler.

Sermayenin yürüttüğü saldırı dalgası beraberinde işçi-emekçiler cephesinden yeni eylem ve arayışları da beslemeye devam ediyor.

Bu hafta da sermayenin saldırı ve dayatmalarına karşı enerji emekçileri iş bırakarak alanlara çıkarken, büro ve eğitim emekçileri de basın açıklamaları yaptılar. Sınıf ve kitle hareketi cephesi önümüzdeki haftalarda çeşitli hareketlenmelere gebe. Halihazırda “Emek Platformu” tarafından Haziran ayının ortalarında gerçekleştirilecek olan bölgesel mitingler bugünden belirlenmiş olan eylemlerden bazılarıdır. Bu eylemler, sendika bürokrasisi tarafından hava boşaltma amaçlı olarak gündeme getiriliyor olsalar bile, sınıf hareketi için birer mücadele gününe çevrilmeleri zorunludur. Bu sınıf devrimcilerinin ve ileri-öncü işçilerin görevidir.

Sermaye cephesine karşı işçi ve emekçilerin devrimci barikatını örmek bugünün en temel ihtiyacıdır. Geçen bir haftanın tablosu bu ihtiyacın aciliyetini olduğu kadar ihtiyacı karşılıyacak dinamikleri de bir kez daha göstermiştir.

Uzun süredir teknik nedenlerden dolayı ulaşım sağlanamayan web sayfamız hafta sonundan itibaren tekrar yayına girecektir. Sayfamıza www.kizilbayrak.de adresi üzerinden ulaşılabilir.