Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
Kasım 2003
Sayı: 66
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  YÖK Yasa Tasarısı'na karşı eyleme, boykota, Kızılay'a!
  6 Kasım gösterileri...
  Ankara sokaklarında militan direniş!
  İstanbul'da 6 Kasım eylemleri...
  Diğer üniversitelerde 6 Kasım...
  5 Kasım'da Kemal Gürüz'ün görev süresi doldu...
  Eyleme, boykota, direnişe...
  Irak bataklığında dibe doğru
  Kampanyamıza işçilerden destek!
  Kampanya çalışmalarımızdan....
  İstanbul Üniversitesi kampanya çalışması...
  Etkin bir pratikle faaliyetimiz sürüyor!.
  ODTÜ'nün arkası: Bir silah fabrikası....
  ODTÜ-İSEM sömürü üretiyor!.
  YÖK'e, tasarıya ve emperyalist işgale karşı görev başına!
  "Sosyal Konsey"
  25 Ekim "Cumhuriyeti kollama" yürüyüşü...
  Rektörlere ve darbe çığırtkanlarına karşı komünistler alanlardaydı!
  Yeni Ekimler'in partisi 5 yaşında!
  Parti gençliğin omuzlarında yükselecektir!
  İÜ'yü parti sloganları ile inlettik!
  Alman Kasım Devrimi
  Komünist Tartışmalar
  Filistin'e barıış ancak zaferle gelecek!
  Onuruyla direnen ülke: Küba
  Politeknik direnişi
  Şehir uyanacak bir gün...
  Yabancılaşmış hikayeler...
  Gökhan Birben'le söyleşi
  "Yaşamak güzel şey be kardeşim!"
  Ankara Gazi Lisesi'nden...
  Okur mektupları



 
 
Gençlik bu eğitimi ve bu düzeni
kabul etmeyecek!

Okulların açılmasıyla düzenin gençliğe saldırıları artarak sürüyor. Bu yıl ilkokullara ücretsiz kitap verme aldatmacasını gündeme getirdiler ve bu kitapların parasını kayıt paralarıyla fazlasıyla çıkarttılar. Bu yıl Ankara Gazi Lisesi’nde öğrencilerden 100 milyon kayıt parası alındı ve veremeyen öğrencilerin okula alınmayacağı tehdidi savruldu. Lise iki ve üçler ise, 7,5 milyon spor parası, 5 milyon paso parası, resim parası bahaneleriyle daha şimdiden soyulmaya başlandı. Bizler bu okulların öğrencileri değil, müşterileri olarak görülüyoruz. Ama bizim bu saldırılar karşısında susmaya hiç niyetimiz yok.

Hepimiz biliyoruz ki, kokuşmuş sistemin amacı bizleri kendi çıkarları doğrultusunda eğitmek, düşünmeyen, sorgulamayan ve hakkını aramayan bir gençlik yaratmak, geleceğin sahipleri olan bizleri uyuşturmaktır.

Bugün bizlere bir öğretmen kolaylıkla dayak atabiliyorsa, bu sistemde öğrenciler insan olarak değer görmüyor demektir. Oysa bizler öğrenciden önce birer insanız, bunu bize yapmaya kimsenin hakkı yok.

Düzen öğrencileri nasıl soyabilir, ceplerini nasıl boşaltabilirim diye düşünüyor. Kitap, defter alamayan öğrenciler dersten atılıyor, arkadaşları arasından dışlanması sağlanıyor. 2 bin öğrenciden yaklaşık 100 öğrenci okul kursuna gelebiliyor. 72,5 milyonu veremeyen öğrenci nasıl 2-2,5 milyarı verip de dershaneye gidebilir. Biz işçi-emekçi çocuklarına üniversite kapıları kapanıyor ve bizler sistemin dayattığı eğitim sisteminin kurbanı milyonlarca insandan biri oluyoruz.

Bizler ALGP’liler olarak bize sunulan bu çarpık eğitimi asla kabul etmeyeceğiz ve mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bizler herkesin özgürce ve eşit yararlanabildiği demokratik ve bilimsel bir eğitim istiyoruz. Liselileri mücadele bayrağını yükseltmeye çağırıyoruz. Gazi Lisesi’nden ALGP’liler alarak her zaman haykıracağız;

Irak’ta işgalci, okulda müşteri olmayacağız!
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya hiç birimiz!

Ankara Gazi Lisesi’nden ALGP’liler



Sermaye ordusu...

Demokrasi havarisi mi, katliam aracı mı?

“Bugün çağdaş yaşamın bir parçası olarak toplumumuzda yer alan birçok yenilik Türk Silahlı Kuvvetleri kanalı ile Türkiye’ye gelmiştir. Kemalizm, diğer bir değişle Atatürkçülük; bu modernitenin zirvesidir. Statükoyu değil, ilerici ve atılımcı fikirler ile çağdaşlığı hedeflemektedir. Bazı kişi ve kurumlar tarafından TSK’nın pasifize edilmesine yönelik olarak bir baskı unsuru oluşturulması hedeflenmekte, iç ve dış risk ve tehditlerle mücadelede zemin kaybetmesine çalışılmaktadır. Oysa batı ile entegrasyonun tarihi öncüsü TSK’dır. TSK bağrından çıktığı yüce milletinin özü ve karakteridir.”

Bu mesaj Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman’a aittir.

Yüce milletinin özü ve karakteri olduğunu ifade eden ve Irak’ta efendisi ABD’ye kalkan olmayı kabullenen bu TSK’dır. 8.5 milyar dolar üzerinden yapılan kan pazarlığı herkes tarafından bilinmektedir. Ordu “halkın özü” değil, ABD’nin başını çektiği emperyalistlerin kuludur.

Yaptığı darbelerle hak ve özgürlükleri gaspeden, insanları işkencehanelerde katleden, YÖK’ü getiren bir zihniyetin ilericiliği, demokratlığı ortadadır. “Milletin özü ve karakteri” olduğunu iddia eden bu çağdaş kurumun son bir yılda yaptıklarına birkaç örnek:

* Hakkari’nin Çukurca ilçesinde jandarma alay komutanlığına bağlı özel timlerin Halil Çetin ve babasını hayvan dışkısı içerisinde sürüklemesi, 60 yaşındaki Fatma Çetin’i dipçik darbesiyle bayıltması.

* Mardin’in Dirik ilçesinde jandarma tarafından silahla ateş edilip 5 sivilin yaralanması.

* Yakın zamanda Ş.E. ve annesine tecavüz edilmesi.

Dışkı yedirme, tecavüz, köy boşaltma, her türlü baskı ve terör, tüm bunlar bu “ilerici” TSK’nın uygulamalarıdır.

Edirne’den bir EG okuru