İçindekiler:

15 Nisan 2023
Sayı: KB 2023/05

Gün seferber olma günüdür!
1 Mayıs'ta alanlara
Esenyurt Alaattin Karadağ 1 Mayıs Hazırlık Komitesi
Küçükçekmece Hüseyin Temiz 1 Mayıs Hazırlık Komitesi
Kapitalizm öldürür, mücadele yaşatır!
Saray rejimi oy peşinde!
Canları ve umutları yaşatmak mümkün!
Suçlular yine siyasi rant peşinde!
Emek ve Özgürlük ittifakı "tutum belgesi"
Mata işçisi kazanırsa, işçi sınıfı kazanır!
Bürokratik anlayış metal işçileri örgütlenirse yıkılır!
LC Waikiki işçisi anlatıyor...
Tarihten günümüze Türkiye'de 1 Mayıs
Çin'in Ortadoğu'da artan etkisi
Avustralya nükleer denizaltı ile donatılıyor
ABD'de banka iflaslarının olası sonuçları
Kapitalizm savaş demektir!
İsrail'de hükümet sallanıyor
ver.di yine sattı
Almanya'da grevleri karalama
Avrupa Kadın Konferansı'na doğru
8 Mart'ta ortak ses
Kadınların yaşamları seçim pazarlığında...
İstanbul Gençlik Ümit Altıntaş 1 Mayıs Hazırlık Komitesi
ON'ların çağrısı...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

İstanbul Gençlik Ümit Altıntaş 1 Mayıs Hazırlık Komitesi ile devrimci 1 Mayıs’ı örgütlemeye...

Geleceğimizi çalanlardan hesap soracağız! Haramilerin düzenini yıkacağız!

 

İşçi sınıfının birlik, beraberlik ve dayanışma günü 1 Mayıs’ın ön günlerindeyiz. İki sınıfın karşı karşıya geldiği 1 Mayıs’ı, bu toprakların dört bir yanına yaymak ve mücadele alanlarını doldurmak sorumluluğu bizlerin omuzlarındadır. Bu yıl 1 Mayıs’ı ekonomik, sosyal ve siyasal krizin derinleştiği, yaşanan 6 Şubat depremlerinde yüz binlerce insanımızı kaybederek sarsıldığımız ancak buna karşın büyüyen öfke ve tepkimizin seçim sandıklarına hapsedilmeye çalışıldığı günlerde karşılıyoruz.

Deprem, kriz, baskı ve şiddet... Saldırı politikalarına geçit vermeyelim!

6 Şubat günü bu toprakların en sarsıcı günlerinden birine gözlerimizi açtık. Sermaye devletinin insanları ölüme terk etmesine tanık olduk. Yaşanan “doğal afet” sermaye devletinin almadığı önlemler sonucu büyük bir insan kıyımına dönüştü. On binlerce canımızı yitirdik. Depremin ardından sermaye iktidarının şefi Erdoğan’ın topluma gözdağı vermek için sarf ettiği ilk cümle “not ediyoruz!” demek oldu! Unutmasınlar ki bizler de not ediyoruz! Evet, bizler de bu çürümüş düzenin pislik içine batmış temsilcilerinin yaptıklarını bir bir not ediyoruz, hesabını er ya da geç soracağız!

Sermaye devleti sosyal, siyasal ve ekonomik krizler içinde debeleniyor. Tüm bu krizlerin faturasını ise işçi ve emekçilere kesmek istiyor. Milyonlarca insan açlığın ve yoksulluğun pençesinde ölüme terk edilmiş durumda. Sermaye devletinin tüm bu sorunlar karşısında yaptığı tek şey ise baskı, zorbalık ve şiddeti tırmandırmak oluyor. En sıradan bir basın açıklamasına dahi pervasızca saldırıyorlar. Devrimci ve ilerici güçlere yönelik gözaltı, işkence ve tutuklama terörü aralıksız olarak devam ediyor.

İşçi ve emekçiler, gençler, kadınlar baskı, şiddet, sömürü çarklarında öğütülürken çürümüş ve yozlaşmış düzenin temsilcileri ise gününü gün etme peşinde. 21 yıllık iktidarında rant ve talan politikalarını sınırsızca hayata geçiren tüm yandaşlar bu soygundan nemalandı. Dinci-gerici tarikat ve cemaatlere sınırsız destek ve yetki verildi.

Tüm saldırılardan gençlik payını fazlasıyla alıyor!

Yukarıda sıraladığımız tüm sorunların en dolaysız muhataplarından biri de gençliktir. Gençliğe dönük saldırılar her geçen gün artıyor. Gençliğin en temel sorunlarından biri olan gelecek kaygısı mevcut kriz ve sömürü koşullarında daha da derinleşiyor. Geleceksizlik, işsizlik kaygısı ve eğitim hakkının gaspı gençleri büyük bir umutsuzluğa ve çıkışsızlığa sürüklemektedir. Bu çaresizlik hissi gençlik içinde bunalım ve intiharları da arttırıyor.

Tüm bunların yanı sıra gençliğin eğitim hakkı her geçen gün gasp ediliyor. Sermaye devleti her krizde ilk olarak eğitimi gözden çıkararak eğitim hakkını gasp ediyor. Okullar açılıyor-kapanıyor; gençliğin kaderi tek adam rejiminin iki dudağı arasına sıkışmış durumdadır. Gençlere ne istedikleri, bilim insanlarına ne yapılması gerektiği danışılmıyor.

Gençlik seçimini yaptı: Düzene karşı devrim! Haramilere verecek oyumuz yok, soracak hesabımız var!

Şimdi önümüzde 14 Mayıs tarihinde gerçekleşecek seçimler var. Yaşadığımız tüm bu sorunların “çözüm”ü için burjuva düzen partileri ve reformist sol güçler bizi sandık başına çağrıyor. Ancak sorunlarımızın çözümü hiçbir zaman sandıklarda olmadı, olmayacak! Yaşamlarımızı ve geleceğimizi çalanlardan hesap sormak, haramilerin düzenini yıkmak için sosyalizm mücadelesini ete-kemiğe büründürmek zorundayız. Bunun için çalıştığımız işyerlerinde, mahallelerimizde, okullarımızda kısacası bulunduğumuz her alanda örgütlenmek zorundayız.

Yolumuz işçi sınıfının yoludur!

Bu çürümüş ve yozlaşmış sermaye düzenin karşısında yükselteceğimiz en temel şiarımız: “Yolumuz işçi sınıfının yoludur!” olmalıdır.

Bugün işçi ve emekçiler sermayenin saldırılarına karşı yürünmesi gereken yolu biz gençliğe göstermektedir.

Bugün gençliğin yaşadığı özgürlük ve gelecek sorununun tek çözümü işçi-gençlik el ele örülecek birleşik ve kitlesel bir mücadeleden geçmektedir.

Mata’da, Satera Elektrik’te, Ağaç AŞ’de, MKS’de ve daha birçok alanda saldırılara ve hak gasplarına karşı direniş meşalesini yakan işçilere selam olsun!

İstanbul Ümit Altıntaş 1 Mayıs Hazırlık Komitesi olarak, 1 Mayıs çalışmalarımıza başladık. Çalışmalarımızla gençliğe, yaşamlarımızı ve geleceğimizi çalan bu harami düzenine karşı mücadeleyi yükseltme çağrısını taşıyacağız. Bulunduğumuz her alanda örgütlü mücadelenin önemini anlatacağız.

Deprem bölgesinde milyonlarca insan halen sayısız sorunla boğuşmaya devam ediyor. Gençlik depremin ilk günlerinde gerçek bir dayanışma örneği sergiledi. Birlikte örülecek her işte neler yapabileceğini gösterdi. Depremin ikinci ayında başta gençlik olmaz üzere herkesi deprem bölgesine “ölümsüz ağaçlar dikmeye” çağıracağız. Çocuklar için kitaplık oluşturacak, onlar için çeşitli aktiviteler gerçekleştireceğiz. Buradan aldığımız güçle deprem bölgesindeki çocukların ve gençlerin sesini-taleplerini 1 Mayıs’ta alanlara taşıyacağız.

Neden Ümit Altıntaş?

Ümit Altıntaş, genç komünistti. ‘90’lı yıllarda İstanbul Üniversitesi işgalinde, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin sıralarında, Gazi’de direniş alanlardaydı. “Sınamalı insan kendini! Siz şu anda sınamalısınız kendinizi. Bu ölüm ve meta düzenine boyun eğmeye mi yazgılısınız, yoksa bu düzeni delip geçecek bağımsızlığınıza mı?” diyerek bu çürümüş düzenin karşısında sınadı kendini ve yaşamını devrim mücadelesine adadı.

Devrimci siyasal yaşamında hep örgütlü mücadeleyi savundu. “Gözbebeğimiz gibi korumamız gereken” partinin insanlığın kurtuluşu için tarihsel araç olduğunu anlattı ve bunun için dövüştü. Ölümsüzlüğünün ardından 24 yıl geçti. Ulucanlar zindanında son nefesinde dahi, sermaye devletinin kanlı katliamında zulme karşı direnişin bayrağını yükselti ve ölümsüzleşti.

Bizler, İstanbul Ümit Altıntaş 1 Mayıs Hazırlık Komitesi olarak, Ümit yoldaşımızın Yıldız Teknik Üniversitesi’nin duvarlarına kazıdığı “İsyanın sonu yaratıcılığın sınır yoktur! sözleri ile 1 Mayıs’a yürüyeceğiz.

1 Mayıs çalışmamızı tarihimizdeki değerli genç devrimcileri anlatabilmenin vesilesi haline getirecek ve Ümit Altıntaş’ın hayalini kurduğu dünya için mücadelenin bayrağını taşıyacağız.

Başta fabrikalarda sömürülen, eğitim hakkı ellerinden alınan, geleceği çalınan ve özgürlüğü gasp edilen gençleri, İstanbul Ümit Altıntaş 1 Mayıs Hazırlık Komitesi ile birlikte 1 Mayıs’ı örgütlemeye, 1 Mayıs’ta alanlara çıkmaya çağırıyoruz! 

İstanbul Gençlik Ümit Altıntaş 1 Mayıs Hazırlık Komitesi