İçindekiler:

13 Aralık 2021
Sayı: KB 2021/Özel-44

Mücadele ve devrimci sınıf ekseni
Erdoğan’ın Çin modeli
CHP mitingi ve sokak eylemleri
TL Avrupa’yı etkiler mi korkusu
İşçi sınıfı sahte vaatlere kanmamalı!
İzmir’de coşkulu eylem!
DİSK Tekstil ihanetlerine devam...
DİSK’ten “Geçinmek istiyoruz” mitingi
“İnsanca ücret” için mücadele çağrıları
‘49’lar Davası ve Kürt hareketinde yeni bir eğilimin doğuşu - Baki Duman
“Garibe Gezer isyanımızdır!”
Fransa sömürgelerinde isyan
İtalya’da bütçeye karşı grev çağrısı
Dünyadan grev ve eylemler
Biden ile Putin arasında video görüşmesi
Pekin’deki olimpiyatlara boykot kararları
Erdal Eren ölümsüzdür!
Okul öncesi eğitim dinci gericiliğe teslim
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

İşçi sınıfı sahte vaatlere kanmamalı, mücadelenin öznesi olmalıdır!

 

Son yıllarda genel ücret haline dönüşen asgari ücret konusu, herkesin heyecan ve merakla izlediği gündemlerin başında yer almaktadır. Sorunun muhatapları tarafından geçmişte olmadığı kadar erken tarihlerde görüş beyan edildi. Asgari ücrete yapılacak zammın, aralık ayı sonu beklenmeden yakın zamanda belirlenmesi bekleniyor. Türkiye’de ücretli çalışanların yaklaşık yüzde 50’si asgari ücretli olduğu, ayrıca geri kalanlar da asgari ücretin biraz üzerinde ücret aldığı ölçüde, asgari ücret tespit sürece tüm işçi ve emekçiler için kritik hale gelmektedir.

Türk Lirası’nın döviz karşısında tarihte hiç görülmediği kadar değer kaybetmesi, başta gıda olmak üzere temel tüketim maddelerine gelen zam yağmuru halihazırda düşük olan asgari ücreti iyice pula çevirdi. Dört kişilik bir aile baz alındığında bir asgari ücretlinin gıda, barınma, eğitim, sağlık gibi giderleri karşılaması tümüyle hayal oldu. Bu bir yana, emekçiler dur durak bilmeyen zamlara artık yetişemez duruma gelmiştir. Gelinen yerde açlık sınırının altında ücrete mahkum edilen işçi ve emekçiler, hemen hemen her şeyden kısarak ayakta kalma mücadelesi veriyorlar. Gitgide ağırlaşan yaşam şartları nedeniyle işçi ve emekçiler adeta burnundan solumakta, biriken sorunlar yumağından bir çıkış yolu aramaktadırlar.

Kapitalistlerin demir yumruğu AKP-MHP rejimi ise bir yandan icraatlarıyla toplumun genelini yoksullaştırıp emekçileri yıkıma sürüklerken, sermayedarları ihya eden politikalarına tam gaz devam etmekten geri durmamaktadır. Gerici-faşist rejim kırılan ihracat rekorları, kapitalist ekonominin büyümesi gibi şeylerle övünürken, emekçiler nezdinde derinleşen sefalet koşullarının üstü, sarayın aparatı durumuna gelen kurumlar eliyle örtülmeye çalışılmaktadır. İktidar cephesi ve tüm yandaş takımı sanki böylesi sorunlar yokmuş gibi davranışlar sergilemektedir. En ucuz işçi cenneti olarak bilinen Çin’in ekonomik modelini örnek aldıklarını açıkça ifade eden rejimin sözcüleri, yatırım çekmek için gittikleri her yerde, Türkiye’deki ucuz işgücünden dem vurup, kapitalistlere çağrıda bulunmayı da ihmal etmemektedirler.

Tablo bu kadar açık ve netken, AKP şefi ve kurmayları tarafından asgari ücret konusunda “Halkımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz”, “Hakkaniyet enflasyonun üstünde zam yapılması”, “Şu ana kadar olmuşun çok çok fevkinde bir artış yapacağız” vb. gibi sözlerin kuru gürültüden ve göz boyamadan başka bir anlamı yoktur. Onların istedikleri tek şey, işçi ve emekçilere sahte vaatler sunarak beklenti içine sokup, biriken öfkenin açığa çıkmasını önlemek ve süreci kapitalistler lehine kazasız belasız sonuçlandırmaktır. Tespit komisyonunun önceden haftada bir yapılan toplantıları, şimdilerde peş peşe yapılmakta, böylece işin oldubittiye getirilmesi planlanmaktadır.

Bu arada asgari ücret zammının belirlenmesine kısa süre kala, AKP şefi Erdoğan da sözlerinden çark etmeye başladı. Katar’a gidişinde, “Sadece işçi kesiminin buradaki memnuniyeti değil, işverenin de bu alınan karara memnun olması lazım. Hem işçinin emeğine, işverenin de bu noktadaki yatırım gücüne ihtiyacımız var.” diyerek, gerçek niyetini ortaya koydu. 2023 Haziran seçimlerini kast ederek, önümüzdeki yılda belirlenecek olan asgari ücretin önem arz ettiğinin altını çizen Erdoğan, işçilerin beklentisi olan “iyi bir zam”mı gelecek yıla attı.

Asgari ücret konusunda sendikalar ve bazı muhalefet partileri de tutum belirtiyorlar. Farklı zam oranları ya da asgari ücretin toplam miktarı üzerine açıklamalar yapıyorlar. Yapılan açıklamaları dikkate almayan AKP iktidarı, kapitalistlerin istediği miktarda zam yapmaya hazırlanıyor. Öyle ki sefalet girdabında pimi çekilmiş bomba gibi patlamaya hazır emekçileri bir an olsun yatıştırmak için savrulan enflasyona ezdirmeme yalanına, gelinen yerde küçük çocuklar bile inanmamaktadır. TÜİK’in açıkladığı yüzde 21 enflasyon yalanı işçi ve emekçilerin sofrasına çarpıp parçalanmaktadır. Gerçek enflasyonun yüzde 50-60’lara dayandığı yerde, yüzde 21’in baz alınması işçilere kırıntı zam yapılacağının işaretidir. Sarayın borazanlığını yapan medya tetikçilerinin kopardıkları yaygaraya bakılsa bile asgari ücretin en çok 4 bin olabileceği görülmektedir. Fakat geçtiğimiz günlerde Tespit Komisyonu bileşenlerinin açıklamaları bunun bile çok altında kalan bir rakamın açıklanacağını gösteriyor. Servis edilen rakamlar, açlık sınırının 3 bin 500 civarında olduğu yerde adeta işçilerle alay etmek anlamına gelmektedir.

Anlaşılan o ki asgari ücret tespit süreci bu yıl da kapitalistlerin isteği doğrultusunda kapanacak. Masada yer alan AKP iktidarı, patron örgütü TİSK ve Türk-İş ağalarından oluşan şer üçlüsünün marifetiyle işçiler bir kez daha sefalet ücretine mahkum edilecek. Güya işçiler adına masada yer alan Türk-İş ağaları “Elimizden gelen bir şey yok” nakaratını tekrarlayacaklar. Sarayın dalkavuğu Türk-İş ağası Ergün Atalay mikrofon kazasına uğramamaya özen göstererek pişkince kıvırmaya devam edecek.

İşçi sınıfının örgütlü iradesi oynan oyunu bozar!

Başta gerici-faşist iktidar olmak üzere bilcümle sermaye cephesinin 3.500-4.000 TL aralığında bir asgari ücret miktarı telaffuz edip, bayram havası estirebilmesi işçi sınıfının bilinç, örgütlülük ve mücadele alanlarındaki zayıflığından kaynaklanmaktadır. İşçilerin büyük kesimi her dokunanın bin ah işiteceği kadar tepki biriktirmişlerken bile asgari ücret gibi bir konuda dahi hala da edilgen kalabilmektedirler. Durum böyleyken formalite olarak bir araya gelen Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçiler lehine bir sonucun çıkması beklenemez. İşçilerin iradesinin olmadığı Tespit Komisyonu masasında toplanan şer üçlüsünün varlık sebebi kapitalist düzenin bekasıdır. İşçi sınıfına sefalet koşullarını layık gören ve kapitalistlerin büyümesine hizmet edenlerin sahneledikleri sahte oyunu bozmanın yolu işçi sınıfının mücadele sahnesine çıkmasından geçmektedir.

Dolayısıyla, azami sömürü koşullarında sefalet ücretine mahkûm edilen işçi sınıfı saflarında biriken öfkenin eylemli tepkiye dönüştürülmesini, bu çerçevede “İnsanca yaşamaya yeten, vergiden muaf asgari ücret” mücadelesinin üretim alanlarında ete kemiğe bürünmesini sağlamak günün en acil görevidir.

 

 

 

 

 

“Şer üçlüsü” TİSK, Türk-İş, Çalışma Bakanlığı arasında…

Asgari ücret parodisi

 

Sefalet ücreti düzeyinde olan asgari ücreti belirleyecek Asgari Ücret Tespit Komisyonu 9 Aralık’ta üçüncü toplantısını gerçekleştirdi.

Sermaye ajanı Türk-İş Başkanı “evet” demeyecekmiş!

Türk-İş Genel Merkezi’nde 7 Aralık günü yapılan 2. toplantıda ekonomik gidişat, kriz ve zamlar konuşuldu, TÜİK’in sunduğu pembe tablolar ele alındı. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) heyeti sahte vaatlerde bulunurken, işçileri sözde temsil eden Türk-İş heyeti de görüntüde “enflasyondan yakındı”. Komisyonda konuşan Türk-İş ağası Ergün Atalay “TÜİK temsilcisi kusura bakmasın enflasyon yüzde 21 deniyor ama gelen zamlar ortada. Kamuoyunda dile getirilen rakamların altına evet dememiz mümkün değil” iddiasında bulundu. 

Türk-İş Genel Başkanı Atalay’ın “evet demeyeceği” ya da makul olmayan rakama “katılmayacakları” iddiası sahtekarlığının yeni bir dışa vurumu oldu. Zira Türk-İş Genel Başkanı, komisyonun 45 yıldır belirlediği sefalet zamlarına da yalnızca 5 kere onay verdiklerini iddia etmiş, ama onay vermediklerinde sefalete niye engel olmadıklarına dair hiçbir açıklama getirmemişti. Türk-İş ağasının sözleri, bu yıl da lafta “onay vermeme” adı altında sefalet zammına pratikte göz yumacaklarını bir kez daha ortaya koydu.

TİSK’in “kırmızı çizgisi” TÜİK’in sefalet verileri!

TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol, 3. toplantıdan önce yaptığı konuşmada süreci “hızlı bitirmek istiyoruz” dedi. Türk-İş, Bakanlık ve TİSK arasında kuvvetli bir iş birliği ve uyum olduğunu söyleyen Akkol, “Bazen mutabık kalamadığımız konular var ama üçlü sac ayağının tarafları olarak ülkemizin geleceği için doğru kararları vermeye çalışıyoruz” iddiasında bulundu.

TİSK’te düzenlenen toplantı sonrasında yapılan açıklamada, TİSK Başkanı Akkol tarafından “herhangi bir rakam önerisi olmadığı” iddia edildi. Bununla birlikte Çalışma Bakanlığı Müsteşarı Nurcan Önder, TİSK’in asgari ücretin 3100 TL olmasını istediğini, işçileri sözde temsil eden Türk-İş’in ise “en az” 3900 TL talebinde bulunduğunu ifade etti. İlerleyen günlerde açıklamalar yapan TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç “Gerçekleşecek enflasyon yıl sonu itibariyle 3 bin 500 gibi bir rakama tekabül ediyor. Bizim çizgimiz bu. Bunun altına da bir şey konuşmuyoruz. İlk günden itibaren bunu söylüyoruz” sözleriyle öne sürülen vaatlerin boş olduğunu açıkça belirtmiş oldu.

“Çalışanımız enflasyona karşı korunacak” iddiası

Türk-İş Sendikası adına Nazmi Irgat ise 3. toplantı sonrasında yaptığı açıklamada TÜİK’in verilerinin geçerli olmadığını ifade etti ve “çalışanların gülümseyeceği bir ücret belirleyemedik” iddiasında bulundu.

Toplantı sonrası yaptığı açıklamada “Çalışanımız enflasyona karşı korunacak” iddialarını tekrarlayan TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç net bir rakam telaffuz etmekten çekindi. Akansel Koç asgari ücret için TÜİK’in baz aldığı rakamların geçerli olduğu vurgusu yaptı.

“Bugün için net bir tarih henüz belirleyemedik”

Çalışma Bakanlığı Müsteşarı Nurcan Önder, üçüncü toplantı sonrası yaptığı açıklamada şunları ifade etti:

“Yaptığımız hesapta Hacettepe tarafından verilen parametrelere göre rakamları karşılaştırdık. Bu rakamlara göre, 2 bin 979 lira ile 3 bin 567 lira arasında eski formüle göre değişiyor. TİSK bu rakamı 3 bin 100 lira olarak daha uygun buluyor. 3 bin 567 liraya Türk-İş diyor ki ben daha farklı besin kaynaklarını tercih ederim diyerek bu rakam da 3 bin 900’ün altına düşmez diyor. Bugün için net bir tarih henüz belirleyemedik.”

Asgari ücreti “şer üçlüsü”ne bırakmamak!..

Öne sürülen vaatlerden sonra TİSK, Bakanlık ve Türk-İş’in oluşturduğu “şer üçlüsü” tarafından yapılan açıklamalar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na kalırsa, milyonlarca işçi ve emekçinin sefalet ücretine mahkum kalacağını açıkça ortaya koydu. Şer üçlüsü arasındaki parodinin bir kez daha gösterdiği üzere; bu koşullarda işçi sınıfı ve emekçiler için tek çıkış yolu, kendi kaderlerini ellerine alıp fiili-meşru mücadeleye atılmaktan geçmektedir.

 

 

 

 

 

Gerçek işsizlik artmaya devam ediyor

 

DİSK-AR TÜİK’in açıkladığı dar tanımlı işsizlik verilerinin ardından Ekim 2021 geniş tanımlı işsizlik verilerini açıkladı.

TÜİK’in Ekim 2021 tarihli işgücü istatistiklerine göre eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı (geniş tanımlı işsizlik) ekim ayında bir önceki aya göre 1 puan artarak yüzde 22,8 oldu.

DİSK-AR’ın TÜİK verilerini ele aldığı “İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Aralık 2021” raporuyla yayınlanan açıklamanın sunumunda, araştırma sonuçları özetle şöyle sıralandı:

“*Geniş tanımlı işsiz sayısı 8 milyon 281 bine yükseldi!

*Gerçek işsizlik hem oransal hem de sayısal olarak artmaya devam ediyor!

*Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 29,9!

*Son 1 yılda işsizlik ödeneğine başvuranların sayısı 1 milyon 408 bine yükseldi!

*TÜİK ve İŞKUR’un işsizlik verileri arasında uçurum devam ediyor!”

TÜİK ve İŞKUR verilerinin çeliştiğine değinilen açıklamada, iki kurumun verilerinin arasındaki uçurum şu verilerle gösterildi:

“TÜİK Ekim 2021 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçları yayımlandı. Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 11,2, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (âtıl işgücü) ise yüzde 22,8 seviyesinde gerçekleşti.

TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2021 Ekim ayında bir önceki aya göre 75 bin kişi azalarak 3 milyon 717 bin kişi oldu. DİSK-AR tarafından hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Ekim 2021’de 8 milyon 281 bin kişi olarak gerçekleşti.

İŞKUR verilerine göre ise işsizlik ödeneğine son bir yılda başvuranların sayısı 1 milyon 408 bin, işsizlik ödeneği başvurusu kabul edilenlerin sayısı ise 567 bin kişi olarak geçekleşti.”