İçindekiler:

22 Ağustos 2021
Sayı: KB 2021/Özel-30

Afganistan aynasında emperyalizm gerçeği
Kapitalizmin itici gücü olarak ırkçılık
Sel felaketinin sorumluları ve yalanları
Felaket değil kapitalizm!
Eğitim hakkını gasp etmeye devam!
“Yasa teklifleri” yoluyla hak gaspı kapıda!
Alba Plastik’te direniş!
Sinbo direnişi 210. gününü geride bıraktı
Metalde toplu sözleşme süreci başlıyor
Sosyalizmin ruhban karşıtı siyaseti - Rosa Luxemburg
Afganistan felaketi ve ABD’nin hezimeti
Taliban ve Vietnam benzetmesi
“Ben bir kadın olarak burada kaldım ama...”
İEKK: Direnen Afgan kadınların yanındayız!
DGB MYK toplantı sonuçları
Sacco ve Vanzetti anısına...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Alba Plastik’te tacize ve
işten atmaya karşı direniş!

 

Kadın işçilerin yoğun olarak çalıştığı Alba Plastik’te taciz ve mobbing hat safhada. Yönetimin yetki verdiği usta başı ve şefler tarafından kadınlara hakaretler ediliyor, makina başında ağlatılana kadar üretim baskısı uygulanıyor. Ev işiyle birlikte yükleri iki kat artan kadın işçilere ayrıca yoğun mesailer dayatılıyor. Mesai baskısını kabul etmeyenler işten atılmakla tehdit ediliyor. Bununla birlikte, işe alımlarda özellikle kadın işçileri tercih eden Alba Plastik kapitalistleri, yeni işçilere de “kesinlikle sendikaya üye olmamaları”, “sendikalar tarafından kandırılmamaları” vaazları veriyor.

Kalıp fabrikasındaki sendikal örgütlülüğe saldıran, işçi çıkaran, sendikal yetkiye itiraz eden ve kameralarla ve idari birimden görevlendirdikleriyle işçilerin her anını izleyen Alba Plastik kapitalistleri, kadın işçilerin yaşadığı çok yönlü tacize karşı hiçbir adım atmıyor. Aksine tacize ses çıkaranı kapı önüne koyuyor.

Kadınları alenen ve büyük bir rahatlıkla taciz eden bir çalışan kimi kadınlar tarafından uyarılmıştı. Tacizkar tavırlarındaki rahatlıktan ve ısrardan ötürü işçiler tacizciyi teşhir etti. Bir araya gelen işçiler, yönetime bu sorunu çözüme kavuşturmasını söyleyip, taciz ortamında çalışmak istemediklerini belirttiler. Kadınların yazılı beyanını isteyen yönetim, ertesi sabah ise kendi çözümünün ne olduğunu iki işçiyi işten atarak gösterdi.

17 Ağustos Salı sabahı fabrika önünde protokol oluşturan fabrika yönetimi; tacize uğrayıp şikâyette bulunan kadın işçiyi ve tacize karşı tepki örgütleyen bir erkek işçiyi içeri almadı. Kadın işçinin beyan ettiği gibi, tacizci dahi kendilerinden sonra işten atıldı. İşçiler, Alba yönetiminin susmaları ve başlarını eğip çekip gitmeleri için kurduğu pazarlık masalarına, sunulan para tekliflerine itibar etmedi. İşçi, sendika, kadın düşmanı Alba patronuna işçilerden verilen yanıt “Onurumuz satılık değildir!” oldu. İşçiler kapı önüne geçerek patronun ahlaksızlığını teşhir etti.

Teşhir olmasıyla saldırganlıkta daha da pervasızlaşan Alba patronu, içerideki işbirlikçilerini işçilere saldırttı. Alba yönetimi, bu saldırıyla içerideki işçilere gözdağı vermeye çalışırken, işçi dayanışmasıyla karşılaştı. Arkadaşlarının işten çıkarılmasına ve patron yalakaları tarafından darp edilmelerine göz yummayan bir işçi de kapıda işçilerle yan yana, omuz omuza durdu.

Direniş dayanışmayla büyüyor

İlk gün yaşananların ardından direnen işçiler fabrika önünde haksızlığa karşı arkadaşlarına seslenişlerle mücadelelerini sürdürürken, emek dostları da destek ziyaretleriyle dayanışmayı büyüttü. İki işçi ilk olarak izinli gösterildikten sonra 18 Ağustos günü “Belirsiz süreli is sözleşmesinin patron tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden feshedilmesi” anlamına gelen Kod-4 ile işten çıkarıldıklarını öğrendi. İşçilere destek verdiği için istifa etmesi yönünde dayatmayla karşılaşan bir işçi de fabrikaya girdiğinde eşyalarının olduğu dolabın boşaltıldığını gördü ve “iki gündür izinli olduğu” iletildi. Akşam saatlerinde, Kod 49’dan (Madde 25/2) işten çıkarıldığı bildirilen işçinin görüşme talebi de geri çevrildi.

Vardiya çıkışında sloganlarla arkadaşlarına seslenen işçiler dayanışma çağrısı yaptı, “Direne direne kazanacağız!”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!” sloganlarını attı. Sabahki seslenişlerinin ardından direnen işçilere desteğe giden işçiler, Kod-29 ile işten çıkarılmalarına karşı direnişte olan Birleşik Metal-İş üyesi Arfesan işçilerini ziyaret etti. Petrol-İş Sendikası’nda örgütlü Novares (Megaplast) işçileri, Tekno Kauçuk temsilcileri, Umut-Sen ve minik dayanışmacılar işçileri ziyaret etti. Demirören Haber Ajansı (DHA) işçilerle röportaj yaptı.

19 Ağustos günü de işçiler sabahın yağmurunda öğlenin sıcağında mücadelelerine devam etti. Fabrikada idari izinde olan işçilerden biri daha önceki gece saatlerine Kod-49 ile işten atıldığını öğrendi. Tacize uğrayan işçilerden biri olan kadın, sabah servisle işyerine geldi. Görüşme yapmaya çalışırken dışarı çıkarıldı. Görüşme için önce bekletildi ardından da kapitalistler, işçiyle görüşmek istemediklerini ifade ettiler.

İşten çıkarılan dört işçi, dövizlerle, sloganlarla sabah ve akşam işe giriş çıkış saatlerinde arkadaşlarına seslendiler. Yaşananların karşısında arkadaşlarına birliklerini güçlendirme çağrısı yaptılar. Gün içerisinde kadın işçi sitesinden, yerel gazetelerden röportaj için işçilerle görüşmeler oldu. Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkan Yardımcısı Şivan Kırmızıçiçek ve Cambro Özay temsilcisi Rıfat Guli direnişçileri dayanışma ziyareti gerçekleştirdi.

20 Ağustos günü de sabah servis giriş çıkışlarında işçilere seslenen direnişçiler mücadele çağrısı yükseltti. Arkadaşlarına seslenen işçiler, tacize karşı oldukları, haksızlıkları kabul etmedikleri, arkadaşlarına sahip çıktıkları için işten atıldıklarını anlatarak haksızlığa karşı birlik olup mücadeleyi büyütme çağrısı yaptılar.

Gebze’de süren diğer direnişlerle dayanışmayı büyüten işçiler, Hebo işçilerini ziyaret ettiler. Sendikalı oldukları için işten atılan Hebo işçileri de direnişlerinin 10. günündeydi. Ziyaretin ardından Alba Plastik önünde bekleyişe devam eden işçileri DEV TEKSTİL, BDSP ve MİB ziyaret etti. Direnişçiler ve destekçileri, mola saatlerinde fabrikadaki işçilere seslendi.

Öğle yemeği sonrasında ziyaretler devam etti. Kod-29’la işten atılan ve direnişte olan Arfesan işçileri “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!” sloganı ile desteğe geldiler. TKP de dayanışma için fabrika önündeydi, “Yaşasın sınıf mücadelesi” diyerek dayanışma mesajlarını ilettiler.

Akşam giriş-çıkış saatinde çardakta toplanan işçilere konuşmalarla ve sloganlarla seslenildi. Alba’da yaşanan sorunlardan bahsedilen konuşmada; işçilere dayatılan düşük ücretler, baskı ve tacizler üzerinde duruldu, kalitecilerle amirlerin arasında işçilerin mobbinge maruz kaldığına dikkat çekildi. İşçiler birlik olmaya ve sendikada örgütlenmeye çağrıldı.

İşçilerin servislerle çıkışları sırasında fabrika kapısında, “Alba işçisi köle değildir!”, “Haklarımızdan, geleceğimizden vazgeçmiyoruz!”, “Alba’da sömürüye, mobbinge, tacize geçit yok!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganları ile seslenildi.

Kızıl Bayrak / Gebze

 

 

 

 

 

Alba direnişçileri: “Sesimize ses olun”

 

Tacize karşı çıktık, arkadaşımıza sahip çıktık! Tacizciden önce biz işten atıldık!

Bizler Gebze-TAYSAD’da bulunan ALBA Plastik’te tacize karşı geldiğimiz için işten çıkartılan 4 işçiyiz.

Tacizci bir işçi ile aynı ortamda çalışmak istemediğimiz için 14 Ağustos günü makinelerimizi bıraktık, meydanda toplandık. Fabrika yetkilileri sorunu çözeceklerini söylediler.

Ancak sorunu çözmek için 17 Ağustos günü ikimizi (Ender, Semra) İnsan Kaynakları’na çağırarak kıdem, ihbar tazminatına ek olarak para teklif ederek sudan gerekçelerle işten çıkartılacağımızı söylediler. Bizler bunu kabul etmedik. Önce yarına kadar düşünün dediler sonra işten attılar.

Tacizciyi ise bizden sonra işten çıkarttılar. Bir fabrika düşünün, taciz yaşanıyor, işçiler tepki gösteriyor. Tacizciden önce tepki gösteren işçiler işten çıkartılıyor.

Bu yaşananları arkadaşlarımıza anlatmak istediğimizde ise bize engel olmaya, fabrika önünde darp etmeye kalktılar. Bize sahip çıkan işçi arkadaşlarımızdan ikisi (Hasan, Tuba) de önce idari izne çıkartıldı, izindeyken Kod49 ile tazminatsız bir şekilde işten atıldı.

17 Ağustos gününden beri fabrika önündeyiz. İşçi arkadaşlarımıza, duyarlı kamuoyuna yaşadıklarımızı anlatıyor, böylesi olayların tekrar yaşanmaması için elimizden geleni yapıyoruz.

Biliyoruz ki, insanca çalışma ve yaşam koşullarını birlik olursak elde edebiliriz. Sizlerden sesimizi duymanızı, sesimize ses olmanızı istiyoruz.