25 Ekim 2019
Sayı: KB 2019/39

Suriye halkları emperyalizm kıskacında!
Kirli pazarlığa dayalı “ateşkes”
Kürt halkı karşısında aynılar aynı yerde!
Zenginlerin dünyasında yoksullar savaşlarda ölür, zengin daha zengin yoksul daha yoksul olur!
Şovenizm zehri ırkçı linçleri tetikliyor
“Mücadelemizi hiçbir güç engelleyemez!”
TİS sürecinde metal işçisinin karşısında kimler var?
Emeğimizin karşılığı olmayan ücretler
“Eşit işe eşit ücret!” talebi ve sınıfın birliği
Sendikal ağalık düzenini parçalayalım / 3
Teslim Demir’in anısına... / 3 - H. Fırat
Emperyalist paylaşım pazarlıklarından “barış” çıkar mı?
Emperyalistlerin savaşında “gerçek yanılsaması”
Lübnan’da yeni vergi tasarısına karşı halkın tepkisi dinmiyor
Ekvador’da militan mücadelenin zaferi
Şili’de ulaşım zammının tetiklediği sosyal patlama
İspanya yargısının Katalan liderlere hapis cezası
Eğitim Hakkı Çalıştayı’nda buluşuyoruz!
Somalı madenciler: Mücadelemiz taleplerimiz karşılanana kadar sürecek
Yalan pınarı harekatı
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Şili’de ulaşım zammının tetiklediği sosyal patlama

 

Şili’de yaklaşık bir hafta önce metro bileti fiyatının 800 pesodan (1,13 dolar) 830 pesoya (1,17 dolar) yükseltilmesi ile başlayan protestolarla sokaklar adeta yangın alanına döndü. Protestolar 70 kente yayıldı.

Başkent Santiago’da lise ve üniversite öğrencilerinin metroda turnikeden atlayarak başlattıkları sivil itaatsizlik protestoları, güvenlik güçlerinin, turnikeden atlayan ve ücret ödemeden geçen gençlere azgınca saldırması üzerine hızla tüm kente yayıldı. Gösterilerde 136 metro istasyonun tamamına yakınında kapılar ve turnikeler kırılırken, bazı binalar ve arabalar ateşe verildi. Başkentin birçok bölgesinde protestocular polisle çatıştı. Askerler ve polis göstericilere karşı biber gazı ve tazyikli su kullandı.

Santiago Metro İşletmesi, 18 Ekim Cuma akşamı, yaklaşık 120 kilometrelik metro ağında ulaşımı durdurdu. Cumartesi günü otobüslerin ateşe verilmesinin ardından otobüs işletmeleri de seferleri durdurma kararı aldılar ve başkentte ulaşım durma noktasına geldi. Protestolar nedeniyle başkent Santiago Uluslararası Havalimanı kapatıldı. Valparaiso kentinde ise göstericiler El Mercurio gazetesinin binasını ateşe verdiler. Protestolar sırasında yaklaşık 2 bin kişi gözaltına alındı.

Yayılan protestolar karşısında iktidar 18 Ekim akşamı başkent Santiago’nun da bulunduğu 5 bölgede olağanüstü hal ilan ettiğini duyurdu. Ertesi gün Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera zammı askıya aldığını açıkladı. Bu vaatler de protestoları durdurmaya yetmedi.

Cumhurbaşkanı Sebastián Piñera, 20 Ekim Pazar akşamı, Santiago de Şili’de “güvenliğin yeniden sağlanması”ndan sorumlu General Javier Iturriaga ile acil bir toplantı yaptıktan sonra, gösteriler ile ilgili “Güçlü ve uzlaşmaz bir düşmanla savaşıyoruz” ifadesini kullanarak, ülkesinin 16 bölgesinden dokuzunda OHAL’i genişlettiklerini açıkladı.

15 gün süre için ilan edilen OHAL, gerekli görülmesi halinde 15 gün daha uzatılabilecek ve bu bölgeler ordunun sorumluluğu altında olacak. Faşist Pinochet diktatörlüğünden sonra, 1990’dan bu yana ilk kez başkent Santiago ve diğer büyük kentlerde 10 bin 500 asker sokaklarda devriye gezerken, sokaklara tanklar da yerleştirildi. 1987 yılında faşist Augusto Pinochet diktatörlüğü döneminde sokağa çıkma yasağından sonra ilk kez gece sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

OHAL kapsamında toplumsal olayları bastırmak amacıyla 1958’de çıkarılan Devlet Güvenlik Kanunu da yeniden devreye sokuldu. “Kamu güvenliğini bozanlar”, yani toplu ulaşımın işleyişine engel olanlar bu kanun uyarınca yargılanacaklar. Böylece ceza alanların hukuki işlemleri hızlandırılacak, suçlu bulunanlar normalden fazla ceza alabilecek, yirmi yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecekler.

Güney Amerika’nın kişi başına düşen en yüksek milli gelire sahip bu ülkesinde düşük emekli aylıkları, sağlık masraflarının artması ve özel eğitim sistemi, son yıllarda sosyal eşitsizliği artırdı. Ulaşım zammı bardağı taşıran son damla oldu. Hükümetin baskı ve tehditleri kitlelerin öfkesini daha da körükledi.

Uzun yıllardır demokratik mücadelesini sürdüren öğrenci hareketinin başını çektiği eylemlere Şilili işçi ve emekçiler de destek verdiler ve iktidarın politikalarına karşı ülke çapında ayaklandılar. Kitleler OHAL’e rağmen, tehdit ve vaatlere aldırmayarak sokaklara çıkıp, protestolu gösteriler düzenlediler. 19 Ekim Cumartesi gecesi Metropolitana bölgesinde saat 22:00-07:00 arası sokağa çıkma yasağı konmasına rağmen protesto gösterileri sabah saatlerine değin sürdü. Ertesi gün gösteriler akşam saatlerinde başladı. Bu gösterilerde 700’e yakın kişi gözaltına alındı. Şili işçi ve emekçileri ile kadınlar evlerinin pencerelerinde, sokaklarda tencere ve tavalara vurarak, 1980’lerde faşist diktatör Augusto Pinochet’ye karşı yapılan kitlesel protestolardaki gibi, bugün de tüm kentte yankılanan “Korkmadık!” ve “Piñera out! (Piñera defol!)” şiarlarını haykırdılar.

Protestolardaki konumlarını ifade etmek ve 21 Ekim Pazartesi günü ulusal bir grev başlatmak için sendikalar ve çeşitli sosyal örgütler pazar günü başkent Santiago’daki işkence merkezi Londres’te bir araya geldiler. Yayınladıkları açıklamada tüm işçi ve emekçileri pazartesi günü iş bırakarak sokağa çıkmaya çağırdılar.

Şili ile ilgili bazı rakamlar:

Merkez bankası rakamlarına göre, hanehalkları net gelirlerinin yüzde 73’ü oranında borçludur ve bir tasarruf hesabına yatırım yapma imkanları yoktur.

500.000’den fazla konut ihtiyacı var ve konut fiyatları son sekiz yılda yüzde 67,8 oranında arttı.

2018 yılında emekli olan 30-35 yıl primi olan kişilerin yüzde 50’sinde emekli maaşı yaklaşık 290.000 peso. Bu, 300.000 peso (yaklaşık 375 Euro) olan asgari ücretin hala altında.

2018’in ilk yarısında 9.000’den fazla kişi öldü ve bu insanlar tıbbi tedavi bekleme listesinde idi.

Şili’deki eşitsizlik çığ gibi büyüyor. Nüfusun yüzde 10’u Şili’nin net gelirinin yüzde 66,5’ini, en fakir ailelerin yüzde 50’si gelirin sadece yüzde 2,1’ini paylaşıyor.

E. Güneş

 

 

 

 

Yunanistan Sahil Güvenliği teknesinin çarptığı göçmen teknesi battı

 

23 Ekim’de, Ege Denizi’ndeki İstanköy Adası (Kos) yakınlarında göçmenleri taşıyan tekne, Yunan Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait teknenin çarpması sonucu battı.

34 kişiyi taşıyan fiber teknenin batmasının ardından 31 kişi kurtarılırken kayıp biri çocuk üç kişi için arama kurtarma çalışması başlatıldı.

Çalışmaların sonucunda 3 yaşındaki çocuğun cansız bedeni bulundu, 28 yaşındaki bir göçmen, adanın doğusunda kurtarıldı.

26 yaşındaki diğer göçmen için arama kurtarma çalışmasının devam ettiği kaydedildi.

Yaralanan 6 göçmen ise Kos’taki hastaneye kaldırıldı.