13 Haziran 2014
Sayi: KB 2014/24

Sermaye iktidarı çözümün değil
sorunun kaynağıdır!
“Çözüm” değil, eşitlik ve özgürlük özlemlerini boğma süreci…
Şovenizmle suçlarını örtmeye çalışıyorlar!
“Çözüm süreci” kalekol güvencesindeydi!
Lice katliamına yaygın eylemlerle yanıt
Taşeron köleliğine karşı mücadeleye!
Sendika ağaları
destek veriyor!
Yatağan işçileri Türk-İş Genel Merkezi’ni işgal etti!
Seyitömer işçisi
yine direnişte!
Soma ve Seyitömer’in öfkesini
Greif deneyimiyle birleştiren sınıf yenilmez!

DİSK Genişletilmiş Başkanlar Kurulu’na Rıdvan Budak damgası

Metal grup TİS süreci başlarken...

MİB MESS Grup TİS süreci genel toplantısı

Bunalımlar, savaşlar ve devrimin olanakları-A. Eren
Finans kapitalin militarizasyonu: NATO ve AMB kararları
ABD ile işbirlikçilerinin beslediği IŞİD Musul’da
Brezilya kupaya grevle hazırlanıyor!
Ekim Gençliği II. Yaz Kampı’nda buluşalım!
Gençlik hareketinin örgütlenme ihtiyacını karşılamak için...
İşçilerin cansız bedenleri üzerinde yükseliyorlar
Kadına yönelik
şiddet raporu
Çocuk istismarı- 2
“Hayatın olduğu her yerde savaşmak istiyorum!”
Eserleriyle ışık saçmaya devam eden büyük yazar
Greif direnişinin deneyim ve dersleri tartışılıyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçilerin cansız bedenleri üzerinde yükseliyorlar


Son 10 yıllık raporlara göre iş cinayetlerinin yüzde 31’i ve yaralanmalarla sonuçlanan iş ‘kazalarının’ yüzde 10’u inşaat iş kolunda yaşanıyor. 2014 yılının ilk beş ayında sadece gökdelen inşaatlarında çalışırken düşerek yaşamını yitiren işçi sayısı 100 oldu. Son olarak geçen cumartesi günü İstanbul Kartal’da üç inşaat işçisi, iskelenin çökmesi sonucu 16. kattan düşerek hayatını kaybetti. Gökdelen yapımında çalışan işçilerin metrelerce yükseklikten düşmesine neden olan iş cinayetleri en sık da, ‘prestijli’ projelerin yer aldığı İstanbul’da yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde Ağaoğlu’nun Maslak’taki “1453 İstanbul” inşaatında çalışan bir işçi yaşamını yitirmiş, işçiler bu cinayete tepki göstermişlerdi.

İzmir Tabip Odası İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu, ‘prestijli’ konut projelerinde yaşanan iş cinayetleriyle ilgili araştırma yaptı. Hazırlanan rapor inşaatlarda yaşanan iş cinayetlerinin, bu yılın ilk beş ayında arttığını gösterdi. Bu araştırmaya göre, Türkiye genelindeki inşaatlarda 97 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. İnşaatlardaki ölümler en çok yüksekten düşme sonucu meydana geldi.

Komisyon Başkanı Dr. Hakan Toksöz, iş cinayetlerinin önüne geçeceği söylenen yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yayınlanmasına ve birçok maddesinin yürürlüğe girmesine rağmen değişen bir şey olmadığını söyledi. Toksöz, inşaatlarda kazalar ve ölümlerin azalmadığının altını çizdi.

Toksöz, büyük inşaat projelerinde bile iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Prestijli projelerle dikkat çeken inşaat sektörü, iş güvenliğinde sınıfta kaldı. Son yıllarda inşaat sektörü, büyümesiyle doğru orantılı bir şekilde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda başarılı bir grafik çizemedi. İnşaat teknolojisinde önemli gelişmeler olmasına rağmen alınmayan basit önlemler nedeniyle ölümcül iş kazaları bu sektörde artarak devam etti. Yaşanan ölümler, büyük reklamlarla tanıtılan inşaat projelerinde her türlü lüks düşünülmesine rağmen işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu gösteriyor. Nitekim yapılan incelemelerde, ölümlerin önlenebilir olduğu tespit ediliyor.”

Toksöz, büyük projelerde işin çabuk bitirilme baskısının iş cinayetlerini arttırdığını söyledi. İnşaatlarda gereken işçi güvenliği önlemlerinin alınmadığını, işçilerin çalışma kapasitelerinin zorlandığını, vardiyalı çalışma kurallarına uyulmadığını söyleyen Toksöz, her yerde olduğu gibi inşaat projelerini yapan şirketlerde de birçok işin taşerona verildiğini söyledi. Taşeronlarında kazancını artırmak için işçi güvenliğini göz ardı ettiğini ifade etti.

İnşaat işçilerinin örgütlenmesinin önü açılmalı”

İnşaat işkolu çalışma koşullarının zorluğunun yanı sıra, örgütsüzlük de işçileri savunmasız bırakıyor. Hatırlanırsa Esenyurt’taki AVM inşaatında 11 işçinin yanarak ölmesine ilişkin davaya sunulan ikinci bilirkişi raporunda, hayatını kaybeden 11 işçi, ikinci dereceden kusurlu sayılmıştı. İnşaat işçilerinin yaşamış olduğu tüm bu sorunlar üzerinden Toksöz çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

İş teftiş kurumu planlı denetimleri inşaat sektörüne daha çok yoğunlaşmalı. Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile ilgili yönetmelikler, sosyal tarafların da desteğini alarak yeniden düzenlenmeli. Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri’ne (OSGB) çekidüzen getirilmeli. İnşaatlarda taşeron şirketlerin çalıştırılması konusu, her açıdan tekrar incelenip düzenlenmeli. Taşeron veya sigortasız işçi çalıştıranlara karşı verilecek cezalar caydırıcı olmalı. İnşaat işçilerinin sosyal hakları verilmeli. Taşeron şirketlerde çalışan işçiler, sosyal haklarına kavuşmalı. İnşaat işçilerinin örgütlenmesi ve bu alanda sendika kurmasının önü açılmalı. Yasada olmasına rağmen yaygın olarak uygulanmayan iş durdurma, inşaatlarda da uygulanabilir mekanizmaya kavuşturulmalı.”

 

 

 

 

İş cinayetleri sürüyor

 

İzmit’in Kartepe İlçesi Uzunçiftlik mevkii Hasanpaşa Mahallesi’nde faaliyet gösteren Yıldız Cam firmasında çalışan İsa Temizel, iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdi.

Temizel, 5 Haziran’da iş yerinde çalışırken üretilen camları monte etme işlemi sırasında birkaç dev camın aniden üstüne devrilmesi sonucunda hayatını kaybetti.

Arkadaşları Temizel’i Kocaeli Devlet Hastanesi’ne kaldırmak istedi. Ancak Temizel hastaneye gidemeden yaşamını yitirdi.

 

 

 

 

Cam fabrikasında iş cinayeti

 

Isparta Gül Petek Sanayi Sitesi’nde bir cam fabrikasında 11 Haziran’da “iş kazası” yaşandı.

3,5 tonluk cam tabakasının taşınması sırasında halat koptu. Halatın kopmasıyla cam tabakası üzerine devrilen İbrahim Zabin isimli işçi ağır yaralandı. Tabakanın altında kalan 27 yaşındaki Zabin, Süleyman Demirel Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı.

Ameliyata alınmasına karşın Zabin hayatını kaybetti.

 

 

 

 

Erkan Keleş davasında 3. duruşma

 

BEDAŞ’a bağlı ALKAMA taşeron şirketinde çalışan Erkan Keleş’in iş cinayetinde hayatını kaybetmesine ilişkin davanın 3. duruşması 10 Haziran’da görüldü.

Keleş, bayram günü elektrik arızasını gidermesi için gerekli hiçbir güvenlik önlemi alınmadan çıkarıldığı direkte akıma kapılarak hayatını kaybetmişti.

3 yıl sonra başlayan yargılama Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde sürüyor.

Duruşma öncesinde adliye önünde Adalet Arayan İşçi Aileleri basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını Esenyurtlu Aileler’den Damla Kıyak okudu.

“Yaşananlar ‘iş kazası’ değil, iş cinayetidir” denilen açıklamada bile bile önlem almamak, denetlememekten meydana gelen ölümlerin “kaza” olarak tanımlanamayacağı vurgulandı.

Kıyak açıklamada şunları söyledi: “Vicdan sahibi, adalet duygusunu yitirmemiş herkes ‘bu vahşeti’ anlayarak davranmalı diyoruz. ‘İş cinayetlerine dur diyebilmek için vicdan ve adalet nöbetine’ başladık, devam ediyoruz.

Ve biz en çok canı yananlar, geride kalanlar için başka canlar yanmasın diye, her ayın ilk Pazar günü, Taksim Galatasaray Meydanı’nda 13.00’te bir saatlik Vicdan ve Adalet Nöbetimizi tutmaya devam edeceğiz...

Açıklamadan sonra Erkan Keleş’in kardeşi Haydar Keleş söz alarak adalet mücadelelerini sürdüreceklerini, geride kalan işçiler için işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması için davalarını sonuna kadar sürdürmeyi önemli gördüklerini söyledi.

Zorla getirilme kararına rağmen sanıklar duruşmaya gelmedi. BEDAŞ ve ALKAMA şirketleriyse dava sürecini uzatmak için çalışanlarının adresleri hakkında bilgi talebine cevap vermedi. Bu durum üzerine mahkeme heyeti sanıkların zorla getirilmesi kararını yineledi. Duruşma 25 Aralık’a ertelendi.


 
§