23 Mayıs 2014
Sayi: KB 2014/21

Katliamın faili kapitalist sömürü düzenidir
Soma Katliamı =
Sermaye, AKP, sendika işbirliği
Soma’da yaşanan katliam ve ortalığa saçılan gerçekler
Soma’da yaşananlar üzerine gözlemlerimiz
Soma’dan bir maden işçisi yazdı
Somalı bir gencin gözlemleri
İşçi katliamında sermaye ve sendika bürokratlarının ortaklığı
Soma katliamına karşı iş bırakma eylemleri
Her yer Soma!
Manisa DLB’den gün gün Soma eylemleri

Liseliler Soma için sokaklarda!

100 yıl önce: 1. Dünya Emperyalist Paylaşım Savaşı
Üniversitelerde Soma işçileri için işgal!
Avrupa’da da emekçiler sokaktaydı!
“Amacımız sorumluların cezasız kalmaması!”
“Geç kalmadan birlik olmak lazım”
Oyunun son perdesini oynuyorlar
Bu daha başlangıç mücadeleye devam!
Çelik-İş Genel Kurulu’nda işbirlikçilere cevap verildi
Mehmet Ayvalıtaş davasında 3. duruşma
Sınıf devrimcilerinden
Kaypakkaya anmaları
“Suriye’nin dostları” yıkıcı savaşı körüklemeye devam ediyor
Gerici AB’ye karşı
halkların birliği!
Katletmek bu devletin fıtratında var!
‘Yüz karası değil kömür karası Böyle kazanılır ekmek parası’
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

“Suriye’nin dostları” yıkıcı savaşı körüklemeye devam ediyor

 

Başını ABD emperyalizminin çektiği “Suriye’nin dostları” adlı savaş kışkırtıcısı oluşum, İngiltere’nin başkenti Londra’da toplandı.

İcraatlarıyla Suriye halkının en büyük düşmanı olduğunu defalarca kanıtlayan bu oluşum, başı çeken ABD ile İngiltere, Fransa, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, İtalya, Almanya ve Mısır’dan oluşuyor. Toplantıda Türk devletini, cihatçı katillerle suç ortaklığı politikasının mimarı kabul edilen Ahmet Davutoğlu temsil etti.

Londra’daki toplantıya bu ülkelerin dışişleri bakanları ile emperyalistler güdümündeki tetikçi muhalefetin (Suriye Ulusal Koalisyonu) temsilcileri katıldı; önceki toplantılarında olduğu gibi, bu toplantıda da uğursuz kararlar alındı. Yıkıcı savaşı başlatan, yaygınlaştıran ve bitmesini engelleyen bu oluşum, birkez daha savaşı körükleme kararı aldı.

Cihatçı katillere yeni silahlar…

Toplantıda alınan kararı açıklayan İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, “ılımlı muhalefet” adıyla andıkları cihatçı çetelere verdikleri silah ve mali desteği arttıracaklarını ilan etti.

Koordinasyon stratejisi çerçevesinde, ılımlı muhalefete, ulusal koordinasyona, koalisyonun askeri konseyine ve ılımlı silahlı gruplarına desteği artırma konusunda yeni adımların ortaklaşa atılması kararını oy birliğiyle kabul ettik” açıklamasını yapan Hague, ABD emperyalizmi güdümündeki bu oluşumun Suriye’deki yıkıcı savaşın bitmesini engellemeye devam edeceğini de ilan etmiş oldu.

ABD ile diğer emperyalistlerin, ama özellikle Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın cihatçılarla dolaysız suç ortaklığına girmeleri, Suriye’deki dehşet verici yıkımı kaçınılmaz kıldı. Hague’nin açıkladığı yeni karara göre, savaşı körükleme politikası devam edecek.

İnsani yardım” sahtekarlığı

İngiliz bakan, adına konuştuğu savaş kışkırtıcısı oluşumun, Suriye’de büyüyen insani krizi önleme yöntemlerini tartıştığını da iddia etti. Bu iddia, kafa kesen, göğüs yaran, kalp yiyen cihatçı katillerin Suriye’ye demokrasi getirmek için savaştığını söylemeye benziyor. Zira Suriye’deki insani krizin baş sorumlusu, kendilerine “Suriye’nin dostları” adını veren bu savaş kışkırtıcılarından başkası değil.

Hal böyleyken, üstelik cihatçı çetelere sağladıkları askeri ve mali yardımı arttıracaklarını ilan etmişken, insani krizi önlemek için yöntem aradıklarını söylemeleri, bu savaş kışkırtıcısı oluşumun, gerçekleri tersyüz etmeye dönük tiksinti verici bir manevradan başka bir anlam taşımıyor.

İnsani krizin derinleştiği yerler, cihatçı çetelerin denetlediği veya kuşatma altında tuttukları bölgelerdir. Bu durumda çetelere verdikleri askeri ve mali desteği arttırma kararı alanlar, insani krizi çözmek bir yana, daha da derinleştiriyorlar.

Tetikçi cihatçılara moral destek

Suriye’deki çatışmalar birçok noktada devam ediyor. Buna karşın emperyalistlerin güdümündeki tetikçiler önemli mevziler kaybetti; son hezimeti ise, Homs kentinde yaşadılar. Eski Homs olarak anılan bölgeyi 2.5 yıldan beri denetim altında tutan güdümlü muhalefet, Baas yönetimiyle anlaşmaya vararak, kenti boşalttı. BM gözetiminde kişisel silahlarıyla eski kenti tahliye eden tetikçiler hem askeri hem siyasi hem moral açıdan önemli bir mevzi kaybettiler. Esad yönetimi, ülkenin ortasında bulunan Suriye’nin en büyük kentlerinden biri olan Homs’u tamamen denetim altına aldı.

Güdümlü muhalefet, bu kente stratejik bir önem atfediyordu. Müslüman Kardeşler’in etkili olduğu Homs kenti ve kırsalını ele geçirme, bu sayede başkent Şam ile Lazkiye ve diğer sahil kentleri arasındaki bağlantıyı kesme planı yapan güdümlü muhalefet, geçen hafta kenti tamamen boşaltmak zorunda kaldı. Askeri, siyasi ve moral açılardan darbe alan tetikçilerin imdadına birkez daha ABD emperyalizminin başını çektiği “Suriye’nin dostları” adlı savaş kışkırtıcısı oluşum koştu.

Londra toplantısında askeri ve mali desteği arttırma kararı alan bu oluşum, mevzi kaybetmeye mahkum olan cihatçı tetikçilerin sırtını sıvazlayarak, “savaşa devam” emrini tekrarladı. Bu arada “Suriye’nin dostları”, Homs’ta yapılan anlaşmanın başka kentlere örnek olmasını istemiyorlar. Zira bu oluşumun temel varlık nedeni, savaş ve yıkımın devamını sağlamaktır.

Üç yıldan beri savaşı körükleme uğursuz misyonunu yerine getiren bu oluşum, Suriye halklarına musallat olan en büyük beladır. Bu oluşumun askeri, mali, lojistik, siyasi, diplomasi ve diğer alanlardaki çok yönlü desteği olmasaydı, cihatçılar bu kadar güçlenmez, savaş bu kadar yıkıcı bir safhaya varmaz ve bu kadar uzun sürmezdi.

İleriye doğru bir gelişmenin olabilmesi için…

Savaşın bedelini ödeyen Suriye halkı ve yönetimi, emperyalist saldırganlığın hedefindedir. Alanda gerilemesine rağmen, dış desteklerle savaşı sürdüren cihatçılar, Suriye’nin yakılıp yıkılmasında halen etkin bir rol oynuyorlar.

Suriye’de ileriye doğru bir gelişmenin olabilmesi, ülkenin ikinci Libya veya Afganistan’a dönüşmesinin önünün kesilmesi için cihatçı tetikçilerin, hakimiyet kurdukları alanlardan sökülüp atılmaları gerekiyor.

Suriye’de çatışmaların seyri bu yönde olmasına rağmen, emperyalistler, bölge devletleri ve petro-dolar şeyhleri tarafından desteklenen cihatçı katillerin, belli bir süre daha uğursuz rollerini oynamaya devam etmeleri kaçınılmaz görünüyor.

 

 

 

 

KDP birçok kuruma baskın yaptı

 

1997 yılında Hewler’de (Erbil) KDP güçleri tarafından katledilen 80 gerillanın anmasının ardından PÇDK’yi yasadışı ilan ederek, katliamı savunan KDP, 19 Mayıs’ta başta Hewler olmak üzere birçok kentte kurumlara baskın yaptı.

PÇDK, Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK), Dicle Haber Ajansı (DİHA), Roja Welat Gazetesi, Yurtsever Gençlik Merkezi, Kürdistan Özgür Kadınlar Kurumu (RJAK) temsilcilik ve bürolarına düzenlenen operasyonlarda aralarında gazetecilerin de olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Baskınlar protesto edildi

KDP terörüne karşı tepki gösteren Kürt halkı birçok yerde eylem düzenledi. Diyarbakır’daki eyleme Özgür Gündem, Azadiya Welat gazeteleri, JİNHA, Gün TV, Fırat Dağıtım, Gün Radyo, Özgür Gazeteciler Cemiyeti, Heviya Jine, Demokratik Modernite, Aram Yayınları, Pel Prodüksiyon emekçileri katıldı.

Basın açıklamasını okuyan Özgür Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Pervin Yerlikaya, “KCK” operasyonlarıyla KDP’nin pratiğindeki benzerliklere vurgu yaptı.

 
§