26 Nisan 2013
Sayı: KB 2013/17

 Kızıl Bayrak'tan
İşçi sınıfının kızıl 1 Mayıs’ı için ileri!
Kitlesel devrimci bir 1 Mayıs için ileri!
Taşeron köleliğine ve
tazminat hakkının gaspına karşı...
Faşist baskı ve devlet terörüne karşı...
Taksim iradesi, sendikal gericilik
ve reformizm
KESK’e, sendikal gruplara ve öncü kamu emekçilerine çağrı
İstanbul BDSP
1 Mayıs’ta Taksim’e çağırıyor!
BDSP’den 1 Mayıs’a hazırlık etkinlikleri
Sınıf devrimcilerinden
1 Mayıs çağrısı
Metal işçilerinden MESS’e yanıt
Metalde grev yolu gözüktü!
ÇAYKUR grevi kırıldı
“Emekçi yoksa, hizmet de yok!”

Kürt Sorunu Üzerine Konferanslar... /7
Ulusal sorun ve toplumsal devrim
H. Fırat

Çekilme süreci başlarken
“Suriye halkının düşmanları” İstanbul’da buluştu
İran’dan gerici-işbirlikçi rejimlere
sert eleştiri
İzmir’de kitlesel gençlik buluşması!
Devrimci liseliler
1 Mayıs şenliğinde buluştu
Metal işçisinden 1 Mayıs çağrısı
Hatice Yürekli anıldı!
"1915 soykırımı unutulmuyor!”
Çernobil felaketi 27. yılında
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

1915 soykırımı unutulmuyor!

 

24 Nisan 1915’in yıldönümünde başta Ermeni emekçiler olmak üzere soykırımı unutturmamak için mücadele edenler yine sokaklarda, katliamın tarihinin yaşandığı alanlarda, katledilenlerin mezar başlarındaydı.

Burası suç mahallerinden biri”

Günün ilk anması 24 Nisan soykırımını uygulamayan Kütahya Mutasarrıfı’nın mezarı başında gerçekleştirildi. Ermeni halkını koruma altına alıp merkezi yönetime uymayan Faik Ali (Ozansoy) Bey anılarak soykırıma karşı duranlarında olduğu hatırlatıldı.

İkinci anmaysa Sultanahmet Meydanı’ndaki Türk-İslam Eserleri Müzesi önünde gerçekleştirildi. 1915 yılında hapishane olarak kullanılan bina, Ermeni sanatçı ve aydınların tehcir öncesi tutsak tutulduğu yer olduğu için anma eylemlerinde özel bir yere sahip.

Müze önündeki anmada soykırım sonucu tamamen boşaltılan, binaları tahrip edilen ve tarihten silinen Ermeni köylerin yer ve isim bilgilerinin yer aldığı panolar sergilendi. Eyleme “Burası suç mahallerinden biri” denilerek neden müze önünde olunduğu aktarılarak başlandı.

Eylemde Gomitas Enstitüsü Direktörü Ara Sarafyan, İsveç Asuri Gençlik Federasyonu temsilcisi Şabo Boyacı, BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Ali Rıza Bilgili, Peri Yayınları Sahibi Ahmet Önal, Avrupa Çapında Irkçılığa Karşı Sivil Toplum Ağı (EGAM) Başkanı Benjamin Abtan konuştular.

Soykırım zihniyeti sürüyor!”

Gomitas Enstitüsü Direktörü Ara Sarafyan, Ermeni aydınların buradan soykırıma gönderildiklerini ifade ederek devlet eliyle yok edildiklerini söyledi. Sarafyan’ın konuşması sırasında bir faşist provokasyon yaratmaya çalıştı. Eylem alanından uzaklaştırılırken “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganı atıldı. Sarafyan konuşmasında provokasyona değinerek “Biraz önce gördük ki bu ülkede faşistler var. Fakat anti-faşistler de var ve bu anmalarda sayımız her yıl daha da artıyor” dedi.

İsveç Asuri Gençlik Federasyonu temsilcisi Şabo Boyacı ise bir Süryani olarak soykırım acısını paylaştığını ifade etti. Süryanilerin de yaşadığı asimilasyona dikkat çeken Boyacı cumhuriyetle birlikte Süryanilerin ellerindeki hakların da alındığını söyledi. Boyacı, Mor Gabriel Manastırı’nı anımsatarak Süryaniler için önemli bu tarihi yerin hukuk eliyle gasp edildiğini ifade etti.

“Geçmişte Anadolu’nun kadim halklarına karşı işlenen katliamlar inkar edilerek barış tahsis edilemez” diyen Boyacı, yaşanılan “barış süreci”ne de değinerek geçmişe dair adım atmadıkça bunun inandırıcı olmayacağını söyledi. Boyacı’nın konuşması ayrıca Süryanice okundu.

BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Ali Rıza Bilgili ise Kürtleri temsil ederek konuştuğunu ifade edip yaşanan katliamlarla yüzleşilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kürtler olarak katliamların bir parçası olduklarını söyleyen Bilgili, Ermenilerden ve Süryanilerden Kürtler adına özür diledi.

Nor Zartonk adına Arno Kalaycı, “Ermeni Soykırımı, günümüz Türkiye burjuvazisinin sermaye birikiminin ana kaynaklarından birini oluşturup, Ermeniler’den kalan mallar kurulacak olan ulus devletin sermayesini oluşturdu” diyerek açıkladığı soykırım için “Cumhuriyetin tarihi asimilasyonun tarihidir” dedi.

Sultanahmet’teki anma boyunca tarihe karışan ve bilgilerine ulaşılabilen 2300 Ermeni köyünün isimleri dinletildi.

Son kurban: Sevag Balıkçı

24 Nisan anmalarından biri de 24 Nisan 2011 günü askerde katledilen Ermeni Sevag Şahin Balıkçı’nın mezarı başındaydı. Ermeni Gregoryen Mezarlığı’ndaki anmaya Sevag’ın ailesi ve yakınları katılırken ENAR Başkanı Benjamin Abtan burada da bir konuşma gerçekleştirdi. Abtan, Sevag Balıkçı’nın nefret yüzünden öldürüldüğünü, yapılabilecek tek şeyin ırkçılığa karşı mücadele etmek, soykırımın kabul edilmesi için çabayı sürdürmek olduğunu söyledi.

Burada Sevag Şahin Balıkçı’nın anne ve babası da kendilerini kısaca ifade ettiler. Sevag Şahin Balıkçı’nın babası Garabet Balıkçı, oğlunun hem soykırımın yıldönümü hem de paskalya bayramına denk gelen bir tarihte öldürülmesine dikkat çekti.

Burada anmaya katılan İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe ise şüpheli asker ölümlerine değindi. Efe, Kürt, Ermeni askerlerin hep hayatını kaybedenler olduğunu söyledi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

Eşit yurttaşlık için,
geçmişle yüzleşilmeli”

 

Taksim Meydanı'nda toplanan yüzlerce kişi “Unutmadık, unutturmayacağız! 98 yıl oldu. Soykırımın kurbanlarını saygıyla anıyoruz!” pankartını yere sererek oturma eylemi yaptı. Sürekli olarak müzik yayını yapılan anmada, Ermeni ağıtları çalındı, aralarında Hrant Dink ve Sevag Balıkçı'nın da olduğu 1915'ten beri katledilen Ermenilerin resimleri taşındı.

Anmaya, katledilen Ermeni gazeteci Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, kardeşi Hosrof Dink, askerde öldürülen Sevag Balıkçı'nın ailesi, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Avrupa'dan gelen aralarında EGAM ve Ermeni diaspora örgütü (UGAB) temsilcilerinin de olduğu heyet de katıldı.

Ağıtlar eşliğinde sürdürülen anmada Ermeni aydınların yaşam hikayeleri anlatıldı, katliamdan kurtulanların vahşeti anlattıkları mektuplar okundu. Saat 19.15'i gösterdiğinde sessizlik çağrısı yapılarak, katliam protesto edildi. Protesto sırasında katledilenlerin resimleri havaya kaldırıldı.

Protestonun ardından Prof. Gençay Gürsoy, katılımcılar adına açıklama yaptı. Katliam sürecinin aktarıldığı açıklamada, Ermenilerin “beyni” olarak nitelendirilebilecek aydınların katledilmesinin soykırımı başlattığını belirtti.

Katliamın 20. yüzyılın ilk soykırımı olduğu ifade edildi

Katliam sırasında Ermenileri sahiplenip korumaya çalışan ülke insanlarının da olduğuna dikkat çekilen açıklamada, eşit yurttaşlık ilişkisi içerisinde birlikte yaşayabilmenin acıları paylaşmakla, geçmişle yüzleşmekle gerçekleşebileceği ifade edildi.

Açıklamanın ardından anma sona erdi.

Halkın Kurtuluş Partisi, anmanın yapıldığı alanın önünde toplanarak, “protesto” gerçekleştirdi. Soykırımın yalan olduğunu savunan HKP, anma etkinliğini provoke etmeye çalıştı.

Kızıl Bayrak / İstanbul




Soykırım tanınsın!”

 

İnsan Haklar Derneği (İHD) Çanakkale Şubesi, 24 Nisan günü Saat Kulesi alanında Ermeni Soykırımı ile ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Önünde toplandığımız bu saat kulesi, 1915’te Çanakkale’de yaşayan Ermenilerin evlerinden zorla, yaka paça çıkarılıp burada tutulduktan sonra ölüm yolculuğuna çıkarıldıkları yer. Burası Çanakkale’deki suç mahallerinden birisi. Bunu unutturmamak ve yerinde anmak için artık 24 Nisan’larda burada toplanıyoruz” denilerek başlayan basın açıklamasında, yakın zamanda Samatya’da yaşananlar da hatırlatıldı. Açıklamada “Soykırım sürüyor. Soykırımın inkarıyla sürüyor” denildi. Sevag Şahin Balıkçı’nın TSK’da zorunlu askerliğini yaptığı sırada öldürülmesi ve mahkemenin bunun bir “kaza” olduğu kararını vermesi de hatırlatılan açıklama “Soykırımın tanınmaması, yeni soykırımların olabileceğinin teyididir. Bu yüzden bir kez daha ‘Soykırım’ın İnkarına Son’ diyoruz! Adalet istiyoruz!” sözleriyle bitirildi.

Kızıl Bayrak / Çanakkale