25 Ocak 2013
Sayı: KB 2013/04

 Kızıl Bayrak'tan
Polis devletinde devlet terörü haftası
AKP destekli silahlı çetelerden Serêkaniyê’ye saldırı
Devletin “demokrasi” makyajının son kalıntıları da dökülürken
Devlet terörüne karşı eylem güncesi
ÇHD İstanbul Şube Yöneticisi Ş. Ceren Uysal ile saldırılar üzerine
ÇHD İstanbul Şube yöneticisi Av. Gülvin Aydın ile devlet terörünü konuştuk
Hrant Dink eylem ve etkinliklerle anıldı
Türk Metalciler Kızıl Bayrak’a dava açtı
Sermaye hükümeti Ulusal İstihdam Stratejisi’ne start veriyor
UİS operasyonunda son perde
Karayolları’nda özelleştirme saldırısını durdurmak için ileri!
Daiyang-SK Metal işçileri açlık grevine başladı
İTO/Teknopark işçileri ücretlerini almakta kararlılar
TKİP IV. Kongresi sunumları.../3
“Geleceğin kıtasında” yeni bir savaş, eski bir sömürge
Doğanın metalaştırılması ve finansallaştırılması / Volkan Yaraşır
Güney Afrika deneyiminin gösterdikleri / S. Eren
İsrail seçimleri
ODTÜ’nün coşkusuyla gençliğin devrimci kavgasını büyütelim!
“Devrimci Kadın Kurultayı”na yürürken
Kadınların sağlıklı koşullarda kürtaj hakları kısıtlanamaz
Devrimci kadınlar kurultaya hazırlanıyor
Devlet terörüne karşı direniş ateşini her yere yayalım!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İTO/Teknopark işçileri ücretlerini almakta kararlılar...

İTO/Teknopark direnişinde zafere doğru...

 

İTO-Teknopark İnşaatı İşçileri, ücret alacakları için başlattıkları mücadeleyi polis saldırılarına ve baskılara rağmen kararlılıkla sürdürdüler. İşçiler kendilerini muhatap almayan sorumluların, bulundukları yerlere giderek haklarını istediler,

Halkın Hukuk Bürosu ve ÇHD üyesi avukatlara yönelik devlet terörü ve gözaltıların ardından, yine ÇHD’li avukatların hukuki destek sunduğu İTO/Teknopark işçileri aynı devlet terörünün hedefi oldu.

Hakkı gaspetmek değil istemek suç!

Ücret alacakları için eylem yapan Teknopark işçilerine polis kimyasal madde, gaz ve su ile saldırdı.

Teknopark işçileri ücret alacakları için yaptıkları eylemlerden sonuç alamamaları üzerine İTO önünde direnişe başlamış ancak direniş çadırları polis saldırısının hedefi olmuştu. 15 Ocak günü yaşanan saldırının ardından 18 Ocak günü yeniden İTO önüne giden işçiler, bir kez daha polis terörüne maruz kaldılar.

Öğlen 12.30’da İTO önünde buluşan işçiler çadır ve pankartlarını açarak direnişe başladılar. Çok geçmeden polis çadırı kaldırma tehditleri savurdu. İşçilerin kararlı duruşu üzerine polis çadırı dağıtmak üzere saldırıya geçti.

Panzerden tazyikli su sıkan polis, bununla birlikte alışıldık biber gazından farklı ve çok daha etkili bir “kimyasal madde” kullandı. Ayrıca fiziki olarak da birçok işçi darp edildi.

Özellikle kimyasal maddeye maruz kalan 3 işçi yüzlerinde oluşan kızarıklık ve yaralar nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşayarak hastaneye kaldırırken tüm işçiler saldırıdan etkilendi.

Saldırının etkisiyle işçiler Sirkeci Tramvay Durağı’na kadar sürüklendiler. Burada yeniden toplanan işçiler basına bir açıklama yaparak eylemlerini sona erdirdiler ve hastaneye kaldırılan arkadaşlarını ziyarete gittiler. Kızıl Bayrak muhabiri de hastanede ÖGB saldırısına uğradı.

Eyleme BES 2 Nolu Şube Üyeleri ve TMMOB İKK da destek verdi.

Teknopark patronuna evinde protesto

20 Ocak Pazar günü İstanbul Başakşehir 5. Etap’ta bulunan site önünde buluşan işçiler, evin görüldüğü tarafta yer alan yürüyüş yolu üzerinde pankartlarını açtılar. “Aylardır ücretlerimizi alamadık! İşte Teknopark İstanbul projeniz! Direne direne kazanacağız!” pankartı açan işçiler, taleplerini yazdıkları dövizler taşıdılar.

Direnişçiler adına açıklamayı Burçin Kuz okudu. Polis saldırısı ve tehditlerle korkutulmaya çalışıldıklarını belirten Kuz, açıklamada şunları söyledi: “İstanbul valisi, İTO’dan gelen istek üzerine, neden orada olduğumuzu sormaya dahi gerek duymadan bizleri hedef gösterdi. Ücretlerini isteyen işçilerin değil hırsızların yanında yer aldı. Kolaylıkla çözebilecekleri bu durumu bizleri yok sayarak hasıraltı etmeye çalışanlar bilsinler ki, sadece öfkemizi arttırıyorlar. Ne kadar güçlü olursanız olun, arkanızda kimler olursa olsun, biz haklıyız!”

Açıklamanın ardından, çevre sakinlerine seslenilerek destek istendi. Eylem sloganlarla sonlandırıldı.

İşçiler valilik önünde

İşçiler polis terörünü protesto etmek için 21 Ocak’ta İstanbul Valiliği önündeydi.

Burada işçiler adına açıklama yapan Burçin Kuz, polis saldırısında emrin valilik tarafından verildiğini öğrendiklerini, bu nedenle valiyle görüşmek için geldiklerini söyledi. Valiliğin konuyla ilgilenmesi gerektiğini, İTO-Uzunlar ortaklığında yaşananları meclise kadar taşıyacaklarını ifade eden Kuz, şunları ifade ederek açıklamayı bitirdi: “Bu hırsızlığa kim sahip çıkıyor, kim arkasında duruyor soracağız! Bizim ücretlerimiz üzerinden kimler saltanat sürüyor, hepsini ortaya koyacağız!”

Açıklamanın ardından iki işçi valiyle görüşmek üzere binaya gitti.

Görüşmeden gelindiğinde, vali olmadığı için Emniyetten Sorumlu Vali Yardımcısı ile görüştüklerini ifade eden Kuz, valilik olarak işçilerin haklarının verilmesi için yardımcı olunacağı sözü aldıklarını, Valilik tarafından İTO’yla görüşüleceğinin ifade edildiğini belirtti.

İşçilere taahhütname

İşçiler, taşeron firma Uzunlar İnşaat patronu Numan Uzun ile 22 Ocak’ta bir görüşme yaptı. Görüşme sonrası açıklama yapan işçiler, alacaklarının 15 gün içinde ödeneceğine dair taahhüt aldıklarını, fakat ücretlerini alana kadar sürecin takipçisi olacaklarını belirttiler.

İşçiler, 44 kişinin alacakları ile ilgili dosyayı sunduklarını, fakat ücret hesaplarında taşeron firmanın gerçek ücretler değil, asgari ücret üzerinden hesapladığı için, farklılık çıktığını belirttiler. İşçiler, hesapların düzeltilmesi için tekrar görüşme alınacağını, fakat ücretlerin ödenmesi konusunda anlaştıklarını, Uzunlar İnşaatı patronu Numan Uzunlar’dan imzalı taahhütname aldıklarını vurguladılar.

İşçiler, bu taahhütnameye göre yarısı 28 Ocak Pazartesi olmak üzere, 5 Şubat 2013’e kadar tüm ücretlerini almak üzerinde anlaştıkları bilgisini verdiler. İşçiler, patronun kendilerini oyalama ihtimaline karşı sürecin takipçisi olacaklarını belirttiler.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

Sağlık işçileri geleceklerine, ücretlerine ve sendikalarına sahip çıkıyor!

 

Dev Sağlık İş üyelerine polis saldırısı

Dev Sağlık-İş üyesi işçiler, 23 Ocak’ta TBMM önünde gerçekleştirilen basın açıklamasının ardından, yasal mevzuata uygun sendikal üyelikleri hiçe sayan Çalışma Bakanlığı’na yürüdü. Dev Sağlık-İş üyesi işçiler, Çalışma Bakanlığı önünde direniş çadırı kurarak sendika hakkına sahip çıkacaklarını ifade ettiler. Çadırın kurulmasının ardından polis saldırısı yaşandı. Polis işçilere terör estirirken saldırı sonucunda aralarında Dev Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun da bulunduğu 27 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltıların ardından, DİSK Genel Merkezi adına saldırıyı kınayan ve gözaltıların serbest bırakılması talep eden bir açıklama yayınlandı.

Ücretlerin düşürülmesi protesto edildi

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çalışan Dev Sağlık-İş üyesi taşeron işçileri 23 Ocak’ta, maaş kesintilerine ve hukuksuz iş sözleşmelerine karşı basın açıklaması yaptılar.

Açıklamayı okuyan Remziye Örs, maliyet hesaplarını gerekçe gösteren rektörlüğün ücret düşüşlerini gündeme getirdiğini, işçilere “ya ücretler düşürülecek ya da aranızdan bazıları işten çıkarılacak” dendiğini aktardı. Örs, 4857 sayılı İş Kanunu’na da karşı gelinerek ücretlerin düşürüldüğünü, taşeron işçilerin kazandığı dava kararları ve muazzam raporları belirtti.

Eylemde Dev Sağlık-İş Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Funda Keleş’te bir konuşma yaparak, sağlıkta dönüşüm adıyla, taşeronlara teslim edilen sağlık politikalarına dikkat çekti. Eyleme SES üyeleri de destek verdi.