İzmir’de “demokrasi, sosyalizm ve anayasa” semineri
İzmir’de yaz dönemi boyunca sınıf devrimcileri tarafından örgütlenen “sınıf seminerleri” dizisinin son sunumu 2 Eylül Pazar günü gerçekleştirildi. Süreç boyunca çeşitli başlıkların Marksizm ışığında ele alındığı toplam 7 seminer gerçekleştirildi. Bu seminerlerden sonuncusu olan “demokrasi, sosyalizm ve anayasa” başlıklı seminer Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi Derneği’nde yapıldı.
Seminer öncelikle demokrasi sorununa kısa bir değinmeyle başladı. Sınıf devrimcilerinin “demokrasi” mücadelesine bakışları Lenin’den ve de komünist hareketin metinlerinden yapılan alıntılarla hatırlatıldıktan sonra anayasa metninin materyalist dünya görüşü içerisinde nasıl ele alınması gerektiği üzerinde duruldu. Bu çerçevede anayasanın idealist bir bakış açısıyla toplumu düzenlemek amacıyla kaleme alınmış bir metin olmadığı, toplumsal üretim ilişkilerinin sonucu birtakım düzenlemelerin kendini dayatarak metinleştiği çeşitli örneklerle ifade edildi. Demokratik hakların devlet eliyle anayasa yazılıp verilmeyeceği, ancak mücadele sonucu dişe diş koparılan hakların anayasa metninde yer bulabildiği belirtilerek bunun da uygulanıp uygulanmayacağı ve de güvencesinin yine sınıf mücadelesi ve devrim olduğu vurgulanarak anayasal hayallerin ancak bu bakışla ortadan kalkabileceğinin altı çizildi.
Bu noktada teorik planda ortaya çıkan ve belirli reformist çevrelerce günümüzde de kendi anayasal parlamenterist hayallerine dayanak olarak sunulmak istenen birçok formülasyon Ekim Devrimi deneyimleri örneklerinden yola çıkılarak cevaplandırıldı.
Bugün gündemde Kürt sorunu ve Suriye’ye emperyalist işgalin olduğu ve bu çerçevede anayasa tartışmalarının gündemden düştüğü belirtilerek referandumdan bugüne politik atmosfer özetlendi. Bu anlatım içerisinde anayasa metninin bir hükmünün olmadığı sonucunu, özellikle Kürt sorunu noktasında AKP hükümetinin içerisinde olduğu acizliğinin ortaya çıkardığı tespiti yapıldı.
Son olarak devrimci güçlerin referandum çalışması sürecinde ortaya attıkları sosyalist anayasa tartışmalarına değinildi. Bu çerçevede anayasa sorununa Marksizm-Leninizm ışığında bakamamanın sonucu olarak, bugünden yarına sosyalist anayasa taslakları hazırlamanın gerçekçi olmadığı ifade edildi. Bu noktada Ekim Devrimi sonrası ortaya çıkan anayasa tartışmaları ve gelişen süreç örneklendirildi.
Sınıf devrimcilerinin anayasa sorununa Marksizm ve Leninizmin ilkelerinden bakacağı ancak bu sorunun taktik bir sorun olduğu verili durumların gözetileceği vurgusuyla bağlanan seminer devrimci teori, devrimci örgüt ve devrimci sınıf diyalektiğine dikkat çekilmesiyle son buldu.
Akıcı ve canlı bir anlatımla sunulan seminer ilgiyle dinlendi. Seminerin ardından soru cevap bölümünde özellikle Kürt hareketinin anayasa tartışmaları üzerinde duruldu. Seminerin ardından sınıf seminerlerinin toplamına dair yapılan kısa bir kapanış konuşmasıyla program sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / İzmir
Gebze’de 25. yıl çağrısı
2 Eylül Pazar günü Gebze ve Çayırova’dan işçi ve emekçilerin katılımıyla Pazar kahvaltısı ve sohbeti gerçekleştirildi.
Toplantıda, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ve Yeni Ekimler’in Partisi’nin 25. yılında yükselttiği “işçilerin birliği halkların kardeşliği” çağrısı ve mücadelesi üzerine konuşuldu.
Gündemdeki gelişmeler üzerine yapılan sohbetlerle birlikte gerçekleştirilen kahvaltının ardından siyasal gündemler üzerinde duruldu. Emperyalistlerin Ortadoğu üzerindeki planları, Suriye’deki gelişmeler, Kürt sorunundaki gelişmeler ve artan şovenizm, devletin artan baskısı, sosyal haklara dönük saldırganlık üzerine anlatımlar yapıldı. İçerde ve dışarda çok yönlü saldırıların gerçekleştiği bu dönemde “işçilerin birliği ve halkların kardeşliği”nin bir ajitasyon sloganının ötesinde ete kemiğe bürünen bir mücadele ve örgütlenme süreci olmasının yakıcılığı vurgulandı.
25 yıldır sınıf devrimciliği iddiasıyla hareket eden Yeni Ekimler’in Partisi’nin “savaşlar, bunalımlar ve devrimler” döneminde emperyalist savaşları ve kapitalizmin krizlerini devrimci bir sürece evriltmek için sınıfın partisinin programını daha fazla yerde dalgalandırmanın, işçi sınıfıyla et ve kemik gibi bütünleşmesini sağlamanın omuzlarındaki en temel sorumluluk olduğuna değinildi. 25. yıl vesilesiyle yapılacak çalışmaları omuzlama çağrısı yapıldı.
Kızıl Bayrak / Gebze
Adana’da işçi bülteni dağıtımı
Adana İşçi Bülteni’nin son sayısı emekçilere ulaştırıldı. Sınıf devrimcileri 4 Eylül günü Adana OSB’de bülten dağıtımı gerçekleştirdi. Tek Gıda-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu AMLYUM Nişasta, Öz İplik-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu BOSSA ve SG Tekstil işçilerine ulaştırılan bültenler ilgiyle karşılandı.
“İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” şiarıyla emekçilere seslenen bültende, kıdem tazminatının gaspıyla ilgili bir yazıya yer veriliyor. Ayrıca bültende sömürüye karşı direnişlerin yayıldığı vurgulanarak, işçilere mücadele çağrısı yapılıyor. Bülten, TİS süresinde işçilerin mağduriyetini belirterek TEDAŞ işçilerinin kararlılıkla devam ettirdikleri direnişi de selamlıyor. Bültende ayrıca yer alan işçi yazıları emekçilerin dikkatini çekti.
Kızıl Bayrak / Adana
|