Kızıl akar ırmaklar
I
Ortadoğu karanfil karanfil kan.
Kızıl akar ırmaklar.
Devinir durur meydanlarda
özgürlük arayan halk.
Biçilirler kör orakla
uçsuz bucaksız ovalarda
yeşile duranlar.
II
Eeeyy… Medeniyetlerin beşiği…
Nice evlatlar yetiştirdin sen.
Oysa diktatörler…
Devrildiler birer birer.
Yaşam kazandı her yerde.
Kazanacak yine de
Ortadoğu’da ve her yerde.
III
Dehaklar vardı tarihte.
Demirci Kawalar da.
Bir an bile duraksanmadı
yaşamı savunmada.
Şimdi… Zalimler gözyaşı ekerler.
Boğulup giderler ama,
kızıl akan ırmaklarda.
Bir şarkı söylenir sonra
tüm Ortadoğu’da.
- Hoş geldin ey özgürlük!
Rahime Henden
13.02.2012
Çobançeşme
“Sermayenin sevmediği çalışanlar olmalıyız”
Sermayenin saldırganlık ve acımasızlığını çalışmış olduğum sektörde açıkça yaşamaktayım. Haklarımızın sömürüldüğünü görüyor, bunu çalışma arkadaşlarımla paylaşıyorum. Sermayeye destek veren acımasız cevaplarla karşı karşıya kalıyorum. Bunun sebebinin ise kesinlikle işten atılma ve işsiz kalma korkusunun çalışanlar üzerinde etkili olduğunu düşünüyorum. Patronlar da bunu fırsat olarak görüyor, acımasızca sömürüye devam ediyor.
Ben işe yeni girdim. 10 saat çalışma saati, SSK, haftada 1 gün izin... Bir yıl boyunca sömürüye sesimi çıkarmazsam senelik izin 14 gün olarak veriliyor. İşe başladığım ilk iki hafta 16 saat izinsiz çalıştırıldım. Sömürü bitmiyor, günlük 12 veya 14 saat çalışmaya mecbur tutuluyoruz ve mesai haklarımızın olmaması sömürüyü daha da katmerleştiriyor. İşe alırken sunulan koşulların yerine, acımasız sömürü ve tehdit gördüm. Çok eski çalışanlar yıllardır yapılan sömürüye suskun kalmış peşinen kabul etmiş durumdalar, haklarını biliyorlar ama ülkenin tehditkâr sömürü sistemi ve işsizlik çalışanları susturuyor. Çünkü ülkeyi yönetenler gözlerinde dolar işareti ile geziyor ve işaret parmaklarıyla tehdit edip sermayeye destek veriyor.
Bu kötü yönetim ve sömürüye karşı eylem yapma cesaretini kazanıp, haklarımızı arayarak ve söz hakkı alarak sermayenin hiç sevmediği çalışanlar olmamız gerekiyor. Korkularımızı yenmeli ve hakkımızı aramalıyız. Hiçbir yerden izin almak zorunda değiliz. Üreten bizsek yöneten de biz olmalıyız. Sırtımızdaki asalaklardan kurtulup kendi emeklerimize değer vermek dileğiyle...
Mamak’tan bir market işçisi
Vakit
Yoldaşlar
Şimdi oturup bir sahil kenerına
Gün batarken kızarmış ufka dalıp
Romantik hayaller kurma vakti değildir
Şimdi
Yıldızlı gökyüzüne bakarak
Geçmişe dalıp
Bir yeniyetmeye
Anılar anlatma vakti hiç değil
Yoldaşlar
Sevmenin vakti olmaz elbet
Ama şimdi
Sevdiceğin gerdanından akarak
Sevgi selinde boğulma vakti de değildir
Şimdi
Kuşanıp kılıç kalkan
Şimdi çelikleştirip iradeyi
Mızrak yaparak dilimizi
Cenge hazırlanma vaktidir
Cenk meydanından
alnımız ak çıktık mı gör
nedir kızıl tanyeri
nedir yıldızlı gökyüzü
nedir?.....
gör.
Ama şimdi hazırlanmalı
Hayattan kopmadan
Hayattan kopararak
hazırlanma vakti.
C. Şafak
Mevsim icabı
Mevsim icabı
Geceler uzamış gündüzler kısalmıştı
Bir gündüze ne kadar acı sığabilirdi
Bir gecede kaç çocuk ölebilirdi
Gece kısaldıkça soğumuştu
Soğudukça kararmış
Mevsim icabı
Geceler uzamış gündüzler kısalmıştı
Bugün 4 çocuk öldü Irak’ta
Gece uzundu 4 yıldız kaydı bu gece
Yıldızlar gündüz de kaydı biz göremedik
Mevsim icabı
Geceler uzamış gündüzler kısalmıştı
Bir kadın öldü gece, hamileydi
Irak’lıydı kadın, başında eşarp vardı
Kızı vardı karnında, o da öldü
Mevsim icabı
Geceler uzamış gündüzler kısalmıştı
Bir bebeğe kurşun isabet etti gece
Iraklı’ydı bebek parçalandı
Sabah gömdüler yağmur yağdı
M. Nehir
|