29 Ocak 2010
Sayı: SİKB 2010/05

 Kızıl Bayrak'tan
Taban inisiyatifi zaferin
biricik güvencesidir!
TÜSİAD’ın “demokrasi” vaazları
F tiplerinde
direnen insan olma bilincidir!.
TEKEL direnişine destek eylemleri.
“Genel grev” çağrısı yayılıyor...
TEKEL işçileri panelde buluştu
İzmir’de Metal İşçileri Buluşması gerçekleşti.
Entes direnişçisiyle konuştuk.
Entes’te direniş güncesinden.
İşçi ve emekçi hareketinden...
Popülizm ve sosyalizm
Paralı eğitiminiz, eleme sınavlarınız, staj ve atölye sömürünüz sizin olsun!
Gelecek bizim!
DLB’lilerden eğitim
sistemine karne
Ahmet Öncü ve Ahmet Hasim Köse ile TEKEL direnişi üzerine konuştuk
TEKEL işçileri ile
direniş süreci üzerine konuştuk.
Emperyalist işgale “sivil kılıf
Stuttgart’ta TEKEL işçileriyle
dayanışma etkinliği
İktidar kavgası derinleşiyor - M. Can Yüce
Direnişçi TEKEL işçisi
Aygün Taşkın’a mektup
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Polis terörüne ve cinayetlerine karşı protesto eylemleri

Donatıldığı geniş yetkilerle bir cinayet şebekesine dönüşen, kabaran suç dosyasına her geçen gün yenilerini ekleyen polis teşkilatı işçiler, emekçiler, ilerici ve devrimciler üzerinde terör estirmeye devam ediyor.

Esenyurt-Avcılar polisi tarafından sokak ortasında infaz edilen Alaattin Karadağ üzerinden başlatılan polis terörüne ve cinayetlerine karşı eylemler devam ediyor.

İstanbul’da kampanya genişliyor

Polis terörüne karşı sürdürülen kampanya kapsamında İstanbul’da 23 Ocak günü iki farklı etkinlik yapıldı. BDSP’nin çağrısıyla başlatılan “Polis eliyle uygulanan baskı ve terör rejimine son!” başlıklı imza kampanyası deklere edilirken, düzenlenen rutin yürüyüşlerin beşincisi de kötü hava şartlarına rağmen gerçekleştirildi.

İHD İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirilen basın toplantısında, Alaattin Karadağ’ın avukatlarından Av. Ceren Uysal, Baran Tursun’un babası Mehmet Tursun ve BDSP temsilcisi konuşmacı olarak katılırken Avcılar’da polis tarafından katledilen Osman Aslı’nın babası İsmet Aslı, 2008’de Hrant Dink anmasında polis kurşunuyla yaralanan Cemalettin Rıdvan Yanık, Mahmut Alınak, Necmiye Alpay, EHP, Sosyalist Parti, UİD-DER ve Hak-Par da destek verdi.

BDSP adına yapılan konuşmada imza kampanyasının kapsamı ve hedefleri anlatıldı. İlk elden birçok siyasi örgüt, meslek odası ve sendika, aydın, yazar ve sanatçının çağrıya olumlu yanıt verdiğinin belirtildiği açıklamada, ilerleyen günlerde kampanyanın daha geniş bir kesime yayılabilmesi için çalışmaların yoğun olarak sürdürüleceği açıklandı.

Baran Tursun Polis Mağdurları Vakfı (Baransav) Başkanı Mehmet Tursun ise konuşmasında artık insanların ‘şok’ olmadıklarını söyledi. Polisin 2 yılda 79 kişiyi öldürdüğünü hatırlatan Tursun, bırakın Avrupa’yı dünyanın birçok ülkesinde karşılaşılmayan bu olgunun toplumda şok etkisi yaratması gerektiğini ifade etti.

Av. Ceren Uysal ise yürütülecek hukuki mücadelenin ise ancak oluşturulacak toplumsal muhalefetle başarıya ulaşacağını vurguladı. Alaattin Karadağ’ın davasındaki gelişmeleri aktaran Uysal, Osman Aslı cinayetine ilişkin ise çok şüpheli iddiaların olduğunu belirtti. Avukatlar olarak ceza çıkıp çıkmayacağına bakmadan bu davaların takipçisi olacaklarını söyledi.

BDSP, EHP ve PDD tarafından örgütlenen Cumartesi yürüyüşlerinin beşincisi ise kötü hava şartlarına rağmen gerçekleştirildi. Tramvay Durağı’nda toplanan kitle, yürüyüşle Galatasaray’a geldiğinde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada toplumun çok geniş bir kesimini hedef alan ve polis eliyle yürütülen baskı ve şiddet uygulamalarının vardığı boyutun durumun vahametini gösterdiği vurgulanarak, işçi ve emekçilerin saldırılara sessiz kalmayarak mücadele yolunu seçtiği ifade edildi. TEKEL işçilerinin direnişi selamlandı.

Egemen sınıfların saldırılarında ilerici-devrimci güçlerin özel bir hedef olduğu vurgulanan açıklamada, saldırıların kolluk güçlerinin şiddeti sonucu yaşanan yaralanma ve ölümlerle sınırlı kalmadığı aynı zamanda devrimci faaliyete karşı da artan bir tahammülsüzlük ve saldırganlığın tırmandığı vurgulandı.

Yürüyüşe Mehmet Tursun ve İsmet Aslı da katılırken, Halk Cephesi ve UİD-DER de destek verdi.

 

İzmir’de dördüncü hafta

Devlet ve polis terörüne karşı başlatılan kampanyanın 4. haftası İzmir’de oturma eylemleriyle sürdü. EHP ve BDSP tarafından gerçekleştirilen eylemde “Katilleri ‘kahraman’ ilan eden zihniyet varolmaya devam ettiği sürece, bu topraklarda adalet ve eşitlikten söz edilemez!” başlığıyla, faili meçhul cinayetler, katilleri devlet tarafından kollanan suikastler ve tüm bu aklama operasyonlarına karşı yürütülen mücadele işlendi.

“PVSK ve TMY kaldırılsın! Polis terörüne ve cinayetlerine son! Alaattin Karadağ’ın katilleri yargılansın! / BDSP-EHP” pankartının açıldığı eylemde Alaattin Karadağ ve Hrant Dink’in yanısıra Festus Okey, Baran Tursun, Engin Çeber gibi devlet terörü kurbanlarının fotoğrafları taşındı.

Basın metninde, bu toprakların yıllardır pek çok faili meçhul cinayete sahne olduğu belirtilirken gözaltında, cezaevlerinde, sokak ortasında katledilenler ve kaybedilenlerin bu halkın evlatları olduğu ifade edildi. Katledenin devlet olduğu vurgulandı.

Açıklamada son olarak yıllardır kayıplarının hesabını soran Cumartesi Anneleri, hakkını almak için günlerdir Ankara’nın soğuğunda direnişlerine devam eden TEKEL işçilerinden alınan güçle hesap sorulduğu söylendi. Devlet ve polis terörüne son verecek olanın emekçilerin örgütlü mücadelesi olduğuna dikkat çekildi.

Basın metninin ardından, devletin gözleri önünde katledilen ve katillerinin yargılanmadığı, serbest bırakıldığı ya da aklandığı kimi cinayetlerin peşinde olan ailelerin gerçekleştirdiği bir deklerasyon ve çağrı metni okundu. Deklerasyon metninde Hrant Dink, Behçet Aysan, Kemal Türkler, Metin Göktepe, Musa Anter Aileleri’nin de imzası yer aldı.

Eyleme Partizan, Ege 78’liler Derneği ve Kaldıraç destek verdi.


Adana: “Katillerden hesabı emekçiler soracak!”

Adana’da başlatılan kampanyanın ikinci eylemi 23 Ocak günü İnönü Parkı’nda gerçekleştirildi.

Açıklamada, TEKEL işçilerine, Kürt halkına dönük saldırılar hatırlatılarak çok yönlü devlet terörü teşhir edildi. Hrant Dink’ten, Alaattin Karadağ’a, devletin katlettiği ilerici ve devrimcilerin katillerinin korunduğu ifade edildi.

Üzerinde Hrant Dink ve Alaattin Karadağ’ın fotoğraflarının yer aldığı “Hrant Dink’ten Alaattin’e katillerden hesabı emekçiler soracak” pankartının açıldığı eylemde Hrant Dink, Alaattin Karadağ ve Diyarbakır’da katledilen Aydın Erdem’in fotoğrafları taşındı.

Bu sistemin katilleri bulmak yerine onları korumakta olduğunun söylendiği açıklamada, bu yüzden 19 Kasım günü İstanbul’da sokak ortasında yaralı yatarken katledilen Alaattin Karadağ’ın katillerinin de araştırılmayacağı, bu yüzden Hrant Dink’i vuranların hiç pişmanlık duymadıkları gibi mahkeme salonlarından Ermeniler’i tehdit etme cesaretini bulabildikleri vurgulandı.

Eyleme Krize Karşı Emek ve Demokrasi Platformu da destek verdi.


Bursa’da polis terörü protestosu

Karadağ cinayeti ve tüm siyasi cinayetlerin aydınlatılması talebiyle Heykel’deki Kızılay Tıp Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştiren BDSP, DBH, DHF, ESP-G, SODAP, “PVSK ve TMY kaldırılsın! Polis terörüne ve cinayetlerine son! Karadağ ve tüm siyasi cinayetler aydınlatılsın!” pankartını açtı. Açıklamada polise sınırsız terör estirme hakkı tanıyan PVSK’nın ardından kolluk güçlerinin işçi ve emekçilere, ilerici ve devrimcilere, Kürt halkına yönelik pervasız saldırılarını arttırdığı vurgulanarak polis terörü ve cinayetleri teşhir edildi.

Kapitalizmin küresel krizinin etkilerini yaşayan, rejimdeki çatlakların derinleşmesini önlenemeyen, Kürt sorununu çözüme ulaştırma konusunda yol alamayan, böylece “etkin bölgesel güç” olmanın uzağında kalan sermaye iktidarının giderek saldırganlaştığı belirtilen açıklamada, “İnsan hakları örgütlerinin hazırladıkları raporlar, sadece kayıt altına alınan işkence ve cinayetlerdeki artışı belgeleyerek ortaya koymaktadır” denildi.

Eylemde, Alaattin Karadağ, Aydın Erdem ve Ceylan Önkol’un fotoğrafları taşındı.

Kızıl Bayrak / İstanbul - İzmir - Adana-Bursa