13 Ağustos 2010
Sayı: SİKB 2010/32

 Kızıl Bayrak'tan
Temel gündem
devrimci sınıf mücadelesidir!
“Hayırcı” solcuların
mazeretlerine yanıtlar
Kürt halkı düzen içi
dayanaksız hayallerde değil,
devrim mücadelesinde ısrar etmelidir
BDSP işçi ve emekçileri referandum oyununu boykot etmeye çağırdı
Şerzan Kurt davasında
gizli duruşma’
Sermaye devletinin sözleşmeli öğretmenlere iki yüzlülüğü!
İşsizlik fonunu patronlar kadar sermaye devleti de yağmalıyor. 
İnsanca yaşam ve
çalışma koşulları!.
Tersanede direniş çadırı kuruldu
İşçi ve emekçi hareketinden.
Rejim krizi ve Kürt sorunu
ÇEL-MER direnişi dersleri
“Yaşasın ÇEL-MER işgalimiz!”
“İki… Üç…
Daha fazla ÇEL-MER!”
BMİS Bursa Şube Başkanı’yla konuştuk
Birleşik Metal-İş üyesi Çimsetaş işçileriyle Metal TİS süreci üzerine konuştuk.
“Doğal afetler”in yıkıcı etkisini sınırlamanın yolu sistemi yıkmaktır!
Başbakan’a üç eşli danışman!
Referandum ve Kürtler - M. Can Yüce
Mamak 7. Kültür Sanat Festivali gerçekleştirildi.
Sömürüsüz bir yaşam için.
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçi ve emekçi hareketinden..

Belediye işçileri İBB’yi uyardı!

Belediye-İş Sendikası İstanbul Şubeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve iştirakleri ile ilçe belediyelerde yürütülen TİS görüşmelerinde grev kararı asılmasına rağmen hala anlaşma sağlanamadığı için eylem gerçekleştirdi. Belediye-İş Sendikası binası önünden İstanbul Büyükşehir Belediyesi önüne düzenlenen yürüyüşte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin uzlaşmaz tutumu protesto edildi.

Basın metnini okuyan Belediye-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Serdar Özkul, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile iştiraklerinin yanısıra Zeytinburnu, Gaziosmanpaşa, Sultangazi, Üsküdar Belediyeleri, Tes-İş Sendikası’na bağlı İSKİ ve İGDAŞ’da TİS görüşmelerinin, İBB yönetiminin uzlaşmaz ve katı tutumu yüzünden anlaşma sağlanamadığını söyledi. Benzer bir biçimde, AKP’li tüm ilçe belediyelerinin de toplu iş sözleşmelerini tıkadığını, aradan 180 gün geçmesine rağmen bir uzlaşmanın sağlanamadığını ifade etti.

Özkul, bu süre içerisinde İBB’nin, yandaş sendika olan Hak-İş ile İETT’de çalışanların büyük bölümünün haberinin dahi olmadığı TİS imzaladığını sözlerine ekleyerek, bunun Türk-İş’e bağlı sendikalarla yapılacak daha iyi bir toplu iş sözleşmesinin önünü kesmek için hayata geçirildiğini belirtti.

Basın açıklamasının ardından, belediye işçileri yolu kısa süreliğine trafiğe kapattıktan sonra İBB’nin karşısındaki parka geçtiler.


İtfaiye işçilerinden eylem

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) ve Ulaştırma Çalışanları Memur Sendikası havaalanlarında görev yapan ARFF (Havaalanını Kurtarma ve Yangınla Mücadele) personelinin özlük ve sosyal hak talepleriyle ilgili İstanbul Atatürk Havalimanı Başmüdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında 15 ilden gelen itfaiye (ARFF) çalışanları taleplerini dile getirdiler.

DHMİ’ye bağlı itfaiye personeli adına açıklama yapan BTS 2 No’lu Şube Başkanı Yakup Tağı, TC Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından işletilen 40’a yakın havaalanında yaklaşık 780 itfaiyecinin yeni adıyla ARFF personelinin görev yaptığını belirtti. ARFF personelinin, kurum personel ücret skalasının en alt grubundan ücret aldığını hatırlatan Tağı, uçak hizmetlerine en yakın birimlerden biri olmasına rağmen havacılık tazminatının en alt grup içerisinde değerlendirildiğinin altını çizdi. Ayrıca ARFF personelinin asli görevleri dışında diğer hizmet alanlarında da çalıştırıldığını söyledi. Eylemde talepler sıralandı.


Elkim’de TİS görüşmeleri başladı

BMİS Kocaeli Şubesi’ne bağlı Elkim Radyatör Elektromekanik San. İç ve Dış Tic. A.Ş. ve Elkim Metal İşleme San. İç ve Dış Tic. A.Ş. işyerlerinde toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı.

Düzce 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu Elkim’de örgütlenme çalışması başlatarak çoğunluğu sağlayan sendika, mart ayı içerisinde işten atma saldırısıyla karşı karşıya kalmıştı.

BMİS üyesi 12 işçi patron tarafından işten atılırken, işçiler direnişi seçerek saldırıyı yanıtlamışlardı. Yürütülen mücadele ile işe geri dönüşler sağlanırken, işçiler ilk toplu sözleşmede taleplerinin karşılanmasını istiyorlar.


Eğe’de TİS imzalandı

Birleşik Metal-İş İstanbul 1 No’lu Şube’ye bağlı Eğe Sanayi A.Ş.’de 2010-2012 dönemi TİS görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı.

BMİS’in yaptığı açıklamaya göre sözleşmede birinci 6 ay için % 4,25 oranında ücret artışı yapıldı. Ayrıca sosyal paket adı altında her ay ödenecek şekilde net 56 TL kabul edildi.


Real’de TİS imzalandı

Tez-Koop-İş’le Real Hipermarketleri arasında bir süredir devam eden TİS görüşmeleri anlaşmayla sona erdi. 19 Temmuz günü gerçekleşen TİS görüşmesinde sağlanan anlaşmaya göre; birinci yılda ücretlerin enflasyon oranında arttrılmasına ve her ay ödenen gıda yardımında %10’un üzerinde bir artış sağlanmasına karar verilmişti.


UPS işçilerinden coşkulu yürüyüş!

UPS işçileri, İzmir’deki direnişlerinin 104. günü olan 7 Ağustos günü TÜMTİS binası önünden Eski Sümerbank önüne yürüdüler. Yürüyüşte “UPS’den atılan işçiler geri alınsın” pankartının arkasında direnişçi işçilerle omuz omuza işçilerin aileleri de yer aldı.

Yürüyüşün ardından söz alan TÜMTİS İzmir Şube Başkanı Şükrü Günseli, ilk günkü gibi kararlı ve inançlı olduklarını ifade etti. Günseli, haklı mücadelelerinin zaferle sonuçlanıncaya kadar süreceğini vurguladı. Konuşmasını İzmirli işçi ve emekçilere seslenerek bitirdi.

Günseli’nin ardından sözü UPS direnişine destek olmak için Türkiye’de bulunan Almanya Gıda İşçileri Sendikası’ndan Selahattin Yıldırım aldı. UPS’nin uluslararası koordinasyonunda çalıştığını söyleyen Yıldırım, UPS’nin Almanya’daki sendikal örgütlenmeyi de engellemek için çok para harcadığını ve Türkiye’de de aynı tarz uygulamaları devam ettirdiğini söyledi.

Tek Gıda-İş adına söz alan Gürsel Köse ise TÜMTİS’in mücadeleci bir sendika olduğunu belirterek konfederasyon ayrımı yapmadan sınıf mücadelesi veren işçileri kucaklama çağrısında bulundu.

Basın açıklamasını okuyan TÜMTİS Genel Örgütlenme Sekreteri Cafer Kömürcü, UPS patronunun işçi kıyımına ve sendika düşmanlığına devam ettiğini belirterek artan saldırılara karşı onurlu direnişlerini sürdürdüklerini söyledi.

Büyük bir coşkuyla gerçekleşen ve sloganların hiç susmadığı eyleme Deri-İş, Tez-Koop-İş, Tes-İş, Tek Gıda-İş, Hava-İş, Harb-İş, BDSP, Alınteri, MBP, EHP, İHD ve TÖP destek verdi.



 

 

İşçiler dayanışma gecesinde buluştu

İSKİ’nin su sayacı okuma, açma-kapama ve bilgi işlem işlerini devrettiği 3 ayrı taşeron şirketle sözleşmeleri feshetmesiyle işten çıkartılan ve 16 Mart 2010 tarihinden itibaren direnişlerine Aksaray’daki İSKİ binası önünde devam eden İSKİ işçileri, 06 Ağustos Cuma günü Labella Düğün Salonu’nda “Direnişteki İSKİ işçileriyle Birlik ve Dayanışma Gecesi” düzenledi.

“Taşeronlaşmış hayatlar istemiyoruz” şiarı ile düzenlenen geceye TEKEL işçileri, UPS işçileri, Atık kağıt işçileri ve ÇEL-MER işçileri katıldı. 4 günlük işgal eyleminin ardından sendikalaşma hakları tanınan ÇEL-MER işçileri salona “İşgal, grev, direniş!” sloganıyla girdiler. Paşabahçe Devlet Hastanesi’nde yaklaşık bir aydır direnişte olan Türkan Albayrak ise geceyi mesaj göndererek selamladı.

BDSP, Mücadele Birliği, DBH, Halk Cephesi, DÖB’ün de yer aldığı etkinliğe HKMO ve MMO’dan şube yöneticileri de katıldı. Dayanışma gecesi İSKİ işçilerinin direnişini anlatan sinevizyon gösterimi ile başladı. İSKİ işçilerinin gerçekleştirdiği açılış konuşmasının ardından, geceye gelen mesajlar okundu.

Sendikalardaki bürokratik işleyişe dikkat çekilen konuşmada “Biz bu haldeysek ve biz bu dayanışma gecesinde, direnişlerde hala bu kadarsak, kabahatin hepsi değil ama çoğu bizde işçi kardeşler!” denildi. İSKİ direnişinin süreci ve işçiler üzerindeki dönüşümü de anlatıldı. Direnişte kurdukları işçi komitesi ile birlikte karar aldıklarını söyleyen İSKİ işçileri, işçi komitelerinin önemini anlattılar.

Etkinliğe verilen aranın ardından, geceye katılan direnişçi işçiler kürsüye çıktı. UPS işçisi Olgun Ballıkaya, TEKEL direnişçisi Metin Arslan ve ÇEL-MER işçilerinin de söz aldığı etkinlikte Tersane İşçileri Birliği Derneği Başkanı Zeynel Nihadioğlu da bir konuşma yaptı. Kriz gerekçesiyle tersanelerde birçok kişinin işten atıldığını söyleyen Nihadioğlu, insanca yaşam ve çalışma koşulları için mücadele eden UPS, ÇEL-MER ve İSKİ işçilerinin direnişleriyle dayanışma içinde olduklarını söyledi.

Adana’dan gelen atık kağıt işçisi Eyüp Can da bir konuşma yaparak, atık kağıt işçilerinin sorunlarına değindi.

Yapılan konuşmaların ardından, Sefaköy İşçi Kültür Evi Tiyatro Topluluğu’nun sergilediği tiyatro oyunu ilgiyle izlendi. Tiyatro oyununun ardından Sefaköy İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu ezgileriyle etkinlikte yer aldı. Esenyurt İşçi Kültür Evi Şiir Grubu da şiir dinletisi sundu. Eğitim Sen 3 No’lu Şube’den bir kamu emekçisi de Ruhi Su’nun “İnsan ve emek” şiirini okudu. Etkinlik Bandista’nın sunduğu müzik dinletisi ile sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul


 

 

Eren Kağıt’ta iş kazasaı

6 Ağustos Cuma günü Bağcılar’da bulunan Eren Kağıt fabrikasında gerçekleşen iş “kazası” sonucu Deniz A. isimli işçi gözünden yaralandı. Kağıtların geri dönüşüme hazırlandığı bölümde makinanın parçalayıcı bıçaklarından seken sert bir cismin Deniz A.’nın gözüne isabet etmesi sonucu korneasında çeşitli yırtıklar oluşan ve gözünde kanama olan işçi, hastaneye kaldırılarak ayakta tedavi edildi.

Patronlar, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini almayı yük olarak görürken, en basit iş güvenliği önlemleri alınmadığı için önlenebilir iş kazaları birer cinayete dönüşüyor. Kölelik koşullarında hep daha fazlası istenerek çalıştırılan işçiler patronların servetlerini katlarken çalışma koşulları işçiler açısından tam bir cehennemi andırıyor. Eren Kağıt fabrikasında da süren üretim koşulları bu tablonun bir parçasını oluşturuyor.

Günlük üretim miktarını arttırmak için işçiler aşırı kapasite ile çalıştırılırken, ayıklanması gereken kağıtların yoğunluğundan ötürü makinaya giren yabancı cisimler yeterince temizlenemiyor. Geri dönüşüm amaçlı toplanan kağıtlar, yine patronun açgözlülüğü nedeniyle aynı anda hem yabancı cisimlerden ayıklanıyor hem de kalitelerine göre kendi aralarında ayrıştırmaları isteniyor. Bu işlem ise eş zamanlı olarak aynı bantta yapılıyor. Bu ise kağıtların parçalamasını sağlayan ve büyük bir hızla dönen metal bıçaklara yabancı cisimlerin de düşmesine yol açıyor. Kağıtlarla birlikte çeşitli organik atıkların yanısıra metal, plastik ve cam gibi sert cisimlerin buraya düşmesi de bu atıkların kimi zaman buradan geri sekmesiyle sonuçlanıyor.

Eski bir çalışanın ifadesine göre önceden bu geri sekmeleri önleyebilmek için ek olarak çeşitli plastik bantlar yer alıyormuş, Ancak yaklaşık 3 hafta önce üretim bandı yeniden kurulurken Eren Kağıt patronunun ve idarecilerinin üretime hızlıca başlamak istemelerinden dolayı bu plastikler, kazanın gerçekleştiği gün yerlerinde yoktu.

İş kazasını saklama çabası

Kazanın hemen ardından işçi kendi talebi ile hastaneye götürüldü. Bu anda dahi kaza geçiren işçiyi hastaneye kimin götüreceği tartışıldı ve herkesin “işi” olduğu için üretime en az “zarar” verecek kişi bulunana dek işçi bahçede bekletildi. Ardından ise işçiye amir tarafından “İstersen yolda taş sekti diyelim, iş kazası olarak boşuna kayıtlara geçmesin” aklı salık verildi. Yol boyunca da idarenin atadığı şoför işçiyi bir yandan “rahatlatmak” isterken bir yandan da “İş kazası raporuna gerek yok, boşuna ceza ödenecek. Bu devlet zaten cezalarla yaşıyor, işleri güçleri ceza yazmak!” sözleriyle işçinin iş kazası yaşandığını dillendirmemesini talep ettti.

Koruyucu gözlükler işçilere kazadan sonra verildi

Kazanın iş kazası olarak hastanede rapor edilmesinin ardından ise polisin fabrikaya gelecek olması nedeniyle fabrikada çalışan sigortasız taşeron işçiler fabrikadan çıkarıldı. Bantta üretim yapanlara Eren Kağıt’ın depolarında hazır tutulan koruyucu gözlükler verildi.

Kızıl Bayrak / Küçükçekmece



Paşabahçe direnişine saldırı

Paşabahçe Devlet Hastanesi’nde taşeron temizlik işçisi olarak çalışırken sendikal faaliyetleri gerekçe gösterilerek işten atılan ve hastane bahçesinde direnişe geçen Türkan Albayrak, 5 Ağustos günü sabah saatlerinde polis ve zabıta ekiplerinin tehditlerine maruz kaldı.

Sabah saat 10.15 civarında gelen polis ve zabıta ekipleri direniş çadırlarını kaldıracaklarını söylediler. Türkan Albayrak çadırı kaldırmayacağını, saldırı olması durumunda ise direneceğini ifade etti. Albayrak’ın çadırına kolluk güçleri ve zabıtalar 9 Ağustos sabahı saat 05.00 sularında saldırıda bulundu. Polis çember oluştururken, zabıtalar Türkan Albayrak’ın çadırına müdahale etti. Albayrak’ın direniş çadırına, giysi, kitap ve tüm eşyalarına el konuldu.

Tekrardan çadır kurmak isteyen Albayrak ve destek için direniş alanında bekleyen ilerici ve devrimci güçlere polis saldırdı. Saldırıdan sonra Paşabahçe Hastanesi önünde yeniden pankart açılırken polis ve zabıtalar pankart ve dövizlere ikinci kez saldırdı. Saldırı sırasında 2 kişi gözaltına alındı. Türkan Albayrak direniş çadırına yönelik gerçekleştirilen saldırıyı 10 Ağustos günü protesto etti. Eyleme Halk Cephesi, ÇHD, DİH, DİBH, Tüm-Bel-Sen 3 No’lu Şube, Genel-İş Anadolu Yakası üyeleri destek verirken gazeteci Ece Temelkuran da eylemde yer aldı.

Açıklamada direniş sürecini anlatan Albayrak, sendikalaştıkları için işten atıldığını dile getirdi. İşe geri dönme talebiyle sürdürdüğü direnişinin baskı, ihanet ve iftiralarla geçtiğini ifade eden Albayrak, sürekli polis ve zabıtanın tacizine uğradığını sözlerine ekledi.

Kızıl Bayrak / İstanbul