04 Haziran 2010
Sayı: SİKB 2010/22

 Kızıl Bayrak'tan
Emperyalist-siyonist saldırganlık dizginlemenin tek yolu halkların birleşik militan direnişidir!
İsrail’in kanlı katliamı, tepkiler ve tuzaklar
İsrail’e selam, Heronlara devam!
İsrail vahşeti çeşitli illerde eylemlerle protesto edildi
Emek ve meslek örgütlerinden siyonist vahşete ilişkin açıklamalar
Gibbs: “ABD ve İsrail arasındaki ilişki değişmez”
Siyonist rejimin şeflerinden
arsızlık döküldü
Kürt hareketini tasfiye saldırısı sürüyor...
IMF ve asalak patronlar kıdem tazminatına göz dikti
İşçi ve emekçi hareketinden..
TÜMTİS Genel Başkanı
Kenan Öztürk ile konuştuk...
TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk ile UPS'deki direniş süreci üzerine konuştuk...
TMMOB Genel Kurulu gerçekleşti..
SOKAK Üniversitesi’nde
gelecek sorunu tartışıldı
Rektörlük-sivil faşit-polis işbirliğine son!
Siyonist barbarlar katliamlara
devam ediyor!
Avrupa’da mücadele yayılıyor!
Parti ve devrim şehitleri
Essen’de anıldı
İzmir’de Şerzan Kurt
için kitlesel eylem
İnciraltı Katliamı
örtbas edilmeye çalışılıyor!
AKP’den şimdi de sahte “kadın istihdamı” açılımı!
CHP’yi yeniden
düzenleme operasyonu
Haluk Kırcı tahliye edildi
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

SOKAK Üniversitesi
Taksim ve Kadıköy’deydi...

Sokak Üniversitesi’nin altıncı dersi 30 Mayıs günü Galatasaray Lisesi önünde, 1 Haziran günü ise Kadıköy’deydi.

Taksim’de Sokak Üniversitesi

Galatasaray Lisesi önünde Sokak Üniversitesi’nin kurulmasıyla Ayışığı Sanat Topluluğu müzik grubu “Emeğe Ezgi” türküleri ve marşlarıyla etkinliğe katıldı.

Emeğe Ezgi’nin ardından Eğitim Hakkı İnisiyatifi’nden öğrencilerin söz alması ile ders başladı. İstanbul Üniversitesi’nden bir öğrenci sık sık soruşturma konusu olan “Eğitimin ticarileştirilmesine hayır!” sloganı üzerine konuştu, neden parasız eğitim talep edildiğini anlattı.

Eğitimin ticarileştirilmesiyle ilgili sunumun ardından Önder Babat Kültür Merkezi Müzik Topluluğu ezgileriyle etkinliğe katıldı.

Ardından YTÜ’de “İMF-DB defol!” dediği için 1 yıl uzaklaştırma cezası almış bir öğrenci kapitalizmin krizi üzerine konuştu. Konuşmada, özlük hakları için 78 gün boyunca Ankara’nın ayazında direnen TEKEL işçileri gibi kendilerinin de üniversite kapısı önünde eğitim hakları için 100 gün boyunca direndikleri ifade edildi.

Eğitim Hakkı İnisiyatifi’nden öğrencilerin sunduğu şiir dinletisini, MSGSÜ’den bir öğrencinin üniversitelerdeki baskı araçları üzerine yaptığı konuşma izledi.

Üniversitelerde baskı araçları ile ilgili sunumun ardından söz alan başka bir öğrenci halkların kardeşliği ile ilgili bir konuşma yaptı. Üniversitelerde kullanılan baskı araçları kimi zaman polis, ÖGB saldırıları olurken kimi zaman da benzer saldırıların faşistler eliyle gerçekleştiğini belirten öğrenci son dönemde Marmara Üniversitesi’nde yaşananları örnek gösterdi.

Hep bir ağızdan söylenen marşların ardından İTÜ’de polis terörünü teşhir ettiği için soruşturma alan bir öğrenci son dönemde artan polis terörüne değinen bir konuşma gerçekleştirdi.

Öğrenci, polis tarafından katledilen yurtsever öğrenciler Aydın Erdem, Şerzan Kurt, devrimci komünist bir işçi olan Alaattin Karadağ ve cezaevinde işkencede katledilen Engin Çeber’in katilleri ile madenlerde, tersanelerde iş cinayetlerine kurban gidenlerin, zindanlarda ölüme terkedilen hasta tutsakların katillerinin aynı olduğunu belirtti.

Etkinlik, hep birlikte söylenen türküler ve çekilen halaylarla bitirildi. Etkinliğe çevreden pek çok kişi ilgi gösterirken, söz alarak destek verenler oldu. Ayrıca direnişteki bir İSKİ işçisi ve Atık Kağıt İşçileri de etkinliğe katıldılar.


Sokak Üniversitesi’nin 6. dersi Kadıköy’e taşındı!

Eğitim Hakkı İnisiyatifi, Sokak Üniversitesi’nin soruşturma gerekçeleri konulu altıncı dersini 31 Mayıs’ta Kadıköy’e taşıdı. Kadıköy Eminönü İskelesi önündeki etkinliğe ilgi gösteren çok sayıda insana üniversiteye katılım çağrısında bulunuldu, sohbetler gerçekleştirildi.

Prof. Dr. İzzettin Önder ve Eğitim Emekçileri Derneği’nin de katıldığı 6. ders Eğitim Hakkı İnisiyatifi’nden öğrencilerin eğitimin ticarileşmesi, üniversitelerde baskı araçları, polis ve devlet terörü, faşist saldırılar karşısında halkların kardeşliğini savunmak, kapitalizmin krizi ve geleceksizlik üzerine gerçekleştirdikleri sunumlarla başladı.

İzzettin Önder, üniversitelerin toplumu oluşturan kurumlardan biri olduğunu, bu doğrultuda toplumu baskı altına almak isteyenlerin üniversiteleri de kendi istedikleri gibi dönüştürmeye çalıştıklarını anlattı. Önder, kendisinin de bir öğretim görevlisi olarak benzer saldırılara maruz kaldığını anlattı. Bu tablonun karşısında emperyalistler ve onların yönlendirmesiyle hareket eden siyasilerin yaptıkları politikaları iyi anlamak gerektiğini belirtti.

Sokak Üniversitesi’nin toplumu aydınlatmak için önemli bir araç olduğunu söyleyen Önder konuşmasında eğitimin ticarileştirilmesinin yarattığı sonuçlar üzerinde de durdu. Üniversite kapılarının işçi-emekçi çocuklarına kapandığını, bunun sonucunda da gençliğin geleceksizliğe terk edildiğini söyledi.

Önder’in konuşmasının ardından Marmara Üniversitesi’nden bir öğrenci son dönemde yaşanan faşist saldırıları anlattı.

Eğitim Emekçileri Derneği adına yapılan konuşmada, öğrencilerin üniversitelerinde karşı karşıya kaldıkları saldırı ve baskıların benzerlerini eğitim emekçilerinin de sürgünler, işten atmalar, güvencesiz çalışma koşulları gibi durumlarla yaşadıkları vurgulandı. Eğitim Hakkı İnisiyatifi’nin yürüttüğü mücadelenin çok önemli olduğunu belirten eğitim emekçisi baskılar karşısında mücadele çağrısı yaptı.

Polis terörü ile ilgili yapılan sunumda Nurhak Katliamı da hatırlatıldı. Nurhak Katliamı’nda yitirilenler için şiirler okundu ve türküler söylendi.

Eğitim Hakkı İnisiyatifi adına yapılan konuşmalarda Siyonist İsrail’in saldırıları da kınandı ve kapitalist sömürü çarklarında öğütülmeye razı olunmayacağı söylendi.

Etkinlik 5 Haziran’da Galatasaray Lisesi önünde yapılacak Sokak Üniversitesi’nin kapanış etkinliğine çağrı ile bitirildi.

Ekim Gençliği / İstanbul


Üniversitelerde soruşturma-ceza terörü

Çukurova Üniversitesi’nde ceza terörü

Adana Çukurova Üniversitesi’nde devrimci, demokrat öğrenciler üzerindeki baskılar artıyor. En ufak bir hak arama girişiminde dahi polis-idare işbirliği devreye sokuluyor. Bildiri dağıtan, stant açan devrimci, demokrat öğrenciler para cezaları ve gözaltı terörüyle karşılaşıyor.

Öğrencilerin yılmadığını görerek soruşturma-ceza terörünü devreye sokan ve politik öğrencilerin kitlelere ulaşmasını engellemek için soruşturma açan yönetim bir Ekim Gençliği okuruna bir ay okuldan uzaklaştırma cezası verdi.

Çukurova Üniversitesi giriş kapısında turnike olmadığından öğrenciler uzaklaştırma alsa dahi kampüs içine girebiliyordu. Bunu bilen polis-idare yönetimi cezaları final haftasına denk getirerek öğrencileri bu yolla kokutmaya, sindirmeye çalışıyor.

Ekim Gençliği / Çukurova Üniversitesi

 

Beytepe’de soruşturma terörü

Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü soruşturma-ceza terörüyle üniversitedeki ilerici-devrimci faaliyeti sindirmeye çalışıyor. 26 Ekim’de ÖGB’lerin YÖK çalışmasına saldırması ve okula giren kolluk güçlerinin 69 öğrenciyi gözaltına almasını 94 öğrenciye soruşturma açılması izlemişti.

Açılan bu soruşturmalar sonuçlandı ve 10 öğrenciye 1 yıl okuldan uzaklaştırma cezası verildi. Final döneminde sonuçlandırılan soruşturma saldırısıyla öğrencilerin eğitim hakkı gasp edildi.

Bunun yanı sıra “çalgı çalıp şarkı söylemek” gibi sudan gerekçelerle açılan soruşturmalarda öğrenciler eğitim hakkını gaspetmekle suçlanıyorlar. Ayrıca Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü 100’e yakın öğrenciye Newroz ve Halepçe Katliamı eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle soruşturma açtı.

Ekim Gençliği /Beytepe