16 Ekim 2009
Sayı: SİKB 2009/40

  Kızıl Bayrak'tan
  Sağlıkta ve sosyal haklarda yıkım anlamına gelen SSGSS saldırısı bir yıldır yürürlükte.....
  Sağlık Bakanlığı'nın aşı kampanyası yüzlerce ailenin hayatını kararttı...
Kürt hareketini
tasfiyeye endeksli "açılım" da son perde!
İMF-Dünya Bankası karşıtı eylemler düzenin saldırganlığını arttırdı...
Temizöz davası sürüyor...
  Grevi tabanda örmek ve örgütlemek için göreve!
  Dink davasında yargılama oyunu
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Entes direnişinden...
  Güven Elektrikte işten çıkartma saldırısı yaşanıyor.
  Devletin Kürt açılımı-Ekim
  Kadın işçiler hak ve talepleri uğruna mücadeleye atılmalıdır
  YÖK düzeninin krizine ve geleceksizliğe karşı 6 Kasım'da alanlara!
  Gençlik eylemlerinden...
  İMF ve Dünya Bankası'nın İstanbul karararı - Volkan Yaraşır
  Türkiye-Ermenistan arası protokol imzalandı
  Dünyadan...
  Dersimin nefesi kesilmek isteniyor...
  Sermaye devleti katliamcı kimliğini örtbas edemez!
  Sınıf devrimcilerinden...
  Yaşayanlar anlatıyor
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

18 Ekim Pazar günü sendikalar, meslek örgütleri, işçi ve emekçiler, devrimciler Kadıköy Meydanı’nda sağlıkta yıkımı derinleştiren SSGSS saldırısına karşı taleplerini haykıracaklar.

Zaten sosyal güvencesi ve sağlık hakkı büyük oranda gaspedilen işçi ve emekçiler, SSGSS saldırısıyla birlikte daha büyük bir yıkıma sürüklendiler. Sermaye devleti henüz saldırı yasasını istediği düzeyde hayata geçirebilmiş değil. Ancak hayata geçirilebilen kısmı dahi saldırının boyutlarını gözler önüne sermektedir. “Sağlıkta reform” adı altında uygulamaya sokulan sağlığın özelleştirilmesi saldırısı milyonlarca işçi ve emekçinin en temel hakkını ortadan kaldırmaktadır. “Paran kadar sağlık” anlayışı toplumsal bir hizmet olması gereken sağlığı özel şirketlere havale etmektedir. Paralı ve pahalı hale getirilen sağlık hizmeti piyasanın insafına terkedilmiştir.

Gaspedilen haklarını korumak, yeni haklar kazanmak için işçi ve emekçilerin mücadeleden başka yolu yoktur. Arkası gelmesi gereken bir çıkış olarak 18 Ekim eyleminin anlamı ortadadır. Güncel ve acil talepleri uğruna mücadeleye atılmayan işçi ve emekçileri yeni saldırılar beklemektedir.

Sermaye iktidarının elini rahatlatan, “yaptım oldu” dedirtecek kadar pervasızlaştıran işçi ve emekçilerin örgütsüzlüğü ve eylemsizliğidir. Milyonlar öfkeli ve tepkilidir. Ancak bu öfke ve tepki militan eylemlerle, direnişlerle, grevlerle kendini göstermekten uzaktır.

Kuşkusuz bunda sendikal bürokrasinin payı küçümsenemez. Milyonların geleceğini ve sağlık hakkını sermaye hükümetiyle anlaşarak altın tepside sunanların mücadeleyi örgütlemek gibi bir dertleri bulunmamaktadır. Görev ve sorumluluk emekten yana olduğunu iddia eden ilerici sendikacılara, öncü işçi ve emekçilere, devrimcilere düşmektedir.

Bu anlamda 18 Ekim bir gövde gösterisine dönüştürülmeli, işçi ve emekçiler yeni ve militan eylemlere hazırlandığının işaretlerini sermaye iktidarına vermelidirler. Tüm işçi ve emekçiler, sendikalar, devrimci güçler, meslek örgütleri eylemi güçlendirmek için etkin bir katılım sağlamalıdırlar. Talepleriyle, duruşlarıyla, coşkularıyla eylemlerin ve mücadelenin devam edeceğini haykırmalıdırlar.

Sınıf devrimcileri kendi cephelerinden eylemin kitlesel ve güçlü geçmesi için gösterdikleri çabayı eylem alanına da akıtmak için son hazırlıklarını yapmalı, tüm enerjileriyle yüklenmelidirler.

***

Aylık Sosyalist Gençlik Dergisi Ekim Gençliği’nin Ekim 2009 tarihli 120. sayısı çıktı. Ekim Gençliği’nin son sayısını kitapçılardan ve Eksen Yayıncılık bürolarından temin edebilirsiniz.