6 Haziran 2008 Sayı: SİKB 2008/23

  Kızıl Bayrak'tan
  Kürt sorununda “çözüm” tartışmaları
   1 Haziran mitingi fiyaskosu
Düzen içi dalaşmanın “telekulak” safhası
TÜSİAD enerjide özelleştirmenin bir an önce tamamlanmasını buyuruyor...
Kürt diline özgürlük!
AKP Kyoto’yu imzladı...
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Temiz bir damla su için bile sosyalizm!
  Bahar süreci, sınıf hareketi ve sol hareket
  Gençlikten...
  İşçi sınıfının ve sosyalizmin büyük şairi Nazım Hikmet yaşıyor!
  Petrol fiyat artışlarını protesto eylemleri yayılıyor...
  Suriye-İsrail görüşmeleri
Ortadoğu’ya barış vaadetmiyor!
  2008 Avrupa Futbol Şampiyonası egemenlerin elinde kirli bir araç işlevi görüyor...
  Habip Gül’ün mezarına saldırı!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

Düzen güçleri arasındaki çıkar çatışması en son “telekulak” krizi şeklinde kendisini gösterdi. Her biri işçi ve emekçilerin en temel haklarının gaspı, Kürt halkının imha ve inkarı, devrimci, ilerici güçlere yönelik baskı ve zor sözkonusu olduğunda esasa ilişkin bir sorun yaşamayan düzen güçlerinin bu “dalaşması” işçi ve emekçiler arasında sahte taraflaşmalar yaratmamalıdır. Zira bu çatışmada arkasına işçi ve emekçilerin desteğini alacak kesimin, devlet içinde yuvalandığı mevzilerde elini daha da güçlendirmesi, bu da demek oluyor ki emperyalizme uşaklıkta, emekçilere saldırıda daha da pervasızlaşması anlamına gelecektir. Bundan da işçi ve emekçilerin kazançlı çıkmayacağı açıktır.

Yerel seçimler yaklaşırken hepsi birbirinin aynı olan düzen güçlerinin bu çatışmada “demokrat, mağdur ve haklı” rolüne soyunması, işçi ve emekçilerin desteğini buradan doğru arkasına almaya çalışması anlaşılır bir durumdur. Zira onlar için aslolan sömürü ve kölelik düzenlerinin sürmesidir. Bu çarkın dönmesi için de her türden yöntemi kullanmaktan geri durmayacaklardır. Birbirlerini yıpratmaya çalışırken düzenin yıpranması sözkonusu olduğunda ise birbirlerine hızla kenetleneceklerdir.

Ancak kapitalist sistemin işçi ve emekçilere her açıdan yokluk, yoksulluk, geleceksizlik ve kölelik dayattığı her geçen gün daha da kötüleşen çalışma ve yaşama koşullarından da görülebilmektedir. Ağırlaşan çalışma koşullarına karşı alttan alta biriken tepki ve öfke ise artık işçi ve emekçilerin sömürü ve zulme daha fazla katlanmak istemediğinin göstergesidir. Sermayenin giderek artan azgın saldırıları karşısında hareketlenme eğilimine giren sınıf hareketinin birleşik, kitlesel ve militan bir zemin üzerinden yükselmesi son derece belirleyici ve önemli bir yerde durmaktadır. Sermaye iktidarının SSGSS, istihdam paketi, sendikalar yasasında değişiklik, personel rejimi, kıdem tazminatı, yağmur gibi yağan zamlar, düşük ücretler vb. uygulamaları bu zemini güçlendirmek ve büyütmek için fazlasıyla imkan sunmaktadır. Özellikle işçi sınıfının tarihine şanlı bir sayfa olarak yazılan 15-16 Haziran Direnişi’nin yıldönümü yaklaşırken gelişmelere, saldırılara ve mücadelenin görevlerine bu bilinçle bakmak yerinde olacaktır.

Sınıf devrimcileri 15-16 Haziran Direnişi’nin yıldönümünde gerçekleştirecekleri her türden eylem ve etkinliğe bu bilinçle yaklaşacaklar, güncel gelişmelerle bağlantısı içinde işçi sınıfı ve emekçi kitleleri 15-16 Haziran ruhuyla mücadeleye çağıracaklar.

Ölümlerin sıklıkla yaşandığı ve çalışma koşullarının en ağır biçimlerde kendisini gösterdiği Tuzla Tersaneler’de işçilerin mücadelesine öncülük eden Tersane İşçileri Birliği, 15 Haziran günü 15-16 Haziran etkinliği gerçekleştirecek. Tersane işçilerinin mücadelesini önümüzdeki dönem somut taleplere dayalı ve tersanelerde oluşturulmuş örgütlülüklere dayanarak adım adım örülen bir grevle taçlandırmak için yoğun bir faaliyet yürüten Tersane İşçileri Birliği’nin gerçekleştireceği etkinliğe etkin bir katılım sağlamak, etkinliği güçlendirmek için her türden desteği sunmak gerekmektedir.

Ankara’da 15 Haziran, Adana’da ise 8 Haziran günü, 15-16 Haziran’ın ışığında sınıfın örgütlenme sorunlarını gündemleştiren ve tartışan etkinlikler gerçekleştirilecek.

Sınıf devrimcileri 15-16 Haziran Direnişi vesilesiyle bir kez daha işçi ve emekçileri örgütlenmeye ve militan mücadeleye çağırmak için bugünden hazırlıklarını yapmalı, bulundukları her alanda güçlü etkinlikler gerçekleştirmek için tüm enerjileriyle yüklenmelidirler.