Kızıl Bayrak'tan...
1 Mayıs geride kaldı. Yansıyan tablo 1 Mayıs’ın gerek dünyada, gerekse Türkiye’de kitlesel ve coşkulu gösterilerle kutlandığını gösteriyor. Türkiye’deki 1 Mayıs gündemine doğal olarak İstanbul’da yaşanan irade savaşı damgasını vurdu. Sermaye tarafından en temel hak ve özgürlüklere yönelik saldırı politikalarını yürütmekle görevlendirilen AKP hükümeti, işçi ve emekçilerin bu 1 Mayıs’ta Taksim’i kazanmalarının, sınıf mücadelesinin seyri açısından ne anlama geldiğini haftalar öncesinden görmüştü. 1 Mayıs’ta Taksim’i kazanacak işçi ve emekçi hareketinin bu sayede 2008’i kazanmanın da yolunu açacağını biliyordu. Neticede bu bilinçle davrandı, işçi ve emekçileri, emekten yana güçleri Taksim’e sokmamak için demokrasi ve özgürlük havarisi maskesini bir yana bıraktı ve faşist polis devleti yöntemlerine sarıldı. Kolluk kuvvetleri abartılı bir güçle ve her türlü yöntemle işçi ve emekçilerin üzerine saldırdılar. Gün boyu İstanbul’da faşist terör estirdiler.
Ancak tüm zorbalığa rağmen kazanan sokak sokak direnen işçi ve emekçiler, devrimci ve ilericiler olmuştur. Sendikal bürokrasinin soluksuzluğuna ve ihanetine rağmen kazanan Taksim iradesi ve kararlılığı üzerinden işçi sınıfı olmuştur. İşçi ve emekçilerin militan mücadele kapasitesi dosta düşmana gösterilmiş, AKP hükümetinin yüzündeki demokrasi ve özgürlük maskesi yırtılıp atılmıştır. Burjuva medyanın sayfalarında dahi AKP hükümetinin icraatlarından “devlet terörü”, “AKP tipi faşizm” diye söz edilmesi göstermektedir ki AKP hükümeti 1 Mayıs’ta kendi ayağına kurşun sıkmış, kaldırıp kaldıramayacağı şüpheli bir büyük yükün altına girmiştir.
Artık 1 Mayıs geride kalmıştır. İşçi sınıfı açısından önemli olan 1 Mayıs’ın dersleri üzerinden geleceğe hazırlanmak, sermayenin yeni saldırılarına karşı militan mücadeleyi örgütleme yolunda seferber olmaktır.
Sınıf devrimcileri çalışma yürüttükleri bütün alanlarda 1 Mayıs kutlamalarına en etkin biçimde katıldılar. İstanbul’da ise Taksim iradesinin temel taşıyıcılarından, sokak sokak yürütülen direnişin öncü bileşenlerinden biri durumundaydılar
|