Kızıl Bayrak'tan...
Ekim Devrimi’nin 90., Komünist Hareketin 20. yılını kutluyoruz. Bu aynı günler Komünist İşçi Partisi’nin 9. mücadele yılına 2. Kongresi’yle girmesinin de müjdelendiği bir tarih oluyor. Bu adımla birlikte Komünist Hareket, 20 yıllık mücadele tarihine birçok gelişmeyi sığdırabilmenin haklı ve gurur verici başarısını kutluyarak giriyor.
Zor ve gerici bir dönemin içinden geçilerek ve zorlu çabaların ortaya konulması temelinde sağlanan bu başarı, devrimci süreçlerimizin ilerletilmesinde muazzam bir gelişmenin de ifadesi sayılmalıdır. Kuşkusuz bu başarının sınırları konusunda Komünist Hareket son derece gerçekçi ve nesneldir. Burada herhangi bir abartıya ve tek yanlılığa yer yoktur. Bu başarının ve ilerlemenin devrimci siyasal mücadele açısından taşıdığı anlam ise yeterince açıktır ve bunun altı burada kalınca çizilmelidir. Bugün siyasal mücadele sahnesinde Komünist İşçi Partisi’nin oynaması gereken rolünü henüz yeterince oynayamaması, kendi misyon ve konumunun gerektiği bir siyasal müdahale zeminini henüz güçlü bir temelde yaratamamış olması, bu başarının önemi ve anlamını hiçbir biçimde azaltmaz. Zira kendi konumunun ve misyonunun gereklerini yerine getirebilmek devrimci bir sınıf hareketi yaratma çabasının başarısıyla çok doğrudan bağlantılı olacaktır. Devrimci sınıf çizgisinin devrimci sınıf temeli üzerinden hayat bulması ölçüsünde bu sağlanabilecektir.
Bu açılardan tabloya baktığımızda anlamlı bir ilerlemenin sağlandığı görülecektir. Herşey devrimci sınıf hareketinin geliştirilmesi çabasının ne yönde ilerletileceğine bağlı olacaktır.
Sınıf devrimcileri, bir dizi cephede olduğu gibi özellikle son dönemde sınıf çalışmasında anlamlı bir mesafe katettiler. Devrimci sınıf çizgisinin temelinin adım adım yaratılması çabasında sağlanan bu başarı, stratejik temel hedeflerin kazanılmasının da koşullarını ve imkanlarını çoğaltıyor, zeminini güçlendirip sağlamlaştırıyor.
İşte bu imkanlara ve yaratılan güçlere dayanarak alınan mesafeye yeni mesafeler eklemek tayin edici olacaktır. Artık daha tempolu, hızlı ve sonuç alıcı bir çalışma dönemine adım atılabilmelidir. Zira gelişme çizgimizin bugün ulaştığı düzey bunu hem zorunlu kılıyor hem de bir ihtiyaç olarak dayatıyor. Sınıf devrimcileri, bu ihtiyaç ve zorunluluğun bilincinde olmalı, bunun gerektiği bir bir enerji, çaba ve ruhla sorumluluklarına daha sık sarılmalıdırlar.
|