24 Temmuz'04
Sayı: 2004/29 (21)


  Kızıl Bayrak'tan
  İşçi sınıfı ve emekçiler bu yağma ve peşkeşe dur demelidir!
  “Kamu Yönetimi Reformu” adlı kapsamlı saldırı programı
  Aydoslu emekçiler yıkıma karşı örgütleniyor
  Kölelik yasası meclisten geçti... Sırada işgüvencesinin gaspı var...
  Eğitimde sözde devrim ya da gericiliğin sınır tanımazlığı
  Özelleştirme saldırısına, kölelik dayatmasına karşı
  Metal ve tekstilde TİS süreci yaklaşıyor...
  Direnişteki Socotab işçileriyle konuştuk...
  İşgal karşıtı direnişte yeni gelişmeler...
  Filistin direnişi engelleri aşacaktır!
  Üçlü şer ittifakını dağıtmak bölge halklarının görevidir
  Direnişçi Castleblair işçileri DİSK Tekstil yöneticilerini yanıtlıyor!..
  Sarsan ve saflaştıran direniş!..
  Castleblair’de bugün olup bitenlerin ışığında ibretle okunsun!..
  Beybi’de sendikalaşma ve reformizmin gericiliği
  Direnişçi Castleblair işçilerine...
  Direnişçi Castleblair işçilerine...
  Daimler-Chrysler işçisi kölelik dayatmasına karşı mücadelede kararlı
  Bültenlerden...
  Bültenlerden...
  Kapitalizmde spor
  Semt gençliği ve kültürel dejenerasyon
  Mamak İşçi Kültür Evi ve Mamak İşçi-Gençlik Kültür Evi’nin yaz dönemi kampanyası...
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Kızıl Bayrak'tan

İşçi sınıfının 150 yıllık kazanımlarını bir çırpıda yokeden 4857 sayılı iş yasası, saldırının kapsamıyla karşılaştırıldığında sermaye adına kolay bir zafer olmuştu. Büyük oranda örgütsüz olan, örgütlü kesimleri ise sendikal bürokrasi tarafından dumura uğratılan işçi sınıfı yasaya karşı ciddi bir tepki örgütlemeyi başaramamıştı.

Yasaya dayanak yapılarak uygulanan esnek çalışma, sendikal örgütlülükten yoksun birçok işletmede yoğun tepkilere konu oldu. Ancak bu tepkilerin birleşik bir karakter kazanması, toplamda yasayı hedeflemesi mevcut şartlar altında mümkün olmadı/olamazdı. Yasanın çıkış sürecinde iyi bir sınav veremeyen örgütlü kesimler, 4857’nin yolunu düzlediği hak gasplarından öncesinde imzaladıkları TİS’lere dayanarak nispeten kendilerini korudular. Şimdi işçi hareketinin önünde temel gündemi esnek çalışma dayatması olan üç önemli TİS süreci var.

Belediyerde başlayan TİS görüşmeleri, belediye işverenin esnek üretim dayatması nedeniyle grev aşamasında. Belediye TİS’lerini tesktil ve metal sektörü izleyecek. Sermayenin esnek üretimi, kölece çalışma şartlarını bu TİS’lerde dayatacağı açık. Ardarda aldığı yenilgilere ve sendikaların başına çöreklenen sendikal büroraksiye rağmen sınıf bölüklerinin dayatmaya karşı koyabilecek gücü herşeye rağmen bulunuyor. Sınıfın saldırıları püskürtme iradesi gösterebilmesi iki temel etmene bağlı. Biri sendikal ihanet şebekesini aşmak, diğeri ise bağımsız taban örgütlülüklerini oluşturmak.

Yasadan sonra ilk grup TİS’leri esnek çalışma yasasının fiilen boşa düşürülmesi mücadelesinde önemli bir yerde duruyor. Eğer örgütlü sınıf bölükleri esnek üretim saldırısını TİS sözleşmelerinde boşa düşürebilme iradesi gösterebilirse, bu, yalnız kendileri için değil toplam sınıf hareketi için ciddi bir kazanım olacak. Böylesi bir kazanımın sınıf hareketinin mevcut tablosu düşünüldüğünde kendiliğinden sağlanamayacağı açık.

Sınıf devrimcileri belediyerde grev aşamasına gelen TİS’lere yoğun bir ilgi göstermek ve önümüzdeki dönem yapılacak olan metal ve tesktil TİS’lerine de bugünden hazırlanmak görevi ile karşı karşıyalar.