Merhaba,
Bu hafta siz okurlarımızın dikkatini çekmek istediğimiz bazı konular var. Bunların başında, elimizdeki sayı için görüş, öneri ve eleştirilerinizi düzenli olarak iletmeyi sürdürmeniz geliyor. Bunları mümkün mertebe yayınlamayı tercih ettiğimizi biliyor, görüyorsunuz. Bu nedenle yazacaklarınıza kısıtlama getirmemelisiniz. Çünkü gönderdiğiniz her eleştirinin mutlaka yayımlanması gerekmiyor. Ancak mutlaka yararlanacağımızdan emin olmalısınız.
İkincisi; bir sonraki sayıda ele alınması, işlenmesi gereken konulara ilişkin bazı önerilerimiz ve bu konulara ilişkin taleplerimizi yine bu sayfada yayımlayacağız. Bunlar daha ziyade siz okurlarımızın takip edebileceği ve takip etmesi gereken kimi gelişmeler üzerine olacak. Bilindiği gibi, devrimci basında her okur aynı zamanda bir gazete çalışanı sayılır. Kendini böyle hisseden her okuru biz çalışanımız sayar ve o muameleyi gösteririz. Özellikle bir büromuzun bulunmadığı taşra illerinde yaşanan gelişmelerin haberlerini, yorumlarını, fotoğraflarını vb. buralarda yaşayan okurlarımızın hazırlaması, göndermesi, onun gazete kolektifimize dahil olmasının gerekli ve somut adımıdır.
*Önümüzdeki sayıda ayrıntılarına yer vermemiz gereken, dolayısıyla da dikkatle izlenmeye ve müdahale edilmeye ihtiyacı olan gelişmelerden birkaç örnek verecek olursak;
1. TEKEL işçilerinin eylemleri sürmekte. En son, İzmirde Ege Bölge Şubesini basan işçilerin eylem erteleme kararının hesabını sorduğu belirtiliyor haberlerde. Antepte ise işyerini terketmeme eylemi 4. gününe girdi. (Gazetemizin baskıya hazırlandığı 11 Temmuz günü itibarıyla)
2. Balıkesir ve Afyondan yola çıkan SEKA işçileri Ankaradaydı. Bunların eylemleri, durumları, düşünceleri ve geleceğe ilişkin plan ve kararları, kendilerinin ağzından gazetemize ve gazetemiz aracılığıyla sınıfın diğer bölüklerine iletilmeli.
3. Satılan PETKİMin işçisi, Uzanlar sahtekarının göz boyama mitinglerinden birini sabote etti. Gazetesinde, partisinin imzasıyla işçi ağzından İMFye açık mektuplar yayınlayarak politik çıkar sağlamaya kalkan Uzanlar, böylece, işçiden şifai bir yanıt almış oldu. Özelleştirilen her kurumda olduğu gibi, PETKİMde de sorunların artarak süreceği açıktır. Hele de bu satışın ve geleceğinin şaibeli olduğu gözönüne alınırsa sorunların çok daha büyük boyutlarda yaşanacağı beklenmeli ve PETKİM kuruluşunun bulunduğu her bölgede gelişmeler düzenli ve dikkatli biçimde izlenmeli, müdahale edilmelidir.
4. Son olarak, kamu TİSlerine ilişkin pazarlıklar bitmedi. En son, Başbakanın ağzından hükümet, %5-%9 zamma hayır diyen Türk-İşi, öyleyse niyet mektubunu siz imzalatın diye yanıtladı. Bu ibretlik tablo da izlenmeyi ve Türk-İş şahsında teşhiri hak ediyor. Bu teşhirlerin muhatap konumundaki kamu işçileri tarafından yapılması ise çok daha yerinde bir tutum olacak.
İşçilerin görüşlerini yansıtmanın tek yolu röportajlar da değil. Onları yazmaya da teşvik etmeli, bu yönde eğilimi ve isteği olan işçi arkadaşlarımızın beğenilmeye ilişkin kaygılarını giderecek bir tutum içinde olmalıyız.
Haftaya görüşmek üzere...