21 Aralık '02
Sayı: 49 (89)


  Kızıl Bayrak'tan
  Emperyalist savaş için son hazırlıklar
  Kapıda bekletilen Türkiye ve ABD-AB kapışmasının yansımaları
  AB'nin Kopenhag Zirvesi...
  Kopenhag Zirvesi'ne karşı protesto gösterileri...
  Düzen siyasetinde Kıbrıs sancısı
  Mali milat yasası uygulamaya sokulmadı...
  Kamu emekçilerini de işsizlik bekliyor
  Savaş hazırlıkları hızla tamamlanıyor
  Emperyalist savaşa karşı alanlara!
  Ekim Gençliği'nden...
  Filistin: İşgal, sürgün, katliam ve direniş
  Adana Öncü İşçi Platformu Girişimi Bülteni'nden...
  Venezüella'daki gelişmeler üzerine...
  Latin Amerika'da neo-liberal saldırıya karşı kitlelerin büyüyen öfkesi...
  Hüseyingazi İşçi Kültür Evi coşkulu bir şenlikle açıldı
  Tekstilde grev silahı vazgeçilmez seçenek olmalı
  19 Aralık katliamı protestoları...
  Feride Harman'ı şehit verdik...
  Düzendeki çok yönlü çürüme ve devrimci sınıf alternatifi
  19-22 Aralık katliamı ve direnişi
  Irak'ın tercümesi Venezüella
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Hüseyingazi İşçi Kültür Evi
çoşkulu bir şenlikle açıldı

İşçi Kültür Evleri, sermaye düzenin kitlelere dayatmış olduğu yoz kültüre karşı devrimci bir alternatif olarak şekilleniyor, işçi ve emekçiler arasında ve günden güne yaygınlaşıyor. Hüseyingazi İKE bunun yeni bir halkası oldu.

Yaklaşık bir haftalık yoğun bir çalışmayla, tek tek çaldık evlerin kapılarını ellerimizde bildirilerle. Hüseyingazili emekçiler, bizleri seçim çalışmasından da tanıdıkları için fazla yabancılık çekmediler. Onlara sadece bildirilerimizi bırakmakla yetinmedik; böyle bir kurumun neden ihtiyaç olduğunu, düzenin bize kültürel cepheden de nasıl saldırdığını, düzenin bizleri nasıl bir yozlaşma bataklığına sürüklemeye çalıştığını, bizleri kendi öz örgütlülüğümüzden nasıl koparmak istediğini anlattık ve buna karşı bir duruş olarak İşçi Kültür Evleri’nin anlamını, önemini ve işlevini ortaya koyduk. Emekçiler, yaygın bir ortak eğilim olarak; bu tür çalışmaların bölge üzerinde iyi etkiler yaratacağını söylediler ve çalışmalarımızda başarılar dileyerek kendierinin de katkıları olabilecekse yardıma hazır olduklarını ifade ettiler.

Sermayenin kolluk kuvvetleri yine terör estirdiler

Sermayenin kolluk kuvvetleri, açılış günü yığdıkları üç otobüs çevik, sivil polisler ve timlerle açılışı provoke etmek istedi. Kimilerinin ellerinde silahlar insanları tehdit eder duruşlarıyla çevredekileri korkutmaya, kimileri ise kamera ve fotoğraf makinalarıyle çekim yaparak insanlar üzerinde "gitmeyin, yoksa siz de fişlenirsiniz" havası yaratmaya çalıştılar. Bu şekilde tam teçhizatlı gelmelerini ise bizlerin “güvenliğini sağlamak, olası bir saldırıda müdahale etmek”(!) yalanıyla açıklamaya çalıştılar.

Sınıf devrimcilerinin bölgede yarattığı etki, edindiği güç sermaye düzenin bu zorba bekçilerini rahatsız etmiş olmalı ki, bir açılış şenliğine tutup bu kadar "koruyucu" güç gönderme ihtiyacı duymuşlardı. Bu zorbaların şenliği izlemek için içeri girme noktasındaki ısrarlarını kararlı tutumuzla püskürttük.

Coşkulu bir açılış şenliği

Bu tür olumsuzluklara rağmen -buna kötü hava koşulları da dahil- etkinliğe azımsanmayacak bir katılım gerçekleşti. Katılımın çoğunluğunu genç işçiler oluşturuyordu. 70’in üzerinde katılımın olduğu açılışı şenliği son derece coşkulu bir havada geçti.

Açılış konuşmasının ardından ozan Hüsnü İyidoğan’ın türküleri ilgiyle dinlendi. Ardından Mamak İKE Müzik Topluluğu türküleri ve marşlarıyla kitleyi coşturdu. Mamak İKE Tiyatro Topluluğu ise kendi yazdıkları ve hazırladıkları bir oyun sergiledi. Verilen kısa arada etkinliğimize gelenlerle sohbet etmeye başladık. Tepkiler olumluydu. Programın yarattığı sıcak atmosferin etkisi katılımcıları pasif izleyiciler olmaktan çıkardı.

İkinci bölümde bir arkadaşımız, komünist şair Nazım Hikmet’in şiirleriyle devrim ve sosyalizm sevdasını ve umudunu yüreklerimize taşıdı. Son olarak sahneye çıkan Grup Yön ise, ABD emperyalizminden, emperyalist savaştan, bu topraklarda mayalanan devrimci direniş geleneğinden ve bunun genç yapıcılarından Erdal Eren’in de anlatıldığı bir konuşmadan sonra seslendirdiği şarkılarla, etkinliğe ayrı bir renk kattı. Bir arkadaşımız İşçi Kültür Evleri’nin önemini anlatarak, 19 ve 22 Aralık’ta yapılacak eylemlere katılım çağrısı yaptı.

İşçi sınıfı ve emekçiler açısında kazanılan bu mevziyi geleceğe, devrime ve sosyalizme taşımak Hüseyingazi İşçi Kültür Evi çalışanlarının görevi ve sorumluluğudur. Bu bilinç ve sorumlulukla yolumuza devam ediyoruz.
Hüseyingazi İKE çalışanları

Hüseyingazi İKE Açılış Şenliği’ne mesajlardan...

Dostlar, yoldaşlar;

Hayatın ta içlerine kadar sokulan, soframızda, işimizde, yatağımızda, hücrelerimize kadar işleyen çürümenin, yozlaşmanın yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Burjuvazi kendi kokuşmuşluğunu tüm dünyaya yaymaya çalışıyor. Çıkarcılığı, bencilliği, küçük hesaplar peşinde koşan bireyler olmayı bir meziyetmiş gibi sunuyor. Televizyon dizileri burjuva aile düzenini övüyor, kadının aşağılanmasını olağan bir durum olarak sunuyor. Yarışmalarda sen kendini kurtar, komşun aç yatarken sen malı götür bilinci aşılanmaya çalışılıyor. Hak aramaya çıkan işçi, emekçi ve gençlerin kafasına inen coplar ibretle tekrar tekrar gösteriliyor; "Aman ha sakın böyle yapmayın!" diyen bir mesajla. Hayatı cinselliğe indirgemiş şarkıcılar, mankenler “büyük sanatçı” olarak övgü gör¨yor. Taklit resimler yapan 12 Eylül’ün eli kanlı paşası, sergileriyle gündeme gelirken nice gerçek ressamın adı bile bilinmiyor.

Oysa onların kokuşmuş düzeni de, sanatı da bir yanılsamadan ibarettir. Tüm saltanatları korkuya ve kâr hırsına dayanır. Onlar Nazım Hikmetler’den, Ruhi Sular’dan, Yılmaz Güneyler’den korkuyorlar. Onlar, insan gibi insanlardan korkuyorlar. Onlar, insan gibi insanlardan, geleceği nasırlı elleriyle yaratanlardan, yani bizlerden korkuyorlar.

Ama bu yalan ve aldatmaca düzeni çökecektir, yarattıkları boyalı sirk çadırı da beraberinde gidecektir. İşçi Kültür Evi, ilmek ilmek mücadeleyi ören, burjuvazinin değil işçi sınıfının sanatını üreten bir mevzidir. Bu mevziyi gözümüz gibi korumamız gerekiyor. Hüseyingazi İKE’yi selamlıyor, herkesi bu kurumu sahiplenmeye ve desteklemeye çağırıyoruz!

İstanbul İşçi Kültür Evleri

Dostlar, yoldaşlar;

Emekçilerin özgürleşme mücadelesi tüm hızıyla sürüyor. Çürüyen ve gün geçtikçe yok olmaya yüz tutan emperyalist-kapitalist sistem; işçilere, emekçilere, gençlere, kadınlara çocuklara yani bir bütün olarak dünyaya yıkım getiriyor.

Bir taraftan yaşantımızı kendi kâr ve çıkarları için köleleştirenler öte taraftan dünya zenginliklerini yağmalamak için halklara savaş ilan ediyorlar. Sömürü çarkları işlesin diye binlerce suçsuz insanı katlediyor, nükleer, kimyasal vs. silahlarla tarihler boyu kültürel ve doğal değerleri yok ediyor. Bugün buna dur demek bizlerin omuzlarındaki bir sorumluluktur. Yaşamımıza ve hayatımıza sahip çıkalım. Bizlere yoksulluk, açlık ve savaş getiren sömürü düzeninin tüm çarklarını parçalayalım.

Hüseyingazi, yüz yıllardır süren bu mücadelenin kültür cephesinde bugün yeni bir mevziye kavuşmuş oluyor. Kültür-sanat cephesinde uzun bir süredir varolmaya çalışan İşçi Kültür Evleri, Ankara’nın emekçi mahallelerinden birisi olan Hüseyingazi’ye de bayrağını dikmiş bulunuyor. Bu soluklu mücadeleye omuz veren ve bu bayrağın taşıyıcısı olan tüm dostları selamlıyor, bu onurlu yolda daha ileriden kazanacağımız mevzilerle devrime, sosyalizme ulaşacağımızın coşkusu ile başarılar diliyoruz.

Mamak İşçi Kültür Evi

İşçi ve emekçilere sömürünün, sefaletin ve yoz kültürün reva görüldüğü bu düzende işçi ve emekçilerin birlik, beraberlik ve dayanışma içinde biraraya gelerek oluşturduğu İşçi Kültür Evleri’nin bir yeni mevzisinin de Hüseyingazi’de açılıyor olması, işçi ve emekçilerin sömürüsüz, özgür ve eşit bir dünya özlemine doğru atılmış bir adımdır. Bu adımın güçlendirilmesi ve yeni adımlarla çoğalması umuduyla sizlere başarılar diliyoruz.

İzmir-Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi

Dostlar, yoldaşlar;

Sermaye düzeninin her alanda sürdürdüğü azgın sömürüden gençlik de payını alıyor. Bir yandan bireycileşmeyi, yozlaşmayı, ahlaki düşkünlüğü ve yabancılaşmayı yaşayan gençler, diğer yandan AB uyum yasaları doğrultusunda hazırlanan YÖK yasa tasarısıyla eğitim haklarını, sözde iş güvencesi yasasıyla da iş hakkını yitirerek işsizliğe ve geleceksizliğe mahkum ediliyor. Dünyanın hakimiyeti için yapılacak emperyalist savaşla hayatları 25 milyar dolara onursuzca pazarlanıyor. Emekçi semtlerinde faşist baskı, mafya düzeni, işsizlik ve uyuşturucu kıskacında, kahvehane köşelerinde çürütülüyor. Bütün bunlara alternatif olarak da Amerikancı hayat çıkarılıyor karşılarına. Gençliğin kendisini sermaye iktidarının kollarına bırakması, bugününü ve geleceğini ona göre planlaması iseniyor.

Bizler ise bize dayatılan umutsuzluğu ve geleceksizliği kabullenmiyoruz. Bize vaat edilen emperyalist savaşa ve paralı eğitime karşı verdiğimiz özgür ve aydınlık gelecek mücadelesinde bir mevzi olarak gördüğümüz Hüseyingazi İşçi Kültür Evi’nin açılışını coşkuyla selamlıyor ve çalışmalarında başarılar diliyoruz.

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!

Ekim Gençliği

Dostlar, yoldaşlar;

Hüseyingazili emekçilerin ve gençlerin çalışma birikiminin ürünü olan Hüseyingazi İKE’ni devrimci duygularımızla selamlıyoruz. Hüseyingazi İKE böyle bir birikimin olduğu gibi emekçilerin gelecek mücadelelerinde ortaklaşa bir yaşam ve kültür alanının oluşturulması mücadelesinin de önemli bir mevzidir. Bu mevzinin kurulmasında katkısı bulunan ve bundan sonra bu mevziden verilecek büyük mücadeleye katılacak herkesi bir kez daha en devrimci duygularımızla selamlıyor ve kucaklıyoruz.

Nasıl ki biz zindan karanlığını devrimci inancımızla aydınlatıyor, katillerin saldırılarına karşı bu inanca ve devrimciliğimize yakışır bir şekilde direniyorsak, burjuvazinin emekçilere dayattığı kültürel olanaksızlıkları, kültürsüzleşmeyi de Hüseyingazi İKE ve bu yolda çaba harcıyan öteki kültür kurumları püskürtecektir.

Ulucanlar’dan komünist tutsaklar

Merhaba dostlar, yoldaşlar!

Sınıf hareketinin durağan olduğu, sermaye devletinin işçi sınıfı ve emekçilere en azgın baskı ve terör uyguladığı biz işçi ve emekçilerin kolları üzerinden emperyalistlerle savaş pazarlığı yapıldığı böylesi bir dönemde, terör cumhuriyetine inat Hüseyingazi İşçi Kültür Evimiz açılıyor. İkibinli yılların yeni Ekimleri’nin yaratılmasında birer kale, birer savaş mevzisi olarak bedel ödeyerek ve ödeterek kazandığımız sosyalizmin mevzilerini yine bedel ödeyerek ve ödeterek kazanacağız.

Biz Hüseyingazili işçi ve emekçiler olarak, kapitalist barbarlık düzeninin bağrına birer hançer gibi saplanan İşçi Kültür Evlerimizi selamlıyoruz. Selam olsun kapitalist barbarlık düzeninin burçlarına devrim ve sosyalizmin kızıl bayrağını dikenlere!

Bağımsız sosyalist milletvekili adayı
Mustafa Uğur Akkaya

Sistem bir yandan işten çıkarmalarla diğer yandan emeğimizi ucuz satın alarak bizleri sermaye sınıfının ve Amerika’nın çıkarları için emekçilerin hiçbir çıkarı olmayan bir savaşa sokmaya çalışıyor. Yani her yönden saldırarak ücretli köleliği dayatıyor. Bunu yapmak için de birçok araç kullanıyor. Bunlardan bir tanesi de bizlere dayattığı yoz kültürdür. Bu toz kültüre karşı açılan İşçi Kültür Evi’ni büyütmek ve geliştirmek için tüm gücümüzle destekliyoruz.

SY Kızıl Bayrak/Ankara

Eğitim hakkımızı parça parça elimizden alan sermaye iktidarının işçi ve emekçilere dayattığı yoz kültürü kırmak ve alternatif kültürümüzü hayata geçirmek için işçi ve emekçilerin mevzisi Hüseyingazi İşçi Kültür Evi’nin açılışını yürekten selamlar çalışmalarında başarılar dileriz.

Ankara Liseli Gençlik Platformu