27 Temmuz'02
Sayı: 29 (69)


  Kızıl Bayrak'tan
  Irak'a karşı emperyalist savaşı durduralım!..
  Siyonist işgal ve katliamlar devam ediyor, Filistin halkı ayakta!..
  Düzen medyasının savaş çığırtkanlığı
  Irak'ın yıkımından azami kazanç elde etmek için kirli pazarlıklar
  Bir kez daha ABD'nin Irak'a saldırı planları üzerine
  Hükümetin 3 yılı/2
  Yine yağmur yine sel, yine yıkım yine ölüm...
  Paşabahçe'de işgal ve direniş!..
  '96 ÖO Direnişi'nde ölümsüzleşen devrimcileri saygıyla anıyoruz...
  Devrimci şair Adnan Yücel'i uğurladık...
  Yeni döneme hazırlık
  İş Kanunu Ön Tasarısı'nın saldırı ayaklarından biri de Özel İstihdam Büroları!..
  Borç batağında boğulan sistem
   Borç krizinin çanları çalıyor
   İzmir İşçi Bülteni'nden...
   Söz İngiliz işçi sınıfında
   İSDEMİR işçileri mücadeleyi sürdürme kararlılığında
   Pratik faaliyetlerden...
   "Öğrenci gençlik etkinliklere gelmesin" anlayışı üzerine...
   Batsın bu imparatorluk!..
   Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan

Sınıfa yönelik saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Şimdi de Paşabahçe Şişe Cam işçileri saldırının hedefinde. Daha doğrusu ve işçilerin deyimiyle bütün bir Beykoz. İşçisi, emekçisi, küçük esnafı ve rantiyenin iştahını kabartan doğasıyla hedef tahtasına oturtulmuş durumda. Bugün Paşabahçe, yarın Deri Kundura, ertesi gün Tekel. Bu üç fabrikanın kapatılma kararının çoktan verildiğini herkes biliyor. Ve fabrikaların tasfiyesini işçi semtlerinin boşaltılmasının izleyeceğini. İşçi sınıfı artık sadece kapatılan fabrikalardan değil, eğer rantiyenin göz diktiği bir alansa, oturduğu semtlerden de sürülmekle karşı karşıya.

1 yılı aşkın bir zamandır bir türlü içinden çıkılamayan ekonomik krize, alınmış olan erken seçim kararına ve buna yol açan siyasal istikrarsızlığa rağmen düzenin böyle bir saldırıyı göze alabilmesi, içerden destek almadan kolay değil elbette. Sınıfın, Paşabahçe işçilerinin satışıdır bir kez daha söz konusu olan.
‘91’deki direnişin tüm gücüne ve görkemine rağmen, sonuçta taviz vermek yine işçilere düştüyse, bu, tümüyle sendika yönetiminin tavizkar tutumu nedeniyledir. Bugün işçiler yine saldırının karşısına kararlı bir tutumla dikilmelerine rağmen, sendika, bugün olmasın fırınlar eskidikten sonra olsun, gibi kapatmaya açıktan onay veren ibretlik bir tutum içindedir.

Paşabahçe örneği bir kez daha göstermektedir ki, işçi sınıfı eğer başını kaldırmak, sermayenin saldırılarına karşı durmak istiyorsa, önce içindeki hainleri temizlemek zorundadır. Sendikal ihanet çetelerine karşı bir mücadele yürütmeksizin sermayenin saldırılarına karşı durmak/püskürtmek imkanı görülmemektedir.

***

Gazetemizin geçmiş sayıları 13 cilt halinde okurlarımızın kullanımına hazır hale getirilmiş durumdadır. İsteyenler bu ciltleri belirli bir ücret karşılığı yayınevinden edinebilirler. Bölgesel bir savaşın eşiğinde ve sistemin bir kez daha siyasal tahkimata ihtiyaç duyduğu bir süreçte, bu konulara ilişkin geçmiş değerlendirmelerimize tekrar tekrar başvurma gereksinimine cevap vermesi açısından, bunun ne kadar önemli bir imkan olduğu tartışma götürmez.