ARSIVANA SAYFA
 
5 Ağustos '00
SAYI: 28
İçindekiler
Kızıl Bayrak'tan...
Kamu emekçilerine kararname saldırısı
MGK komutasında İMF-TÜSİAD operasyonları
KESK bürokratları ve KHK
DİSK'in II. Genel Kurulu
Kendini tekrar ve yokoluş

Konuşmalar ya da DİSK'in "D"si
TİS komitelerinde örgütlenelim!
Burjuvazi hayvanca sömürüde sınır tanımıyor!
Sendika ağalarının sermaye için artan önemi
Öncü-devrimci kamu emekçilerinin...
Eğitim-Sen 4. Olağan Kongresi üzerine
Gençlik hareketi ve partinin güncel...
Metal işkolunda TİS süreci ve sendikaların durumu
Cezaevleri Merkezi Koordinasyonu açıklamaları
Fikret Başkaya ile konuşduk...
Hücre karşıtı eylemler ve devrimci meşruiyet
Yeniden Galatasaray'da yız!
Komünistler ve zindan politikası!
Cezaevinden grevdeki EXSA işçilerine mektup...
MGK'nın Kıbrıs'a müdahale planı yürürlükte!
Komünist militanlardan parti programı üzerine...
Kızıl Bayrak hakkında konuştuk
Mücadele Postası
 



 
 
Kızıl Bayrak'tan...


*Niğde temsilcimiz Zemin Demirel, geçirdiği bir “iş kazası” nedeniyle ağır yaralı olarak hastanede yatmaktadır. Haberi “yeni bir iş cinayeti” başlığıyla vermek zorunda kalmadığımız için sevinçli, ağır yaralı olduğu için üzüntülerimizle yoldaşımıza geçmiş olsun diyoruz. Çalışma koşulları ağırlaştığı oranda iş kazalarının ve cinayetlerinin de artacağı açıktır. Çalışma koşullarını iyileştirme mücadelesi, aynı zamanda yaşama hakkının savunulması mücadelesidir. Bu nedenle, sadece daha iyi bir yaşam için değil, ölmemek için mücadeleyi yükseltmek zorunda olduğumuz açıktır...

*17 Ağustos büyük deprem yıkımının birinci yıldönümü yaklaştı. Hatırlanacağı gibi bu felaket sermaye düzeninin ve devletinin, insana karşı ne denli duyarsızlaştığının, gaddarlaştığının, düşmanlaştığının aynası olmuştu. Yıkıntılar altında feryad eden 10 milyonlarca insana kendisi el uzatmadığı gibi, başkalarına da engel olmaya kalkmış, fırsattan istifade mezarda emeklilik yasasını çıkarmıştı. Sonrasında ise yurt içi ve dışından yağan yardımları iç etmeye, yani yetim hakkı yemeye başladılar. Yakınlarının ölümleriyle yıkılmış yaralı insanları en azından sokaktan kurtarmaya, karnını doyurmaya rahatça yetecek yardım paraları, yine sermayedarlara teşvik, batık bankalara kredi olarak hibe edildi. Gelinen noktada depremzedelerin perişanlığı ilk günleri aratmayacak düzeye çıkarıldı.

17 Ağustos doğanın değil, kapitalizmin getirdiği bir felaketti. Unutmayalım, unutturmayalım, hesap soralım...

*Hücre saldırısında yeni adım: Artık bebesinden dedesine tüm yurttaşların bir numarası olacak. İşçiye-memura üç kuruş zam yapacak parayı bulamayan sermaye devleti, tek kişilik hücrelerin yapımı için trilyonlar harcadığı yetmiyormuş gibi, tüm ülkeyi zindana çevirecek yeni “kimlik”lere yeni trilyonlar ayırmaya hazırlanıyor.

80 milyonu potansiyel suçlu ilan eden bu proje hayata geçerse, kimlik kartlarımız cezaevi dosyalarına benzeyecek. Hepimiz, cebimizde parmak izlerimizle, her an gözetlenmekte olduğumuz hissiyle, dolaşacağız diyemiyorum, volta atacağız; evde, işte, sokakta.

Damgalanmaya, yaşamın hücreleştirilmesine, yani F tipine karşı çıkalım, izin vermeyelim. Mücadeleyi büyütmeye devam edelim...

*Geçen sayımızın (29 Temmuz 2000 tarih, 27 sayılı) 9. sayfasında yer alan “Sivri sözler var, somut adımlar yok” başlıklı, Birleşik Metal-İş temsilciler kuruluna ilişkin haber-yorum yazısında, toplantı tarihi bir dizgi hatası sonucu 10 Temmuz olarak verilmiştir. Doğrusu 10 Haziran’dır. Düzeltir, özür dileriz.