|
Kızıl Bayrak'tan...
*Niğde temsilcimiz Zemin Demirel, geçirdiği bir iş kazası nedeniyle ağır yaralı olarak hastanede yatmaktadır. Haberi yeni bir iş cinayeti başlığıyla vermek zorunda kalmadığımız için sevinçli, ağır yaralı olduğu için üzüntülerimizle yoldaşımıza geçmiş olsun diyoruz. Çalışma koşulları ağırlaştığı oranda iş kazalarının ve cinayetlerinin de artacağı açıktır. Çalışma koşullarını iyileştirme mücadelesi, aynı zamanda yaşama hakkının savunulması mücadelesidir. Bu nedenle, sadece daha iyi bir yaşam için değil, ölmemek için mücadeleyi yükseltmek zorunda olduğumuz açıktır...
*17 Ağustos büyük deprem yıkımının birinci yıldönümü yaklaştı. Hatırlanacağı gibi bu felaket sermaye düzeninin ve devletinin, insana karşı ne denli duyarsızlaştığının, gaddarlaştığının, düşmanlaştığının aynası olmuştu. Yıkıntılar altında feryad eden 10 milyonlarca insana kendisi el uzatmadığı gibi, başkalarına da engel olmaya kalkmış, fırsattan istifade mezarda emeklilik yasasını çıkarmıştı. Sonrasında ise yurt içi ve dışından yağan yardımları iç etmeye, yani yetim hakkı yemeye başladılar. Yakınlarının ölümleriyle yıkılmış yaralı insanları en azından sokaktan kurtarmaya, karnını doyurmaya rahatça yetecek yardım paraları, yine sermayedarlara teşvik, batık bankalara kredi olarak hibe edildi. Gelinen noktada depremzedelerin perişanlığı ilk günleri aratmayacak düzeye çıkarıldı.
17 Ağustos doğanın değil, kapitalizmin getirdiği bir felaketti. Unutmayalım, unutturmayalım, hesap soralım...
*Hücre saldırısında yeni adım: Artık bebesinden dedesine tüm yurttaşların bir numarası olacak. İşçiye-memura üç kuruş zam yapacak parayı bulamayan sermaye devleti, tek kişilik hücrelerin yapımı için trilyonlar harcadığı yetmiyormuş gibi, tüm ülkeyi zindana çevirecek yeni kimliklere yeni trilyonlar ayırmaya hazırlanıyor.
80 milyonu potansiyel suçlu ilan eden bu proje hayata geçerse, kimlik kartlarımız cezaevi dosyalarına benzeyecek. Hepimiz, cebimizde parmak izlerimizle, her an gözetlenmekte olduğumuz hissiyle, dolaşacağız diyemiyorum, volta atacağız; evde, işte, sokakta.
Damgalanmaya, yaşamın hücreleştirilmesine, yani F tipine karşı çıkalım, izin vermeyelim. Mücadeleyi büyütmeye devam edelim...
*Geçen sayımızın (29 Temmuz 2000 tarih, 27 sayılı) 9. sayfasında yer alan Sivri sözler var, somut adımlar yok başlıklı, Birleşik Metal-İş temsilciler kuruluna ilişkin haber-yorum yazısında, toplantı tarihi bir dizgi hatası sonucu 10 Temmuz olarak verilmiştir. Doğrusu 10 Hazirandır. Düzeltir, özür dileriz.
|