“Zayıf ya da güçlü, başarılı yada başarısız, tekil ya da genel, az çok ciddi kitle eylemi önemli deneyimler çıkarır ortaya. Onları degerlendirmek, sonrası için dersler çıkarmak, gelecekteki mücadelenin başarısı için temel bir önkoşuldur. Hatta denilebilir ki bir mücadele süreci içindeki tek tek çarpışmaların en temel yönü sonrasına ne bıraktıgıdır. 20 Temmuz söz konusu oldugunda bu basit gerçekler daha açık bir anlam kazanmaktadır. Zira 20 Temmuz’a eşlik eden ve genel kabul gören mücadele şiarında vurgu açıkça sonraki sürecedir. Fakat tam da bu nedenle 20 Temmuz, yani “başlangıç”ın kendisi çok özel bir önem taşıyor demektir. Zira “başlangıç” sonraki mücadele süreci için bir çıkış noktasıdır. Ondan başlayarak, onun gösterdiklerinden ve kazanımlarından hareketle mücadele sürdürülecektir. Peki o halde 20 Temmuz ne göstermiştir? Çeşitli alanlarda ya da cephelerde başarı ve olumluluklar ile zaaf ve zayıflıklar nelerdir?

(...)

20 Temmuzlar’dan ögrenmeden, bu tür eylemlerden gerekli dersleri çıkarmadan, bu dersleri sınıf hareketine maletmeye çalışmadan, genel grev çagrılarını sürdürmenin bir anlamı ve ciddiyeti olabilir mi?”

Ekim, sayı:104
“20 Temmuz dersleri”nden