7 Eylül 2018
Sayı: KB 2018/33

Sermaye devletinin kriz dönemine hazırlığı: Daha fazla baskı ve zorbalık!
Sermaye partilerinin krize çözümü ‘sürdürülebilir kapitalizm’dir
Aynı gemide değiliz!
Her şeye zam, yağmaya devam!
Eğitimde tasarrufa, itibarda israfa devam!
Enflasyon Ağustos’ta yüzde 18’e dayandı
Cumartesi Anneleri’nin eylemine 700. haftasında yasak ve saldırı
Rant için insan sağlığı hiçe sayılıyor
“Patronlar dövizin artmasını fırsata çeviriyor”
Ekonomik kriz ve kadınlar
Kriz, sınıf ve program
Trakya’dan işçiler ekonomik kriz üzerine yazdı
MMK Metalurji patronu ve Çelik-İş krizin faturasını işçiye kesti!
İşsizlik fonunun yağmalanmasına izin verme!
4 yıl aradan sonra Greif işgaline dava
Türkan Albayrak: İşe direnerek geri dönen işçi istemiyorlar!
İdlib; yeni bir gerilim ve çatışma alanı
Almanya Erdoğan’ı karşılamaya hazırlanıyor
12 Eylül darbesi, bir ‘ekonomik yapılanma’ projesidir!
Proleter sanatın emekçisi; Yılmaz Güney!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Rant için insan sağlığı hiçe sayılıyor

 

Et ve Süt Kurumu tarafından Kurban Bayramı öncesi Brezilya’dan Türkiye’ye getirilen hayvanlarda şarbon hastalığı olduğu ortaya çıktı. İthal edilen 3 bin 959 hayvan Ankara’nın çeşitli ilçelerine kesim için dağıtıldı. Ancak tutuldukları çiftlikte 50 hayvan şarbon nedeniyle ölünce, çiftlik ve çevresi karantinaya alındı. Çiftliğin girişine de Tarım ve Ormancılık Bakanlığı tarafından “Bu mahallede şarbon hastalığı vardır” yazılı uyarı tabelası asıldı. 2018 Türkiye’sinde Ankara’nın göbeğindeki bir çiftliğe asılan bu tabela, Türkiye’nin geldiği acı tablonun bir resmi oldu. Et ve Süt Kurumu etlerin piyasaya sürülmediğini iddia etse de Türkiye’nin farklı yerlerinden şarbon vakaları haberleri gelmeye başladı. İstanbul’un Silivri ilçesindeki birçok mahalle şarbon nedeniyle karantinaya alındı. Silivri Sancaktepe Mahallesi muhtarı Ömer Ercan, gazetecilere yaptığı açıklamada karantinaya alınan mahalle sayısının 5 olduğunu açıkladı. Çanta, Çeltik, Seymen, Değirmenköy, Gümüşyaka mahallelerinin karantina altına alındığını belirten Ercan, Silivri İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri tarafından hayvanlara aşı yapılmakta olduğunu söyledi. Öte yandan, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvuran 20 kişi şarbon şüphesiyle karantinaya alındı.

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman da şarbon hastalığının Türkiye sathında bir probleme dönüştüğünü belirterek Sağlık Bakanlığı’nın meseleyi geçiştirmeyi bırakarak halkı bu konuda derhal bilgilendirmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin yıllardır hayvan ithal ettiğini belirten Adıyaman, ithalat işlerinin özel sektöre devredildiğini ve denetimlerin ortadan kaldırıldığını söyledi. Eskiden hayvanların ithal edilmeden önce geldikleri ülkede de kontrol edildiğini dile getiren Adıyaman, ancak bunun artık yapılmadığını belirtti. Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) de yaptığı açıklama ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 6 aydır ithal hayvan seçiminde veteriner hekim görevlendirmediğini kamuoyu ile paylaştı. Hayvanların laboratuvar sonuçları tamamlanmadan ülkeye sokulması ve 21 günlük karantina işlemlerinin yurt içindeki hayvancılık işletmelerinde yapılmış olmasından kaynaklı hastalığın Türkiye’ye taşındığı vurgulandı. Ayrıca hayvan seçimlerinin ithalatçı firma tarafından yapıldığını belirten TVHB, rant için insanların hayatıyla oynandığını ortaya koydu.

Ranta dayalı hayvan ticareti

Et ve Süt Kurumu 2017 Yılı Sektör Değerlendirme Raporu’na göre, küçükbaş ve büyükbaş canlı hayvan ihracatı tamamen sıfırlanırken, 2017 yılında küçükbaş canlı hayvan ithalatı yüzde 4581 oranında arttı. Kasaplık büyükbaş ithalatı yüzde 397, damızlık küçükbaş ithalatı ise yüzde 757 oranında artarak rekor kırdı. Nisan 2018’de hayvan ithalatı özel sektöre devredildi. Öncesinde gümrüksüz canlı hayvan ithalat yetkisi, Et ve Süt Kurumu ile Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği bünyesindeki kuruluşlarda bulunuyordu. Söz konusu kuruluşlar, özel sektörü taşeron olarak kullanıyordu. Yeni düzenlemeyle kamu kuruluşları aradan tamamen çıkmış oldu.

Hayvan ithalatının özel sektöre devredilmesi, denetimin ortadan kalkması, veteriner hekimlerin devredışı bırakılmasıyla devletin insan sağlığını hiçe sayan uygulamaları işi bu noktaya getirdi. Hayvancılık ve tarımın bitme noktasına geldiği Türkiye’de tamamen dışa bağımlı bir yapı hakim. İnsan canını ranta takas eden sermaye devletinin politikaları toplum sağlığını hiçe sayıyor.

 

 

 

 

İMO’dan Çorlu raporu: Aynı yerde benzer kazalar kaçınılmazdır

 

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), resmi rakamlara göre 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 341 kişinin de yaralandığı Çorlu’daki tren kazasına ilişkin hazırladığı raporu paylaştı.

5 Eylül’de İMO İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirilen basın toplantısında sunulan raporda; kazanın olduğu bölgenin tarım arazisi olduğu ve tarım arazilerinin bulunduğu yerlerde zemin taşıma gücünün zayıf olduğu belirtildi. “Çekilen fotoğraflarda balast ve alt balast tabakalarının yetersizliği nedeniyle işlevini yitirdiği hatta tabii zemin içinde kaybolduğu görülmektedir. Demiryolu hattı yapılırken göçme, çökme ve tabaka kayması ve boşalması ile ilgili bilgiler dikkate alınmamıştır.

Ayrıca yağan yağmurlar dikkate alınarak gerekli olan bakım ve kontrollerin yapılmadığı, bu kazanın sadece en son yağan yağmurlara bağlanmaması gerektiğinin bilinmesini de istiyoruz!

Suçlu yağmur değildir! Yapanlar, yaptıranlar ve yapılmış olan yapıları denetlemeyenlerdir” ifadeleri kullanıldı.

İktidarın kazayla ilgili şeffaf bir raporu kamuoyuyla paylaşmaması teşhir edilirken trenin raydan çıkmasının nedeninin demiryolu altyapısındaki zayıflıklar ve denetim eksiklikleri olduğu belirtildi.

Tamir yapılan alanlardaki dolgunun yeterli olmadığı ve onarılan demiryolu hattının bazı kesimlerinde balast tabakasının yeterli kalınlıkta olmadığı, neredeyse zemine oturtulduğu belirtildi.

Ayrıca kazadan sonra yapılan tamir ve bakım çalışmalarının da tekniğine uygun bir şekilde yapılmadığı belirtildi; “Bu koşullarda, aynı yerde benzer olayların meydana gelmesi kaçınılmazdır” denildi.

 

 

 

 

Devlet yetkililerinin şarbon tereddüdü

 

Kurban bayramının ardından İstanbul, Ankara ve Sivas’taki etlerde şarbon hastalığının tespit edilmesi gündemde iken, sermaye devleti yetkilileri meclis bahçesinde verilen resepsiyonda “etlerin şarbonlu olup olmadığını” sorguladı.

Devlet yetkilileri bir yandan şarbon konusunda halka “güvenceler” veren açıklamalar yaparken, meclis bahçesinde verilen ‘Adli Yıl Açılış Resepsiyonu’ndaki menüde yer alan etleri yemeye tereddüt eden bakanların görüntüleri medyada yer buldu.