27 Mart 2015
Sayı: KB 2015/12

Düzen siyasetinin kirli bohçası
Dinci-gerici iktidarda çatlak sesler
AKP’de çatlak ve düzen gerçeği
İki yol: direniş ve zafer! - T. Kor
CHP yoksulluğu bitirir mi?
Davutoğlu Türk-İş’i ziyaret ederse...
İşsizlik fonundan işçiye pay yok!
Greif’te işçi kıyımı
“Hedefimiz sınıfın örgütlü birliği!”
Kayseri’de işçiler birliği ve mücadeleyi tartıştı
“Biri ‘Allah’ diğeri ‘emek’ diyerek aldatıyor”
“Derneğimize açılan kapatma davası meşru değildir!”
Türk Metal çetesi şikayetçi ol(a)madı!
Kürt sorununda köklü ve kalıcı çözümün yegane yolu: Birleşik Devrim
Öcalan'ın Newroz mesajı ve içerdikleri
"Kadın devrimi tartışmaları üzerine... - Ç. İnci
8 Mart ışığında kadın sorunu ve eylemleri üzerine
Anti-kapitalist öfke patlaması ve dersleri
Dünyada sınıf ve kitle eylemleri
Ferhunde için sokaklara çıktılar
Emperyalistler silahlandırıyor, çeteler katlediyor! - M. Ak
Özgecan için eylem yapan liselilere ceza
Mart ayı şehitleri Ankara'da anıldı
İÜ'de YÖK'ün rektörlük sıralamasına tepki!
Bu düzen ebedi değildir!
Zindan gerçeği düzen gerçeğidir
Kızıl bir meşaledir Kızıldere!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ferhunde için sokaklara çıktılar

 

Afganistan’da 27 yaşındaki Ferhunde Muhammed adındaki kadının ‘Kuran yaktı’ denilerek linç edilerek katledilmesine yönelik tepkiler devam ediyor.

Başkent Kabil’de 23 Mart’ta, Ferhunde’nin katledildiği Şahe Doşemsire Camii önünde toplanan öfkeli kitle katillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Kadınların katılımının dikkat çektiği eylemde yüzlerine Ferhunde’nin maskelerini takan kitle “Hepimiz Ferhunde’yiz” sloganını haykırdı.

Öfkeli bir kadın şunları söyledi: “Biz hükümetten ve polisten bu kadının öldürülmesi konusunda bir cevap bekliyoruz. Biz, öldürülen kadının haklarını savunmak ve adalet talep etmek için buradayız” derken bir başka kadın eylemci ise “Afganistan’da kadın hakları bir slogandan ibaret, bu ülkede kadınların hiç bir hakkı yok ve bu ülke, kadınlar için en tehlikeli ülke.”

Eylemciler, genç kadının öldürüldüğü yere fidan dikerek kadın cinayetlerinin durdurulmasını istedi.

Bakanlık: Ferhunde suçsuz!

Öte yandan geçtiğimiz günlerde polisin izlediği cinayete ‘talihsiz bir olay’ diyen İçişleri Bakanlığı tepkiler üzerine 11 kişinin gözaltına alındığını ve olay yerindeki polislerden 13’ünün görevden alındığını duyurdu.

Bakanlık, Ferhunde’nin ‘suçsuz’ olduğunun ispatlandığını açıkladı. Ferhunde’nin babası Muhammed Nadir de ilahiyat fakültesinde okuyan kızının muska yazan bir Afgan’a, “yaptığının doğru olmadığını” söylemesi üzerine, muska yazan şahıs tarafından kızına iftira atıldığını söyledi.

Genç kadının öldürülmeden önce ortaya çıkan görüntülerinde gerici güruh “Sen Amerikan ajanısın. Sen Kur’an yakmışsın. Çık dışarı!” şeklinde bağırdığı görülüyor. Ferhunde ise kalabalığa Kuran’ı yakmadığını söylüyor.

Cenazede büyük öfke

Ferhunde’nin cenazesini gelenekleri yerle bir ederek taşıyan kadınlar 24 Mart günü de Yüksek Mahkeme önünde eylem yaparak tepkilerini sokağa taşıdı. Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı eylem, Kabil polis sözcüsü Haşmet Stanikzai’nin Facebook’ta cinayeti övmesinin ardından patlak verdi.

Sokağa çıkan kadınlar yüzlerini kırmızıya boyayarak Ferhunde’nin fotoğraflarını taşıdı. Eylemciler katillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını ve Kabil Emniyet Müdürü’nün görevden alınmasını talep etti.

Eylemde “Hepimiz Farhunde’yiz!”, “Seyirci kalan polisin yargılanmasını istiyoruz!” sloganları atıldı.

 

 

 

 

Yemen’e saldırdılar

 

Husilerin Aden’e ilerlemesi üzerine Yemen sınırına askeri yığınak yapan gerici Suudi rejiminin yanı sıra birçok ülke 25 Mart Yemen’e saldırı başlattı. Yerel saatle akşam 18.00 (TSİ 01.00) sıralarında ülkenin başkenti Sana havadan bombalandı. Askeri saldırıyı da Washington üzerinden duyurmayı seçen Suudi rejim, ABD Büyükelçisi Adel al-Jubeir aracılığıyla, Beyaz Saray’daki efendilerine bazı Körfez ülkelerinin de aralarında bulunduğu 10 ülkenin Yemen’de operasyona başladığını açıkladı. Adel al-Jubeir, basın toplantısında "Yemen'in kaybedilmesi bizim için bir seçenek değil" derken operasyonun amacının mevcut hükümeti korumak olduğunu açıkladı.

“Bu sadece bir bölge ile sınırlı kalmayacak bir operasyon" diyerek Yemenlilere gözdağı vermeyi sürdüren elçi, operasyonun Birleşmiş Milletler ve Arap Ligi Tüzüğü'ne uygun yapıldığını öne sürdü ve "Öncelikle hava operasyonları başlatıldı, ancak diğer askeri operasyonlara başvurulması da mümkün" dedi.

ABD’nin ise operasyonda yer almadığı kaydedildi. Öte yandan Mısır da operasyona havadan, karadan ve denizden destek verdiğini açıkladı.

ABD’den Husilere: Kabul edilemez

ABD Dışişleri Bakanlığı, saldırı öncesinde Abdurabbu Mansur Hadi'nin konutundan ayrıldığını duyurdu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, ‘silahlı gruplar’ olarak nitelediği Husilerin Yemen’de iktidarı ele geçirmesinin ‘kabul edilemez’ olduğunu söyledi.

Hadi’nin nerede olduğuna dair sorulan sorulara cevap veren Psaki, şu anda bulunduğu yere dair bilgi veremeyeceğini ifade ederek, "Kendisiyle son günlerde temas halindeydik" dedi.

 

 

 

 

Mısır’da katil polise Adli Tıp koruması

 

Sosyalist Halk İttifakı Partisi’nden Şeyma El Sabbah, 30 yıllık Hüsnü Mübarek yönetimini deviren halk ayaklanmasının dördüncü yıldönümündeki gösterilerde katledilmişti. Katil polisi ve devleti korumak üzere hazırlanan raporda skandal ifadeler yer aldı.

Ölümünü kadere bağladı!

23 Mart’ta açıklanan otopsi raporunda Sabbah’ın ‘zayıf olduğu için öldüğü’ ifadesi yer aldı. Adli Tıp sözcüsü Hişam Abdül-Hamid, ‘Sabbah’ın vücudunda yağ tabakasının çok az olması nedeniyle silahtan çıkan saçmaların kolayca kalbine ve akciğerlerine ulaştığını’ öne sürdü.

Abdül-Hamid “Ölmemesi gerekiyordu. Bu çok nadir görülen bir vaka. Sekiz metre öteden ateşlenen saçmaların birini öldürmesi imkansız ama bu onun kaderiymiş” dedi. Ayrıca “Sabbah’ın yanındaki bir başka protestocu da boynundan vurulmasına rağmen ‘yağ tabakası’ sayesinde kurtuldu” diye ekledi.

Tepkiler nedeniyle görevden aldı

33 yaşındaki Sabah’ın eşinin kollarının arasında can verişi kare kare fotoğraflanmış ve uluslararası medyada büyük yankı bulmuştu. Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi, büyüyen tepkiyi dindirebilmek için polis şeflerini görevden alarak soruşturma başlatmıştı.

24 Ocak’ta Sabbah’ın katledildiği eyleme saldıran polislerden biri hakkında geçen hafta ‘ölüme sebebiyet veren dayak’ nedeniyle soruşturma açılmış, savcılık tarafından yürütülen soruşturma sonucunda Sabbah’ın ‘yaraları nedeniyle öldüğüne’ karar verilmişti. Sosyalist Halk İttifakı Partisi ise polislerin ‘kasten adam öldürme’ suçundan yargılanmasını talep etmişti.

Ayrıca, dava hakkında basına getirilen yayın yasağı da tepki çekti.

 

 

 

 

 

Atina’da binler ırkçılığa karşı yürüdü

 

Yunanistan’ın başkenti Atina’da bir araya gelen binlerce kişi 21 Mart Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Günü’nde anti-faşist eylem düzenledi.

Omonia Meydanı’nda bir araya gelen binlerce kişi Yunanistan parlamentosunun bulunduğu Syntagma Meydanı’na yürüdü. Eylemde “Kahrolsun faşizm!”, “Altın Şafak büroları kapatılsın!”, “Bir daha faşizm asla!” sloganları haykırıldı.

Güney Afrika’da ırkçı Apartheid rejiminin 1960’da Sharpeville’de ırkçılığa karşı sokağa çıkan 69 kişiyi katlettiği 21 Mart günü Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Günü ilan edilmişti.

 
§