02 Ağustos 2013
Sayı: KB 2013/31

 Kızıl Bayrak'tan
Kirli savaşa karşı Kürt halkıyla dayanışmaya!
AKP’nin Suriye’yi bölme planı
“Korkacaksınız, titreyeceksiniz, yıkılacaksınız!”
AKP iktidarının çok yönlü kabusu
Gençlikten korkmaya devam ediyorlar!
Gençlik uykudan uyandı!
Biber gazı inkar edilemedi!
Güzeltepe’de çeteci katiller serbest!
Gezi Direnişi tutsak ailelerinden eylem
Bir “vandal”ın hikayesi..
Dilan’ın vurulması kayıt altında
Yol-iş bürokratlarının tutumu ve görevler!
Sendikal örgütlülüğe saldırılarda yola devam!
Bir fotoğrafın anlattıkları...
Gençlik içinde devrim mayası tutacak!
“Düşlediğimiz yaşamı burada somutlaştırdık!”
“‘Özgürlük’ talebi ile emeğin mücadelesi buluşacak!”

Mısır’da devrim ve karşı devrim sarmalı... - Volkan Yaraşır

Tunus’ta dinci-gericiliğe karşı direniş yayılıyor!
“ABD barışı” Filistin direnişini bitirmeye endekslidir!
Kadına yönelik gerici saldırılar devam ediyor!
Toplumcu Eksen Gezi Özel Sayısı çıktı
İstanbul’a park, kapitalizmin yeni ortaoyunu
Cezaevinde bir ses var
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Tunus’ta dinci-gericiliğe karşı
direniş yayılıyor!

 

Nasırcı/yurtsever Halk Hareketi’nin lideri Muhammed Brahmi’nin katledilmesini protesto etmek için başlayan eylemler, Tunus’ta başkent başta olmak üzere çok sayıda kentte devam ediyor. Tamarrud (İsyan) Hareketi, sol/sosyalist parti ve örgütler ile halkçı/ulusalcı partilerin başlattığı eylemlere, Tunus Genel İşçileri Sendikası da (TGİS) katılma kararı aldı.

Kökten dinci çetelerin Brahmi’yi katletmesinden önce de, Tunus’ta hareketli günler yaşanıyordu. Özellikle 30 Haziran’da Mısır’ı sarsan halk isyanının Muhammed Mursi ve İhvan yönetimini devirmesinin yarattığı sarsıcı etki, en çok Tunus’ta hissedildi.

Zeynel Abidin Bin Ali’yi deviren Tunuslu işçi ve emekçiler, Mısırlı kardeşlerine örnek olmuşlardı. Şimdi ise, Mursi’yi alaşağı eden Mısır işçi, emekçi ve gençleri, İhvancı (Müslüman Kardeşler) Nahda’yı yıkmak isteyen Tunuslu kardeşlerine yol gösteriyorlar. Mursi’nin yıkılmasından beri Nahda şeflerinin diken üstünde olmaları bundandır.

Meclis dağıtılsın, geçiş süreci hükümeti kurulsun!”

Sol/sosyalist parti ve örgütler ile halkçı/ulusalcı partilerin oluşturduğu Halk Cephesi (HC), Brahmi’nin katledilmesinden sorumlu tutulan hükümetin meşruluğunu yitirdiğini, bundan dolayı kurucu meclisin dağıtılması gerektiğini savunuyor. HC önderliğinde örgütlenen eylemler, başkent Tunus’un yanısıra sıra, birçok kentte devam ediyor. Kitlesel eylemler düzenleyen HC, başında İhvancı Nahda’nın bulunduğu hükümet istifa edene kadar eylemlere devam edeceğini belirtiyor.

HC sözcüsü ve Tunus Komünist İşçi Partisi (TKİP) lideri Hama Hammami, cephe adına yaptığı açıklamada, Tunus’un içinde bulunduğu krizden Nahda ve hükümet ortaklarının sorumlu olduğunu, bu hükümetin halk nezdinde meşruiyetini yitirdiğini ve ülkedeki temel siyasal güçlerin katılımıyla bir “ulusal kurtuluş hükümeti” kurulması gerektiğini belirtti. Liderleri katledilmesine rağmen on binleri harekete geçiren HC’nin, siyasal arenadaki etkisinin artmaya devam ettiği ve bu durumun Nahda üzerinde ciddi bir basınç oluşturduğu gözleniyor.

Bu arada Brahmi’nin katledildiği gün istifa eden 70’i aşkın milletvekilinin kurucu meclis önünde başlattıkları oturma eylemi de devam ediyor. Bu eylemin de, Nahda ile koalisyon ortakları olan burjuva liberal partiler üzerinde etkili olduğu gözleniyor. Nitekim bir bakanın istifası, Nahda yönetimindeki gerici koalisyonun dağılma eğiliminin işareti sayılıyor.

TGİS HC’nin taleplerini destekliyor

Brahmi’nin katledilmesini genel greve giderek protesto eden Tunus Genel İşçileri Sendikası (TGİS), HC önderliğinde gerçekleştirilen eylemleri desteklediğini ilan etti. Başında İhvancı Nahda’nın bulunduğu hükümetin dağıtılmasını ve tüm toplumsal güçlerin katılımıyla geçiş süreci hükümetinin kurulmasını isteyen TGİS liderleri, bu taleplerle yapılan eylemleri desteklediklerini ilan ettiler.

TGİS’in Nahda karşıtı direnişe destek ilan etmesinin ardından eylemlere katılımın arttığı bildirildi. Daha önce işçiler, birey olarak eylemlere katılıyordu. Oysa dünden itibaren TGİS’in kurumsal olarak direnişe destek ilan etmesi, dinci-gerici Nahda üzerindeki basıncı daha da arttıracaktır.

Tunus’un İhvancıları da sıkıştıkça saldırganlaşıyor…

Mısır’da olduğu gibi, Tunus’ta da Nahda yönetimine karşı İsyan (Tamarrud) hareketi bir süre önce başlatılmıştı. Brahmi katledildiğinde, toplanan imza sayısının 320 bini aştığı bildirilmişti. Yani Nahda, bu olayın öncesinde de diken üstündeydi. Mursi ile İhvan yönetiminin Mısır’da alaşağı edilmesi, Nahda şefi Raşid el Gannuşi ve müritlerini fena halde ürkütmüştü. Milislerini ve destekçilerini olası bir halk isyanına karşı hazırlık yapamaya çağıran Gannuşi, kitle hareketini bastırmak için, Nahda’nın keskin dişlerini göstermekten çekinmeyeceğini hissettirmişti. Kitle eylemlerine saldıran dinci çetelerin işi cinayet işleme noktasına vardırmaları ise, siyasal islamcıların iktidarda kalmak için her şeyi yapabileceklerini bir kez daha göstermiştir.

Brahmi’nin katledilmesinden sonra ivme kazanan kitlesel direnişe karşı çetelerini ve destekçilerini sokaklara salan İhvancı Nahda, Tunus’ta politik kitlelerin çoğunluğu nezdinde gayri meşru duruma düşen yönetimini koruyabilmek için şiddete başvurmaya başladı. Hem polisi hem çetelerini direnen halka saldırtan Nahda hükümeti, aynı zamanda bazı tavizler vererek tarihin çöplüğüne gitmekten kurtulmanın yollarını da arıyor.

Uzun süreli bir olağanüstü toplantı düzenleyen Nahda şefleri, diyaloğa hazır olduklarını, ancak meclisin ve hükümetin dağıtılmasına izin vermeyeceklerini açıkladılar. Alanlarda kitlelere karşı şiddete başvuran Nahda, diğer partilerle “uzlaşma” arayışı içinde olduğu mesajlarını veriyor.

Aynı anda iki ipte oynamaya çalışan Nahda hükümetinin bu taktiğinin tutması zor görünüyor. Zira HC, TGİS, Tamarrud Hareketi ile İhvancı Nahda’ya karşı olan diğer siyasal güçler, bu defa meclisi dağıtıp hükümeti yıkma konusunda, her zamankinden kararlı görünüyorlar.

 

 

 

 

Brahmi’nin cenazesinde öfke seli

 

Tunus’ta uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Muhammed Brahmi için 27 Temmuz’da cenaze töreni düzenlendi.

Tunus’ta gerici düzen güçlerine karşı muhaliflerden iki önemli ismin bir yıl içinde suikaste uğraması Nahda hükümeti karşıtı tepkiyi büyütüyor. Brahmi’nin cenaze töreni de Nahda karşıtı öfkenin dışavurduğu bir eyleme dönüştü. Binlerce Tunuslu cenaze törenine katılırken herkes suikastin arkasında Nahda’nın olduğunu ifade ediyor. Tören öncesi Brahmi’nin oğlu da bu vurguya dikkat çekti. Brahmi’nin oğlu Adnene Brahmi, Nahda hükümetini sorumlu tutarak şunları ifade etti: “Muhammed Brahmi ülkesi için öldü. Siz, Tunuslular, sizler de onun gibi olmalısınız, siz de onun uğruna öldüğü şey için ölmelisiniz.”

Kurucu Meclis üyesi de olan Brahmi’nin töreninde askerler de resmi törene katıldı. Tunus bayrağına sarılan tabutu askerlerin eskortluğunda başkentteki evinden saat 11.00’de ayrılarak El-Jellaz Mezarlığı’na taşındı. Cenaze töreni için kitle Habib Burkiba Caddesi’nde yürüyüş düzenledi. El Nahda partisi riyakar açıklamalarla suikastin aydılatılacağını iddia ederken hiçbir yetkilisi törende yer almadı.

Tunuslu devlet yetkilileri, Brahmi ve Şubat ayında katledilen Şükrü Belayid’in katil zanlısı olarak radikal İslamcı bir kişiyi “aktif bir şekilde aradıklarını” açıkladı. Brahmi’nin ölümünün ardından yapılan ilk incelemede Belayid ile Brahmi’nin aynı silahla öldürüldüğü ifade edilmişti.

Brahmi’nin ardından Nahda’ya öfke büyüyor!

Cenaze töreni öncesinde sol-sosyalist parti ve örgütler başta olmak üzere geniş bir toplumsal kesim Kurucu Meclis önünde eylem düzenledi. Brahmi cinayetini protesto ederek meclisin feshini istediler.

Brahmi için yapılan eylemler sırasında bir kişi hayatını kaybetti. Polisin kafasına attığı gaz bombası fişeği nedeniyle yaralanan Halk Cephesi üyesi 45 yaşındaki Muhammed Müfti hayatını kaybetti.

Brahmi için katledildiği gün olan 26 Temmuz’da da ülke genelinde grev uygulandı. Uçaklar havalanmazken, kentlerde ulaşımdan üretime hayat durdu. UGTT sendikası, 2011 sonundan beri üçüncü kez siyasi genel grev ilan etmiş oldu.

Gece ayrıca geç saatlerde muhalefet grubundan 42 milletvekili, Kurucu Meclis’in feshini ve hükümetin istifasını istemek için çekildiklerini açıkladılar. Gece düzenlenen basın toplantısında 42 milletvekili adına Khemaies Ksila, bir açıklama yaparak bu hareketlerinin Kurucu Meclis’in feshi ve hükümetin gitmesini hedefleyen birinci adım olduğunu söyledi. Halk Cephesi’nin üyeleri de olan 42 milletvekili Nidaa Tunes isimli parti etrafında birçok partinin bir araya geldiği “Tunus için Birlik” içerisinde yer alıyorlar.

 

 

 

 
§